26. Bölüm

26

Parla avci
parlisko

Topçunun gelişinden bu yana 2 hafta geçmişti. Birlikte sinemaya, sergilere, müzelere, konsere ve daha bir sürü yere gitmiştik.

 

Ve şuan onu arkadaşlarım ile tanıştırıyordum.

 

"Biliyor musun Selinayın bırak ilk sevgilisi olmayı mesajlaştığı ilk erkeksin"

 

Sena'nın dediği şeyden sonra Topçunun gözlerinde ki parıltılar görülmeye fazlasıyla değerdi...

 

"Ne zaman 6'lı date yapacağız?" Aydan'ın isyanından sonra topçu bana dönmüştü.

 

Garibim Aydan'ı anlamamıştı...

 

" Yani ikimiz ve onların sevgilileri ile ne zaman toplu buluşacağız onu soruyor."

 

" Anladım. Yaparız ya daha zamanımız çok."

 

" Enişte senin zaman çokta bı sor bizde var mı?" Topçu onlara anlamayarak baktı.

" Var mı?"

 

" Benim yok!"

 

Aydan ve Sena nın yanında 2 saat daha oturduktan sonra bizim eve doğru yürümeye başladık. Topçu ilk geldiğinde iki gün bizde kalmıştı. Sonra ki beş gün ise uzun zamandır görmediği halasının yanında kalıyordu.

 

Bende halası ile tanışma fırsatı bulmuştum. Çok tatlı biriydi...

 

Annem Can'ı akşam yemeğine davet etmişti ve bu yüzden yine heyecanlı heyecanlı yerinde sallanıyordu...

 

🌜🌜

 

Masada kahkaha asla eksik olmuyordu. Topçu geldiğinden beri sadece beni değil, anne ve babamı da mutlu etmişti.

 

İlk geldiğinde ki çekingen tavırları yoktu. Bizimle kendini çok fazla rahat hissettiğini hissediyordum.

 

Kendi oluyordu. Bizimle iken asla kendini saklamıyordu.

 

Ama beni en çok mutlu eden başka bir detay vardı. Farkında değildi.

 

Kendini bizim yanımızda çok fazla rahat hissettiğinin farkında değildi...

 

İlk geldiği gün yemek yemeğe çekinirken şuan asla çekinmiyordu. Hatta onu ilk defa bu kadar fazla yemek yerken görüyordum.

 

"Eee Can bey hayaliniz ne bakalım?"

 

" Milli takım." Hiç düşünmeden söylemişti bunu. Benim bildiğim kadarıyla şuan ki hayali Inter de kazanabileceği tüm kupaları kazanmaktı.

 

" Teklif geldi mi? " Görkem abim gözlerini devirdi. " Sende ki de soru baba. Tabi ki de teklif gelmiştir. Değil mi enişte?"

 

Topçu kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. Yüz ifadesi düştü bir anda.

 

Masadakiler de bu duruma bir hayli şaşırmış gibiydi. Çünkü topçuyu bende ilk kez bu kadar yüzü düşük görüyordum.

 

" Maalesef teklif gelmedi ama hala bekliyorum."

 

Babamın düşünceli sesi beni de düşündürmüştü. " Sen çok iyi bir futbolcusun ama neden yapmadılar ki?"

 

" Büyük bir sakatlık geçirdim ben. Belki ondandır."

 

Doğru.

 

Büyük bir savaş vermişti o dönemde. İkimizin de en umutsuz olduğu bir zamanda tanışmıştık.

 

İyi ki de tanışmıştık...

 

Annem ilk defa bu konuya dahil oldu. "Sen hem Türkiye hemde İtalya vatandaşısın değil mi?"

 

" Evet efendim" Ablam hemen kafasını kaldırdı. "Yani İtalya milli takımında da oynayabilirsin."

 

Bu konu masadaki herkesin dikkatini çekmişti...

 

Topçu boğazını temizledi. "Aslında İtalya teklif yaptı fakat ben Türkiye'yi bekliyorum."

 

Bu durumu bana hiç anlatmamıştı...

 

Can'ın telefonu çaldığında masadan kalkmak zorunda kalmıştı. Geri döndüğünde yüzü düşmüştü.

 

Ona ne oldu gibisinden bir bakış attım.

 

"Maalesef 3 gün sonra İtalya'ya dönmek zorundayım. Hazırlık maçımız varmış."

 

Daha yeni gelmişti oysaki...

 

" Ama üzülme yine gelirim."

 

" Üzülmüyorum ki sadece yeni gelmiştin. Sürekli sende uçaktasın." Bu durum beni biraz mahçup hissettirmişti...

 

"Benim için sıkıntı yok. Sen burdasın, yeni ailem burada tabi ki de geleceğim."

 

Yeni ailem...

 

Babam tam ağzını açmıştı ki tekrardan telefonu çalmıştı. "Çok özür dilerim. Bunu açmam lazım."

 

" Sorun yok sen bak keyfine."

