Yeni Üyelik
9.
Bölüm
@perdidoentisara

Flaşı masamdaki çekmeceye koyup kendimi yatağa bıraktım. Beni o kadar kolay bulamazsın Pamir Dinçer. Riskli hamleleri ancak ben yapabilirim, sen değil. Uykum olmadığı için yataktan kalkıp bilgisayarın karşısına geçtim.

Müzik dinlemek için uygulamaya girdim. Pamir'in aktif olduğunu görünce dinlediği şarkıya baktım.

Pinhani - Beni Sen İnandır

Gülümsedim. En azından müzik zevki güzel diye geçirdim içimden. Dinlediği şarkıyı açıp mesajlara girdim. Yazıp yazmamak arasında kalsam da onu çok özlediğim için özlemim inadımı yenerek parmaklarımı oynatmaya başladım.

 

rojaredd: artık çok uzaklaştım

rojaredd: en çok da kendimden

rojaredd: evden, senden

rojaredd: göçmen kuşlar gibi

rojaredd: çok geç kaldığım hâlde

rojaredd: solmuş resimlerde

rojaredd: kaç yıl geçmiş

rojaredd: hâlâ güzel durur

rojaredd: küçükken çok inanmıştım

rojaredd: eğer çok istersen

rojaredd: her şey mümkün

rojaredd: inanmak zor değil..

 

dincerpamir: Hikâyem senle başlardı,

dincerpamir: Senle devam etsin.

dincerpamir: Beni sen inandır..

 

Şarkının devamını getirdiğini bilsem de kalp atışım hızlanınca nefes alıp vererek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sadece şarkıyı devam ettirdi, ima değildi.

 

rojaredd: müzik zevkinin güzel olduğunu biliyordum

rojaredd: en azından iyi olduğun konular da varmış

rojaredd: sevindim

 

dincerpamir: Şimdi bir şey derdim de, neyse.

dincerpamir: Ayrıca

dincerpamir: Ne kötülüğümü gördün tam olarak?

 

rojaredd: burada bütün sorgulamayı ve imaları ben yaparım, sus

 

dincerpamir: Öyle miymiş Red hanım?

dincerpamir: Bir dakika ya..

dincerpamir: Sen benim hangi şarkıyı dinlediğimi nereden biliyorsun?

 

rojaredd: götüne çip taktım Pamir, oradan biliyorum

rojaredd: nereden bilebilirim? aktivite durumun açık oradan gördüm.

 

dincerpamir: Yani beni takip ediyorsun?

 

rojaredd: kendi hesabımla takip edeceğimi düşünmüyorsun herhalde?

rojaredd: her seferinde hatırlatmam mı gerekiyor Pamir?

rojaredd: ben istemeden beni bulamazsın.

 

dincerpamir: Seni istesem çok rahat bulabilirim Red

dincerpamir: Sadece küçük oyununu oynamana izin veriyorum.

dincerpamir: Nasıl olsa birkaç güne sıkılıp bırakacaksın

 

rojaredd: hadi ya, öyle mi olmuş?

 

dincerpamir: Görüşeceğiz Red.

 

rojaredd: seve seve Pamir.

 

Telefonu kapatıp cebime attım. Canım atıştırmalık bir şeyler çekince bilgisayarı uykuya alıp evden çıktım. Hava saat geç olduğu için serinlemeye başlamıştı. Yazın ne kadar soğuk olabilir diye düşünerek asansöre ilerledim. Şarkıyı mırıldanmaya devam ederken asansör ara katta durdu.

Durduğu katı fark edince yutkundum. O değildir, değil mi? Kapı yavaşça açılırken nefesimi tuttum. Başka birisi binince rahatça nefes verdim. Kapı yeniden kapanırken düğmeye basıldı ve geri açıldı. Pamir asansöre inince tırnağımı avcumun içine batırdım.

Gerçekten şu paspal halimle karşılaşmak zorunda mıydık? O kadar güzel olduğum vakit varken neden şu an mesela?

