Hatalarım olursa kusura bakmayın
Önce pişmanlığı öğrenir insan sonra
Ben Yiğit adının anlamı cesur Kahraman olan ama ben hayatım boyunca böyle biri olamamıştım babam Şehit olduktan sonra hayatımızı toparlayamamıştık Annem asla kendini toparlayamamıştı psikolojik tedavi görüyordu ben tek çocuktum babam Şehit olduktan sonra düzgün bir aile sevgisi görmemiştim ben 5 yaşındayken babam hain bir pusuda Şehit düşmüştü sonra annem kendini toparlayamamıştı bir şekilde bugünlere kadar gelmiştim Ama bu yaptığımı kendimden bile beklemiyordum çadır hastanelerden çıktıktan sonra lojmanın kapısının önünde ala yla karşılaştık Normalde her ne olursa olsun bana selam veren benimle konuşmaya çalışan kadın artık görmezden geliyodu haklıydı bana birisi teröristin iması yapsaydı Ben delirirdim söylememem gerekiyordu ama sinirlerimi hakim olamamıştım özür dilemek için kapısına gittiğimde yüzüme kapıyı çarpmıştı ilk başta ala nın alt katında oturduğum için evinden çok ses geliyordu Ala yaralı haliyle Temizlik mi yapıyordu gerçekten diye merak etmiştim hem de özür dilemek için gitmiştim ama yine kapılar yüzüme kapanmıştı sinirliydi haklıydı sabah bir kere daha gittiğimde yine kapatmıştı kapıyı yüzüme ama her ne olursa olsun ben Ala ile konusucaktım.
Ala nin lojmanda kalması Benim için de iyiydi çünkü Yiğit de lojmanda kalıyordu Alayı emanet edebileceğin biri vardı
Ben askeriyede bir toplantıdayken Ala aramıştı hemen telefonumdan Ala yı aradım açmadı birkaç kere daha aradım açmadı şu anda evde olması gerekiyordu yaralanmıştı çünkü dün başına bir şey mi geldi acaba içime bir kurt düşmüştü askeriyeden izin aldım ve alanın evine doğru sürdüm lojmana geldiğimde kapıda Duran askerlere ala nını dışarı çıkıp çıkmadığını sordum bugün hiç evden çıkmadığını söylediler Ben de alanın oturduğu kata geldiğimde kapı açıktı lütfen tahmin ettiğim şey olmamış olsun eve girdiğimde alanın telefonu öylece Masanın üstünde duruyordu ama Ala evin içinde yoktu çok telaşlanmıştım bir alt katında Yiğitin oturduğunu biliyodum hemen altkata indim ve yiğitin kapısının çalmaya başladım Umarım aklımdaki ihtimal olmazdı o yaralı haliyle teröristlerin arasında yapamazdı çünkü çok yıpranırdı .
