Yeni Üyelik
8.
Bölüm
@perdidoentisara

Kavanozda duran tarhana çorbasına baktım. Benim için yaptı, benim için getirdi ya da gönderdi. Benim için uğraştı, emek verdi. Benim için...

Yutkunarak kavanoza bakmaya devam ettim. İç çekip dolaba ilerledim. Raftan bir kase alıp masaya geri dönüp oturdum. Kavanozun kapağını açıp çorbadan biraz kaseye döktüm. Kokusu burnuma dolarken gözlerim kısıldı. Kavanozu yavaşça yerine bıraktım. Hareketlerim her zamankinden daha yavaştı bana biraz daha vakit kazandırabilmek için.

Kıtır ekmeklerden birkaç parça alıp kasenin içine attım. Kıtır ekmekleri çorbayla karıştırırken kaşlarımı çattım. Kaç sene olmuştu? On muydu, ya da on iki mi dolmuştu? En son ne zaman içmiştim tarhana çorbası? Kokusunu bile unutmuşum.

Kaşığımı yarım doldurup yavaş hareketlerle dudaklarıma yaklaştırdım.

Senin için o kadar uğraşıyorken yapman gereken tek şey bir kase çorba içmek, sadece bir kase.

Başımı sallayarak kendimi onayladım. İçinde zehir bile olsa bu çorbayı içmeliydim. Daha fazla düşünmeden kaşığı ağzıma götürdüm ve direkt yuttum.

Duraksayıp çorbaya baktım. Midemin bulanmasını hatta daha fazlasını beklerken hiçbirinin olmaması garibime giderken tedirgince ikinci kaşığı aldım. İkinci kaşığı da rahatça yutarken peşinden üçüncü onun da peşinden dördüncü kaşık geldi...

Son kaşığa geldiğimi fark edince yaşadığım şoku atlatmaya çalışarak su içtim.

Ben az önce kendi rızamla tarhana çorbası mı içtim? Hem de bir kase dolusu? Buna hiçbir evrendeki Mısra inanmaz.

"Çınar..." diye mırıldandım iç çekerek.

"Bana ne yapıyorsun? Duvarlarımı mı yıkıyorsun yoksa beni mi değiştiriyorsun?"

Kavanozun kapağını kapatıp dolaba kaldırdım. Kaseyi ve kaşığı da makineye attıktan sonra odama döndüm.

Yatağıma uzanıp telefonu elime aldım. Ne yapacağımı bilemeyerek ekrana baktım. Mesajlara girip son mesajlara göz gezdirdim.

 

cinaragaci: Dikkat et kendine de

cinaragaci: Bir şey olursa haber ver bana yine

cinaragaci: Seviyorum seni

 

misraseylan: Çınar

misraseylan: İyi ki varsın

 

cinaragaci: Ben mi sen mi?

 

Başımı arkaya , yatağın başlığına yaslayıp gözlerimi kapattım. Garip hissediyorum, fazlasıyla garip hissediyorum. Telefonum titreyince gözlerimi açıp mesaja baktım.

 

cinaragaci: İçtin mi?

cinaragaci: Napıyorsun?

 

misraseylan: İçtim.

misraseylan: Çok güzel olmuştu.

misraseylan: Ellerine sağlık

 

cinaragaci: Afiyet olsun güzelim.

cinaragaci: Yani yemek konusunda çok becerikli biri değilim ama

cinaragaci: Tarhana ev yapımı, annem yapmıştı.

cinaragaci: Tüm o lezzetin sırrı Esma Sultan :)

 

misraseylan: Esma Sultan?

misraseylan: Annenin ismi güzelmiş, çorba için teşekkürlerimi iletirsin.

misraseylan: Ama lütfen bir daha zahmet etme olur mu?

misraseylan: Kendimi kötü hissediyorum.

 

cinaragaci: Zahmet mi?

cinaragaci: Senin için çorba yapmak hayatımın en güzel anlarından biriydi.

cinaragaci: Tabii yanımda sen olsan çok daha güzel olabilirdi ya da hasta olduğun için değil de canın istediği için yapsaydım.

cinaragaci: Ama olsun.

cinaragaci: Bir daha zahmet falan deme.

cinaragaci: Bana zahmet olduğun falan yok.