Başımı aşağı eğdim ona bakmamak için. Eğer eğmeseydim bakışlarımı ondan çekemezdim. Hoş, yine çekemiyor alttan onu inceliyordum. En azından yüzüne bakmıyordum ve o da bunu fark etmiyordu, bu da bir şey değil mi?

Kokusu tüm asansörü kaplayınca istemsizce gözlerimi kapatıp derin bir nefes çektim içime. İnsan daha önce hiç sarılmadığı birisine sarılmayı özler miydi? Ben özlüyordum. Şu an sarılsam geri çekilmeyeceğini bilsem Red'in aslında ben olduğumu bile söylemeye razıydım.

Asansör durunca başımı kaldırdım. Zemin kata gelmeden durmuştuk. Diğer adam inince Pamir'le baş başa kaldık. Lütfen elektrikler kesilsin, bir şey olsun da burada kalalım ikimiz. Lütfen, lütfen, lütfen...

Kendime hakim olamayıp göz ucuyla Pamir'e baktığımda göz göze geldik. Bana nezaketle gülümseyip hafifçe başını eğince kalbimin atışı hızlansa da sakin kalmaya çalışarak aynı gülümsemeyle karşılık verdim.

Allahım, neden bu kadar utanıyorum? Sadece gülümsedi bana ama o bile kalp atışımı değiştirdi. Klavye başında en edepsiz insanlara bile taş çıkarabilecek birisine dönüşürken burada böyle olmam hiç adil değildi.

Asansör son kez durunca sonunda(!) geldiğimizi anlayınca başımı kaldırdım. Asansörün kapısını benden önce davranarak açınca duraksadım. Eliyle geçmem için işaret yapınca teşekkür ederek asansörden indim. Sen ne zaman bu kadar centilmen bir adam olmuştun acaba?

Nereye gittiğini deli gibi merak etsem de hiçbir şey diyemeden markete doğru yürümeye başladım.

Peşimden geldiğini hissedince gülümsedim. En azından başka bir yere gitmek yerine markete gidiyor. Daha kötüsü olabilirdi?

Havanın kapattığını görünce üstümde bir şey olmadığı için somurttum. Yağmuru severdim ama şu aralar hasta olmaya hiç niyetim olmadığı için işimi hızlıca halletmek için aceleyle markete girdim.

Kendi sevdiklerimden birkaç şey alınca çikolata reyonuna ilerledim. Pamir'in sevdiği çilekli çikolatalardan birkaç tane alıp sepete ekledim. Kim bilir, belki bir gün beraber yeriz?

Sepetimi kasaya bırakıp ödemeyi yaptıktan sonra poşeti alarak çıkışa ilerledim. Pamir'le beraber yürümek istediğim için adımlarımı yavaşlattım. Bir anda yağmur yağmaya başlayınca kaşlarımı çatarak başımı havaya kaldırdım.

Oldu mu şimdi bu? Belki biz beraber yürüyerek gidecektik eve. Şimdi koşmamız gerekecek. Somurturken omuzlarımda hissettiğim şeyler korkuyla arkamı döndüm. Pamir hırkasını çıkartmış omuzlarımı örtmüştü.

Şaşkınca ona bakarken ne yaptığını anlamaya çalıştım. Az önce hırkasını hiç tanımadığı bana mı verdi?

"Korkutmak istememiştim..."

Ne olduğunu algılamaya çalışırken uzanıp kapşonla* başımı kapattı.

"Yağmur yağıyor, ince giyinmişsin."

Başını kaldırıp etrafa bakındı hızlıca. Yağmur oldukça hızlanmıştı ve ikimiz de çoktan sırılsıklam olmuştuk bile.

"Daha bekleyecek miyiz? Hasta olmamız için bu kadar beklememiz yeterli olacaktır eminim ki."

Şoku atlatmaya çalışırken gülerek eve doğru ilerledim onunla. Nihayet apartmana girdiğimizde kuru olmasının sevinciyle Pamir'e sarılasım geldi. Evet, tek sebebi o tabii ki. Başka ne olabilir ki?

Pamir'in bana baktığını görünce yutkundum. Seninle konuşmak benim için gerçekten çok zormuş, bunu hiç bilmiyordum.

