Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13. Bölüm: Papatya

@peteichor_

"Hayat bazen ceza sandıklarınızı ödül olarak size veriyormuş ve biz anlamıyormuşuz. ama ben anlamıştım. Barlas bana hayatın verdiği bir ödüldü, şanstı."


13. BÖLÜM: PAPATYA


Adel'in ağzından:


"Ben Güneş'i arayıp kantine inip geleceğim. İstediğin bir şey var mı güzelim?"


Gelmedi... Tam bir hafta olmuştu eve çıkalı. Barlas, o günden sonra ne aramış ne de gelmişti. Ona kırgındım, Kızgındım onu artık affetmeyecektim. Beni o halde bırakıp gitmişti. Geleceğim dediğinde onu beklemiştim. Günlerce beklemiştim, defalarca aramıştım. Başına bir şey geldi mi diye korkarken Demir bey, bir süre bizimle olmayacak demişti. İçim onun iyi olduğunu duyunca rahatlasada istemsizce bu durum daha da sinirlenmeme sebep olmuştu. İyi olduğu halde umrunda bile değildim. Demir bey, hastaneden çıktığımda; beni zorla tekrar Dağ evine getirmişti. Adamlar yakalanana kadar bu evden çıkmam yasaklanmıştı. Kapıdaki korumalar iki katına çıkmış, Aslı abla ve Deniz onlar için tehlikenin geçtiğini düşünerek eve dönmüşlerdi. Şu anda tehlikede olan yalnızca benmişim gibi bu evde tek kalıyordum. Yan taraftaki müştemilatta kalan Fatma abla, ara ara gelip beni kontrol ediyor yemek hazırlıyordu ve gidiyordu. Düşüncelerimin arasında ağladığımı fark etmem çok uzun sürmemişti. Göz yaşlarımı silip kendi kendime söylenmeye başladım.Aptalsın Adel! Aptal...Oturmuş, umrunda bile olmadığın bir adam için göz yaşı dökecek kadar aptalsın...Ayağa kalkıp yavaş hareketlerle mutfağa indim. Tam su içecekken arkamdan duyduğum ses, bardağın yere ulaşıp paramparça olmasına sebep olmuştu.


"Adel..."


Yavaşça sesin geldiği yöne baktığımda gözlerim; Günlerdir görmeyi düşlediğim, içinde kaybolduğum o yeşilleri buldu. Barlas gelmişti... buradaydı, tam karşımda bana bakıyordu.


"Adel dikkat et!"


Söylediği şeyin yerdeki kırılan camlar olduğunu fark etmemle, umursamadan camların üstünden dikkatle geçip Barlas'ın yüzüne bile bakmadan mutfaktan çıktım. Hızlı adımlarım çok geçmeden Bahçeye ulaştı.


"Adel..."


Barlas'ın sesi acı çeker gibi geliyordu. sanki bir şeyler onu yaralamış, paramparça etmiş gibiydi. Ama yinede bu durum şu an sinirlenmeme engel olamıyordu. Barlas beni bırakıp günlerce aramamış sormamıştı.


"Ne Adel ne! Şimdi mi geldi aklına Adel!"


Kontrolsüzce bağırdığımda Barlas, tepkisizce bana bakıyordu.


"Konuşsana! Şimdimi geldi Adel aklına?! Gelicem dedin... Bekledim Barlas!"


Barlas bana bir adım attığında bende bir adım geriye atmıştım.


"Özür dilerim..."


Ellerimle kulaklarımı kapatıp tekrar bağırmaya başladım. Kontrolümü kaybetmiş ve patlama noktasına gelmiştim. Barlas beni bu sefer delirtmeyi başarmıştı.


"Sus! İstemiyorum özür dilemeni! Git burdan. Git Barlas!"


Barlas'ın gözünden akan bir damla yaşa şahit oldum.


"Adel... Ben-"


Bir anda ağlamam kahkahalara dönmüştü.


"Sen ne? Ne sen?"


Hem ağlıyor hem gülüyordum. Barlas bana tekrar yaklaştığında bu sefer arkamı ona dönüp sakinleşmek için derin nefesler almaya başladım ki, Barlas beni şaşırtarak kollarını arkadan bana sardı ve kulağıma fısıldamaya başladı.


"Şşş sakin ol güzelim... Anlatıcam. Her şeyi anlatıcam sadece beni dinle."


Barlas'ın sesi, beni saran kolları sakinleşmem için bana yardımcı olsada bu sefer ağlamam daha da şiddetlenmişti.


"Neden?"


Neden diye fısıldıyordum Barlas cevap vermediğinde yavaşça ona dönmüştüm burun buruna kaldığımızda tekrar sordum.


