Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@pesimistyazar



Ali’nin günleri birbirine karışmaya başlamıştı. Nilay'ı gördüğü günler onun için anlamlı, geri kalan zamanlar ise sanki hiç geçmiyordu. Esra’nın da ortadan kaybolması, Ali’nin kafasını iyice karıştırmıştı. İçindeki belirsizlik onu huzursuz ediyordu. Hem Nilay’ın esrarengiz halleri hem de Esra’nın ani yokluğu arasında sıkışıp kalmıştı. Esra’nın gitgelli halleri üzerine düşündükçe, Tahir Hoca’nın ergenler hakkında söyledikleri aklına geliyordu.

Bir gün, öğretmenler odasında Tahir Hoca ile karşılaştı. Tahir Hoca, Ali’nin dalgın bakışlarını fark etti ve bir sandalye çekip yanına oturdu.

“Ali, bir süredir seni düşünceli görüyorum. Her şey yolunda mı?” diye sordu, gözlerini ondan ayırmadan.

Ali, bir an tereddüt etti, sonra içini dökmeye karar verdi. “Aslında, son zamanlarda kafam çok karışık. Bir öğrencim var, Esra… Bir süredir onu göremiyorum. Diğer yandan, tanıdığım bir kadın var… Nilay. Onunla ilgili de kafamda birçok soru var. Özellikle Esra, davranışlarında bir değişim oldu. Onu anlamakta zorlanıyorum.”

Tahir Hoca, Ali’yi dikkatle dinledi ve hafif bir gülümsemeyle başını salladı. “Ergenlik dönemi zor bir süreçtir, Ali. Özellikle kızlar için bu süreç daha karmaşık olabilir. Duyguları hızla değişir, bazen kendilerini anlamakta bile zorlanırlar.”

Ali, Tahir Hoca’nın söylediklerini düşünürken kaşlarını çattı. “Ama Esra’nın bu kadar sessizce kaybolması… Onunla daha önce böyle bir durum yaşamamıştım. Sanırım ona bir şekilde ulaşmalıyım, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.”

Tahir Hoca, anlayışla başını salladı. “Belki de Esra’nın şu an biraz zamana ihtiyacı vardır. Bu yaşlarda kendilerini soyutlamak isteyebilirler, ama bu onların ilgisiz kaldıkları anlamına gelmez. Esra’ya yaklaşıp onunla konuşmayı deneyebilirsin. Ona güvendiğini hissettirmek önemli. Belki bu sayede, kendini açar ve seninle konuşmak ister.”

Ali, Tahir Hoca’nın önerisini düşündü. Esra’ya ulaşmanın zor olacağını biliyordu, ama denemek zorundaydı. “Haklısın,” dedi Ali, “Onunla konuşmayı deneyeceğim. Ama Nilay… O başka bir mesele. Onun hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum, ama sürekli aklımda.”

Tahir Hoca, Ali’nin yüzündeki karmaşayı görünce hafifçe gülümsedi. “Bazı insanlar hayatımıza aniden girer ve büyük bir etki bırakır, Ali. Nilay, senin için bu türden biri olabilir. Ama onu tanımadan, ne istediğini bilemezsin. Belki de biraz mesafe koymak ve onunla ilişkini gözden geçirmek iyi olabilir. Aklını toparlamak için kendine zaman tanı.”

Ali, Tahir Hoca’nın söylediklerini içselleştirmeye çalıştı. Nilay hakkında hissettikleri yoğundu, ama belki de bu duyguları kontrol altına alması gerekiyordu. Esra’ya ulaşmak ve onunla konuşmak, ilk adım olabilirdi.

“Teşekkür ederim, Tahir Hoca. Sanırım haklısın. Hem Esra’yla hem de kendi duygularımla yüzleşmem gerekiyor,” dedi Ali, kararlı bir ifadeyle.

Tahir Hoca, Ali’nin omzuna hafifçe dokunarak ayağa kalktı. “Unutma Ali, öğrencilerin için buradasın. Onlara güvenli bir alan sunmak, en önemli görevlerimizden biri. Senin gibi bir öğretmen bu görevi başarıyla yerine getirebilir. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, buradayım.”

Ali, Tahir Hoca’nın bu desteğini takdir etti. Onun sözleri, Ali’nin kafasında bir yol haritası çizmeye başlamıştı. Esra’ya ulaşmaya ve Nilay’la olan ilişkisini gözden geçirmeye karar verdi. Ancak, bu süreçte dikkatli ve sabırlı olması gerektiğini biliyordu.