 

misraseylan: Neden yapıyorsun bunu?

 

cinaragaci: Çorbayı mı?

cinaragaci: Güzelim hastasın diye yaptım.

 

misraseylan: Hayır, çorbayı değil.

 

cinaragaci: Neyi?

 

misraseylan: Beni kendine alıştırıyorsun.

misraseylan: Ve bundan şikayetçi bile değilim

misraseylan: Ben hayatıma kimseyi almak istemiyorum Çınar

misraseylan: Ama sen bu halde bile çok kafamı karıştırıyorsun

misraseylan: Bilmiyorum belki de böyle olmaması lazımdı

misraseylan: Mantıklı düşünemiyorum artık

 

cinaragaci: Ortada seni rahatsız eden bir şeyler mi var?

 

misraseylan: Rahatsızlık olarak değil de..

 

cinaragaci: Açıkça söyle manolyam, dinliyorum.

 

misraseylan: Çınar, sürekli aynı konuları açmak ve hep aynı şeyleri konuşmak istemiyorum.

misraseylan: Ama kendimi de korumam gerekiyor

misraseylan: Eğer beni kendine alıştırıp sana en güvendiğim anda gideceksen yapma.

misraseylan: Planın, düşüncen, fikrin ne bilmiyorum.

misraseylan: Ama lütfen beni pişman etme olur mu?

misraseylan: Yine pişman olursam bir daha herhangi bir duygu hissedebileceğimi sanmıyorum.

misraseylan: Elimde kalan son duygularımı elimden alma olur mu?

 

cinaragaci: Söz veriyorum Mısra

cinaragaci: Ne olursa olsun, hiçbir koşulda seni pişman etmeyeceğim.

cinaragaci: Pişman olduğun tek şey beni daha önce tanımıyor oluşun olacak.

cinaragaci: Sana söz veriyorum.

cinaragaci: Çınar Ağacı sözü :)

 

misraseylan: Çınar ağacı sözü

misraseylan: Sevdim bunu

misraseylan: Umarım sözün de senin gibi sağlamdır Çınar Ağacı :)

 

cinaragaci: Bundan hiç şüphen olmasın beyaz manolyam.

 

Sana güvenebileceğimi hissediyorum. Bu öylesine şu an oluşan bir his değil, içimden gelen ve benden bağımsız oluşan bir his. Gözlerim yavaşça kapanmaya başlarken son kez klavyede gezdirdim parmaklarımı.

 

misraseylan: İyi geceler Çınar Ağacı

cinaragaci: İyi geceler Beyaz Manolyam.

 

Telefonu kapatım komodinin üstüne bıraktım. Yatağın içine girip iyice yerleşip üstümü örttüm. Bakışlarım masamın üstünde duran Çınar'ın fotoğrafına kaydı.

Ya en büyük desteğim olacaksın ya da en büyük yaram olacaksın Çınar Çetiner.

 

***

Söyleyin kaç para bir Çınar Çetiner :(((((

Bölümler kısa oluyor farkındayım ama inanın kendiliğinden bu şekilde oluyor. Bölüm ya da kelime sınırı koyan birisi değilim ve bölümleri akışına bırakmayı tercih ediyorum. Onlar ne zaman yeterli olduğunu düşünürlerse orada bitiyor o bölüm..

Merak ettiğiniz soruları buraya alabilirimm

Minik bir detay fark ettiniz mi ^^

Sizce bir bölüm günü mü yapsak? Her hafta o gün bölüm gelse ve biz de o gün burada toplansak?

Bölüm günümüz hangi gün olsun sizce?

 

Profilimden diğer kurgularıma da göz atmayı unutmayın :33

Beni diğer sosyal medya hesaplarımda da takip etmek isterseniz şu şekilde;

tiktok/instagram: asraninzihni

twitter/inkspired/wattpad/cizgistudio/kitappad: perdidoentisara

Loading...
0%