"Neden Barlas? Beni sevdiğini söyleyip neden gittin? Yalan mıydı-"


Sözümü kesen Barlas'ın dudaklarıma bastırdığı dudaklarıydı. Ne kadar kızgın olsamda öpüşüne karşılık vermiştim. Beni öyle bir öpüyordu ki sanki çölde günlerce susuz kalmış şimdi suyuna kavuşmuş gibiydi. Dudaklarımızı ayırıp alnını alnıma yasladığında nefes nefese konuştu.


"Asla... Yaşadığım en gerçek şey seni sevmek Adel."


Fısıltıyla konuştuğunda gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Barlas beni kendinden ayırıp bir elimi tuttuğunda beni yıldızları izlediğimiz günkü yere doğru götürmüş, oraya oturmuştu. Bende yanında yerimi aldığımda o günkü gibi uzandı. Bende titrek bir nefes verip yanında yerimi aldığımda gökyüzüne baktım. Yıldızlar anlaşmış gibi çok fazlaydı. Günler sonra gökyüzünde ilk defa bu kadar fazla yıldız görüyordum. Bugün Yıldızlar bizim için gelmişti. Düşüncelerimi bölen Barlas'ın yorgun, çaresiz sesi oldu.


"Kantine indiğim gün. Bir tane adam çıktı karşıma... Benim yaşlarımda bir adam..."


Konuşmaya zorlandığını hissettiğimde o gün yaptığım gibi elimi, onun elinin üstüne koydum.


"Bana kardeşim olduğunu söyledi. Annemin oğlu..."


Elimin altındaki elinin kasıldığını hissettiğimde, elini daha sıkı sardım.


"Dayanamadım çıktım gittim. Günlerce bu evde kaldım içtim, sızdım, düşündüm, kendime bir ton soru sordum. Cevabını alamadığım sorular... Sonra bu döngüden çıkıp annemin karşısına çıktım. Neden yaptım bilmiyordum. sadece kendime defalarca sorduğum soruların cevabı ondaydı ve benim cevaplara ihtiyacım vardı. Ona dedim ki..."


Ağladığını hissettiğimde tepki vermeden dinlemeye devam ediyordum. Sanki kelimelerini toparlamaya çalışıyor ama zorlanıyor gibiydi.


"Neden bize annelik yapmadan başka bir çocuk yaptın? dedim ona. Neden bizi bıraktın? dedim. Hiç mi sevmedin... sordum ona bir sürü soru sordum. Bana tek bir cevap verdi ve yüzüme bile bakmadan yanımdan geçip gitti. 'Babanızla mutlu değildim. Bende beni mutlu edecek bir aile kurdum kendime.' Dedi... beni mutlu edecek bir aile..."


Söylediği şeyi tekrarladığında içim acımıştı. Bir anda yerinden kalkıp yeri izlemeye başladı. Bende onun gibi kalktığımda ona dönüp göz yaşlarını sildim.


"Barlas ben-"


Barlas sözümü kesip bana dönmüştü ve gülümsemişti.


"Bir şey söylemek zorunda değilsin. Sadece bil istedim. Gelemedim Adel... Yapamadım yalnız kalmak istedim... Seni sürekli arayıp sordum Abim iyi olduğunu söylediğinde rahatladım. Özür dilerim..."


Barlas'a cevap bile vermeden kollarımı Barlas'ın boynuna sarmıştım. O da çok geçmeden titreyen ellerini belime sarmış kafasını boynuma gömmüş ağlıyordu. Barlas'ın yaşadıkları kolay değildi. Barlas ,ne kadar artık üzülmediğini söylese de Barlas'ın içindeki Yaralı ,küçük çocuğu görebiliyordum. Barlas, hala beş yaşındaki terk edilen o çocuktu.


"Geçti..."


Geçmemişti. Sadece geçmesini istiyordum. Acısını almak istiyordum tek yaptığım kulağına geçti diye fısıldamaktı. Biliyordum ki bu acısı geçmeyecek. Her zaman orada terk edilen küçük bir çocuk olarak kalacaktı. Benden ayrıldığında gözlerime öyle bir baktı ki sanki 'sen de gitme der gibiydi.'


"Yanındayım Barlas ben senden gitmeyeceğim. Seninleyim..."


Barlas göz yaşlarının içinde gülümsediğinde ,bende gülümsemiştim.


