Gözlerimi açtığımda beni bir çift göz karşıladı. " Günaydın peri kızı" dedi.

" Günaydın. Sen odayı topla ben duş alayım. Sen duş alırken de ben kahvaltı hazırlarım" dedim.

" Siz nasıl emredersiniz kraliçam" dediğinde ayağa kalktım. En son bana kraliçe dediğinde elimi ısırmıştı. Aynı riski göze alamazdım.

Banyodaki işimi bitirdikten sonra odaya girdim. Timur odayı toplamıştı. İçerisi havalansın diyede balkon kapısını açmıştı. Yanımdan geçerken durdu ve burnumu sıkıp daha ben birşey demeden banyoya kaçtı.

Aşağıya inip kahvaltılıkları doldurdum. Bugün bahçe çok güzel olduğu için bahçe masasına taşıdım. Arkamdan belime dolanan ellerle yerimde durdum. " Benim güzel karım bana kahvaltımı hazırlıyormuş."

" Yoo seninle bir ilgisi yok. Sen olmasanda yapardım."

" Dün gecenin hatırına bu sözlerinizi saymayacağım Peri Hanım birdaha söylerseniz size ceza vermekten çekinmem" dedi.

Elimi belime koyup" ne zamandan beridir ceza alıyorum sizden?"

" Peri Karaarslan olduğunuzdan beri"

" Peki bu cezaları öğrenebilir miyim"

" Bunları daha sonra yatak odamızda uygulamalı olarak gösteririm" dediği anda kırpkırmızı kesildim. Bu halimi gören Timur kahkaha atarak saçımı karıştırdı ve bana sarıldı.

" Hadi kahvaltı yapalım. "

Tam yerime oturacaktım ki" Peri sen gerçektende bu aralar fazla unutkan olmaya başladın"

" Neyi unuttum ki"

" Hani ilk kahvaltımızda benim kucağıma oturup benim seni beslememe izin verecektir"

" Aa doğru. Beni sen besleyecektin. Ama kucak meselesini yeni öğreniyorum."

" Onu doaçlama girdim belki tutar diye" dediği anda kahkahayı bastım. Yavaşça yanına gidip kucağına oturdum.

Yediği herşeyden bir kendi yedi bir bana verdi. En son o kadar yedim ki isyan etmeye başladım.

" Timur bir lokma daha yersem patlayacağım"

" Gerçekten baya yedik. Hadi bunları kaldıralım" dedi.

Bulaşıkları yıkadık. Kitap okuduk. Şarkı söyledik. Çoğunlukla ben söyledim o dinledi. En son canım sıkıldı ve " film izleyelim mi " diye sordum.

" Olur sen içecek birşeyler getir ben film seçeyim."

" Tamam" deyip mutfağa yöneldim. Mısır patlatıp içecek getirdikten sonra salona döndüm." Ne izliyoruz" diye sordum.

" Yaşamak güzel şey"

" İsmi çok cezbedici geldi."

" Benide çok etkiledi."

" Hadi başlayalım ozaman"

.............

" Film beni çok etkiledi."

" Benide artık hiçbirşey ertelemek istemiyorum. Hadi kalk çocuk yapacağız." Demesiyle kahkahayı basmam bir oldu. Kaşlarını çatıp " ne ben çok ciddiyim şu an hadi kalk. Ama tabi istersen salonda müsait." Omzuna vurmamla mesajı almış olmalı ki sustu.

" Beni de çok etkiledi. Bazı şeyler gerçekten ertelenmemeli"

" Bu aileni affedeceğin anlamına mı geliyor."

" Bilmiyorum . Onlar hakkında ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum. Bana söyledikleri yalan çok büyüktü. Onları nasıl affedeceğimi gerçektende bilmiyorum" deyip ağlamaya başladım. Beni yanına çekti ve sarıldı. Başımın üstünden öpüp " ağlama peri kızı sana ağlamak yakışmıyor. Bir süre sonra kucağında uykuya daldım.

..........

"Peri hadi kalk yoksa gerçektende yüzüne su dökerim."

" Timur uyumak istiyorum lütfen gidip başkalarıyla uğraşır mısın"

" Peri kahvaltı hazır diyorum hem bak sana sürprizim var. "

" Off tamam kalktım"

" Yarım saate aşağıda ol dedikten sonra çıktı.

Zorda olsa kendimi yataktan çıkardım. Banyodaki işimi hallettikten sonra odaya girdim ve yatağın üstünde kelebek desenli bir elbise buldum. Hemen giyinip aşağı inmeye başladım. Birkaç basamak kalmıştı ki Poyraz abimi görmemle yönümü değiştirmem bir oldu. Beni farketmiş olmalı ki " Peri dur lütfen dinle bizi."

