Kapının önünde birisi durdu yavaşca kapı kolunu tuttup indirdi kapı yavaşca açıldı gözlerim kapalı bir şekile bana yaklaşmasını bekledim dibimde soluk alış veriş sesini duyuyordum elini başucumdaki telefonuma doğru götürdüğünü hissetim sağ elimle kolunu tuttum gibi yatağa çektim yüzünü göremiyordum yumruğu suratına geçirdiğim an evi sarsan bir çığlık attı yastığımın altındaki silahı alıp ayağımla emliyetini açtım başına dayadım koridorda koşma sesleri geliyordu halla başına silah dayadığım beden den çığlık atıyordu odaya giren kişi keremdi elinde silah vardı ışığı açtığın da şokla ve sinirli bir şekilde bakıyordu baktı yere baktığım da Çicekti galiba burnunu kırmıştım yüzü kandan gözükmüyordu bağrarak hem ağlıyor hem de çığlık atıyordu üzerinden çekildiğim de Kerem "NOLUYO BURDAAAA"Çiçek ağlamaktan konuşamıyordu diğer aile bireyleri şokla bakıyordu Ayaz Çiçeğe müdahale ederken Asya hanım başında endişeli bir şekilde bekliyordu diğerleri sorgulayıçı ve sinirli bir şekilde bana bakıyordu kerem tekrardan bağırarak "NOLDU BURDA DEDİM""uyuyordum kapı açıldı sonra başucuma biri yaklaştı komidinde telefonum vardı ona doğru uzandı bende yatağa çekip yumruk atım etkisiz hale getirmek için sonra silahı anlına dayadım "Ayaz da dahi şokla bana bakıyordu Çiçeğin burnunda ki kanama durunca aşağıya oturma odasına geçmiştik saat dörtü Çiçeğin burununa buz konmuştu ağlaması iç çekmeleri bırakmıştı doğrulup bana doğru bağırmaya başladı"SEN BANA NASIL VURURSUN NASIL ZARAR VERİRSİN babasına dönerek ÖLDÜRECEKTİ BENİ SİLAH DAYADI BAŞIMA"Ayaz oturduğu yerden bana atılarak "SEN KİMSİN DE BENİM İKİZİM'E ZARAR VERİRSİN KİMSİN KIZIM SEN"Ayazı kerem ve Semih zorla yerine oturtu sakince konuşmaya başladım"farkındaysan ben borda bereliyim değil odama giren kişiyi dış kapıdan içeriye giren kişinin adım sayısını bilirim ki Çiçek benim odama girdi biz donanımlı eğitim görüyoruz her an tetikte bekliyoruz uykuda dahil dua et Çiçeğin sadece burnu kanadı boynunu kırarak öldüre bilirdim veya bogarak öldürdüm ya da silahımıdan çıkan tek kurşunla beni bununla suçlayamasın hem kerem abin bunu daha iyi bilir"şokla bana bakıyordu Ayaz yine bana atılmaya yeltendinde kerem "Ayaz yeter Çiçek benim odama da bu şekilde girseydi bende aynısını yapardım ""Abi sen bu kızı mı savunuyorsun bana "çiçek ağlayarak kereme bakıyordu "Çiçek benim kaldım odada napıyordun telefonumu napıcaktın""senin gerçek yüzünü göstericektim bizi asker yalanıyla kandırdın ne malumdu evimizde kalmaya başladın ne üdü belirsiz ailen yok hırsızmısın katilmisin beli değil" donup kalmıştım Çiçeğin ailen yok dedi kulağımda çınlıyordu odada sesizlik olmuştu beli etmeden toparlanıp "sana asker olduğumu kanıtlamış oldum bence Çiçek hem abilerinin biri savçı alayla Yağıza baktım biride borda bereli bir binbaşı sence beni araştırmasalar bu evin kapısından içeriye sokarlar mıydı benim de sizin ayakabı numarasını kadar bildim gibi "Çicek şokla bana bakıyordu " ne