@parlisko
|
" öyle işte kanka"
Şuan okuldan çıkmış arkadaşım imge ile biraz yürüyordum. İmge, sevgilisi ile yeni ayrılmıştı ve bana detayları ile ayrılma hikayesini anlatıyordu.
İmge de abim gibi aldatılmıştı...
" Abim de senin gibi olmuş." Gözlerini açarak konuştu. " O da mı benim gibi aldatıldı?"
" O canlı canlı görmüş. Sen sadece şüphe duymuşsun." Yüzünden üzgün olduğu belli oluyordu. " O çok daha kötü yaa" Sonra konuyu değiştirdi. " Gördün mü lisede ki Gökhanla Selma da ayrılmış."
" Ne oha" Gökhan ve Selma 11. Sınıfta sevgili olmuş, bu zamana kadarda devam ettirmişlerdi. Neden şimdi ayrılmışlardı hiçbir fikrim yoktu. " Amaan barışırlar onlar."
" Bence de" İmge ile Liseden tanışıyorduk. O zamanlardan beri de en yakın arkadaşımdı. İmge ile Üniversitede de ayrı düşmemiştik.
İmge de Diyetisyenlik okuyordu. Biz güle güle konuşup, yürürken karşıma çıkan Hatice teyze ile afalladım.
Uzaktaydı biraz ama şaşkın olduğu buradan belli oluyordu. Onu görmemiş gibi yaptım. Yoksa beni burada arkadaşımla dedikodu yağmuruna tutardı.
Hızlı hızlı yürümeye başlamdım." Gece aşkım ne hız?"
" Hani sana bahsetmiştim ya bizim mahalledeki dedikoducu teyze" o da evet derecesine kafasını salladığında devam ettim. " Heh işte o şuan burada. Bizim yanımıza gelirse vallahi bırakmaz bizi."
O da anlayınca benim gibi hızlı hızlı yürüdü.
En sonunda İmge ve ben ayrılınca, mahalleye doğru yol aldım. Mahallenin girişinde abim, Kerem abi ve Aslan abi üçlüsü karşıma çıktı.
Cihangir abi yoktu yanlarında yani kadro eksikti. " Merhabalarr" neşeli sesim onları da güldürdü.
" Ne oldu kız piyango falan mı çıktı ne bu neşe?" Biraz neşeli görünüyordum ama aslında depresyondaydım.
Yerimden bile zorla kalkıyor, sürekli ağlama isteği ile doluyordum.
Ama sanırım bu depresyon değil, reglimin başlangıç habercisiydi...
"Yok abi ya piyango bana mı vuracak"
"Evet" "Evet"
Aslan abi ve Kerem abinin aynı anda konuşması ile onlara döndüm. " Piyango bana vursaydı eğer kolumda bu çantayı değil, en lüks markadan çanta görürdünüz."
" Bir gün o da olur.." Belki bir gün Aslan abim...
" Hadi gençler görü-" henüz sözümü bitirmeden camda ki Hatice teyze konuştu. " Kız Gece" bağırması ile neredeyse tüm mahallenin gözü bu tarafa kaydı. " Efendim Hatice Teyze." Hadi bakalım ne diyecekti bu sefer?
" Bugün yanında gördüğüm sarı saçlı kız kimdi?" Burada ki kimse İmgeyi görmemişti. Hatta adını bile duymadıklarına eminim.
" Arkadaşım." Önce beni ve yanımdakileri süzdü sonra bu tarafa bakan mahalle insanına baktı. " O kızla konuşurken yaptığın cilveyi, gülüşü bu çocuklara yapsaydın hepsini tavlardın" ardından bı kahkaha patlattı.
Gözüm önce yanımdaki abi dediğim insanlara kaydı. Sonra da camda ki Anneme...
Hiç kimseye bakmadan hemen eve girdim. " Kız sen duydun mu Hatice'nin dediğini"
Annemin şaşkın şaşkın konuşması ile göz devirdim. " O çocukların yanında dediği şey oldu mu yani hay ne vardı da o ağzını tutamadı." Sinirli sinirli konuşmam annemin sözleri ile bıçak gibi kesildi. " Kerem ile Aslan neden tuhaf tuhaf baktı acaba?"
" Neyi ima ediyorsun anne?" Bir şey demek istiyordu ama sanki çekindiği için diyemiyordu. " Bir şey ima etmiyorum kızım."