"Hırkan kirlendi, ben bunu temizleyip sana getiririm."

Başını olumsuz anlamda salladı. Hadi ama, bende kalsın hırkan. Lütfen...

"Gerek yok, sadece ıslandı sonuçta."

Hızlıca cıkladım. Başımı sallarken hırkayı üstümden almadan tuttum.

"Öyle olmaz, içim rahat etmez hem. Ben yıkar, temizler getiririm sana."

Bir şey demeden başını sallayıp onayladı beni. Neyse ki işi inada bindirip çirkef tarafımı çıkartmadın Pamir yoksa bir ihtimalimiz olsa da yok olurdu.

Asansöre bindiğimizde ikimizin de ağzını bıçak açmıyordu. Onun inmesi gereken kata geldiğimizde başını sallayarak gülümsedi.

"İyi geceler."

Gülümseyerek aynı şekilde başımı salladım.

"İyi geceler."

Tam çıkarken arkasını dönüp elini uzattı. Önce eline sonra gözlerine baktım.

"Tanışmayı unuttuk, Pamir ben."

Kalp atışım daha da hızlanırken nefes alıp vererek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sakin ol, belli etme. Birkaç dakika en azından nolur.

Uzattığı elini tutup sıktım.

"Miray ben, tanıştığımıza memnun oldum Pamir."

Gülümsemesi daha da genişlerken istemsizce birkaç saniye gülüşünü izledim. Bu hayatta güzel diye bir kelime olmasaydı yine en güzel gülen sen olurdun Pamir.

"Ben de öyle, tekrar iyi geceler."

Ellerimizin sonsuza kadar birlikte kalmasını istesem de zorla geri çekildim. Asansörden indi ve kapı yavaşça kapanarak asansör olduğum kata ulaşmak için hareket etti. Tırnaklarımı elime batırdım. Biraz daha bekle, çok az kaldı.

Hızlıca eve girdim. Poşeti olduğum yere bırakıp kendimi yatağa attım. Yüzümü yastığa gömüp 'nasıl olsa kimse duymaz' diye düşünerek çığlık attım.

Biz bugün resmen tanıştık. BİZ BUGÜN RESMEN TANIŞTIK.

Heyecanla yatakta dönerken kokusu buram buram gelince hırkayı hatırladım. Omuzlarımdan dikkatlice alıp sıkıca sarıldım hırkaya. Kokusunu derince içime çektim gözlerimi kapatarak. Yanımdaymış da ona sarılıyormuş gibi sarıldım bir süre o hırkaya.

Gözlerim yanmaya başlayınca ellerimle gözlerimi silerek açtım. Gün gelecek ve ben senin hırkana değil, sana sarılacağım Pamir.

Gözlerimi açıp etrafa bakınırken az önce olanları yeniden canlandırmaya başladım zihnimde. Gülümserken gözlerimi kapattım.

Asansörde tanışma anımız aklıma gelince panikle gözlerimi açarak oturdum. Kaşlarımı çatarken elimi alnıma vurdum.

Ben sana daire numaranı sormadım, pat diye gelsem ben olduğumu anlamazsın değil mi? Yüzümü buruşturarak geri yattım. Bundan anlayamazsın, abarttım birazcık. Anlayamazsın değil mi? Lütfen anlama. Daha beni tanımaya başlamadan benden uzaklaşamazsın.

Düşünceler zihnimi işgal etmeye devam ederken sıkıca hırkaya sarılıp gözlerimi kapattım. Düşünmeyeceğim, bu gece sadece kokuna sarılıp uyuyacağım ve senmişsin gibi hayal edeceğim.

 

***

 

En uzun bölüm oldu.. Daha da uzayacaktı ama bölmek zorunda kaldım. Ah Red, seni yiyebilir miyim?

 

Profilimden diğer kurgularıma da göz atmayı unutmayın :33

Beni diğer sosyal medya hesaplarımda da takip etmek isterseniz şu şekilde;

tiktok/instagram: asraninzihni

twitter/inkspired/wattpad/cizgistudio: perdidoentisara

Loading...
0%