Yiğit kapıyı açtığında "noldu kardeşim önemli bişey mi var" dedi Yiğit'in evine girdim ve telaşla "Yiğit Tahminimce Alayı kaçırmışlar toplantıdayken beni aramış telefonum sessizde olduğu için duymamıştım evine gittim kapısı açıktı ve telefonda içerideydi telefonunu almadan hiçbir yere gitmez o "tamam sakin ol aşağıda kapıda Duran askerlere sordun mu" dedi sordum bugün hiç dışarı çıkmamış napıcam ben Yiğit " yürü oğlum kamera kayıtlarına bakalım hemen askerlere bi daha soralım "dedi Yiğit'in evinden çıktık ve kapıda Duran askerlerden bir tanesi bugün 3 tane adam geldi Ala ablaya işte Mobilya almış onları kurmak için başka kimse gelmedi dedi Kamera kayıtlarını alıp hemen Yiğit'le birlikte karara geldik ve Albayla konuşmak için odasına gittik
"Albayım size önemli bisey söylememiz gerek" dedim buyurun çocuklar" dedi sonra yiğit "Ala kaçırılmış albayım koskoca lojmanın içinde onca askerin içinden Doktor Ala kaçırmışlar komutanım" dedi nasıl kaçırmışlar kim kaçırmis" dedi "kimin kaçırdığını bilmiyoruz komutanım" kamera görüntülerine baktınız mı çocuklar" dedi Yiğit de "baktık Komutanım evine sadece Mobilya kurmak için gelen adamlar var ondan sonra akşama kadar zaten hiç Dışarı çıkmamış O adamlardan şüpheleniyoruz " bi de ben bakıyım kamera görüntüleri yanınızda mı" albayla beraber kamera görüntülerinin en ufak detayına kadar baktıktan sonra Aslında adamların son çıkarken etrafı kolaçan ettikleri sürekli askerleri izlediklerini fark ettik çıkarken 2 adam vardı ama bir tanesi yoktu büyük ihtimalle lojmanın arka çıkışından Alayı çıkarttıklarını düşünüyordum lojmanın arka tarafındaki kameralar tam olarak çıkışı görmediği için oradan rahat bir şekilde ala yı kaçırmışlardı yüzlerini tespit etmek doğru düzgün belli olmuyordu yüzleri sadece bir tanesinin yüzü tam olarak belliydi arabayla gelmişlerdi arabanın camında Mobilya mağazasının ismi vardı hemen yiğitle birlikte merkezdeki o mağazaya gittik tespit ettiğimiz kişinin adı Celil di mağazadan içeri girdik Yiğit benden daha sinirli görünüyordu ben de sinirliydim ama o burnundan soluyordu mağazaya resmen tekme atarak içeri girdik Kasada bir kız vardı hemen yanına gidip bağırmaya başladı Yiğit "Celil nerde"
Kız "siz kimsiniz dükkanda bu şekilde bağıramazsinız" Yiğit dişlerini sıkarak sordu bu sefer "celil iti nerde nereye gitti" kız da bakın beyefendi bağırıp durmayın müşteriler korkuyo" dedi yigit de "sikerim müşterisini dükkanını celil iti nerde " dedi "siz kimsiniz neden söyleyim" dedi bende asker kimliğimi çıkardım "askeriz biz şimdi şöyle celil iti nerde" dedim kız şaşırmışa benziyodu "bilmiyorum 1 ay yokum eğlence var diyip gitti" "nereye gitti yada nerelere gidebilir" diye sordum " "bakın gerçekten bilmiyorum nereye gittiğini ama bi tane dağ evi var belki oraya gitmiştir" kızdan dağ evinin adresini alıp tekrar karargaha geri döndük albayla konuştuktan sonra oraya yiğitin timiyle baskın düzenlemeye karar verdik zaten bu celil ve yanındaki dallamalar uyuşturucu kaçakçılığı yapan it herifler olduğunu gördük am terörle ilgili bişey yoktu. yiğitin Timiyle bende gidiyodum Ala bana yengemin emanetiydi ona bişey olmasına asla izin vermezdim hep beraber arbayla yola çıktık Göktürk yoktu sadece yiğitin timinden o da özel bi göreve gitmişti arbada kimseden çıt çıkmıyor ama Merih kıpır kıpırdı bisey sormak istiyor gibiydi en sonunda dayanamadım ve sordim "Ne oldu Ne kıpır kıpır bi yerinde duramadın" şey komutanım Tam olarak ne olduğunu anlamadımda" bu sefer Yiğit konuştu doktor Ala kaçırılmış" dedi merihte kafasını salladı dağ evinin yanına geldiğimizde sessizce Arabadan indik ve evin etrafını sarmaya başladık Ayrıca kontrol ediyorduk dışarısı sakin gibiydi hep beraber Evin kapısının önüne geldiğimizde Yiğit kapıyı tekme atarak açtı