Derin bir nefes aldım. " Ben odama gidiyorum anne." Onu orada bırakıp odama gittim. Kendimi yatağa attığım da düşündüm.
Az önce annemin imasını asla anlayamamıştım. Belki Bahar onları abisi olarak görmüyordu fakat ben neredeyse 7 yıldır Aslan abiyi abim olarak görüyordum. Kerem abi ise kendimi bildim bileli abimdi.
Yani onlardan biri ile olmazdı. Kızların hepsi onlara hayran diye bende onlara hayran olacak değildim. Tamam belki küçükken büyük hayranlık beslerdim ama artık büyümüştüm...
Karşılarında artık o küçük kız çocuğu yoktu. Bunu kendileri de yıllar önce fark etmişlerdi. Kapımın çalınması ile gel diye bağırdım. " Küçük cimcimem."
Abim...
" Abim benim." Kalkıp ona sarıldım. Hayatım boyunca benimle alay etmeyen bir o vardı. O yüzden abim ve benim aramdaki bağ herşeyden ve herkesten çok daha farklıydı.
" Sen Hatice teyzenin dediklerini takma." Yumuşak tonda konuşması beni de iyi hissettirmişti. " Takmıyorum zaten." Onu ve diğerlerini takmamayı yıllar önce öğrenmiştim..
Abim derin nefes aldı. " Bugün Baharın babası geleceği için mahallede akşam yemeği yenilecek. Biliyorsun değil mi?"
Böyle bir şeyden haberim yoktu. " Hayır bilmiyordum."
" Birazdan masalar kurulacak. Sende hazır ol da akşama yetiş." Her ne kadar Osman açmayı uzun zamandır görmesem bile gitmek istemiyordum. Bazen Ramazan geldiğin de mahallede sofraları kuruldu. O zamanlarda bile genellikle gitmezdim.
Olumsuz yanıt vereceğimi anladığında konuştu."Hadi abim ya hem bu aralar biraz moralin bozuk gibi." Moralimi bozan tek şey yaklaşan sınavlarım ve reglimdi.
" Sınavlar falan moralimi bozuyor abim." Bana gülümsedi. " Sen her şeyi başarırsın güzel kızım."
Abim mahallede ki yemek için yardıma gittinde bende duşa girdim. Kısa bir duşun ardından tekrar odama geçtiğim de kot tulumum ile altına kırmızı, boynu biraz açıkta kalan bir kazak giydim.
Zaman geçmeden çalışma masama geçtim ve ders çalışmaya başladım.
Yaklaşık 1,5 saat sonra annem geldi. " Kızım bak Osman amcan gelmiş, sende gel bak ayıp olacak." Annem yemeğe gelmem için ısrar ediyordu fakat gitmek istemiyordum.
" Anne bak ders çalışmam lazım lütfen." En sonunda pes etmiş olacak ki bıraktı beni. " İyi gelme." Trip atarcasına gittiğin de derin nefes aldım.
Tekrar Dersim'in başına döndüğüm de telefonumdan bildirimi sesi geldi.
DEREOTU MAHALLESİ GENÇLERİ
Aslan abi; Herkes geliyor değil mi?
Ayı abim; Bizim cimcime gelmiyor.
Bahar; Gelmesin de zaten Bahar; Sessiz sessiz oturuyor zaten hep.
Elif; Aynen bir şey yaptığı yok.
Şunlara bak sen...
Gece; Geliyorum lan Gece; Bahar ve Elif size diyorum Gece; Sizin inadınıza geliyorum.
Odamdan çıkar çıkmaz annem ile göz göze geldim. " Ne oldu kız?"
" Geliyorum annem." Hava çok soğuk olmadığından yanıma bir şey almadım. Annem de memnuniyetle gülümsediğinde tombul yanaklarını sıkıp, öptüm.
Aşağı indiğimde abimi görünce ona sarıldım. Yanında yine Aslan abi ve Kerem abi vardı. "Gelmişsin abim."
" Şu iki cadının inadına geldim." Üçü de gür bir kahkaha attı. Herkes yerlerine geçtiğinde ben abim ve erkek kardeşim Erenin ortasına oturdum. Osman amca da başa oturmuştu.
Karşımda ise Kerem abi, Aslan abi ve Ceylin vardı. Herkes yemek yemeğe başlarken benim iştahım yoktu.
Önüme konan biber dolmasına sadece bakıyordum. Abim kulağıma fısıldadı." Gece ben bı gidip geleceğim." Bu sefer nereye gidiyordu bu ya?
