Merhaba sevgili okuyucular, haftanın yeni bölümü ile karşınızdayım!
Bu hafta bölümler kısa olduğu için 2 bölüm birden attım.
Son 5 bölüm kaldı..
Beğenirseniz oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen 🎀
Keyifli okumalar ✨
--------------------------------------------------------------------------------------------
(Mira'nın gözünden..)
Tolga, Aden'in elinde üç gün kadar kalmıştı. Tüm bu süre boyunca Demir'le kampa gittiği ve telefonun çekmediği yalanının arkasında durmak zorunda kalmıştım. Annemle babam sinirden köpürmüştü. Bu ne sorumsuzluktu. Onlardan izin almadan böyle şeyler yapamazdı. Başına bir şey gelebilirdi.
Haklılardı. Başına bir sürü şey geliyordu. Aden'in onu kıskıvrak yakalaması ise benim suçumdu.
Demir ve Kami üç günün sonunda Tolga'yı geri almanın bir yolunu bulmuşlardı. Ne olduğunu söylemiyorlardı ama Demir, Kami'nin fedakarlık ettiğinden söz edip durdu. Tolga döndüğünden beri Kami'nin ilçeyi terk ettiğinin farkındaydım.
Tolga, eski Tolga gibi değildi. Artık daha sık gülüyordu. Daha özgüvenli görünüyordu. Gücünü kullanmaktan çekinmemeye başlamıştı. Ilgaz'la iteleşirken bile tepki vermese de artık kendini ezdirmiyordu.
Demir her akşam pencerelerimizin altındaydı. Benim için değil de Tolga için orada olması bana tuhaf hissettiriyordu. Aden'in de söylediği gibi, başından beri Tolga için buradaydı. Nedenini bilmiyor ve öğrenmek istemiyordum.
Demir her akşam, Tolga avlanmaya çıkacağında Tolga'yla çıkmaya ve birilerinin canını almadığından emin olmaya gayret ediyordu. O Tolga'yı durdurup insanlığını tekrar kazanana kadar suçlarını örtmeye çalışsa da, Aden ile birlikte şehrin merkezinde kalmaya başlayan yeni vampirler kıyıda köşede yalnız kalmış insanların cansız bedenlerini ortada bırakmaya başlamışlardı. Demir, amcalarına durumu ilettiğini ve Aden'in yeni vampirleri ilçeden çekmesini emrettiğini anlatmıştı. Anlattıklarına göre amcaları, tüm vampirlerin saygı duyduğu birine benziyordu. Aden dediğini yapıyordu. Yine de Demir çok gergindi.
Bu akşam ise daha fazla dayanamayıp birlikte çıkmamızı istemiştim. Onu özlemiştim.
Ailemle akşam yemeğimi yiyip odama çekilmemi ve pencereye çıkmamı beklemişti. Sonra birlikte dışarı çıkmıştık. Çarşıda adımlarken Demir çıt çıkarmamıştı. Kahveciden kahve alıp yakınlardaki bir parka giderken kolunu kavradım, dikkatini biraz olsun çekebilmeyi başarmıştım ama bana yarım bir gülüş atıp yürüyüş boyunca yaptığı gibi yeri izlemeye devam etti. Parkta bir piknik masasına oturduk. Demir bilinçsizce bacağını sallıyor, masaya vuruyordu. Dizini farkında olmadan bir insanın yapacağından fazla güçle vuruyordu. Masa her darbede sesler çıkararak sallanıyordu. Masaya gözlerini dikmişti. Konuşmaya başladı.
"Çok fazla saldırı oldu. Tolga eski halina dönemiyor ve onu her an kontrol edemem Mira. Mesela kim bilir şuan.." Konuşmayı kesti. Gözlerini kaldırdı. Tepkimi merak ediyordu. Sırtımdan bir ürperti geçti. Kolumu sıvazladım gözlerimi kaçırırken.
"Emniyet şüphelenmeye başladı. İnsanların anlamaları.. iyi olmaz." Tıngırtı gıcığıma gidiyordu.
"Masayı bırak."
"Ne?"
"Masayla oynamayı bırak." Elimde olmadan çıkışmıştım. Bacağını sallamayı kesti ancak parkta yakındaki bir bankta oturmakta olan iki dede bize kaçamak bakışlar atar olmuştu. Kavga ediyoruz sanmışlardı belki de.
"Tolga'yı buradan yeniden götürmek kötü bir fikir olmayabilir." dedi ve devam etti "Aden onu tam anlamıyla özgür bir vampir yapmış. Sizin için bile tehlikeli artık." Masaya eğildi ve gözlerini bana dikti. Bakışlarımı kaçırmamdan rahatsız olmuş olacak ki beni hapsediyordu.
"Bize bir şey yapmaz." diyebildim yutkunarak.
"Mira. Gördüklerin bir vampirin kötü hali bile değil." Çatı katı. Ölmek üzere olmam. Demir kurtarmasa ölmüş olmam. Kötü halleri bu değil bile.
Korkuyordum. İliklerime kadar. Vampirlerden değildi. Demir de onlardandı ama vicdan sahibiydi. Vicdanını kaybetmiş yaratıklardan korkuyordum. Vampir ya da insan.
"Neden geri getirdiniz onu öyleyse?"
"Bu halde olduğunu bilseydik, getirmezdik. Kami anlaşmak için çok fedakarlık verdi. Bir hiç uğruna oldu."
"Sana hiç neyi feda ettiğini sormadım ama.." Devamını getirip getirmeyeceğini merak ederek bakıyordum.
"Babam ve Aden'le aralarında olan bir şey. Uzun hikaye." Aklının dolu olduğunu görebiliyordum.
"Bizim yüzümüzden onun başının derde girmesini istemezdim."
"Kami üstesinden gelir. Sadece.. Paşalar'ı vampirlerden temizlemek zorundayım." dedi Demir gözlerimin içine bakarak. Dile getirmediği ama söylemeye çalıştığı şeyi zihnimde duyabiliyordum. Benim de gitmem gerekse bile, Mira.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
17.55k Okunma |
1.4k Oy |
0 Takip |
52 Bölümlü Kitap |