@pinklalalisam
|
3 saate yakın yol aldıktan sonra kahvaltı için yol kenarında bir yerde durduk. Restorana girdikten sonra iki masayı birleştirip oturduk. masa hazırlanınca kahvaltıya başladık. ben Ece ablayla sena'nın arasına oturmuştum. abim emre abi ve ceren karşımda yanlarda ise sedefle Sezgin abi oturmuştu. Dünden sonra Sezgin abinin yüzüne bakamıyorum. Abimi kırmamak için beni reddetmişti. Gururumu daha fazla kıramazdım. Ona dün söylediğim gibi unutup hayatıma devam edicektim. Haşlanmış yumurtama tuz atmak için tuza bakındım Sezgin abinin önündeydi emre abiden tuzu istedim "emre abi tuzu uzatır mısın" tam verecekken Sezgin abi ondan önce davranıp uzattı dikkat çekmemek için tuzu alıp "sağol abi" dedim. o da "önemli değil" diyip kahvaltısına devam etti. Moralim aşırı bozulmuştu sena sırtımı sıvazlayarak beni teselli etmeye çalıştı yalancı bir gülümseme attım sessiz sedasız geçen bir kahvaltının ardından arabalara binip yola devam ettik Yaklaşık 5 saat sonra yarı uyuyarak yarı uyanık sonunda İstanbul'a girmiştik İstanbul'un yollarına baktığımda trafikten ve gökdelen binalarından başka hiçbir şey yoktu. Telefonum çaldığında arayan annemdi aramayı açtım "efendim sultanım" dedim. "nerdesiniz güzeller güzeli kızım" "daha yeni İstanbul'a girdik sultanım 40 dakkaya ordayız" "tamam kızım nebahat teyzenlerde burda hepimiz gelin karnınızı doyurursunuz" dedi. "tamam annem" diyip telefonu kapattım. Ceren "ne diyo Nilgün sultan" dedi. "hepiniz buraya gelin dedi annenlerde oradaymış dedim' Ceren "ooo kesin ziyafet çekmişlerdir" dedi "galiba öyle" dedim. sonrasında sessizlik içinde devam ettik mahalleye girdiğimizde annemler çoktan kapidaydi "Ooo hoşgeldiniz gelin bakalım" dedi emre "abi sağol Nilgün sultan biz gelmeyelim geç oldu" dedi "aaa olur mu öyle şey saatte daha ne var" dedi. "Yol yorgunuyuz hem sedefi de evine birakicam" dedi annem "eee öyle olsun bir dahakine bırakmam haberin olsun" dedi "emrin olur sultanım hadi size iyi geceler" dedi mahalleden çıktıktan sonra bizde eve girdik sofra hazırdı hepimiz oturup yemeğe daldık abim "ooo çok güzel olmuş annem eline sağlık" dedi "afiyet bal şeker olsun oğlum" dedi ben karnımı doyurup ellerimi yıkamaya gittim salona geri döndüğümde Sezgin eve gitmek için ayağa kalkmisti annem "aaa dur oğul nereye Melis mutfakta tatlı vardı Sezgin oğlum sever getir hadi" dedi sezgin yerine otururken bende "tamam anne" diyip mutfağa gittim tezgahın üstündeki tatlıyı tabakladim ve hepsini alarak salona ilerledim abimle cerene verdikten sonra en son Sezgin abinin önüne bıraktım "sağolasın" dedi "ne demek abi" dedim ve anneme "anne ben odama çıkıyorum çok yorgunum" dedim "kızım ayıp misafir varken odayamı çıkılır" dedi Nebahat teyze "ayy Nilgün kız yol yorgunu bırak dinlensin" dedi valla şuan o tontuş yanaklarını sıkabilirdim herkese "iyi geceler diyip cerene yarın görüşürüz" diyip odama çıktım. Geceliklerimi giyip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah saat 10 da kalkıp elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fircaladım aşağıya indim mutfağa girip ocağa çay suyu koydum kahvaltıyi bugün ben hazırlamak istedim ocağa haşlamak için yumurtada koydum bir yandanda menemen yapmak için domates biber ve soğan dogruyordum tavaya yağla birlikte biber ve soğanları koyup biraz haşladım daha sonra domatesleri atıp ağzını kapattım bir yandan da ince ince sucuk ve kaşar kestim domatesler iyice ezildikten sonra tuz ve yumurta kırıp karıştırdım içine kestiğim sucuk ve kaşarı attım. 