 

Aradan neredeyse 10 dakika geçmişti fakat Topçu hala gelmemişti.

 

Ona bakmak için masadan kalkıp yanına adımladım.

 

Sesi sert geliyordu ve İtalyanca konuşuyordu. Sadece son söylediği şeyi duymuştum. " Söyleyin onlara bir daha beni rahatsız etmesinler kabul etmeyeceğim!"

 

Sonrasında beklemeden kapatıp arkasını döndü. Beni gördüğü an donan suratından bir şeyler döndüğünü anlamıştım...

 

" Bir şey mi oldu?" Yeşilleri titremişti.

 

"Yok... Yok bir şey ya. Hadi masaya geçelim daha doymadım." Ona gülümsedim ama içimden bir ses onun birşeyler sakladığını söylüyordu.

 

🌜🌜

 

O günün üstünden 2 gün geçmişti. Bu 2 günü de Topçu ile geçirmiştim ve yarın akşam tekrar İtalya'ya dönecekti.

 

Saatimi kontrol ettiğimde akşam 10 du. İtalya da okuyacağımdan dolayı sürekli İtalyanca çalışıyor, o dilde yazılan kitapları okuyordum. Bu kadarının yeter olacağını düşündüm.

 

Masadan kalktığım anda zil çalmıştı. Kapıya doğru yürüyecekken annem beni durdurdu.

 

" Ben bakarım kızım abindir." Ona kafamı sallayıp odama geri döndüm.

 

Instagrama girip biraz bakındım. Dün Topçunun da ısrarı ile hesabımı gizliden çıkarmıştım ve tam 23 bin 382 takipçim vardı.

 

Öne çıkanlarımdan Aydan ve Sena ile çektiğim fotoğraflarım da vardı. Yani benimle birlikte onların da takipçi sayısı bin - iki bin civarı yükselmişti.

 

Annemin kapıyı tıklamadan girmesi ile yerimden sıçramıştım.

 

Baş parmağımı damağıma bastırarak konuştum. "Anne korkuttun yaa."

 

Ama daha çok onun yüz ifadesinden korkmuştum. " Selinay kapıda Can'ın babası var kızım. Seninle konuşmak istiyor."

 

Kaşlarım istemeden çatıldı. Hemen yerimden kalkıp kapıya doğru gittim.

 

Dışarı çıktığımda kapının biraz uzağında elleri cebinde bekliyordu. Ona doğru yürüdüm. Geldiğimi belli etmek istercesine boğazımı temizlediğimde hemen arkasında dönmüştü

 

" Merhaba Selinay."

 

" Merhaba içeri geçseydiniz hava soğuk."

 

Açıkçası ne diyeceğini de deli gibi merak ediyordum. " Gerek yok çok fazla uzatmayacağım zaten."

 

" Sanırım çok önemli bir konu."

 

Bunu düşünceli ifadesinden ve sürekli yerinde sallanmasından anlamıştım.

 

" Evet önemli. Oğlum Can'la ilgili."

 

Onu can kulağıyla dinlemeye başladım.

 

" Ondan ayrılmanı istiyorum Selinay."

 

Afalladım bir an. Ne diyordu bu? "Anlamadım?"

 

Derin bir nefes aldı. Ben ise boğazımda ki yumru ile diyeceklerini bekliyordum.

 

" Bak biliyorsun ki yakın zaman da Can'a Real Madrid gibi büyük bir kulüp teklif yaptı."

 

Devam et dercesine kafamı salladım.

 

" O ise bunu kabul etmedi." Yani?

 

" Neden kabul etmediğini biliyor musun Selinay?" Kafamı aşağı yukarı salladım.

 

" Elbette Inter de kupa kazanmak istediği için."

 

" Hayır senin için. Sen İtalyaya geleceğin için teklifi kabul etmemişti. En başında buna karşı çıktım sonuçta asla itilmeyecek bir teklifti bu. Her gencin hayali."

 

Biraz sustu sonra tekrar konuştu. " Hatta benim bile çocukluk hayalimdi bu. Neyse sonra ben çok düşündüm ve aradaki tek engelin sen olduğunu fark ettim. Real Madrid iki gün önce tekrar teklif yapmış ve Can tamda sizde iken bu teklifi tekrar reddetmiş."

 

Bizde olduğu gece...

 

"Sen olduğun sürece de reddetmeye devam edecek Selinay. Eğer Can'ı seviyorsan lütfen aradan çekil. Zaten hemen unutursunuz sonuçta basit bir gençlik aşkıydı."

 

Gözlerimin doluşuna ve bir damla akışını durduramadım. Titriyordum. Sanki göğsümün tam ortasında oturan bir şey vardı.

 

Çok başka bir şey.

 

"Kariyerine zarar veriyorsun. Eğer onu biraz olsun sevdiysen iyiliği için ayrılmalısın."

***

ÇEKİL ARADAN BABALIK !!

***

Yorum ve Beğenilerinizi unutmayınn :)

​​​​​

 

 

 

 

Bölüm : 03.01.2025 23:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...