Ağaçlara düşen gün ışıkları hızla kaçışmaya başladı. Gökyüzünde mağrur ve kibirli bir şekilde süzülen genç adamın ellerinde akan karanlık ormanı kucaklıyordu. Ağacın üzerine tünemiş karga kanatlarını çırptı kanatlardan dökülen tüyler ışıkla bezenip etraftaki karanlığı engellemeye başladı.
- Kadim savaş çağrısı yapıldı 9 savaşçı savaşın tacı için mücadele edecek ve birisi kral seçilecek. insanlığın koruyucusu ve kadimlerin bilgisine sahip kişi. Bana zarar verme ben sadece bir haberciyim. Kehanetler belirsiz ve karanlık ama belirli olan bir şey var savaşın kralı geri dönecek, kadim ağacın dalları belli olacak. Kraldan var olan kralın sonu olacak ve sen büyücü her şeyin merkezinde olacaksın. Unutmadan büyücü savaş çığırtkanları çağrılarını everenin genelinde yayacakları anı bekliyorlar. Bir şeyler yap büyücü hepimizin iyiliği için. Diyen karga ortadan kayboldu karanlığı engelleyen tüylerdeki ışık bir anda yok oldu ve diğer her şey gibi karanlığa kapıldılar.
O sırada dünyanın farklı bir yerinde bir adam bebek odasında belirdi beşikteki bebeği ve beşiğin yanında uyuyakalmış kadını sevgi dolu gözlerle süzdü
Ormanda şaşırmış ve sinirli halde kalan genç adam iki elini göbek hizasında tutarak bir kaç kelime fısıldamaya başladı ve ellerinin arasında küçük bir tohum oluştu, tohum toprağa düşünce hızlıca bir ağaç büyümeye başladı ve ağacın iki ana dalı büyüyerek bir daire oluşturmaya başladı oluşan dairede toplanan enerji kararlı hale geldiğinde, daire başka bir boyuta açılan bir kapı olmuştu.
Büyücü kapıya gözleri yaşararak baktı bu kapının ardında ona özgürlüğünü veren kişinin cesedi vardı o kişinin sadece cesedini görmek kendisine acı veriyordu bu yüzden hiç bir zaman buraya gelmek istememişti ama şuan buradaydı. Gözlerinden kayıp giden damlanın yere düştüğünü hissedince artık daha fazla tereddüt etmedi ve bu dünyadan çok uzakta olan bir yere artık kendisinden çok uzak olan bir kişinin kalıntılarını ziyaret etmeye gelmişti.
Geçitten geçtiği zaman, rengarenk bir çiçek tarlasına adım atmıştı. Her renkten ve her türden çiçeğin olduğu sonu olmayan tarlada uzakta görünen buraya ait olmayan küçük, mütevazı kulübeye yürümeye başladı. Her adımda bacaklarına değen çiçekler üzüntüsünü ve mücadelesini hissetmiş olacak ki onun yolunu açıyorlardı. Kulübeye girdiği zaman bir terslik olduğunu hissetti, burda olmaması gereken bir şey buradaydı. Öfkeden doğan bir enerji onu sarmalamaya başladı. Gölgesinden çıkan küçük kafatasları büyücünün etrafında dolaşmaya ve odayı incelemeye başladılar tabuta doğru giden büyücü meraklı gözlerle yaklaştı kapağı açtığında görmek istediği şey artık tabutta yoktu onun yerine geriye bir not bırakılmıştı.
"Asla savaştan kaçamazsın" notta büyük harflerle bu cümle yazılmıştı. Tacın kendisinde olan iki parçasından birini buraya saklamıştı. Diğer parça ise kimsenin ulaşamayacağı bir yerdeydi. Ve buraya ulaşabilecek boyutsal güce sahip sadece bir kaç kişi vardı.