@parlisko
|
Bugün büyük bir salaklık yapıp,okulan eve yürüyerek Gelmiştim. İzmir Dokuz Eylül üniversitesi Bilgisayar mühendisliği bölümünü okuyordum.
Okul evimize yaklaşık 45 dakika uzaklıktaydı. Ama ben uzun zamandır yürümeyip, yattığım için ayakla gelmek istemiştim.
Sonuç; Ayaklarım fena ağrıyordu.
Üstelik hava çok soğuk olduğu için de donmuştum. Telefonumun sesini duyduğum da açtım.
" Gece kızım gelirken Bakkaldan mercimek al da öyle gel" Demek bu akşam mercimek çorbası vardı.
En sevdiğim...
" Tamam anne" telefonu kapattıktan sonra biraz daha yürüdüm. Sonunda mahalleye varmıştım.
Mahallemiz genelde müstakil evlerin oldugu, bazı evlerin 2 katlı apartman dairesi olduğu, şirin bir mahalleydi.
Bu mahallede doğmuş, burada büyümüştüm. Küçükken burda çok arkadaşım vardı. Fakat büyüdükçe aramız açılmış, arkadaşlık bağımız kopmuştu.
Ben ise Gece Karlı. 19 yaşında Bilgisayar mühendisliği 2. Sınıf öğrencidiydim. Abim Emre, Erkek kardeşim Eren, Babam ve annem ile 5 kişilik bir aileydik.
Mahallenin başındaki kafenin bahçesinde oturan 3 lünün sesi ile o tarafa döndüm.
" Gece, nereden böyle?" Bahar, Ceylin ve Elif üçlüsü küçükken çok yakın olduğum fakat zamanla arkadaşlığımı bitirdiğim insanlardı.
Hepsi benden 2 yaş büyüktü. " Okuldan geliyorum."
" Biri seni parçalamış gibi görünüyorsun ama" Baharın dediği şeyle üçünde gülme krizine girdi. Onları orada bırakıp bakkala doğru yol aldım.
Bakkala girdiğim de Hasan amcaya Selam verdim. Hasan amcanın yanında mahallemizin yakışıklısı Aslan abi vardı.
Aslan gibi biriydi zaten. Ela gözleri, kahverengi saçları, kaslı vücudu ve 1.87 lik boyu ile mahallenin gözdesiydi.
Bu mahalledeki çoğu kişi de ona aşıktı.
Başarılı bir mimardı ve 24 yaşındaydı. Genç yaşında büyük işler başarmıştı. Aynı zamanda abimin de en yakın arkadaşıydı.
Ona da baş selamı verdikten sonra Hasan amcaya döndüm. " Hasan amca bana 1 kilo mercimek verirmisin."
Hasan amca mercimeği hazırlamaya giderken Aslan abi konuştu. " Nereden böyle"
" Okuldan abi."
" Çok yorucu geçti sanırım. Kötü görünüyorsun." Dedikleri ile kaşlarımı çattım. Bugün herkes kötü göründüğümü söylüyordu. Telefonumu çıkarıp ekrandan kendime baktığım da hemen geri kapattım.
Berbat haldeydim.
E tabi yürüyerek Gelmiştim...
" Yürümek istedim de biraz sanırım soğuk çarptı."
" Bu soğuk havada yürünür mü Gece?" Kızgın bir şekilde konuşunca korktum.
Aslan abi ile çok yakın değildim. Hatta neredeyse hiç konuşmazdım. Kendisi ile Bir problemim yoktu ama aramızda hep bı mesafe vardı.
Hasan amca istediğimi getirdiğinde parayı verip çıktım. Evin önüne geldiğimde tam içeri girecektim ki Hatice teyzenin sesi ile durdum. " Gece ne oldu kız sana?"
Yeter.
" Soğuk çarptı Hatice Teyze. Sende içeri gir sana da çarpmasın."
Hatice teyze Baharın annesiydi. Baharın babası yurt dışında çalışıyordu. Yani ara sıra gelirdi buraya.
Hatice teyze de can sıkıntısından hep bizi lafa tutardı. Amma da dedikoducu biriydi.
Eve girdiğimde önüme çıkan top oynayan abim ve kardeşim ile durdum.
Kardeşim 9 yaşına 3. Sınıfa gidiyordu. Abim ise 24 yaşında matematik öğretmeniydi.
" Ablama köpek saldırmış abi." Yuh.
O kadar da değil hocam.
" Ne köpeği ya."
" Eren Haklı Gece, baksana şu haline." Onlara sinirle baktıktan sonra annemin yanına, mutfağa gittim.
" Selam ana"
" Selam kı- tövbe yarabbi ne olmuş sana?"
Ayıp be kadın. Ona kaşlarımı çattım. " Al anne mercimek" mercimeği ona verdiğim de odama gittim. Odam gayet güzeldi. Kendi balkonum bile vardı. Oda konusunda abim ile çok kavga etmiştik.
Sonunda ise babam, abime banyolu odayı bana ise balkonu odayı vermişti.
Kısa bir duşun ardından aynaya baktım. Küçükken dış görünüşüm konusunda çok zorbalığa uğramıştım.
Bahar, Ceylin ve Elif üçlüsünden de bu yüzden uzaklaşmıştım. Küçükken mahalledeki teyzeler bile ne kadar çirkin olduğumu söylerdi.
Ben büyüdükçe bu durum tam tersi oldu. 14 yaşıma geldiğimde artık ergenliğe girmiştim ve yüzüm çok farklı olmuştu.
Boyum uzamış, saçlarımı belime uzatmıştım.
Bir gün kendime aynadan baktığım da, artık eski Gece olmadığımı anlamıştım.Ama ben büyüdükçe eski neşem de gitmişti
Küçüklüğüm her ne kadar zorbalanarak geçmiş olsa bile en azından neşeli bir çocuktum.
Ama zamanla o neşem de gitmiş, kendimi insanlardan soyutlar olmuştum. Kimse de bu durumu fark etmemişti.
Düşüncelerimden sıyrılıp üstümü giyinmeye gittim. Pamuklu, toz pembe rengindeki pijamam ve aynı renkteki sweetim ile mükemmeldim...
Telefonuma bildirim gelince açtım.
DEREOTU MAHALLESİ GENÇLERİ
Bahar; Gençler diyorum ki bu akşam içmeye gidelim.
Ceylin; Ayy evet uzun zamandır gitmiyoruz.
Mahalledekiler ayda en az 2 kere beraber içmeye giderdi. Ben sadece bir kaç defa onlara katılmıştım.
Alkol tüketmezdim. Hiç içmemiştim...
Cihangir abi; Bana uyar
Ayı abim; Bana da uyar.
Bahar; Herhalde Gece hariç herkes gelecek.
Ben yine gitmezdim tabi. Üstelik ayaklarım bu kadar çok ağrıyorken...
Aslan abi; Gece hariç demen yanlış Aslan abi; Belki gelmek ister.
Bahar; Gelmez o Bahar; Bilmiyor musunuz asosyal o kız.
Asosyal falan değildim ben. Sadece mahalledekiler ile çok sosyal değildim. Okulda, liseden kalma olanlar, sosyal medyadan edindiğim arkadaşlarım vardı.
Elif; Bahar haklı. Elif; Gece çok asosyal
Ayı abim; Çok asosyal biri değil aslında
Aslan abi; En azından ona da sorsaydınız.
Bahar; iyi Bahar; Gece akşam geliyor musun?
O kadar asosyal demişlerdi. Ayaklarım felaket ağrıyordu ama inat etmiştim.
Gidecektim. *** Yorum ve Beğenilerinizi unutmayınn :) |
0% |