11. Bölüm

11

Parla avci
parlisko

Yarın topçu İstanbul'a gelecekti ve ben hala anneme anlatamamıştım...

 

Şuan mutfak masasında oturmuş, portakal yiyerek AYT Biyoloji çözüyordum. Birazdan salona, annemin yanına gidip, ona Topçuyu anlatacaktım.

 

Artık portakalım ve testim bittiğinde ayağa kalkıp, salona doğru yol aldım.

 

İçeriye girdiğimde annemi ve Belinay ablamı günlük bir dizi izlerken bulmuştum. Onların karşısında ki koltuğa oturdum. Gözleri hiç bir şekilde beni bulamamıştı.

 

Resmen beni hiçe saymışlardı lan.

 

Ayağa kalkıp televizyonu kapattım. " Ya ablacım ne yapıyorsun!?"

 

" Kızım tam en heyecanlı yerinde niye kapattın?" Asıl heyecanlı olan benim anlatacaklarımdı...

 

Yine aynı yere oturdum. " Benim size bir şey anlatmam lazım"

 

" Bismillahirrahmanirrahim" annem anında besmele çekmişti..

 

" Dinliyoruz ablacım" derin bir nefes aldım.

 

" Ben bundan neredeyse 3 hafta önce bı halt yedim" Annem ve ablam beni dikkatle dinliyorlardı.

 

" Benim canım sıkılıyordu sonra ben, İtalyan birini işletmeye karar verdim." Annem bağırmaya başladı.

 

" Kızım sakın başıma bela aldım deme" Annem şimdiden sakin değilse sonrasını düşünemiyordum...

 

" Ay anne bı dur ya" Sağol ablammm

 

" Bı numara salladım ve tuttu. İlk konuştuğum da bana kaba davrandı bende ona küfür edip hemen kapattım." Bu sefer ablam atladı

 

" Ablacım küfür etmek ne? Sen hayatta küfür etmezsin ki"

 

" Ya bi devamını dinleyin!" Sürekli kesiyorlardı ve ben daha da çok heyecanlanıyordum.

 

" Sonra bu kişi bana Türkçe olarak derdin ne senin yazdı" O günü hatırlamam ile gülümsedim.

 

" Kızım bide gülüyor musun?" Anne yaaa

 

" Ya neyse işte sonra ben hatamı anladım ve ondan özür diledim." Bu sefer ablam konuştu.

 

" En azından özür dilemeyi bilmişsin" bilmiştim tabi.

 

" Neyse işte sonra ertesi gün benim bı ödevim vardı ve bende ondan yardım istedim öylede tanıştık" Annem gözlerini pörtletti

 

" Demek o yüzden sürekli gülüyordun" ablam da annem gibi olunca bı korkmuştum.

 

" Devamını duyunca şok olacaksınız " ikisi bana odaklanınca devam ettim.

 

" Sonra yarı Türk yarı İtalyan olduğunu öğrendim, ilk başta bana kendini tanıtmadı."

 

" Umarım tanımadığın biri ile konuşmuyorsundur Selinay"

 

" Yok anne" devam ettim.

 

" Neyse işte sonra birbirimize iyice güvenince, bana kim olduğunu söyledi" Tekrar derin bir nefes aldım.

 

"Meğer bizim ki Inter'in futbolcusu, Nicoló Can Mavioğluymuş " Tam o an annem ve ablam Ayağa kalkıp bağırmaya başladılar.

 

" OHA KIZIM SEN NERDEN BULDUN O YAKIŞIKLIYI???"

 

" ABLACIM OHA AY HEYECANDAN BAYILICAM" onlara kahkaha attım

 

Yaklaşık 10 dakika süren tepkilerden sonra tekrar devam ettim.

 

" Vee yarın sabah saat 10 da İstanbul'a beni görmeye gelecek, akşamında da maç için İtalyaya dönecek"

 

" Nee kızım sen bu çocukla ciddi misin?"