sandın siz bana güvenmiyorsanız bende size güvenmiyorum araştırma yaptım tıpkı Kerem'in beni araştırdığı gibi dimi kerem binbaşım "alayla ona bakarken oda bana gözleri kısık şekilde bana bakıyordu ona umursamada diğerlerine baktımda dehşetle bana bakıyorlardı Murat bey bogazını temizleyip " bu sorunda çözdümüze göre odalara dağıla bilirsiniz Asya hanımı ve Çiceği alıp yukarı çıktılar diğerleride dağılınca keremle baş başa kaldık kerem bana bakarak " uyumaycakmısın" kerem beni şaşırtıyordu benimle konuşmaya çalışıyordu ama bu eve geldiğimden itibaren nefretini en çok gösteren de kerem di "ben bu saate kalkıyorum zaten "başını salayıp telefonuna döndü bende telefonumu açıp e mailerime baktım son e malilide okuduğumda saat 7 diydi kahvaltı saatine daha bir saat vardı telefonumu cebime koyup bahçeye çıktım spor yapmayalı çok zaman olmuştu boynumda ki askıyı çıkartıp yere koydum kırık kolumu ileri geri oynatığımda ağrı olmadını anlayınca ısınmak için evin etrafını tam tur koşmaya basladım yirminci turda kerem belirmişti onu takmayarak seksan turdaha koşup kırık olmayan elimle şınav çekmeye basladım tek el beni hiç zorlamıyordu alışık olduğum bir durum 150 şınavdan sonra mekiğe başladığımda kerem gelip şınav pozisyonu aldı 150 mekikte çektikten sonra parfiks çubuğuna yöneldim galiba kerem için konmuştu buraya yerden uzaklıgına bakılırsa kerem tam 2 cm boyu vardı benim boyum 1.79 du zıplayarak sağ elimle çubuğa tutunup kendimi yukarıya doğru çekmeye basladım 150 parfiks çektikten sonra baçaklarımı cubuğa dolayıp 100 de burda mekik çektim ter yaralarımı kaşındırıyordu havuza baktım hava soğuk olabilir eğitimde daha soğuk sulara girdiğimizde oluyordu kereme baktımda barfiksi bitirmiş benim gibi demirde mekik çekiyordu üstüm deki siwiti spor ayakabıları çorabımı altımdaki eşofmanı çıkardım utanmıyordum eyitimdeyken herekes soyunup çırıl cıplak kalınca bir gün boyunca bir depoda kalıyotrduk birisinin bana baktını hisetimde arkama dönüp bahçe kapısına baktımda Hancı erkekleri bana şokla bakıyordu onlara alayla baktım havuza dönmeden ters taklayla havuza atladım sudan başımı çıkartıp derin bir nefes alı suyun derinine doğru yüzdüm dibe gelince havuzun zeminine oturdum ve saymaya basladım rekorum 19 dk boyunca nefesimi tuttumaktı son 3 dk üç dk dolunca kendimi yukarıya doğru itim yüzeye çıktım da derin nefes alıp gözlerimi açtım Poyraz Semih Yağız korkuyla bana bakıyordu en son bahçe kapısısını ordaydılar havuzun yanına gelmişlerdi Poyraz bağırarak "NAPIYORSUN SEN MAYAKMISIN ÖLDÜRMEYEMİ ÇALISIYORSUN KENDİNİ"o bağırıken ben havuzdan çıkmıştım eşofmanı mı giyip çorabları mı ve ayakabımıda giyince siwitimi elime alarak doğruldum Poyraza bakarak "ne öldürmesinde bahsediyorsun ben idman yapıyorum hergün yaptım şey "gözlerini büyüterek üçüde bana bakıyordu kerem alayla onlara bakıp içeriye yürüdü bende onlara arkamı dönüp yürümeye başladım da elimdeki siwitle kısa saçlarımı kurulayıp üstüme