Yeni Üyelik
3.
Bölüm
@perdidoentisara

cinaragaci: Günaydın güzelim

cinaragaci: Saat kaç oldu, uyanmadın mı sen hala?

cinaragaci: Ulan, ben neden senin ders programını bilmiyorum?

 

misraseylan: Kimsiniz?

 

cinaragaci: :O

cinaragaci: Ne

cinaragaci: Resmen aldatıldım...

cinaragaci: Ne demek kimsiniz?

 

misraseylan: Çüş be!

misraseylan: Aldatıldım ne?

misraseylan: Şaka da yapılmıyor.

misraseylan: Engelliyorum seni.

 

cinaragaci: Kıyamazsın ki.

 

Bu kişiyi engellediniz. Mesaj gönderip almak için lütfen engeli kaldırınız.

 

Gülerek ekrana baktım. İçimden dokuza kadar saydıktan sonra engelini kaldırdım. Bu çocukla uğraşmak gerçekten hoşuma gidiyordu.

 

cinaragaci: KIYABİLİRMİŞSİN

cinaragaci: KIRILDIM BAYAN

cinaragaci: LOVE FINISH

cinaragaci: NE DEMEK ENGELLEMEK?

cinaragaci: PAT DİYE ENGELLENİR Mİ HANIMEFENDİ

cinaragaci: AYIP

cinaragaci: Dua et maça yetişmem lazım yoksa ben o engeli kaldırtırdım da neyse.

 

Kaşlarımı çatarak mesajları üstten okudum. Maç mı? Futbol maçı mı basketbol maçı mı? Belki de voleybol maçıdır? İzleyecek mi yoksa oynayacak mı?

Merakla okulun sitesine girdim. Etkinlikleri incelerken bugün maç olmadığını görünce ofladım. Okul dışında bir yerde miydi acaba maç?

Ne oluyor Mısra! Sana ne bundan? Nerede olursa olur maç. Kendi işine bak sen. Hazırlan ve okula git yoksa derse geç kalacaksın.

Telefonu şarja takıp hazırlanmak için lavaboya ilerledim. Bugün geç saate kadar okulda kalıp prova yapacağım için şarja fazlasıyla ihtiyacım vardı.

 

***

 

Okula ilerlerken kulüptekilerin nerede olduğunu öğrenmek için gruba mesaj attığımda basketbol maçı olduğunu ve herkesin orada olduğunu öğrenince kaşlarımı çatarak sahaya ilerlemeye başladım. İnternette etkinlik bilgisi yoktu. Acaba çınar ağacı orada mıydı?

Düşüncelerimle boğuşurken sahaya ilerledim. Nihayet sahaya vardığımda gözlerimle seyircileri tararken kulüptekileri görünce yanlarına doğru ilerledim. Bir yandan da etraftakilere göz atarken acaba şu an onu görmüş müyümdür diye kendime sordum.

Bizimkilerin yanına oturup sahayı izlemeye başladım. Basketboldan çok anlamasam da izlemesi zevkli olduğu için şu an burada olmam benim için sorun teşkil etmiyordu.

Oyuncuların formalarını incelerken isimlerinin değil de soyisimlerinin yazdığını fark edince hafifçe dudak büzdüm.

Derin.

Esensoy.

Çetiner.

Soyadlarını içimden okurken nefes verdim. Ne olurdu sanki herkesin alnında ismi yazsaydı? İsmi yazsaydı kim olduğunu anlayacak mıydın gerçekten Mısra? Çocuğun adını bile bilmiyordun.

Ama adı çınar ağacı? Yani? Kendi adını koyacak kadar salak değildir ya, kesin yanıltma taktiğidir bu.

Maçın sonuna kadar kalmak istesem de hoca çağırdığı için tüm kulüp ayaklanmış ve dans salonuna geçmiştik.

 

***

 

Çınar Çetiner..

Mısra'nın sahadan çıkışını görünce tüm odağım dağılmıştı. Bana atılan topu tutamadığım için göğsüme sert bir darbe almıştım. Hafifçe nefesim kesilince kendime gelmiş oyuna devam etmeye çalışmıştım ama ne kadar başarılı olduğum tartışılırdı.

