@peritozu1057
|
1 ay sonra " Peri ya uyanırsın yada 1 kova soğuk suyu başından aşağıya dökerim. Bu ne kızım yedi yirmi dört uyuyorsun. " " Off tamam uyandım. " " Oh şükür bir daha hiç uyanmayacaksın sandım. Düğün arifesinden önce hiç bu kadar uyulurmu." " Bilmem önceki evliliklerimden birşey hatırlamıyorum" dedim alayla. Evet yarın düğünümüz vardı. Sonunda evlenecektik. Yürümeye başlamıştım. Psikoloji de normale dönmüştü. Bizde daha fazla ayrı kalmak istemedik. " Tamam hadi git elimi yüzümü yıkayıp geliyorum." " Tamam ama bak bekletirsen gerçekten kafandan aşağıya su dökerim." Dedi ve gitti. Banyodaki işimi hallettikten sonra aşağıya indim. Kahvaltı her zamanki gibi harika görünüyordu. Ama benim iştahım hala kapalıydı. " Sonunda gelebildin. Biraz daha gelmeseydin açlıktan yukarı gelip seni yiyecektim. Ki bu benim yararıma olur." " Çok beklersin. Neyi ima ettiğini anladım beynine kurşun yemek istemiyorsan sus." İki elini havaya kaldırıp " tamam patron en büyük sensin" dedi ve gelip burnumu sıktı.yerine oturduktan sonra. " Davetiye mi bekliyorsun kızım gelsene" dedi. İştahım yoktu tek istediğim uyumaktı. " Peri lütfen bak anlıyorum iştahın yok ama yemelisin. Hem hani sen anne olmak istiyordun. Yemek yemezsen çocuğum karnında oruç tutar vicdansız kadın" dedi gülerek. " İştahım yok. Hem sen daha bana dokunmadınki nerde çocuk." Dedim. " İstersen hemen şimdi başlayabiliriz" dedi. Omzuna vurdum ve " ye yemeğini yoksa bu sonuncu yemeğin olur." Beraber kahvaltımızı yaptık. Sonra kitap okuduk. Şarkı söyledik. Gelecek planları yaptık derken akşam olmuştu. Üzgün olduğumu gören Timur " neyin var masal perisi neden üzgünsün" diye sordu. "Keşke düğünüme çağırabilseydim onları. Babam hep bu günü beklerdi. Seni evlendireceğim adam önce gelip ölümü çiğnemeli derdi. Abilerim gelemezki biz onu öldürürüz derlerdi. Tabi haberleri yoktu ben o zaman seninle sevgiliydim." " Çağıralım onlarıda Peri hem bak uyanduğundan beri seni görmek istiyorlar. Yapma böyle terk edilen tek kişi sen değildin." Haklıydı ben tek terkedilmedim . Ama yıllarca annam babam benim yüzümden öldü deyip vicdan azabı çeken onlar değildi bendin. " Neyse konuşmayalım bunları yarın düğünümüz var onu düşünelim." Diyip gülümsedim. " Evet yarın düğünümüz var" " Sence bizden nasil bir çift olur." "Biz dünyanın en güzel çifti olabiliriz" Birbirimize kocaman sarıldık ve uyuduk yarın yorucu bir gündü.
........... Peri hanım rujunuz ne renk olsun. Peri hanım duvağınızı şimdi mi takalım. Peri hanım damat bey hazır sizi bekliyor... Bunun gibi birçok cümle duydum bugün. Evleniyormuyuz yoksa öldürülüyormuyuz belli değil. " Siz çıkın gerisini ben hallederim. Damadada söyleyin 3 dakika sonra gelsin." Hepsi çıkınca sonunda rahat bir nefes aldım. Duvağım taçla takıldığı için kendim hallettim. Dudağıma da Timur bana çok yakıştırdığı için kahverengi ruj sürdüm. Gelinliğim belden yukarısı dar aşağıya doğru kabarıktı. Tıpkı hayallerimdeki gibi. Kapı çalınca gir dedim ve karşımda dünyanın en yakışıklı damadını gördüm. Öylece birbirimize bakakalmıştık. Ne o bir kelime söyleyebiliyordu ne de ben. Birden kapıyı kapattı ve elimden tutup " düğün iptal. Bugün bu düğün olmayacak " dedi. Neden böyle dediğini anladığım için gülerek elini tuttum ve " bence şansını zorlama yoksa gerçekten vazgeçerim." Dedim. "Ama olmazki böyle aşağıda birsürü erkek var sen bu kadar güzelken seni oraya çıkaramam" " Yalnız unuttuğun birşey var Timur onlar bana bakabilir ben sana bakıyorum. Gerisinin bir önemi yok." " Yani bende olsam bende bana bakarım" " Şımarma hemen hem sen bugün niye bu kadar yakışıklı oldun. Düğün günü kalpten gideyim mi istiyorsun." " Yalnız ben birşey farkettim sen topuklu