Ali, Tahir Hoca ile yaptığı konuşmadan sonra Esra'ya ulaşmanın daha önemli olduğuna karar verdi. Ergen çocukların duyguları çok yoğun olabiliyordu ve olayları farklı yorumlayarak kendilerine zarar verebileceklerinden endişe ediyordu. Esra’nın yakın arkadaşları olan Nergis ve Selin’le konuşmak için öğretmenler odasından çıktı, koridorda yürürken aklında onlara ne soracağını ve nasıl bir giriş yapacağını düşünüyordu. Nergis ve Selin, Esra’nın en yakın arkadaşlarıydı; onlardan bir şeyler öğrenebileceğini umuyordu.

Öğle arasında, Nergis ve Selin’i kantinde otururken gördü. İkisinin de yüzlerinde endişeli bir ifade vardı. Ali, derin bir nefes alarak yanlarına yaklaştı ve nazik bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

“Nergis, Selin, bir dakikanız var mı? Esra’yı birkaç gündür göremiyorum. Sizden ona ne olduğunu öğrenmek istedim. Her şey yolunda mı?” dedi, endişesini belli etmemeye çalışarak.

Nergis, Ali’ye bakarak iç çekti. “Hocam, biz de Esra’dan birkaç gündür haber alamıyoruz. Ne olduğunu bilmiyoruz. Mesajlarımıza da cevap vermiyor. Son zamanlarda çok içine kapanmıştı, ama bu kadarını beklemiyorduk.”

Selin, araya girerek ekledi: “Evet, hocam. Esra, o gün okuldan hızlıca çıkıp gitti. Sonrasında da ondan haber alamadık. Ailesiyle ilgili sorunları vardı, ama bu kadar kötü olduğunu düşünmemiştik. Bizimle bile konuşmayı bıraktı.”

Ali, Selin’in sözlerini dikkatle dinledi. Esra’nın bu kadar aniden uzaklaşması onu daha da endişelendirdi. “Peki, onunla en son konuştuğunuzda nasıl görünüyordu? Size herhangi bir şey söyledi mi? Herhangi bir sorun yaşadı mı?”

Nergis, bir an düşündü, sonra başını salladı. “Hayır, hocam. Birkaç gün önce sizin dersinizden sonra tuhaf bir haldeydi. Sanki bir şey görmüş ya da duymuş gibiydi. Biz ona ne olduğunu sorduğumuzda, ‘Bilmiyorum’ dedi ve sonra birden çekip gitti.”

Selin de onaylarcasına başını salladı. “Evet, hocam. O gün sizinle konuştuğumuzda farklıydı. Sanki kafasında bir şeyler kurmuş gibi. Ama bize hiçbir şey anlatmadı.”

Ali, Esra’nın bu ani değişimi karşısında derin bir kaygı hissetti. Tahir Hoca’nın söyledikleri aklına geldi; ergenlik dönemindeki çocukların olayları farklı yorumlayabileceklerini ve bazen bu duygusal yoğunlukların tehlikeli olabileceğini hatırladı.

“Tamam, anladım,” dedi Ali, sakinleşmeye çalışarak. “Esra’nın bu durumu hakkında gerçekten endişeliyim. Onunla konuşmaya çalışacağım. Eğer siz de ondan haber alırsanız, lütfen bana hemen haber verin.”

Nergis ve Selin, aynı anda başlarını sallayarak, “Tabii ki, hocam,” dediler. Ali’ye, Esra’yı bulmak ve ne olup bittiğini öğrenmek için ellerinden geleni yapacaklarına dair söz verdiler.

Ali, kantinden ayrılırken içinde büyük bir boşluk hissetti. Esra’nın bu kayboluşu, Nilay’la olan karmaşık duygularını bile gölgede bırakmıştı. Artık onun önceliği Esra’ya ulaşmaktı. Öğrencisi için endişeleniyordu ve ona yardım etmek istiyordu. İçten içe, Esra’nın başına bir şey gelmediğini umuyordu. Onu bulmak için bir plan yapmalıydı; belki de Esra’nın evine gitmeli, ailesiyle konuşmalıydı. Ama önce, Tahir Hoca’nın da dediği gibi, ona yaklaşmanın en doğru yolunu bulmalıydı.

Ali, aklında Esra’ya ulaşma planları yaparken, içindeki suçluluk duygusu ve endişe giderek büyüyordu. Esra’nın hayatında ne olup bittiğini öğrenmek için elinden geleni yapmaya kararlıydı.

 

Loading...
0%