"Gitme. Adel... hayatımda kimseye bu kadar derin hisler beslemedim ben. Ama sen farklısın çok Farklı. sen olmasaydın belki daha kontrolsüz davranırdım aklının alamayacağı şeyler yapardım. Ama aklımda sürekli sen vardın ,sana gelmek vardı... Ben ilk defa birini düşünerek hareket ettim. Adel... benim sirius'um... hayatımdan hiç çıkma istiyorum. Sevgilim ol, ailem ol istiyorum. Sana böyle bir anda söylemek istemezdim ama sana yeterince geç kaldım..."


Barlas bana sevgilim olmak istediğini söylemişti. Beni öptüğünde benim için o evreye geçmiş olsakta Barlas bunu benden duymak istiyordu. Ona istediğini verecektim. Ellerini ellerimin arasına alarak gözlerinin içine baktım.


"Seni seviyorum Barlas. Sen neyin olmamı istersen o olurum... Ailen, sevgilin belki de her şeyin..."


Barlas göz yaşlarının içinde gülümseyerek beni kendine çekip sıkıca sarıldı. O gece Barlas bir daha konuşmamıştı. Bende onun gibi yaparak konuşmamıştım yere tekrar uzanıp yıldızları izleyerek elim onun ellerinde o günkü gibi uyumuştuk. Yıldızların altında el ele uyumuştuk... Günlerdir uyuduğum en huzurlu uykuyu şuan uyuyordum. Sanki günlerdir uyuduğum uyku, uyku değilmiş gibiydi. Sanki günlerdir uykusuzdum.


***


Sabah gözümü açtığımda salondaki kanepede yattığımı fark edince şaşkınlıkla gözlerimi açarak etrafıma baktım. Üzerime örtülen pikeyi kaldırarak ayağa kalktım. Barlas'ı göremediğimde korkarak mutfağa doğru ilerledim.


"Barlas..."


Ses gelmedi. Tüm evi aradım ama ses gelmedi. Barlas gitmişti. Yoksa dün gece benim hayalim miydi? Yoksa artık deliriyor muydum? Bahçeye çıkıp etrafa baktığımda yine kimseyi görememiştim. Ben bakmaya devam ederken arkamdan gelen ses tüm korkularımı yok etmişti.


"Güzelim?"


Barlas elinde bir demek Papatyayla bana gülümseyerek bakıyordu. O an papatyaları bile görmemişti gözüm hızla Barlas'a doğru ilerleyip boynuna sarıldım.


"Gittin sandım..."


Fısıltım Barlas'ın kulaklarına ulaştığında gülümsediğini hissettim. Bir eli saçlarımı okşarken fısıldadı.


"Gitmedim, gitmem..."


Gülümseyerek Barlas'a baktığımda benden ayrılıp elindeki Buketi bana uzattı. Gülümseyerek çiçeklere baktığımda. Barlas da bana bakıyordu.


"Bu papatyalar senin için. Seninde benim gibi papatyan olsun istedim."


Bana papatya demek istediğinde utançla gülümsedim. Ben Barlas'ın hem en parlak yıldızı hem papatyası olmuştum. Aklımda o an çok sevdiğim bir şarkıcının şarkı sözü geldi.


"Tüm çiçeklerden güzeldir papatyalar..."


Gözlerim dolduğunda gülümsedim.


"Teşekkür ederim..."


sonra kendimden beklemediğim bir hareket yapıp bir anda Barlas'ın yanağından öptüm ve içeri doğru koşmaya başladım. Barlas arkamdan bağırdığında durmadan eve ilerlemeye devam ettim.


"Adel! O kadar öpüştük bundan utandığını söyleme bana!"


Arkamdan bağırarak söylediği şey beni daha da utandırırken haklı olduğunu düşünsemde tepki vermeden mutfağa gidip çiçekleri orada bulduğum bir vazoya koydum.


"Barlas! Ben acıktım!"


Sanki biraz önce utanıp kaçan ben değilmişim gibi bu sefer de Barlas'a acıktığımı söylüyordum.


"O zaman hadi Kahvaltı hazırlayalım!"


Barlas mutfağa girdiğinde beyaz dolabın içinde iki önlük çıkartıp birini üstüne giymiş diğerini de bana, daha doğrusu kafama atmıştı.


"Uyuzsun işte uyuz!"


Söylene söylene önlüğü giydiğimde Barlas'la Kahvaltı hazırlamaya başladık. O domates salatalık soyuyor, ben patates dilimliyordum. Barlas bir anda arkamdan bana sarıldığında boynumdan öpmüş ve tekrar işine geri dönmüştü. Gülümseyerek bende işime devam ettiğimde Bir süre birlikte Kahvaltı hazırlamıştık. Daha sonra masayı kurduk. Masanın ortasına Barlas'ın aldığı papatyaları koyduğumda Barlasla önlüklerimizi çıkartıp masaya ilerledik. Barlas, tam masaya oturacağım sırada beni kendine çekip sarılmıştı. Başım Barlas'ın kalbine denk gelirken, kalp atışları beni gülümsetmişti. Barlas saçlarıma yumuşak bir öpücük kondurup benden ayrıldığında, masaya oturduk.