Karşımızda Alayı kaçıran adamların üçü de sandalyeye bağlı ve ağızları bantlı ve işkence görmüş bi şekilde duruyorlardı ama Ala yoktu
Dükkandaki kızdan adresi öğrendiğimiz an hazırlanıp o dağ evine gittik . pişman mıydım ala ya söylediklerimden dolayı çok pişmandım başına Şu an bir şey gelse hayır başına bişey gelmeyecekti ne olursa olsun kurtaracaktım onu içeri girdiğimizde karşılaştığımız görüntüye şaşırmıştım 3 it sandalyeye bağlı işkence görmüş bi şekilde duruyodu evin içine girdiğimiz de her yer kandı itlerden birinin ağzını açtım ve konuş "Ala nerde konusmiyıcam diyorsan seni eğlendire eğlendiğire sikerim anladın mı celil" dedim Ala mıymış kaçırdığımız kızın adı Vallahi ne yalan söyleyeyim komutan çok güzel kızdı ama çok canı yandı be komutan" dedi bende suratına yumruk atmaya başladım "ulan eğer onun canını yaktıysan ya da böyle bir şey de bulunduysan iğrenç gözlerinle ona baktıysan bakışlarınla rahatsız ettiysen Hele ki dokunduysan yada sözlerinle rahatsız ettiysen seni gebertene kadar döver sonra etlerini hayvanlara dağıtırım anladın mı orospu çocuğu" hala celil denen herife yumruk atiyodum ki utku araya girdi ve "aa kardeşim olmuyo böyle banda bırak biraz" dedi celili benim elimden alıp dövmeye başladı bende diğer 2 siyle ilgilenmeye başladım merihe kafamla işaret verip ağızlarını açmasını istedim teröristlerin ağızlarını açtığında "ee anlatın bakalım Ala nerde siz de konuşmiyıcam diyosanız sonunuz şu celil iti gibi olur" teröristler yüz ifadelerinden anladığım kadarıyla
Çok korkmuşlardı sonra biri konuşmaya başladı "b-bizim bi suçumuz yok celil abi istedi o kadını kaçırmamızı " sonra Merih sordu "neden istedi nerden tanıyomuş Ala hanımı söyle" dedi. "tamam söyliyicem ama lütfen bize bişey yapmayın utku diye biri celil abinin uyuşturucu işini çökertmişti 2 hafta önce celil abi de çok sinirlenmişti o kadın bizim dükkana gelincede eşyaları lojmana götürüceğimizi söylemiş celil abi de onu takip ettiriyodu sonra utku denen adamla gördüğünü söyledi bana gidicez kaçırıcaz kadını o utku da cezasını çekecek falan dedi valla başka bi bildiğim bırakın bizi"
"Peki gerizekalılar siz burda bağlısınızda ALA Nerde lan nereye götürdünüz onu" dedi utku "bilmiyorum gerçekten bilmiyorum 8 yada 9 kişi geldi götürdüler onu" dedi diğeri
Batur "yalan söyleme lan nereye götürdünüz kızı" dedi o sırada bayılan celil efendi uyanmıştı ellerimle yakasını tuttum ve "nereye götürdüler lan Alayı bak eğer söylemezsen seni burda gebertene kadar döver sonra da diri diri yakarım anladın mı lan söyle Ala nerde" dedim "valla onu bende bilmiyom komutan 8 veya 9 adam geldiler götürdüler bizi de bağlayıp gittiler kim olduklarını bilmiyorum" dedi "lan illaki tanıyosundur beni oylama burda gidebilecekleri yerleri söyle" en sonunda bi mağarayı söyledi albayı arayıp celili bulduğumuzu ama Alanın yanında olmadığını bi mağaraya baskın yapmaya gideceğimizi söyledim Merih dağları avcunun içi gibi bildiği için en güvenli yoldan baskın yapmaya gidiyoduk.