Asıl sorun da buydu işte.

 

Topçu ile birbirimize olan ilgimizi biliyor, her seferinde zaten birbirimize iltifat ediyorduk. Bizim aramızdaki şey artık arkadaşlıktan çok daha fazlasıydı..

 

" Birbirimize ilgiliyiz sadece"

 

" Bak ablacım bu çocuk ünlü biri. Yani herkes peşinde." Bunun farkındaydım zaten. Ama topçu çoktan bu popülerliği sindirmiş, olgunlaşmış biriydi.

 

" Selinay, sen bu çocuğun kim olduğunu, bizim ne kadar yakışıklı dediğimiz gün biliyor muydun?"

 

" Hayır anne bilmiyordum. Hatta ekrana gelmişti ya telefonuyla ilgileniyordu, sonra babam görünce yüzünü asmıştı, işte o an ben onunla mesajlaşıyordum."

 

Annem ve ablam birbirine bakıp gülümseyince bende onlarla gülümsedim. Topçuya olan hislerim arkadaşlıktan öteydi bunu biliyordum. Topçunun da beni arkadaştan daha fazlası olarak gördüğü belliydi.

 

" Yarın onun doğum günü" Topçu bana 11 Aralık'ta 19 yaşında olacağını söylemişti.

 

" Ayy ne yapacaksın peki?" Onun için 1 haftadır hediye arıyordum ve en sonunda bulmuştum. Onun bez bebek halini ona hediye edecektim..

 

Bunu internette görmüştüm fakat almamıştım.

 

Kendim yapmıştım..

 

" Ona internette gördüğüm bir şeyi yaptım, böyle onun bez bebek hali varya, ondan kendim yaptım işte"

 

" Ayy ne çok emek vermişsindir şimdi" öyleydi.

 

Ama topçu için değerdi...

 

🌞🌞

Bugün topçu gelecekti...

 

Ve ben sabahın 7 sinde dolabımı açmış, ablam ve annem ile kıyafet seçiyordum. En sonunda Mavi tulum elbise ve onun altına da kırmızı kazak giymeye karar verdim.

 

" Ayy kızım çok güzel oldunn" annem ve ablam beni beğeniyle süzünce gülümsedim.

 

Çok heyecanlıydım. üstüme deri ceketimi ve siyah çantamı alıp, içine hediyemi de koyduğum da hazırdım.

 

Annem ve ablamın duaları eşliğinde havalimanına doğru yola çıktım.

 

Yaklaşık 1 saatin ardından artık buradaydım. Dizlerim titriyor, havanın soğukluğuna rağmen terlemeye devam ediyordum. Saatimi kontrol ettiğimde 30 dakika daha olduğunu gördüm.

 

Telefonuma gelen bildirim ile heyecanım daha da artmıştı.

 

İtalyan Topçu; 20 dakika sonra oradayım

İtalyan Topçu; Selinay ben fena heyecanlıyım.

 

Selinay; Sen bide bana sor topçu

Selinay; titriyorum.

 

Yalan söylemeyecektim...

 

İtalyan Topçu; Bir şekilde sakinleşmemiz lazım.

İtalyan Topçu; Ben seni gördüğüm an sakinleşirim de neyse..

 

Bu ani itirafı beni iyice titretmişti...

 

Selinay; Seni bekliyorum Topçu.

 

Aradan 15 dakika geçtikten sonra kapının oradan biri göründü.

 

Yaklaşık 1.89 boyunda, kumral saçları olan, üstünde mavi polo yakalı tişörtü, siyah kot pantolonu ve benimle neredeyse aynı olan deri ceketi ile etrafa ışık saçan Nicoló Can Mavioğlu tam da karşımdaydı.

Onun da gözleri bana değdiği an zaman durmuş gibiydi...

***

Dayanamadım kavuşturdum

​​​​​Yorum ve Beğenilerinizi unutmayınn :)

​​​​​

 

 

Bölüm : 19.11.2024 22:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...