Merhabalar, ben Melis karasu, 21 yaşındayım. Annem Nilgün, babam Ferhat ve başımın belası abim Cem ile birlikte Akasya Mahallesi'nde iki katlı bir evde yaşıyoruz.

Akasya Mahallesi'nden kısaca bahsedeyim: Burası yaşlı dedikoducu teyzelerin bulunduğu, kaçak aşıkların olduğu, mahalle çocuklarının kavgalı ya da dostane davrandığı bir yerdir. Yeri gelir düşman kesilir yeri gelir arkamızı koruruz. Daha birçok özelliği var ama şimdi benim hikayeme başlama zamanı :)

Yine alarmımın sesiyle saat 07:00'de kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü giymek için dolabıma yöneldim. Bugün okula gitmem gerekiyordu; size bahsetmeyi unuttum, ben üniversite üçüncü sınıf öğrencisiyim ve hemşirelik bölümü okuyorum. Üzerime kot kargo pantolon ve kısa kollu bir crop top giydim. (Aşağıya resmini koydum; siz farklı düşünebilirsiniz.) Çok hafif bir makyaj yapıp saçlarımı hafif dalgalı yaptım.

Kahvaltı için aşağıya indim. "Günaydın" diyip mutfağa girdiğimde annem, "O hanımefendi sonunda uyanabildiniz," dedi. Ben de, "Sultanım, tam zamanında kalktım," diyip yanağına bir öpücük attım. Aynı şekilde babama da "Günaydın" diyip yanağına bir öpücük attım ve yerime geçtim. O sırada abim geldi ve saçlarımı karıştırdı.

"Yaaa abi, napıyorsun? Hep saçlarımı bozdun," dedim.

"Ne olacak, sanki güzel görüneceğin biri var," dedi.

Ben de inadına, "Belki var," dedim

Abim, "Kim ulan o herif?" dedi.

Tam cevap verecekken kapı çaldı. Annem, "Kapıya bak kızım," dedi. Hemen kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda, emre abiyi ve her gördüğümde kalbimi yerinden oynatan kişiyi gördüm. Sezgin kurtuluşu heyecanımı dizginleyip, "Günaydın emre abi Sezgin abi gelsenize içeri," dedim. Emre abi "Yok fıstık biz abinle konuşacaktık," dedi.

Ben tam cevap verecekken abim, "Sezgin emre kardeşim, gelsenize içeri bir çay için," dedi. Onlarda abimi kırmamak için el mecbur kabul ettiler. Sezgin ve emre abi abimin çocukluk arkadaşlarıydı. Üçünün de bir yediği ayrı gitmezdi. Ben de dünyada başka biri yokmuş gibi Sezgin abiye aşık olmuştum. Üçü de mutfağa girdiğinde, arkalarından kapıyı kapattım ve aynada kendimi düzeltip mutfağa gittim. Yerime oturup kahvaltımı yapmaya devam ettim bu sırada Abim Sezgin abi ve emre abi iş hakkında konuşuyorlardı. Sanırım işle ilgili bir meseleydi.

Abim, Sezgin ve emre abi mahallenin yakışıklı, yardımsever olan ileri gelen gençlerindendir. Ailelerimiz bildim bileli dostlar

Abim 1. 87 boyunda ve 28 yaşında Sezgin ve emre abiyle beraber mimarlık bölümünü bitirip askerliklerini yaptıktan sonra üçü birlikte ortak bir iş yeri açtılar şuan işleri çok güzel gidiyor.

Sezgin abi ise 1.90 boyunda, 28 yaşındaydı. Mahallede Sözünü yaşlı genç herkes dinlerdi. Birinin derdi olduğunda çözüm bulur. zor durumda olana el uzatır. hemen karşımızdaki evde oturuyorlar Sezgin abinin annesi Nebahat babası durmuş amca ve kızkardeşi aynı zamanda benim en yakın arkadaşım Ceren

Emre abi ise 28 yaşında 1.86 boyunda ailesinin tek erkek çocuğu olarak annesi fidan teyze Babası Erdal amca ile birlikte biraz ilerideki evde yaşıyorlar.

Abim ve Sezgin abinin mahallede şimdiden kızlarına damat gözü ile bakanları var. Emre abi ise çoktan nişanlı

Fazla dalmış olmalıyım ki annem, "Kızım, okul saatin geldi," dedi. Ben de, " şimdi çıkıyorum anne," dedim. Sezgin abi, "İstersen seni bırakayım okula, zaten yolumun üstünde" dedi.

Sevinçle yanıt verecekken annem, "Olur mu oğlum, senin işin gücün vardır zahmet etmeseydin" dedi. Sezgin, " olur mu Nilgün teyze Melis benim de kardeşim bırakırım ben dedi. Annem, "İyi oğlum, sağ olasın," dedi. Sezgin abi, "Ne demek Nilgün teyze, ben dışarıda bekliyorum, Melis gelirsin," dedi. Ben de moralimin bozuk olduğunu belli etmeden, "Tamam Sezgin abi, geliyorum şimdi," dedim. Sezgin abinin beni bırakacağı için çok mutluydum ama kardeşim lafı, sanki kalbime hançer saplıyormuş gibi bir acı bırakıyordu. Çantamı alıp ayakkabılarımı giydim, dışarı çıkıp kapıyı kapattım. Abimle emre abi hala konuşmaya devam ediyordu.