"Şimdi sen ben yaptım diye yemezsin!"


Şakayla karışık söylediğim şeyle Barlas, gülerek yaptığım menemenden bir çatal almış ve ağzından beğeni nidaları çıkartmıştı.


Gülerek başımı iki yana sallayarak 'bu çocuk iflah olmaz' bakışları atıyordum. Bir süre yemek yiyip sohbet ettikten sonra mutfağı toplayıp; Barlas'la birlikte Sirius'la oynamak için bahçeye çıktık. Sirius'la koşturup saatlerce oynamıştık. Çok eğlendiğimiz bir kaç saatin ardından yorulduğumuzda; Barlas beni kolunun altına almış, gülüşerek eve girmiştik. Barlas acıktığını söylediğinde; makarna yapmak için birlikte mutfağa girmiştik.


"Barlas! Sen salata yap ben makarnayı hallarderim!"


Barlas bana dönüp güldüğünde soran bakışlarım onu buldu.


"Sen iyi alıştın beni çalıştırmaya."


Barlas'a yalandan bir kızgınlıkla dönüp konuştum.


"Bak sen bey efendiye! Fatma ablaya izin veren sensin! Ayrıca acıkanda sensin. Şimdi uyuzluğu bırakıp salata yap çabuk!"


Barlas yanıma gelip beni kendine çekmiş ve çarpık bir gülümsemeyle gözlerime bakmıştı.


"Emredersiniz Öğretmen hanım..."


Gülümseyerek Barlas'dan ayrılıp işime döndüm.


"Cıvıma hemen! Yap hadi salatayı bende makarna sosunu yapıyorum!"


Barlas, başını sallayıp, dolaptan bir kaç salata malzemesi çıkartıp onları yıkamaya başlamıştı. Bende makarna sosu için gereken malzemeleri çıkartıp hazırlamaya başladığımda, kısa bir süre içinde makarna ve salatayı hazırlayarak masaya götürmüştük. Aklıma gelen düşünceyle heyecanla Barlas'a döndüm.


"Barlas! Müzik açayım mı?"


Barlas gülümseyerek bana bakıp masada duran elimi dudaklarına götürdü.


"Aç tabii güzelim."


Barlas'a gülümseyip masadan kalktım ve kumandayı elime alarak televizyondan spotify'a girdim ve bütün gün kulaklarımda olan o şarkıyı açtım. Çağan Şengül Papatya... Önce melodisi doldu kulaklarıma. Barlas beni ,ben papatyalarımı izleyerek yemek yiyorduk. Bir anda Barlas ayağa kalkıp bana elini uzatmıştı.


"Öğretmen hanım bu dansı bana lütfeder mi?"


Barlas'ın parlayan gözlerini gördüğümde elimi Barlas'ın elinin içine bırakıp ayağa kalktım.


"Tabii."


Barlas'ın elleri belimi bulurken benim ellerimde Barlas'ın geniş omuzlarındaydı. Şu an yaşadığım rüyadan farksızdı. Biz dans ederken gök gürlemiş, hava oldukça kararmıştı. Bir anda başlayan yağmur huzurla gülümsememe sebep oldu. Oda da ki tek ses Çağan Şengül'ün ve yağan yağmurun sesiydi.


"Umudum kaldı gözlerinde Kurtar beni burdayım, gitmedim de İçimde binalar yıkılmış. Bir enkaz altında, inanmışlığım sana


Çağan Şengül'ün şarkısı boş odada yankılanırken, sevdiğim adamla dans ediyordum.


"Durmadan durmadan, kanar yaram

Tüm çiçeklerden güzeldir papatyalar

Durmadan durmadan, kanar yaram

Tüm çiçeklerden güzeldir papatyalar"


Hayalini bile kuramayacağım bir anın içindeydik. Tek istediğim zamanın durmasıydı. Barlas'ın kulağıma fısıldamasıyla gözlerim huzurla kapandı.


"Seni seviyorum..."


Bende Barlas gibi fısıldamıştım.


"Seni seviyorum sevgilim."


Bir süre dans ettikten sonra yemeğimizi bitirip mutfağı toplamıştık. Saat epey geç olsada, ikimizinde uykusu yoktu.

