@pinar_aydin
|
"Kıta! " diye bağıran annemin sesiyle uyandım. Kalkıp saate baktım. "Anne saat daha 06.30 ya " deyip kendimi yatağa geri bıraktım. Sonra kafamda bir ampul parladı. Bugün on birinci sınıf oluyordum. Zaman ne hızlı geçmişti. Daha eşek gibi çalıştığım lgs günleri dün gibi. Kuzey ve Güney beni almaya geleceklerdi . Hemen hazırlandım. Annemi öpüp, aşağı indim. 2 dakika sonra, Ada ile kapının önüne gelmişlerdi. Bende arabaya bindim. "Günaydın" dedi minik kuşum. "Günaydın" dedim bende uykulu bir şekilde gülümseyip. Güney ve Kuzey bizden bir yaş büyükler, ve bundan dolayı ehliyetleri var yani evden onlar alıyorlar bizi. Çift yumurta ikiziler, birbirlerine tip olarak benzeselerde huy olarak kesinlikle benzemiyorlar. Güney sakin, Kuzey yaramaz bir çocuk olmuştur hep. Çocukluğumuz Doruk, Çağlar ve Kuzey'in arkalarını toplamakla geçti desem yalan olmaz. Ada ve Begüm ile ortaokulda tanışmıştık . Kafa dengi kızlardı. "Diğerleri neredeler" diye bir soru yönelttim Güney'e. "Aileleri bırakacakmış " dedi okulun arka sokağına arabayı parketmeye uğraşırken. Heyecanlı olduğum pek söylenemezdi, bu sene hem kendimle hem Melisa'yla -kendileri sekizinci sınıf oldular- uğraşmak zorundaydım. Derken okula vardık. Begüm ve Barış girişte oturmuş bizi bekliyorlardı. "Yeni bir okul yılına hazır mıyız örümcekler? " dedi Barış okula yönelirken. "Ya ne demezsin" dedi Ada. Geçen sene sınıfı kıl payı geçmişti. "Umarım ilk günden derse başlamazlar " derken Çağlar damladı yanımıza. "Arkadaşlar biz kolejde okuyoruz erkenden derse başlayacakları nerede görülmüş? " dedi Dorukta. Bizde ona hak verip ufak adımlarla giriş yaptık Sınav Koleji'ne. 🐼 "Evet, çocuklar! " Diye sınıfa giriş yaptı Ceren hoca. "Selamünaleyküm hocam" dedi Çağlar. " Yeni eğitim ve öğretim yılı hepimize hayırlı ve uğurlu olur umarım. İlk ders biraz sohbet edelim diğer ders konulara giriş yapacağım" dedi pek sevgili öğretmenimiz (!).Bunu duyan Doruk'un yüzü düştü. Sınıftan itiraz sesleri yükselmeye başlayınca Ceren Hoca sesini yükselterek "sessizlik" diye çığırdı. Yazın yeterince tekrar yapmıştım yani ilk konulara az çok hakimdim. "Bu sene Altan kolejiyle ne turnuvası var?"diye sordum yanımdaki Begüm'e. "Basketbol"diye yanıtladı sorumu.Bu benim için hiç iyi olmamıştı çünkü ben bizim okulun basketbol takımı kaptanıydım. Takımı çalıştırırken derslerden geri kalma ihtimalim çok yüksekti. Tam Kuzey dersi kaynatmak için soru sorarken okul müdürü Kenan Yakut girdi içeri. Bu adamı oldum olası sevmezdim. Pedofili gibi bir şeydi . Nereden baksan 45 yaşındaydı ama geçen sene yan sınıftaki Yağmur'a takmıştı kafayı. Yine başlayacaktı konuşmasına, yine onu kimse dinlemeyecekti, ders bitecekti. Bu da Kuzey'in işine gelirdi tabii. Yine şaşırmamıştım. Adam bıkmadan usanmadan yarım saat aralıksız konuştu. 3.ders yeni öğretim yılı şenliği başlayacakmış. Bizimkilerle kafeteryaya indik kahve alıp bir masaya kurulduk. "Yaz nasıl geçti" diye sordu ballı böreğim Begüm. Onlar sohbet ederken benim aklım basketbol maçındaydı. İzmir'in en iyi kolejlerinden birinde okuyordum. Ve Altan Koleji ile sürekli bir yarış halindeydik. Bu yarış sınavlarda olsun turnuvalarda olsun farketmeksizin devam ederdi. Bu senede basketbol maçı vardı. Bizde basketbol kızlı erkekli karışık oynanır. Bizim takımda Güney, Begüm,ben, karşı sınıftan da Okan, Caner bir takımdık. Rakiplerim kimler bilmiyordum çünkü her sene oyuncu değişikliği yapıyorlardı. Sadece kaptanları değişmiyordu. Atlas DOĞAN...
|
0% |