geçirdim şoktan çıkmış olmalılar ki onlarda arkamdan geliyordu yere attım askıyı da alıp içeriye geçtim Murat bey Asya hanım Çiçek ve Ayaz salonda oturuyordu bende geçip onlardan en uzak yere oturup kolumun askılığı taktım diyerleri de gelip oturduklarında Kerem'de gelmişti başımı çevirip baktımda Ayaz ve Çiçek gülüşerek telefondan birşeylere bakıyordular Ayaza dikatli bir şekilde baktım da ne kadar çok benzedimizi fark etmiştim ben 1.79 boyundaydım Türkiye de kadın boy standartları na göre uzundum Ayaz 1.95 ti geniş omuzlu spor yaptığı beli eden kol kasları vardı saçlarımızın rengi göz rengimiz hata gülme şeklimiz sinirlendim de bende boynumu çıtlatırım bunu istemsizce yapıyordum Ayaz birden bana doğru baktığında ona bakarken yakalanmıştım ilk önce şaşkınlıkla kaşları havaya kalktı sonra tepkisizce ne var dermiş gibi lafa saladı ona birşey yapmadan önüme döndüm bazen Çiçeğe ve Ayaza özenmiyor değilim aralarında ki kardeşlik bağı çok güzeldi benide güldürecek bir kardeşim olsa nasıl olurdum yada bebekler hiç karışmasaydı nasıl bir hayatım olurdu düşüncelerden sıyrılıp telefonuma baktım saat nerdeyse 8.30 tu telefona cebime atıp kafamı kaldırdımda kerem tuhaf bir şekilde bana bakıyordu içeriye giren çalışanla oraya döndüm Asya hanıma bakarak "kahvaltı hazır Asya hanım" Murat bey doğrularak " haydi kahvaltıya geçelim " diğip en önden yemek solonuna geçti herkes kalkıp gitmeye başladında onlara rahatsızlık vermemek için en arkadan gidicektim kerem arkasına dönüp " neyi bekliyorsun ""herkesin yerlerine oturmasını"anlamazca bana bakıp" niye "" malum siz benden pek haz etmediniz için daha fazla rahatsızlık vermemek için arkadan geliyorum sonuçta bu evde misafirim "yine aynı şekilde bakıp yürmeye başladı en son bende yerleşip kahvaltı yapmaya başladı bugün hafta sonu olduğu için herkes evdeydi oturma salonuna geçip oturmuştu Asya hanım ve Murat bey dışarı çıkmışlardı biyolojik abiler ve Çiçek ve Ayazla kalmıştık herkes telefonuna odaklanmıstı bende telefonuma bakarken harp okulundaki devrem olan Asaf arıyordu bekletmeden açtım "oooo sen ararmıydın ya devrem ""kızım bizim işi bilmiyormuş gibi konuşma""tamam tamam söyle ne için aradın""görev var kırmızı kodlu Celeli alacaz ""görev ne zaman ""bir hafta sonra '"tamam uygundur konumu at bide bilgileri at ""tamam devrem görüşürüz ""görüşürüz devrem" telefonu kapatığımda bir dk sonra Asaf bilgileri atmıştı onlara bakarken kerem " görev mi var "başımı sallayarak " evet ""ne zaman "sorgular bı şekilde ona baktım "bir hafta sonra "kolum yaraların var nasıl gidiceksin"alayla gülüp " bu bı engelmi sence ölmediğimiz sürece görev varsa gidilir" bu kerimle son konusmaydı zaten diğerleriyle bir muhabetlimiz yoktu bir ara Çiçek elindeki kaynar sıcaklıktakı kahveyi dökmeye çalışmıştı ama reflekslerimle atlatmıstım Murat beylerin gelmesiyle yemekler yenip odalara cekilmiştik dün akşam ki gibi bir şey olmaması için kapımı kitleyip yatama yatıp uymustum.