Yeni Üyelik
6.
Bölüm
@paulwesleyasigi

üçümüz beraber metehanın arabasıyla gidiyorduk. öne zeynep oturmuştu, el mahkûm arkaya oturmuştum.

"çok heyecanlıyım." mete sağa sinyal verip dönerken yerinde kıpırpandı.

"neye heyecanlısın acaba?" söylediği her şeye sinirlendiğimi hissediyordum, onun yüzünden şu anda burdaydım.

"top oynamaya gitmiyoruz ya," dedi aynadan kaşlarını çatmış bana bakarken "hem ona heyecanlıyım hem de enişte adayımızın kim olacağına heyecanlıyım."

göz devirdim "sikeceğim enişteni de seni de."

"yyyaaa," dedi zeynepte arkasına dönerken "eniştemiz var yani?"

"of allahım of!"

"belki de benim yengem olur zeyno, yakınlık durumumuza bağlı."

yine göz devirdim, gözlerim yuvalarından yanlara doğru fırlayacak sandım.

"amcamı arayayım da internetten duymak yerine benden duysun."

"ne diyeceksin?"

"düşmanlarının yanına gidiyorum amcacığım, istersen bir posta da kerem ve kaanla ben kavga ederim diyeceğim."

güldü "iyi kavgalar diliyorum sana."

derin bir nefes verip telefonumu açarak amcamın adını tuşladım.

"alo?"

"amcaların en güzeli, en bir tanesi. napıyorsun bakalım yakışıklı amcam?"

"dökül bakalım."

"yuh amca, napıyorsun dedim alt tarafı."

"oturuyorum amcacığım ama merak ettiğinin bu olduğunu düşünmüyorum, ne oldu söyle."

"beni dövmeyeceğine, kızmayacağına söz ver."

"sevgili mi yaptın lan?"

"ay hayır amca!"

"he tamam, başka neye kızabilirim?"

"şey.."

"ney?"

"amca şimdi diyelim ki önünde iki tane kapı var, biri kilitli. ne yapacaksın, mecbur ikinci kapıya gideceksin değil mi?"

"evet de, ne alaka?"

"bende o kapıya gittim."

metenin gülmesiyle kaşlarımı çatarak ona baktım.

"naz ne diyon allah için?"

"kapının arkasında düşmanlarımız var ama."

"ne?"

"of, ben galatasaray lansmanına gidiyorum."

telefondaki derin sessizlikle kapandı mı acaba diye kulağımdan çekip baktığımda kapanmadığını görüp tekrar kulağıma götürdüm "amca?"

korkuyla tekrarladım "amca, alo?"

"ne lansmanı?"

"bildiğimiz lansman işte."

"ne işin var orda?"

"metehan yüzünden. yemin ediyorum isteyerek gitmiyorum bak biliyorsun, ne işim olur benim orada yani?"

"tamam amcacığım, nolcak sanki? kereme de benim yerime bi tane geçirirsin, ödeşiriz."

güldüm "tamam geçiririm."

"tamam o zaman, iyi eğlenceler."

"görüşürüz."

telefonu kapatıp bizimkilere döndüm "iyi bari, korktuğum gibi olmadı."

_________

 

arabadan inmeden geldiğimiz mekanı inceledim, güzel bir yer seçmişlerdi.

arabadan indiğimizde kapıyı açıp aşağıya indim. metehan dolanıp zeynebin kapısını açtığında şaşkınlıkla ona baktım.

elinden tutup zeynebi indirdikten sonra arabayı kilitleyip kolunu uzattı. gözümün önünde flörtleşiyor mu bunlar, arkadaş değil miydik lan biz?

yanlarına ilerlediğimde mete sahte üzüntüyle bana döndü "kusura bakma nazcığım."

göz devirip önden ilerledim, sanki benim lansmanımdı.

birazdan göreceğim yüzleri hayal etmek bile istemiyordum, ne işim vardı benim burada.

masaya gidene kadar tanıdığım birkaç kişiyle selamlaşıp zeyneplerin arkasından masaya ilerledim. harika, hep beraber oldukları masaya gidiyorduk!

olduğum yerde biraz daha dikleşip yanlarına ilerledim. hepsinin bakışları bana dönerken mete gülümsedi "evet, sürprizim de geldi işte!"

meteye bakıp sahte bir şekilde gülümsedikten sonra diğerlerine döndüm.

berkanın yanıma gelip sarılmasıyla karşılık verdim, onunla da yakın sayılırdım.

"çok güzel olmuşsun."

"teşekkür ederim."

yanıma geçtiği için minnettardım, diğerleri yiyecek gibi bakıyordu.

gözlerim en sonunda malum kişilere döndüğünde derin bir nefes aldım. aslında kerem ve yunusla benim pek sorunum yoktu, ama kaan ile ben bile kavgalı sayılırdım.

kerem gülümsedi "hoşgeldin."

kafa salladım "hoşbuldum."

yunusla da selamlaştıktan sonra kaanın alaycı bakışlarını hissedip ona döndüm.

baştan aşağıya süzdükten sonra dudağının bir kenarı kıvrıldı "güzel olmuşsun."

göz devirmemek için kendimi tembihledim "sağol."

"amcan-"

metehanın karnına vurmasıyla cümlesini devam ettiremeden yüzünü buruştururken güldüm.

"beyler içkiler fena he!"

omzuma çarpan kişiye dönüp baktığımda her zamanki avelliğiyle barış olduğunu fark ettim.

barış da şaşkın şaşkın bana bakıyordu "napıyon la sen burda?"

"metehan yüzünden geldim."

gülümseyerek metehana döndü "sonunda bi işe yaradın metehan he."

bir eliyle beni kendine çekip sarıldığında çarpmanın etkisiyle elimi göğsüne vurdum "yuh barış!"

"bakıyorum hepiniz yakınsınız."

barıştan ayrılıp kaana döndüğümde barış da kaşlarını çatmış ona bakıyordu "ne?"

"siz bu kızın mert hakanın yeğeni olduğunun farkında mısınız?"

"yani?"

"ne yani," dedi kaan da gülerken "ben mi anlamıyorum siz mi?"

"neyi anlamıyorsun kaan?" dedim bende yükümü bir bacağıma yaslarken.

"seni."

"ne varmış bende?"

cevabını veremeden muhabirler gelmeye başladığında elimi berkanın omzuna koydum "ben kaçıyorum, bardayım."

kafa salladığında muhabirler oyunculara soru sormaya başlamıştı. hızlı adımlarla ilerlerken yanıma gelen kameramanla durmak zorunda kaldım.

"naz hanım merhaba, nasılsınız?"

"iyiyim sağolun."

"hiç beklenmedik bir karşılaşma oldu."

"evet öyle oldu."

"kimin misafiri olarak geldiniz?"

ağzımı açacakken belime dokunan elle olduğum yerde sıçrayıp hızla yanıma döndüm.

"benim misafirim."

kaanın bana dönmesiyle şaşkınlıkla ona bakarken yüzündeki gülümsemeyle bana bakıp göz kırptı.

Loading...
0%