Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@petekli91

Evde büyük bir sessizlik hakimken Aykız Ömer'in odasına çıkarılmış Pamuk hanım tarafından biraz aydınlatılmıştı. Çok utanmıştı o an. Hâlâ da utanıyordu. Şimdi ise koltukta oturmuş Ömer'i bekliyordu. Büyük bir odaydı burası. Ama incelemeye bile korkuyordu. Çekiniyordu. Zaten yüreği ağzında geçmişti bütün gün. Öylece oturmuş ellerine bakıyordu. Kafasını kaldırsa en azından candan baksa güzel bir manzaraya sahip yeni odasını görecek az da olsa yüreği ferahlayacaktı. Birde sahafta bıraktığı kitaplar ilk vardı. O gün kitapları alan Ömer komodinin üstüne bırakmıştı ve hâlâ da orada tutuyordu. Bunu bile görmemişti Aykız.

Ömer evde kimsenin kalmaması ile odasına doğru yola çıktı. Başı ağrımıştı resmen gürültüden. Annesinin uzun ve uyarı dolu konuşması ve sonunda birşey yemedi demesi ile daha fazla oyalanmadan annesine herkesi göndertmişti. Kadın edepsiz ağa seni diyerek uzaklaşmış ama milleti de göndermişti. Aileyi de toplayıp gitmişti Pamuk hanım. Babanne ise tam bir komediydi. Gitmek istemiyordu. Annesi güç bela ikna etmişti.

Kapıyı açıp loş odaya giriş yaptı. Gece lambası açıktı sadece. Koltukta oturmuş olan karısı ayaklanmıştı hemen. Bakmıyordu ondan tarafa. Açtığı kapıyı bu sefer daha yavaş kapatıp Aykız'a doğru ilerledi. Elleri ile eteğini sıkmış kafasını kaldırmadan bekliyordu. Tam önünde durdu. Bir süre izledi. Hafif bir tebessüm belirdi yüzünde.


"Kocana hoşgeldin demeyecek misin?"


Çenesi titremeye başlamıştı kızın, konuşmak istiyor ama ağzını açarsa hıçkırarak ağlayacağını bildiği için sessizce "hoşgeldin." diyebildi.

"Hoşbuldum Aykız. Annem yemek yemediğini söyledi. Şimdi seninle mutfağa gidiyoruz. Ve yemek yiyoruz."

Kafasını sağa sola salladı Aykız. Yemek istemiyordu.

"Hiç kafanı sağa sola sallama. Hadi kocan da aç. Beraber yiyelim. Ben yemek felan hazırlayamam. Hadi bakalım."

Hep bileğinden tutarak çekiştirirdi Aykız'ı ama bu sefer elinden tutarak ilerlemeye başlamıştı. Sessizce ayak uydursa da yürümeye, elini çekmeye çalışmış fakat izin vermemişti Ömer.

Daha sıkı kavradığı el ile aşağı indi adam. Yönünü direk mutfağa çevirmişti. Işığı açıp içeri girdiklerinde bıraktı elini tezgahın önünde. "Çabucak ne varsa hazırla yiyelim. Ne nerede hiç bilmiyorum haberin olsun. Deneme yanılma yöntemiyle bulacaksın artık gelin hanım. Hem alış şimdiden."

Cevap vermedi ama istenileni yaptı Aykız. Gelin hanım lafını duymazlıktan gelse de yanakları allanmaya devam ediyordu. Loş ortamda o yanakları görmeyen Ömer şimdi mutfağın ışığı altında net bir şekilde görüyordu. Sandalyeye kurulmuş ve kızın hem al yanaklarını hem de etrafta arar bakışlarını izliyordu.

Önce bir etrafı taradı Aykız. Temel şeyleri bulmuş ve buz dolabını açarak ne yapabilirim diye düşünmüştü. Ağzına kadar tıka basa doluydu dolap. Ekmeği görmüştü tezgahın üstünde. Ağır olmayacak bir ekmek arası yapacaktı. Turşu çıkardı, birkaç sos gördü onları da çıkardı. Biraz yeşillik. Peynir ve domateste çıkarınca tamamdı iç kısmı. Ekmeği hızlıca hazırlayıp bardağa doldurduğu meyve suyu ile birlikte masaya Ömer'in önüne bıraktı.

Geri çekilmeye çalışan karısını tutup yanına çekti ve oturmasını sağladı. "Öyle bırakıp kaçmak yok gelin hanım. Beraber yiyeceğiz." Yarım ekmeği bölüp karısına uzattı hemen. Almayan Aykız ile "Benim mi yedirmemi istiyorsun?"