" Nereye abi?"
Bir şey demeden gittiğin de arkasından bakakalmıstım.
Geri önüme döndüğüm de Aslan abinin tuhaf bakışı ile durdum. Bu sefer bakışlarını çekmedi. Öylece baktı...
Yeşil gözlerini üstümden bir türlü çekmiyordu. Beni de gözlerinin büyüsüne kaptırmıştı...
İlk defa gözlerine bu kadar fazla bakmıştım. 7 yıl sonra ilk kez bu kadar fazlaydı ona bakışım. Ve yıllar sonra ilk kez fark etmiştim onu...
7 YIL ÖNCE
Giydiğim sarı elbiseyi Aslan abiye göstermek için heyecanla bekliyordum.Aslan abi benim bu mahallede en çok sevdiğim kişiydi..
Hayallerimi süsleyen biriydi o...
Heyecanla aşağı indiğimde gördüğüm Bahar ile suratım asıldı. " Gece o üstünde ki seni ne kadar da çirkin göstermiş."
Hiçte bile. Kıskanmıştı beni..
" Kıskanma Bahar." Kızgınlıkla baktı bana " Bahar abla diyeceksin." Bu kızgınlık beni korkutmuştu. Onu arkamda bırakıp mahallede Aslan abiyi aramaya başladım.
İleriden gelen Aslan abi ile yanında ki Kızıl saçlı kız ile durdum. Arkadaşıydı herhalde.
Onlara doğru yaklaştığımda kızıl saçlı kız konuştu. " Bu kim Aslan?" Aslan abi önce bana iğrenirmiş gibi baktı sonra da kızın sorusunu cevapladı. " Emre'nin kardeşi."
" Aslan abicim bak elbisem nasıl olmuş?" Aslan abi neden bana bu kadar kötü bakıyordu? " Çok kötü olmuş Gece."
Yanlış duymuştum herhalde. " Bu küçük kızın elbisesi hiç yakışmamış. Güzelim elbiseyi mahvetmiş sanki."
Duyduklarım doğru muydu? Oysa ne hayaller ile giymiştim ben bunu...
" Zayıf bişey ya oturmamış. Zaten çirkin bişey." Kızıl saçlı kız ile bana bakıp kahkaha ile gülmeye başladılar.
Hatice Teyzenin sesini de duyduğum da iyice kendimi kötü hissetmiştim. " Gecenin üstünde ki ne kadar da kötü durmuş."
Ardından sokaktaki herkes bana gülmeye başladı. Gözyaşlarımın aktığını hissettiğim de hemen eve doğru koştum. O zamanlar 12 yaşında olan küçük kız o günden sonra dışarı hiç çıkmamış, hiç biri ile konuşmamıştı. Hatta aynalara bile küsmüş, kendini insanlara göstermeye bile utanır hale gelmişti. Küçük kız 15 yaşına geldiğinde artık Aslana karşı hiç bir duygusu kalmamıştı ve nihayet aynaya bakma cesaretini kendinde bulmuştu. O gün kendine baktığında küçük halinden eser kalmamış, koca genç kız olduğunu anlamıştı. Gece, artık eskisi gibi değildi. Yıllar sonra ilk kez o gün rahatça kendini sokağa attığın da, bütün gençlerin orada toplandığını görmüştü. Hiç birine aldırmadan merdivenlere oturduğun da sadece beline kadar uzanan saçlarından bir tutam alıp oynamaya başladı. Dakikalar sonra kafasını kaldırdığın da ona çok farklı bakan bir Aslan ile karşılaşmıştı... Aslan merdivenlere oturan genç kızı ilk başta tanıyamamıştı. Gece olduğunu anladığı an kalbine çöken ağırlık onu fazlasıyla germişti. Gece kocaman kız olmuştu... Gece, Aslanın neden öyle baktığını anlamıştı. Nasıl yıllar evvel ona bakıyorsa Aslan da ona aynı şekilde bakıyordu. Fakat genç kız artık Aslana sadece abi gözüyle bakıyordu. O günden sonra Gece, Aslanın bakışlarını görmüyormuş gibi yaptı. Sonra da gerçekten de görmemeye başladı. Gece, bir daha Aslanı görmedi. Aslan ise hep bir köşede sevdiğinin onu fark etmesini istedi... *** Yorum ve Beğenilerinizi unutmayınn :)
|
0% |