Yeni Üyelik
4.
Bölüm

Gökyüzü Kurdu

@personofstories

Masal merakla omzuna tünemiş tedirgin ejderhaya baktı. "Şamanlarda büyücü değil mi?" diye sordu.

Normal insanlar için bunların hepsi ancak bir kurgunun parçası olabilirdi ama son bir kaç günde yaşananların normallikle bir alakası yoktu.

Ejderhanın kibirli ve söylenen halinden eser yoktu. Büyücülük kadim zamanların kalma bir ilimlerdir ve öğrenen herkes kullanabilir. Şamanlık ise kanı kullanır ve kandan geçer, en güçlü sanatları başka varlıkların gücünü çalma ve kurban verme üzerine kuruludur.

Şamanlar özel canlılar ile Ruhani anlaşmalar yapabilirler. Karşımızdaki gökyüzü kurdu bir şamanın kan kardeşi olmalı. Çok asil bir hayvan olduğunu ve bir ejderha ile aşık atabileceğini duymuştum. Sadece çok özel şamanlar bu hayvanları kardeşlik için sürülerinden ayrılmaya ikna edebilir.

Gözlerindeki kederin gökyüzünü bile etkilemiş, siyah bulutlar tüm göğü kaplamıştı. Gök mavisi kurt her uluduğunda bulutlar sanki onun ağıtına eşlik edermişcesine şimşeklerini boşaltıyordu.

Masal'ın gözlerinden bile bir kaç damla yaş gelmişti. Bu kurda karşı garip bir yakınlık ve saygı duyuyordu.

Kurt onları fark etmiş olmasına rağmen hiç bir şey yapmamıştı. Yas tutarken savaşmak istemediği belliydi.

Masal ve ejderha, kurdu incelerken aniden bir kuş sesi duydular. Küçük ejderha yukarıya bakarak bu sesin nerden geldiğini bulmaya çalıştı.

Siayh bulutlar yüzünden kararan havada bir parlaklığın uçtuğunu gördüler. Kuş bir kez daha çığlık attı. Bu çığlık kurttan farklı olarak sadece keder değil aynı zamanda öfke içeriyordu. Düşmanına karşı bir öfke bir intikam isteği...

Işık hızlıca ikiliye doğru pikeye geçti. Kurt ise dünyayı umursamadan, bir kayanın üzerinde uzanıyordu, haraket etmeye niyeti olmadığı belliydi.

Masal kendilerine doğru hızla yaklaşan ışığı görünce, korku ile ejderhaya "bu nasıl bir hayvan?" diye sordu.

Küçük ejdeha ise şaşkınlık içerisindeydi. " Bir... Bir asil hayvan daha, bu bir güneş doğanı. Gökyüzü kurdu seviyesinde olmasa bile çok hızlı ve güçlüdür.

Küçük ejderha artık Masal'ın omzunda durmuyordu, uçmaya başlamış ve normal boyutuna gelmişti.

Gökyüzü kurdu bile şaşkınlıkla ejderhaya bakmıştı. Bu kadar güçlü bir canlının bu şaman evine geleceğini düşünmüyordu. Gözleri ile biraz daha inceledikten sonra ilgisini kaybetmişti, ne olacağı umrunda değildi.

Gökyüzü kurdunun, savaşa katılmayacağını gören ejderha az da olsa rahatlamıştı. Bu iki asil canlıya karşı savaşamazdı.

Ejderha dikkatini güneş doğanına yöneltti. Dünyadaki gökdoğanlar en yüksek hızlarına dalışa geçtiği zaman ulaşırdı. Güneş doğanları ise dalışa geçtiklerinde etraflarında bir enerji birikirdi. Dalış ne kadar uzunsa enerji o kadar artardı. Bu güneş doğanlarının en temel saldırı biçimiydi aynı zamanda en tehlikelisiydi.

Ejderha tüm gücüne rağmen bu saldırıyı direk olarak karşılayamazdı. Ejderha nefesi gibi güçlü bir şey ile karşı saldırı yapsa bile şaman evi gibi özel boyutsal alan bunu kaldıramaz ve parçalanırdı. Ejderha derinlerden gelen, gizemli bir sesle büyü okumaya başladı.

Havada devasa siyah bir gül oluştu. Siyah gül yavaş yavaş açarken, şamanın evindeki ışığı çekmeye başladı. Işığı çekerken aynı zamanda büyüyordu.

Gül tamamen açtığı zaman, küçük bir güneş kadar büyümüş doğan, hızlıca siyah güle çarptı.

Gülden çıkan karanlık, çarpışmadan önce doğanı yavaşlatmıştı. Çarpma anında ise yapraklarını kapatarak doğanı içine almış ve topladığı enerjiyi dağatmıştı.

Çiçek hala yerinde durmasına rağmen, daha fazla ışık çekmiyordu. İçinden gelen öfkeli kuş çığlıkları Masal'ın yüreğine korku salmıştı.

Siyah gül içinden çıkan bir ışık huzmesi ile parçalanınca , ejderha kanatları ile Masal'ı gelen ışıktan korudu.

Masal ejderhadan gelen yanık kokularını alabiliyordu. Ejderha bir insan kafası kadar büyük gözleri ile kıza baktı ve "Seni koruması için bir büyü yapacak kadar vaktim yok. Savaş başlayınca bizden uzaklaş." dedi acı dolu bir ses ile.

Arkasını dönüp pençelerinden çıkan siyah enerji dalgaları, kuşun bir an önce bulunduğu yerden yıldırım hızı ile geçtiler, yok olana kadar önüne gelen her şeyi kesseler bile doğan hızlıca kaçmıştı.

Masal gökyüzü kurduna doğru koşarken, ejderha büyük bedeninden beklenmeyecek bir hızda uçmaya ve güneş dopanı ile havada savaşmaya başlamıştı.

Güneş doğanı her çığlığı ile oluşan ışık silahlarıyla ejdehaya saldırırken, ejderha ise büyüler ve nefesi ile karşılık veriyordu.

İki güçlü yaratığın tekniklerinin çarpışmasından doğan şok dalgaları etraftaki her şeyi yok etmişti. Gökyüzünde bile çatlaklar vardı. Sadece gökyüzü kurdunun etrafındaki alan bu şoklardan etkilenmemişti.

Mavi kurt acı dolu gözleri ile Masal'a bakıyordu. Karşısındaki bu insanoğlundan gelen bu anlaşılmaz hissiyat ona özlediği kişiyi hatırlatıyordu.

Kurt ayağa kalktı ve uzunca uludu. Gökyüzünden düşen elektrik mızrakları bir parmaklık gibi iki yaratığı kısıtlamıştı.

Gökyüzü kurdu savaşı durdurmuş, tüm asaleti ile küçük insanın önünde dikilmiş, onu inceliyordu.

 

Loading...
0%