En son kafama bişeyin vurulmasıyla bayıldığımı hatırlıyodum yavaş yavaş uyandığımda bi dağ evinde olduğumu karşımda Mobilya mağazasındaki beni iğrenç bakışlarıyla süzen adam olduğunu gördüm şerefsiz herif kaçırmıştı beni. acaba benim yokluğumu fark etmişler miydi aralarında konuşmaya başladılar "celil abi biz bu kadını napıcaz" diye sordu adının celil olduğunu öğrendiğim adama "Kes sesini içime karışma bu kadın Utku komutan için çok değerli Geçen hafta yaptığım uyuşturucu sevkiyatını baltaladı Utku komutan onun İntikamı olacak bu kadın" dedi uyuşturucu sevkiyatimi bu adam sandığımdan daha tehlikeliydi Beni sandalyeye bağlamışlardı bana doğru yaklaşmaya başladı tam sandalyenin önünde durdu "Söyle bakalım prenses Utku Komutanım neyi oluyorsun" Sana ne diye cevap verdim Utku bir şey yapmışsa o kesinlikle doğrudur bu adama Utku ile ilgili hiçbir bilgi vermemeliydim kolum artık sızlamaya başlamıştım 2 gün önce Kurşun sıyırdığı için adının Celil olduğunu öğrendiğim adam yaralı kolumu sıkmaya başladı Eğer Söylemezsen olacaklardan ben sorumlu değilim dedi sonra benim vücudumu süzdü sapık kolumun dikişleri patlamış olacak ki kan sızmaya başlamıştı . Dışarıdan silah sesleri geliyodu beni kurtarmaya mı gelmişlerdi ne çabuk fark etmişlerdi yokluğumu içerideki 3 adam panik yapmıştı. "Abi buldular yerimizi" kesin sesinizi silahlarınızı alın" dedi.
dışarıdaki adamlarla çatışmaya başladılar ama dışarıdaki adamlar daha fazlaydı büyük ihtimalle kurşunları bittiğinde camın kenarına çöküp oturdular ve dışarı adamlar kapıya tekme atıp içeri girdiler ama bunlar Türk askeri değildi içerideki 3 adamı dövmeye başladılar "vay vay bizim ünlü doktor da buradaymış götürün bunu da" dedi sesi boğuk boğuk çıkyodu tek gözü kapalı bi adamdı "ne istiyorsunuz benden Allahını belaları biriniz bittiniz diğeriniz başladınız kimsiniz siz eşkıya mı sanıyorsunuz kendi... dememe kalmadan yüzümde bi tokat patlamiştı yüzüm yana düşmüştü sonra çenemden tutup ona bakmamı sağladı "bana bak doktor sen bana lazımsın yoksa kafana sıkmıştım çoktan şu sesini kes yoksa ben kesmesini bilirim anladıın" dedi yüzüne bakmadım bunlar kimdi nereye götüreceklerdi beni
Kolumun dikişleri açıldığı için kolum sızlamaya başlamıştı yüzüme tokat atan adam yanındaki adama başıyla işaret verdi Adam yanıma geldi bağlı olan koluma bir iğne vurdu sakinleştirici İğne vurmuştu büyük ihtimalle yüksek dozda vurmuştu ki gözlerim kararmaya beynim bulunmaya başlamıştı en son ayaklarımda ki iplerin çözüldüğünü hissettim sonrası karanlıktı.
Şerefsiz celilin söylediği mağara yanlıştı orda teröristler vardı ama Ala yoktu . En son dag evinden çıkarken Alanın kanli fularını fark etmistim hemen aldim. Ve cebime koydum naptilar sana Ala o kan neyin nesi ama sana dokunan bütün teröristleri bulduğum yerde amına koyucam. Karargaha dönüp istihbaratçılardan bilgi gelmesini bekliyicektik nereye götürdüler şerefsizler acaba nasıl dayanacaktı onların yaptığı işkencelere yada öbür ihtimali düşünmek bile istemiyodum .çok sert çıkışmıstim ona tamam şuan pişmanlıktan geberiyorum ilk defa böyle hissetmiştim yada ilk defa annemden sonra üzüldüğüm kadın olmuştu ama olmamalıydı anladığım kadarıyla utku üsteğmenle aralarında bişey vardı neyse beni ilgilendirmez sağ salim bulalım sonra ben özrümü diliyim affettirim kendimi sonra beni ilgilendirmezdi ama önceliğim onu sağ salim bulmaktı
Ala neredeyse insan iki gündür yoktu.