Duymazdan gelip yürümeye devam ettim ama kolumdan tutmasıyla olduğum yerde kaldım.

" Lütfen Peri önce bizi dinle sonra eğer hala bizi istemezsen biz kendimiz gideriz. "

" Sizin söyleyeceğiniz şeylerle ilgilenmiyorum Poyraz Bey bırakın gideyim " dedim.

" Lütfen. Geçmiş anılarımızın hatırına" ne diyebilirim ki beni nereden vuracağını iyi biliyor.

" Tamam " deyip kolumu ondan çektim ve aşağıya inmeye başladım. O Timuru bir yakalıyım kulağından tavana asacağım.

" Ne söyleyecekseniz söyleyin sonrada gidin evimden.

İlk konuşan Merih abim oldu " Üzgünüz Peri yalanımızın seni bu kadar üzeceğini tahmin edemezdik."

Merih abimde ona katıldığını belirten bir sesle " Evet abicim. Seni üzmek istemeyeceğiniz sende biliyorsun."

Poyraz abimde onlara katılınca Babam " Perim senin benim öz kızım olduğunu gerçekten bilmiyordum. Bilsem hiç böyle davranır mıydım be güzelim. Hadi affet bizide eski güzel günlerimize dönelim."

" Bittimi diyecekleriniz" hepsi onaylayınca " Şimdi burada söyleyeceklerim ilk ve son olacak umarım anlarsınız. Siz yıllarca anne babanızın sizin yüzünüzden öldüğünü düşünüp vicdan azabı çektiniz mi. Hiç kendinizi benim yerime koyup kırgınlığımı hissetmeye çalıştınız mı ha söyleyin! Siz intahar etmeye kalktınız mı. Bunları ben yaşadım siz değil. Annemin ve sözde vabamın vücuduna kurşun girerken izleyende siz değildiniz bendim. Hanginiz bunları yaşadı söyleyin bana. Hanginiz yaşamayı sevdiğiniz bir senenizi feda ettiniz. Bunları siz değil ben yaşadım. Yıllarca bir yalanla siz değil ben yaşadım. Neden bunları neden ben yaşadım benim günahım neydi. Sizin kardeşiniz olmak mı. Yada senin kızın olmak mı. "

Gözümdeki yaşları silip bir vazo aldım elime ve yere fırlattım " işte benim kalbimi bunun gibi parçaladınız. Kalp bırakmadınız bende . Şimdi karşıma geçip sizi affetmemi isteye mezsiniz benden. Buna hakkınız yok."

Anahtarımı alıp hemen dış kapıya yöneldim. Arabama binip en yakın otele sürmeye başladım. Zihnim çok bulanıktı . Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Gözyaşlarım bir türlü durmuyordu.

Otele giriş yapıp rezarvasyon yaptırdım. Oda servisinden odama alkol istedim ve beklemeye başladım. Bu gün olanları unutmam için alkole ihtiyacım vardı.

........

Birinin kapıyı açmasıyla kafamı kaldırdım. Timur gelmişti. " Oto Timur gel birkaç kadehte beraber içelim. " Dedim.

" Naptın kendine peri kızı."

" Ne yapmışım" deyip üstüme baktım biraz votka sıçramıştı.

" Birkaç damlaya yıkarsam geçer" dedim.

" Kendini neden harap ediyorsun hadi kalk eve gidelim."

" Ev benim evim mi vardı. En son hatırladığım kadarıyla ev denilen yerde hayatımın yalanını yaşamıştım." Dedim. Sanırım midem bulanıyordu. Tam kadehimi yine ağzıma götürüyordum ki Timur elimden aldı.

" Bence bu kadar fazla peri kızı. Hem sen ilaç kullanıyorsun nasıl bu kadar alkol alırsın."

" İlaç mı. Ne ilacı. Ben öyle birşey hatırlamıyorum." Dedim. Yanıma oturdu ve anlat dedi.

" Neyi anlatayım. Bana yalan söyleyip sonra özür dilemekerini mi. Merak etme ben alıştım. " Deyip kahkaha atmaya başladım.

" Biliyormusun Timur sanırım ben ölmek istiyorum. Hayat bana çok sıkıcı gelmeye başladı. Baksana hiç adil davranmıyor." Dedim.

" Deme öyle Peri sen yaşamalısın. Sen yaşamazsan bende yaşamam. "

" Olmuya be Timur effedemiyorum. Neden bana yalan söylediler ki. Dövseydiler. Odalara kilitleseydiler ama yalan söylemeselerdi" deyip ağlamaya başladım.

Başımı göğsüne yasladı ve saçımı okşamaya başladı. Tam sızacakken " üzgünüm Peri belki barışırsın diye onları çağırmıştım. Böyle olacağını bilemezdim " diyen sesini ve havalanan vücüdümü hissettim...