Yeni planımız önce duş alıp sonra film izlemekti. Odalarımıza dağıldığımızda kısa bir duş alıp, saçlarımı taramış, üzerime siyah bol tişörtümü ve eşofmanımı giyip, dudak nemlendiricimi de sürdükten sonra odadan çıkmıştım. Ben odadan çıkarken aynı anda Barlas da çıktığında gülümsedim. Birbirimize doğru ilerlediğimizde yanıma ulaşmış ve ellerimi belime koyup gözlerime bakmıştı.


"İyisin değil mi?"


Barlas'a gülümseyerek gözlerine baktım.


"Hiç olmadığım kadar..."


Söylediğim şey Barlas'ı gözlerinin parlamasına sebep olmuştu. Barlas, bir süre gözlerime bakıp,burnuma küçük bir öpücük bırakmış ve elimi tutmuştu. Aşağı indiğimizde dönüp sordum.


"Mısır yer miyiz?"


Barlas, gülümseyip başını sallamıştı.


"O zaman ben Mısır patlatırken sende film seç! Korku olmasın!"


Hava kararmaya başladığı için korku filmi izleyemezdim. Mısırı kısa süre içinde patlatıp, bardaklara içecek koyduğumda tepsiyi alıp içeriye doğru ilerledim.


"Ne filmi seçtin?"


Tepsiyi koltuğun önündeki sehpahaya bırakırken Barlas'a sorduğum soruyla Barlas bana döndü.


"Korku!"


Koltuktaki yastığı Barlas'ın kafasına attığımda sahte bir sinirle konuştum.


"Uyuz!"


Barlas gülerek kolumdan yakalayıp koltuğa çektiğinde; kolunun altında yerimi almıştım.


"Ben yanındayken hiç bir şey seni korkutmasın."


Gülümseyerek başımı Barlas'a çevirdiğimde oda bana gülümsemişti.


"Korkutmasın..."


Söylediğini tekrarladığımda filmi başlatmıştı. Barlas'ın kolunun altında bir elimde beni koruyacağını düşündüğüm Yastığımla bol bağırışlı aynı zamanda eğlenceli iki saat geçirdikten sonra Barlas'ın kollarında uyuyakalmıştım. Bugün uzun zaman sonra geçirdiğim en güzel gün olmuştu. Bundan iki gün önce Görkem'e ulaşabilmiştim. Görkemi teyzemin yanına aldığını duyduğumda içim biraz olsun rahatlamıştı. Babamdan ise bir haber yoktu ortadan kaybolmuştu. O gün geçirdiğim en zor günlerden biriyken şu an hayatımın en mutlu gününü yaşıyordum. Barlas'la tüm gün birlikte eğlenerek vakit geçirmiştik. Dens etmiştik, doya doya gülmüştük, yemek yapmıştık ,film izlemiştik ve sonra onun kollarında uyumuştum.

Aklıma Barlas'ın hayatıma girdiği ilk günler gelmişti. Barlas'ı benim sınavım olarak gördüğüm günler...Hayat bazen ceza sandıklarınızı ödül olarak size veriyormuş ve biz anlamıyormuşuz. ama ben anlamıştım. Barlas bana hayatın verdiği bir ödüldü, şanstı. Barlas Korhan, hayatın bana verdiği bir fırsattı. Artık o benim sevgilimdi ailemdi. Artık ne olacaksa olacaktı ama hep Barlasla beraber olacaktık. Ne olursa olsun ellerim Barlas'ın ellerinde olacaktı.


                       BÖLÜM SONU

_____________________________


(Bölüm düzenlendi. Akış değişmedi bilginize)

Duyuru; Kitap hakkında konuşacağım, yeni bölümlerden sizleri haberdar edeceğim bir kanal açtım. Kanal whatsApp üzerinden katıldığınızda numaranız ve adınız kanalda gözükmeyecek. Linkini buraya bırakacağım. Hoşça kalın 💙🦋


‎WhatsApp'ta Yağmur / Petrichor🦋 kanalını takip edin: https://whatsapp.com/channel/0029VaEbQO79cDDVUw06iy0e


Eğer bu linkten ulaşamazsanız İnstagram hesabımdaki attığım hikaye de de link var💙


Yeni bölüm sizlerle! umarım seversiniz... yorumlarınızı, eleştirilerinizi, oylarınızı bekliyor olacağım. Umarım keyifle okuyorsunuzdur. Bir dahaki bölüm en kısa zamanda sizlerle olacak. Sizi seviyorum hoşça kalın🧡


TikTok: petrichor0_1 

İnstagram: peteichor_0


✨Arkadaşlar TikTok ve İnstagram hesabımda kitap hakkında videolar paylaşıyorum bilginize ✨

_____________________________

Loading...
0%