Celilin söylediği mağarada Ala yoktu bizde karargaha geri dönmüştür babamın haberi yoktu alanın kaybolduğundan eve gidip ona da söylemeye karar verdim arabama bindim ben Evin kapısının önüne geldim kapıyı çaldım annem açtı kapıyı mutsuz olduğunu görünce ne oldu Utku diye sordu Babam da içerideydi anneme sarıldım elinden tutup Sizinle önemli bir şey konuşmam gerekiyor dedim Babam da endişelenmiş gibiydi Ne oldu Utku Birine bir şey mi oldu karargahta ya da ala ya mı bir şey oldu içine doğmuştu adamın herhalde diye düşündüm "Öncelikle Sakin olun ama ala 2 gün önce kayboldu arkasında hiçbir iz yok en son evine koltuk sipariş etmiş onları kurmak için gelen adamlar kaçırmış admın birini bulduk adı Celil bu aralar sürekli önüme cıkyodu ben de cezasını kesmiştim ama Alayı takip ettiriyomus benimle bir kaç kez görüşc Alayı kacırmis ama..
Babsm sözümü böldü bulamadınız mı it herifi utku dedi bulduk ama sorun şu ki Alayı nereye kaçırdıkları öğrendikten sonra bulundukları yere gittik ama Ala yoktu 8 yada 9 adam bizden önce gelip ordan alıp götürmüşler Alayı şuan neredeler bilinmiyo ve onlardan hiç bi iz yok" dedim annem ağlamaya başlamıştı çünkü Alayı kendi kızı gibi seviyodu annemin yanına gittim korkma anne başına bir şey gelmeden bulacağız Sağ Salim dedim " annem de bana ayçiçek'in emaneti Utku Onun canı yanmadan bulun onu" dedi babamda ayağa kalktı ve "karargaha ben de geliyorum Bakalım bu Celil Efendi kimmiş kim oluyormuş da Benim yeğenimi kaçırabiliyormuş bir ifadesini alalım kaçırabilecek yerleri öğrenelim" beraber evden çıktık ve karargaha geldik babam başka bi karargahta albaydi ama buradaki Hüseyin albayla çok yakın arkadaştı celilin sorgusuna girmeye hazırlandık ve babam içeri girdi bende onları izleyeceğim odaya girdim sonra içeri yiğit girdi o da sorgu izlemeye başladığı sırada içeriye Merih ve eylem geldi yiğitin timinden ses çıkarmadan sorduğu izlemeye başladık
Albay Hüseyin: neden kaçırdın Alayı amacin neydi nereye götürdüler kimle çalışıyosun anlat
Celil: nereye götürdüklerini bilmiyorum ben zaten anlatmam gerekenleri Yiğit komutana anlattım Diğerleri de duydu yanında Daha fazla açıklama yapacak değilim avukatımı istiyorum
Albay hüseyin: avukat falan yok Unut sen o işi hem uyuşturucu kaçakçılığı yap hem biz sivili kaçır sonra avukat işte yok öyle gerçekleri anlatmadan buradan dışarı çıkabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun Eğer şimdi konuşursan bir şansın olabilir belki Ama konuşmazsan döve döve Ben konuşturmasını bilirim nereye götürdüler kızı anlat "
Celil: korsan diye bi düşmanım var Tabii bir zamanlar dosttuk ama şu an düşmanım uyuşturucu mallarını yakalatınca çok sinirlendi işte Çünkü yüklü bir para kaybetti o mallar çok değerliydi
Albay Hüseyin: nereye gider nerelerde kalır bu korsan denilen it
Celil" bilmiyorum Allah belamı versin Gerçekten bilmiyorum Bana sürekli buluşma yerleri gönderir oraya giderdim
Albay Hüseyin: Yalan söyleme lan mal alıp sattığın adamın nerede olduğunu bilmiyor musun
Celil: iki gözüm önüme aksın ki bilmiyorum
Babam en son celile bi yumruk attı ve sorgu odasından çıktı biz de dinleme odasından çıktık ve babamın yanına gittik "şu korsan denilen herifi biraz araştırın kimmiş neyin nesiymiş nerelerde daha çok kalırmış öğrenelim sonra adamın bütün mekanlarına baskın yapıyoruz Anlaşıldı mı" Hep birlikte Anlaşıldı komutanım dedik ve artık Alayı bulmaya bi adım daha yaklaşmıştır ama durumu nasıldı işkence etmişler miydi aç mıydı acaba Çok merak ediyordum nasıl olduğunu Eğer ona bir şey yapmışlarsa hepsinin bedelini ödetirdim.