10 dk ya yakın kaşarlar eridikten sonra ocağı söndürüp menemeni sofranın ortasına koydum. ( Size bedavadan menemen tarifi enfes oluyor 🤣) yanına kahvaltılıkları koyup çay bardaklarını indirdim tamamen hazırdı o sırada annem girdi içeri "oooo günaydın benim hamarat kızım" dedi "günaydın annem" diyerek yanağına öpücük koydum babam uyandı mi dedi oda uyandı yüzünü yıkıyor sen abini uyandır dedi tamam diyip abimin odasına gittim uyuduğunu düşünerek kapıyı çalmadan içeri girdim abim uyanık bir şekilde oda da turlayarak telefon konuşuyordu beni görmesiyle "sonra konuşuruz" dedi ve kapattı. Merakla "kimle konuşuyordun" dedim o da "napicaksin kimle konuştuğumu hem kızım öyle odaya dalınır mi dedi" "ne var ya uyuduğunu düşünüp kahvaltıya çağıralım dedik insanlık yaptığımıza pişman ettin" dedim. "bana bak bana cemkirme zaten sana hala daha kızgınım" dedi "ben ne yaptım yaa adamlara gelin mi dedim hem siz ortalığı karıştırdıniz" "Şimdide böyle olduk he hadi yürü bakalım" diyerek odadan çıktık ve mutfağa gittik yerimize oturup sessizce yemeğimizi yedik. Kahvaltıdan sonra evi hızlıca toplamaya başladım bugün cerenle alışverişe gidicektik. Sena hanım yeni manitasıyla buluşucakmış bu yüzden gelemiyor hanımefendi her yeri topladıktan sonra odama çıktım Dolabıma yönelip kot diz üstü bir etek üstünede sade düz beyaz t-shirt giydim (aşağıya resmini koydum siz farklı düşünebilirsiniz) Saçımı dağınık topuz yapıp. Hafif makyaj yaptım. Cerenden "hazırım" yazısı gelince aşağıya indim beyaz spor ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım ceren kapıda bekliyordu. "Selam aşkom" diyip yanına gittim. "O da sanada selam aşko hadi gidelim" dedi. Otobüse bindigimizde yazlıkta olanlar hakkında konuştuk. Benim moralimin bozuk olduğunu bildiği için "Melis birşey dicem" dedi. bende "de" dedim "geçen sınıfta Ahmet bizi partiye çağırmıştı ya gidelim mi hem kafan dağılır" dedi. "kızım saçmalama kayada orda olucaktır" dedim. "Yaaa bir sürü insan olucak birşey yapamaz gidelim işte hem kafamız dağılır" dedi bende bunu düşündüm ve iyi geleceğine inanarak "olur aslında ama partiye uygun giyicek bir şeyim yok" dedim Ceren "ve şuan alışveriş için geldik bundan daha iyi bir zaman olmaz" dedi. Mutlu olduğu her halinden belli oluyordu. Çarşıya geldiğimizde cerenle bütün mağazaları dolaşmaya başladık. Artık yorgunluktan geberiyordum ceren çanta çanta alışveriş yapmıştı ben ise kendime uygun hiçbir şey bulamamıştım. Ceren elinde "bu nasıl diyerek" bir elbise gösterdi. Bu kadar kısa giymezdim ama ceren ısrarla denememi istemişti. Hoşuma gitmişti kabine girerek denedim. Ceren "off kızım yakıyorsun bunu alıyoruz" dedi "bende zaten başka seçeneğim yok böyle giderse hiçbir şey bulamicam alalım" dedim ve kasaya ilerlerdik hesabı ödedikten sonra yakınlarda bir kafeye ilerleyip oturduk. Saat 5 ti. Kahve siparişi verip sohbet etmeye başladık ceren "abim arıyor" diyerek telefonu yanıtladı. Konuştuktan sonra "nerdesin diye aramış ve burdan geçiyormuş işiniz bittiyse sizide alayım dedi bende tamam" dedim. dedi düz bir ifadeyle "iyi yapmışsın" dedim. 