Maç bittiğinde hızlıca soyunma odasına geçtim. Su bile içmeden ilk işim telefonumu almak oldu. İçimden o mesajların gitmemiş olması için dua ederken yutkundum. Beni engellediğin için rahatça saçmalamıştım Mısra, lütfen o maça mesajı okuduğun için gelmemiş ol.

Mesajlara girdiğimde o mesaj da dahil olmak üzere son birkaç mesajın görüldü olduğunu görünce yorgunca nefes vererek banklardan birine oturdum.

Hemen anladı mı kim olduğumu? Bu kadar hızlı olmamalıydı. Miray ve Pamir bile kaç hafta konuşmuştu, daha 1 hafta olmuştu ben ona yazalı ve bu kadar erken öğrenmesi isteyeceğim son şey bile değildi.

Yazıp yazmamak arasında gidip gelirken dayanamayıp mesaj attım.

 

cinaragaci: Gerçekten maça gittin mi?

cinaragaci: İnanamıyorum sana..

cinaragaci: Sen ciddi ciddi beni merak ediyorsun.

 

misraseylan: Senin için geldiğimi de nereden çıkarttın?

misraseylan: Arkadaşlarım davet ettiği için geldim.

misraseylan: Senin orada olacağını unutmuştum bile.

misraseylan: Ayrıca neden seni dinleyip bir şey yapayım ki?

misraseylan: Belki de benimle oynuyorsun?

 

cinaragaci: Hala seninle oynadığımı mı düşünüyorsun gerçekten beyaz manolyam?

 

misraseylan: Beyaz manolya mı?

misraseylan: Çok severim...

misraseylan: En sevdiğim çiçektir hatta biliyor musun?

 

cinaragaci: :))

 

misraseylan: Tabii ki biliyorsun...

misraseylan: Ama bunu nereden bilebilirsin ki?

misraseylan: Bunu bilen gerçekten çok az kişi var

misraseylan: Ben de sana lakap takmak istiyorum ama hakkında hiçbir şey bilmediğim için ne diyebilirim ki?

 

cinaragaci: Odun kafaya ne oldu?

 

misraseylan: Onu kızınca söylüyorum

misraseylan: Ayrıca sen bana beyaz manolyam derken ben sana odun kafa mı diyeyim?

 

cinaragaci: Aşkım diyebilirsin mesela?

 

misraseylan: Engelleyebilirim de mesela?

 

cinaragaci: Tamam ya, sustum.

cinaragaci: Sana da bir şey denmiyor yani.

cinaragaci: İki sohbet edelim diyoruz, yok.

cinaragaci: İlla engel.

cinaragaci: Hiç yakışıyor mu beyaz manolyam?

 

misraseylan: Beyaz manolyaları sevdiğimi nereden biliyorsun?

 

cinaragaci: Sadece onu değil ki,

cinaragaci: En sevdiğin rengin beyaz olduğunu da biliyorum.

cinaragaci: Ama nedense sen hiç beyaz giyerken görmedim.

cinaragaci: Ben görmediğim zaman giydin mi bilmiyorum ama genelde koyu renkler giyiniyorsun.

cinaragaci: Bi' arkadaşımın kız arkadaşı var mesela.

cinaragaci: Kız kırmızıya aşık.

cinaragaci: Mutlaka üzerinde kırmızı bir şey taşır, mutlaka.

cinaragaci: Üstüne giymese bile kırmızı bir aksesuar mutlaka takar.

cinaragaci: Sen neden beyaz giymiyorsun, özel bir sebebi mi var?

 

misraseylan: Vay be.

misraseylan: Dikkatli bakarsan birazcık kırmızıyı sevdiğini anlayabilirsin.

 

cinaragaci: Konuyu değiştirme, bir şey sordum.

 

misraseylan: Benim de tanıdığım birisi var öyle,

 

cinaragaci: Hala konuyu değiştiriyorsun.

 

misraseylan: Okuldan hem de.

misraseylan: :)))))))))

 

cinaragaci: Ben okuldan demedim?

 

misraseylan: :(((((((((

 

cinaragaci: Hani merak etmiyordun beni?

cinaragaci: Baya baya merak ediyorsun.