Yiğitle birlikte araştırmaya başlamıştık bir kaç gündür daha yeni fark ediyodum ama yiğit iyi değil gibiydi bi üzgün bi sinirliydi herkese bağırıyordu durduk yere ama bu Ala kaçırıldıktan sonra olmuştu zaten sinirli olan yiğit sinirli olma seviyesinde level atlamış gibiydi dün karargaha geldiğimizde yerdeki yaprağa sövüyodu Alaya sağlıklı iyi bi şekilde bulduktan sonra konuşucaktım
En son koluma bi iğne yaptıklarını hatırlıyodum yine bi sandalyede bağlıydım boynum öne düştüğü için çok ağrıyodu kolum artık ağrıdan nerdeyse hissetmiyodum kafamı kaldırdığım karşımda 2 adam gördüm "abi uyandı kız" dedi "günaydın prenses ne kadar çok uyudun artık uyandığına göre anlat bakalım" dedi tek gözü kapalı olan "neyi anlatıcam ben hiçbişey bilmiyorum tabi bilmesem de anlatmam ama" dedim kes sesini utku yada yiğit komutanla aranda ne var nerden tanıyosun" dedi tanımıyorum dedim bana doğru yaklaşmaya başladı kulağıma eğildi eğer konuşmazsan ben seni konuşturmasını bilirim tabi bunun acılı bi şekilde olmasını istemiyorsan dedi sen kimsin de beni tehdit ediyosun şerefsiz piç herif dedim ama suratıma bi yumruk yemiştim bak o askerlere fazla güveniyorsun ama senin yerini bilen yok anladın ben konuş dedim mi konuşacaksın yoksa seni eğlence aleti yapmaktan hiç çekinmem bunu eyice aklına sok doktor dedi ve çıktı korku artık tüm vücudumda hissediyodum yerimi bilmiyorlardı kolum daha kötüye gidiyodu böyle giderse kullanamıyıcaktım Allah bu teröristlerin hepsinin belasını versin dedim içimden sonra bi kapıdan içeriye bi adam girdi koluma iğne vurmak için gelmişti sandalyeyi geri itmeye başladım ama kolumdan tuttu ve çok canımı açılarak iğneyi vurdu umarım bu iğnelerde kötü bişey yoktur dicem ama vardı çünkü beynim bulanıyodu başım dönüyodü bu şerefsizlerden iyi bişey beklenemezdi zaten gözlerim kararmaya başladığında direnmeye çalıştım ama yenik düştüm gözlerim kapandı ve birinin telefonla konuştuğunu doktor burda gibi bişey dediğini duydum
Yeni bölümle geldim biliyorum bölümleri sıklıkla atamıyorum ama lütfen kusura bakmayın bu ara biraz yoğunum kitabımı okuyup oy veren herkese teşekkür ederim .
sizin kitaba eklememi istediğiniz şeyler varsa eksiklerim varsa yazıp söylemenizi çok isterim iyi okumalar dilerim
Okur Yorumları | Yorum Ekle |