Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Şamanın evi

@personofstories

Birbirine uymayan, geniş ve eski kıyafetleri ve büyük bir çantayla genç bir kız, Çanakkale sokaklarında kaybolmuş gibi dolaşıyordu.

Hastanedeki savaştan beri bir kaç gün geçmişti. Masal, küçük ejderhanın uçarak bir yerlerden bir kaç parça kıyafet çaldırmış. Dikkat çekmeden abisinin evini bulmaya çalışıyordu.

Ailesi hakkındaki tüm anıları bulanık olmasına rağmen bu evin görüntüsü aklında net bir şekilde vardı. Masal bu tezatlığın normal olmadığını biliyordu.

Bunu sırt çantasında taşıdığı küçük ejderhaya sormuş. Küçük ejderha bir tür hafıza güvenlik büyüsü olduğunu söylemişti. Bir kaç büyü ile kızın zihnini araştırsa bile herhangi bir şey bulamamıştı. Net olarak hatırladığı şey evin bir ormanın içinde olduğuydu.

Karnından garip sesler geldi 3 gündür neredeyse hiç bir şey yememişti. Masal süreç boyunca normal bir insan olmadığını fark etmişti. Bir insan ne kadar dayanıklı olsa bile 3 yıl komada serumla beslendikten sonra bu düzeyde haraket edemez hatta 3 gün boyunca açlığa tahammül edemezdi. " Ne olduğumu, kim olduğumu bulmalıyım" diye içinden geçirdi

Aniden sırt çantası kıpraşmaya başladı ve ejderha sokaktaki insanlara rağmen ortaya çıktı.

" O karanlık ve dar yerde daha fazla dayanamıyorum" dedi Masal'a. Sesindeki kudret hissedilse bile bir çocuğa benziyordu.

Ejderha tüm zaman boyunca süreki bir şeylerden yakınır bir süre durgunlaşıp yine söylenmeye başlardı.

Ejderha diyarında iken bir yere gitmek istediğim zaman ejderikler tüm sarayımı taşırdı. Şimdi ise lanet olası kokuşmuş bezden yapılmış, ne idiği belirsiz bir şeyin içindeyim.

Tam küfür etmeye başlayacakken masal küçük yaratığı hızlıca çantaya tıktı. Etrafını kolaçan etti, insanlar olsa bile garip bir şekilde kimse ona dikkat etmemişti.

Çantayı hafifçe araladı ve küçük yaratığa baktı. Meraklı bir şekilde " seni nasıl görmediler diye sordu"

Tanrım ben bunları hak edecek ne yaptım. Tüm bu çilelerimin yanında beni basit bir büyüyü fark edemeyecek cahil bir insanın yanına verdin. Diye söylenmeye devam etti ejderha.

Masal sinirli bir şekilde çantayı kapattı. Elinde olsa çantayı bir yere atar ve uzaklaşırdı ama aralarında özel bir bağ vardı bu bağ birbirlerinden uzaklaşmalarına izin vermiyordu.

Ejderha bir kez denemiş ve acı çekerek geri dönmüştü.

Aniden zihninde bir acı hissetti, şehrin ortasında gündüz vaktine bir kurt uluması duyuyordu.

Nedenini bilmese bile tanıdık gelen bu ulumanın keder iiçinde olsuounu hissedebiliyordu.

Sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladı. Yürürken diğer insanları incelemiş ve ondan başka kimsenin bu sesi duymadığını görmüştü.

Ruhunu acıtan bu sese tepkisiz kalmak mümkün değildi. Her uluma başladığınında Masal kalbinde bir acı hissediyordu.

Yürürken bir binanın bahçe kapısına gelmişti. Ses içerden geliyor ve Masal'ı içeri davet ediyordu.

Masal bir kaç kez kapıyı çalsa bile açan olmadı. Garip bir yerde olduğunu hissediyordu az önce kalabalık olan sokakta şuan neredeyse hiç kimse yoktu.

Ejderha tekrardan çantadan çıktı ve omzuna kondu.

" Bu bir boyut kapısı" dedi heyecanlı bir sesle. Nedense bu şükürsüz yaratık konu büyü olunca garip bir meraka sahipti.

Ejderha "Burası abinin evi mi" diye sordu kıza

Bilmiyorum bir uluma duydum ve beni çağırdığını hissettiğim için burdayım.

Gerçekten aptalsın dedi ejderha, kızı dinledikten sonra.

Daha fazla Masal'la konuşmadı genç ejderha. Başka bir dilden kelimeler okumaya başladı.

Ne kadar denese büyü okusa bile kapı bir türlü açılmıyordu. Küçük yaratık yavaş yavaş sinirlenmeye başlamış ve büyü okumayı bırakmıştı. Ağzını genişçe açtı ve kükredi daha fazla bu aptal büyüyle uğraşmak istemiyormuş gibiydi.

Kuyruğu ile Masal'a bir tane vurdu ve kız bir kaç metre geriye uçtu.

Masal göğsünü acı ile tuttu ve ağzından kan geldi, küçük kuyruğun gücü çok fazlaydı. Bir kaç kemiği kırılmış gibi hissediyordu.

Ejderha Masal'a bakmadan ağzında enerji toplamaya başladı. Büyüyü kolay yoldan açamıyorsa, onu yok ederdi. Ağzındaki enerji bir anda parlamaya başladı ve parlak bir ışık kapıya çarptı.

Masal yaralı bir şekilde olanları izliyordu. Parlak ışık çıktığında kolyesinden gelen bir enerji önünde kalkan oluşturmuş ve kemiklerini iyileştirmeye başlamıştı.

Işık sadece bir kaç saniye sürmüş olsa bile, Masal bunun ne kadar yıkıca bir güce sahip olduğunu biliyordu. Eğer kalkan olmasa vücudu erirdi.

Enerji kapıyı mahvetmiş, hatta etraftaki kaldırım taşlarını bile eritmişti. Hızlıca kapıdan içeri uçarken oyalanmadan içeri gel diye bağırdı.

Masal küçük yaratığı öldüreceğine yeminler ederken biraz zorlansa bile ayağa kalktı ve içeri girdi.

İçeride bambaşka bir dünya vardı. Binalar, sokaklar bir insanın elinin değdiği her şey yok olmuş, onun yerine gökyüzüne uzanan ağaçların olduğu, renk renk çiçeklerin rüzgarda dans ettiği büyülü bir alana girmişti.

Arkasından garip bir enerji sesi gelince arkasına döndü. Boyut kapısı kaybolmuştu. İleride bir taşın üzerine oturan devasa, açık mavi kürke eahip kurt sürekli acı içinde uluyordu.

Uçarak ormanda dolaşan küçük ejderha geri dönerek, Masal'ın omzuna kondu.

Bir gökyüzü kurdu dedi ulayan kurda bakarken. Abinin büyülerini niye çözemediğimi şimdi anlıyorum dedi ejderha şaşkın ve hafif gergin bir sesle

Biz bir şamanın evindeyiz

Loading...
0%