Eline tutuşturulan ekmeği masaya bıraktı Aykız. Yemek istemiyordu. Ömer kaşlarını çatıp önce kendi ekmeğini masaya bıraktı. Sonra da karısının ekmeğini eline aldı. İçine ne koymuştu bilmiyordu ama acayip güzel kokuyordu. "Şimdi seninle bir anlaşma yapıyoruz Aykız. Daha önce çok üzdüm seni biliyorum. Bunun için gönlünü alacağım senin. Çekinme sakın. Burası artık senin evin. Hanım ağa oldun sen. Daha önce söylediklerimi unut. Biliyorum unutmadığın için yemiyorsun. Şimdi gelin hanım benim yedirmemi istiyorsun derken ciddiydim. Aç ağzını." Açmamıştı. "Aç dedim Aykız. İlk günden kocana karşı gelme. Zaten akşama kadar kafam şişti. Yorgunum. Uykusuzum. Hadi aç. Aç dedim." Sonda ki vurgu yine rahatsız etmişti Aykız'ı. Ağzını açmadı ama Ömer'in elindeki ekmeği alarak ağzının içinde mırıldandı. "Ben yerim."

Ömer ekmeği alan karısı ile rahatladı. Küçük bir ağzı vardı. Küçükte ısırmıştı zaten. Kendi ekmeğini de eline alarak yumuldu hemen. Acayip lezzetli olmuştu. Demek eli lezzetliydi. Sakın sakin yiyen kıza uyum sağladı. Normalde dört ısırıkta bitirdiği ekmeği yavaş yavaş yedi ki kız da kendisini doydu diye bırakmasın. Bu arada yanlış anlaşılmasın elbette doymamıştı. Yarım ekmekle de doymazdı bu bünye zaten. Son lokmayı da ağzına atınca ayaklandı. Karısı hemen masayı temizlemeye başlamıştı. Musluğun önünde oyalandığını görünce gidip elinden tuttu yine ve avluya doğru çekiştirdi. Son anda ışığı görmüş ve kapatmıştı Aykız. Odaya çıkmak istemiyordu. Korkuyordu.

Ömer hızlı adımlarla çıktı odaya karısını da peşi sıra içeri soktu. Karısı titremeye başlamıştı. Korktuğunu biliyordu. Yatağın önüne gelince bıraktı elini. "Şimdi. Bugün dokunmayacağım sana. Ama bu evlilik gerçek. Sen benim karımsın artık. Alışacaksın. Alışacağız. Ama bunu uzak durarak değil yakın olarak sağlayacağız Aykız. Benimle uyuyacaksın bugün ve bundan sonra her gece. Şimdi sadece uyuyacağız. Tamam mı?"

Derince nefeslenen Aykız başını salladı aşağı yukarı. "Sesli cevap ver gelin hanım."

"Tamam." diye fısıldadı Aykız. Poşetine ilerledi. Kaynanası ona giyinmesi için gecelikler getirmişti ama onları giyemeyeceğini zaten biliyordu. Lavobaya ilerleyip giyindi. Eski bir pijaması vardı. Koala desenliydi. Adam onunla dalga geçecekti biliyordu ama yine de o kısa şeylerle çıkamazdı adamın karşısına.

Ömer ise kızın eline aldığı poşete takıldı. Utanarak içeri girmişti. Bir poşetle mi gelmişti buraya yani. Yüzünü sıvazladı sertçe. Aykız'ı normal hayata alıştırmak zor olacaktı. Ama Ömer kararlıydı. Daha şimdiden aklında olan birşey vardı karısı için. Emindi görünce çok sevineceğine. Dolaba yönelip normal bir pijama takımı çıkardı. Bu sıcakta şort ile yatardı sadece ama şimdi küçük karısını korkutmak istemiyordu. Aykız çıkmadan giyindi ve yatağa yarı oturur şekilde uzandı.

Banyo kapısı yavaşça açıldı ve yine elinde poşeti ile dışarı çıktı Aykız. Eteği ve bluzu kırışmasın diye çekinerek koltuğun üstüne güzelce yerleştirdi. Ömer'in yerde olan kıyafetlerini görünce onları da alıp koltuğun kenarına koydu. Yönünü yatağa çevirince kocasının bütün odağının üstünde olduğu görünce duraksadı. Beni mi süzüyor o diye düşünmüştü. Daha fazla o bakışlara maruz kalmamak için yatağa yöneldi ve ucuna doğru uzandı. Pikeyi üstüne çekti direk. Sırtını tamamen eşine dönmüştü. Adam ise hala aynı noktaya bakıyordu...

Loading...
0%