10 dk sonra Sezgin abi geldi. Cerenle çantaları alıp arabaya yöneldik sezgin önce Cerenden çantaları alıp sonra benim elimden almaya çalıştığında "ben taşırım abi hafif zaten" dedim o da "ver işte Melis" diyerek çantayı aldı. Arabaya geldiğimizde çantaları bağaca koyup arabaya bindik bizim mahalleye sürmeye başladı telefonum çaldığında annem arıyordu "efendim anne" "kızım nerdesiniz diye sorucaktim" dedi "geliyoruz anne Sezgin abi aldı bizi" dedim "oda iyi yavrum bizde cerenlerdeydik zaten direkt buraya gelirsin" dedi "tamam anne" diyip kapattım. Mahalleye girdiğimizde valizden çantalari alıp eve girdik annemler sohbet edip çay içiyorlardı çantaları köşeye bırakıp yanlarına oturduk Nebahat teyze "hoş geldiniz kızlarım" dedi bizde "hoşbulduk" dedik annemler sohbet ederken
Babamlar haber izliyordu. Haberlerde 19 yaşında gencecik iki kadının cinayetinden bahsediyordu. Herkes televizyona odaklanmıştı. Annem "Allah ailesine sabır versin yapanın Allah belasını versin" dedi. Nebahat teyzede katıldı "ne zordur kim bilir gencecik kızlardan, kadınlardan yetmedi çocuklardan ne istediniz Allah topunuzun belasını versin inşallah" dedi biz sadece onaylamakla kaldık
Bu dünyanın kaderiydi bu kadınların küçücük çocukların kaderiydi. Acımasızca katledilmek. Hiçbir suçu günahı yokken kara toprağın altında yatmak asıl suçluların ise dışarıda elini kolunu sallayarak gezmesi ne adalet dimi ama sözde eşitlik işte sadece güçsüzlerin ezilmesi güçlünün ezmesi artık dünyada adalet var mıydı orası bilinmezdi Annem "kızım dikkat edin gece geç saatlerde fazla kalmayın" dedi bizde cerenle onayladıktan sonra "ceren anne biz odama çıkıyoruz aldıklarımiza bakicaz" dedi. ve yukarı çıktık. ceren "çok heyecanlıyım" dedi "bende" dedim. "Heee bu arada unuttuğumu sanma" dedim "neyi" dedi "yazlıkta abimle kırdığınız potu ne oluyor bakalım aranızda" dedim. Ceren utana sıkıla "şey biz abinle çıkıyoruz" diyerek bir anda söyledi ben "neee ne zamandır nasıl" dedim. oda "sen abimle beraber eve gittiğinde biz abinle geliyorduk eve o sırada abin bana hislerinden bahsetti" dedi. Bunu demesiyle odanın kapısı gümbür cemaat açıldı gelen sezgindi "ne dedin sen kim kimle çıkıyormuş" dedi. ceren panik içinde "abi dur Allah aşkına yanlış anladın" diyerek toparlamaya çalışsada Sezgin hızlıca aşağı indi abimin yüzüne bir yumruk attı abim hiç beklemediğiden yalpaladi annemler "dur oğul ne yapıyorsun" desede Sezgin "siz karışmayın bu bizim aramızda çik ulan başka yerde konuşucaz" diyerek evden çıktılar Annemler şaşkınlık içinde "ne oldu kızım" diyerek soruyu bize yöneltti ben cerene baktığımda ağladı ağlayacaktı "annem kız kavgası galiba " dedim onlarda daha fazla üstünde durmadılar annemler biz kalkalım dediğinde Ceren "burda kalirmisin" dedi. bende anneme sorup kaldım odaya çıkıp makyajımızı sildik geceliklerimizi giyip yatağa yattık ceren hala daha ağlıyordu o akşam ne abim ne Sezgin ikiside gelmemişti cereni sarılarak uyuttugumda bir süre sonra bende uykuya daldim
(Kusura bakmayın geç attım hastane işlerim vardı. bu bölümde kadın cinayetlerini vurgulamak istedim daha yeni 19 yaşında iki gencecik kadınlarımız canice katledildi.😔😔 Ve daha nicesi her gün her saatte daha fazlası oluyor bunlara dur demeliyiz sosyal medyada oluşturulan taglarla paylaşım yapmayı unutmayın lütfen bugün onlar yarın biz susmayın susturmayin kendinize dikkat edin) |
0% |