giymene rağmen çok kısasın." Deyip güldü bana. " Ben kısa değilim sen çok uzunsun 1,92 nedir. Ben topukluyla 1,75 oldum anca" isyanıma yalnızca güldü. Benim boyumu bile çok sevdiğimi biliyordum. Dudağıma dokundu ve " bozayım mı " diye sordu. Başımı iki yana salladım." Olmaz gecenin sonunda" Biraz huysuzlansa da kabul etti. " Peri sana birşey söylemeliyim ama düğünden kaçarsın diye de kormuyor değilim." "Nedir diye sordum. "Ben aileni de davet ettim. Biliyorum istemiyorsun ama sonradan pişman olmanı istemedim." "Timur onları istemediğimi söyledim neden yapıyorsun bunu" " Pişman olma istedim. Onları el yada geç affedeceğini ikimizde biliyoruz. Sonradan pişman olmanı istenedim. Onlara bir şans ver. Onlarda senin gibi yaralı." Haklıydı. Onlarda yaralıydı. El yada geç affedecektim. Ama benim korkum ondan değildi benim korkum sinirlenip onlara laf etmektendi . "Tamam hadi inelim. Yalnız bunun hesabını daha sonra bana vereceksiniz Timur Bey." "Cezanız benim için bir ödüldür Peri Hanım." Koluna girdim . Beraber aşağıya indik. Onlar gelmişlerdi hepsi bana bakıyordu. Çok mutlu görünüyorlardı. Direkt nikah masasına geçtik. " Siz Kerem Sarmaşık kızı Peri Sarmaşık Timur Karaarslanı kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan eş olarak kabul ediyor musunuz?" Timur'a baktım . Gülerek bana bakıyordu. Mikrafonu elime aldım ve " Eveeet! " Diye bağırdım. " Siz Timur Karaarslan kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Peri Sarmaşığı eş olarak kabul ediyor musunuz?" " Evet! " " Bende Şile Belediyesi'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum. Hayırlı olsun . Gelini öpebilirsiniz." Timur " öpebilir miyim" diye sordu. " Bilmem öpme ya şimdi hastalık kaparım falan." " Yalnız ben bunu evet olarak kabul ederim. Haberin olsun" Usulca bana yaklaştı ve alnımı öptü. Sonra elimi tuttu ve ." Bu dansı bana bahşedermisiniz kraliçem" " Sizin isteğinizi nasıl geri çeviririm ki kralım" elimi okşadı ve kalkmama yardımcı oldu. Beraber dans edilen bölüme gittik. Dans etmeye başlamıştık ki." Peri konuşabilir miyiz? " Diye bir ses duydum. Arkama baktığımda abilerimin ve gerçek babamın arkamda durduklarını gördüm. " Sonra konuşsak kocamla dans edeceğim" İnadımı bildikleri için kabul ettiler. Dans etmeye başladık. Yaklaşık beş dakika hiç konuşmadam dans ettik. Sonra Timur " artık gidip onlarla konuşsan mı gittiklerinden beridirsana bakıyorlar." " Tamam" deyip yanından ayrıldım. Onlara doğru yöneldiğimi gören abilerim gülümsemeye başladılar. Tek tek bana sarılıp tebrik ettiler. Birer tanede hediye verdiler. Sonra açmak için bir yardımcıyla yukarı gönderttim. Merih abim " çok güzel olmuşsun çakma peri." Genellikle beni kıskandığında böyle hitap ederdi. Teşekkür ettim hepsine geldikleri için. Babam yanıma geldi ve " bilmiyordum Peri . Benim kızım olduğunu gerçekten bilmiyordum. Lütfen affet beni kızım. Sensiz olmuyo. Ben hiç senden bu kadar ayrı kalmadım." " Bunları sonra konuşsak olur mu. Bugün keyfim kaçsın istemiyorum." " Gerçekten konuşacak mıyız." " Unuttuğunuz birşey var Murat Bey. Siz ve yeğenleriniz Aksine ben yalandan nefret ederim. Bir söz söylediysem arkasında dururum" dedim ve daha o birşey demeden tanlarından ayrıldım. Timurun yanına gidip " çok yoruldum artık evimize gidelim mi" " Gidelim " dedi ve elimden tuttu . Arabaya binip direkt eve gittik. Arabanınkapısını açtı. Beni kucağına aldı. Bende elimi boynuna doladım. Beni üst kata odamıza çıkardı. Çok güzel süslemişti. Her yerde mum ve kırmızı çiçekler vardı. Beni yere indirmeden önce dudaklarımı öptü. Aşağıya indirdi ve gelinliğimi çıkardı. Boynuma ufak bir opücük kondurdu ve kulağıma " sonunda gerçekten benim olacaksın" dedi. |
0% |