 

misraseylan: Ne alakası var?

 

cinaragaci: Çok alakası var.

cinaragaci: Gayet merak ediyorsun işte.

 

misraseylan: Hayır, etmiyorum.

 

cinaragaci: Ediyorsun dedim bayan.

cinaragaci: Delirtme beni.

 

misraseylan: Bayan?? Delirtme beni??

misraseylan: Senin canın engel çekti herhalde?

 

cinaragaci: Ne alakası var beyaz manolyam?

cinaragaci: Hiç olur mu öyle şey?

 

misraseylan: Olmasın.

 

cinaragaci: Tamamdır karıcığım.

 

misraseylan: ??

 

cinaragaci: Ağız alışkanlığı beyaz manolyam, pardon.

 

misraseylan: ????

misraseylan: Ne demek ağız alışkanlığı??

misraseylan: Sen önüne gelene karıcığım mı diyorsun?

misraseylan: Nasıl bir ağız alışkanlığı olabilir bu?

 

cinaragaci: Ne demek önüne gelen ya?

cinaragaci: Senden başka kimse gelemez önüme arkama sağıma soluma.

 

misraseylan: Ağız alışkanlığı ne oluyor o zaman?

 

cinaragaci: Kendi kendime seninle konuşurken sana hep öyle hitap ediyorum da ben...

 

misraseylan: Ciddi misin?

 

cinaragaci: Hayır tabii ki Mısra, dalga geçiyorum sadece.

cinaragaci: Çok ciddiye alıyorsun...

 

misraseylan: Ben ciddi bir insanım, işine gelirse.

 

cinaragaci: Ciddi halini çok seviyorum ama olmadığın zamanlarda da ayrı bir aşığım sana beyaz manolyam.

cinaragaci: Kimseye göstermediğin, samimi, içten tarafından bahsediyorum.

 

misraseylan: Öyle bir taraf yok.

misraseylan: Gözünde nasıl bir yere sahibim bilmiyorum

misraseylan: Ama inan sandığın gibi farklı birisi değilim.

misraseylan: Sıradan, hiçbir farkı olmayan bir kızım sadece.

 

cinaragaci: Seni nasıl gördüğümü görmeni isterdim gerçekten.

cinaragaci: O zaman 'sıradan, hiçbir farkı olmayan bir kız' olmadığını anlardın.

cinaragaci: Şu an bunu anlamanı ya da kabul etmeni beklemiyorum zaten.

cinaragaci: Sana yazmamın asıl sebebi de bu Mısra,

cinaragaci: Bendeki yerin gerçekten çok farklı ve ben bir anda sana gelip senden etkilendiğimi söyleseydim beni umursamazdın bile.

cinaragaci: Çünkü 'beğenilmek' senin için çok önemli bir kavram değil.

cinaragaci: Ve ben gerçekten o şekilde gelseydim değil benimle konuşmak yüzüme bile bakmazdın.

cinaragaci: Bir şeyleri bilmiyor, anlamıyor gibi davranıp dalgaya vurmam gerkeçten öyle olduğundan değil.

cinaragaci: Bana yavaş yava alış ve beni sev istiyorum.

cinaragaci: Çünkü ben sana aşığım Mısra.

cinaragaci: Senden zorlama bir şans değil, gerçek bir şans istiyorum

cinaragaci: Ve bu şansı kendim yaratmaya çalışıyorum elimden geldiğince.

cinaragaci: Yani senin bu 'benden vazgeç' çabaları bana sökmez.

cinaragaci: Ben o beyaz manolyaya tutulalı çok oluyor çünkü.

 

***

Çok çok çok heyecanlandım sonda vgbhfdjnmk ah Çınar'ım ya.. Yerim seni minik oğlum.

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce Çınar'ın bahsettiği 'kırmızı aşığı kız' kimˆˆ

Profilimden diğer kurgularıma da göz atmayı unutmayın :33

Beni diğer sosyal medya hesaplarımda da takip etmek isterseniz şu şekilde;

tiktok/instagram: asraninzihni

twitter/inkspired/wattpad/cizgistudio: perdidoentisara

 

Loading...
0%