Sezgin, arabaya yaslanmış sigara içerek beni bekliyordu. Beni gördüğünde sigarayı bir kenara atıp şoför koltuğuna oturdu. Ben de arka kapıyı açıp oturacaktım ki, "Ön koltuğa gel, ben senin özel şoförün değilim," dedi. Ben de, "Abi, yanlış anlaşılmasın," diye cevap verdim. Normalde de arada sırada beni okula bırakırdı ama yanımda hep Ceren olurdu. Bugün biraz rahatsızmış o yüzden gelemiyor. Elleri direksiyonu sıkarken yüzü bomboş bana bakıyordu. Ben de ısrar etmeden ön koltuğa oturdum. Sezgin abi, "Bilen bilir, ben senin abin sayılırım yani, yanlış anlamazlar. Bundan sonra ön koltuğa otur Melis," dedi. Ben de, "Tamam abi," dedim.

Okulun önüne geldiğimizde. Ben teşekkür ederim, abi dedim. "Önemli değil İyi dersler," dedi ben de önüme dönüp okula ilerlemeye başladım. Hemen ileride arkadaşım Sena bana el sallıyordu. Yanına ilerledim." Ceren neden gelmedi Sezgin abi bırakınca oda gelir zannettim "dedi

"Bugün biraz rahatsızmış gelemicek o yüzden" dedim. "Ayy haberim yoktu daha sonra geçmiş olsuna gideriz ne dersin" dedi bende "olur ama ilk önce derse girelim, gıcık Füsun şimdi dır dır eder," dedim. Beraber sınıfa girdik ve dersi dinledik. Dersten sonra direkt eve gittim, üstüme rahat bir şeyler giydim. Akşam 7 de senayla birlikte cerene geçmiş olsuna gidicektik.

Akşam yemeği için aşağıya indim çoktan herkes sofradaydi "afiyet olsun" diyerek yemeğe başladım. Annem bir börek yapmış Valla Annem diye demiyorum çok lezzetli nerdeyse 2 tabak yedim. Zilin çalmasıyla annem "kim ki bu saatte" dedi bende "sena gelmiştir. Cerene geçmiş olsuna gidicektik" dedim.

Kapıyı açtığımda Sena "Kızım, bu ne hal niye hazırlanmadın mı cerene geçmiş olsuna gidicektik inşallah unutmamışsındır" dedi. Ben de, "tabi ki unutmadım ayrıca daha vaktim var dedim. O da, "tabi evler yakın olunca vaktin olur. " Dedi bende "hadi gel odama çıkalım" dedim. Beraber odama çıktık. Üstüme rahat olsun diye eşofman takımı giydim (aşağı resmini koydum siz farklı düşünebilirsiniz) saçımıda topuz yaptım.

Senaya "artık gidebiliriz."Dedim ve aşağı indik anneme "anne biz çıkıyoruz" dedim "kııız bekle 5 dk Nebahat teyzene börek koyayım" dedi. Bende "Bekliyorum hızlı ol" dedim elime börek tabağını tutuşturup "Nebahat teyzene selam söyle Ceren kızımada geçmiş olsun dileklerimi ilet" dedi " tamam Tamam hadi biz kaçtık." Diyip karşı eve yürüdük.

Zile basıp beklemeye başladık Nebahat teyze hemen kapıyı açtı "hoşgeldiniz kızlar" dedi Bende "hoşbulduk Nebahat teyzem annemin çok selamı var bunu Gönderdi" dedim. Eline börek tabağını verdim "kız hiç zahmet etmeseydi eline sağlık kızım gelin hadi "dedi

mutfağa girdiğinde "Ceren odasında isterseniz oraya çıkın" dedi. Bende "olur teyzem biz yukarı çıkalım " dedim Nebahat teyze " ayy Melis kızım sana zahmet Sezgin abini çağırır mısın börek yesin " dedi bende mutluluğumu belli etmeden olur teyzem çağırırim dedim. Sena imayla "ben en iyisi cerenin odasına gideyim" dedi omzuna hafif vurarak "salak " dedim

Sezginin odası cerenin tam tersi tarafındaydı. Kapıyı çaldığımda ses gelmemesiyle Sezgin abi içeri giriyorum diyerek odaya girdim oda bomboştu boşluktan yararlanarak odayı incelemeye başladım herşey Beşiktaşlı olduğundan siyah Beyazdı fazla durduğumu düşünerek kapıya yönelmiştim ki sert bir silüete çarpmam bir oldu.

Kime çarptığıma bakmak için kafamı kaldırmıştım ki. Bakmaz olaydım karşımda belinde havlu saçlarından su akan duştan yeni çıktığını belli eden bir Sezgin abi görmeyi beklemiyordum. Hemen arkamı döndüğümde Sezgin abi "Melis senin ne işin var odamda" diye sorması bir oldu ben utançtan kekeleyerek " şey Nebahat teyze seni aşağı çağırmamı istedi yemek yiyecekmişsin" dedim o da "arkanı dönebilirsin" dedi bende "ama üstün çıplak" dedim "Melis üzerimde havlu var yani çıplak değilim birazdan aşağı inicem" dedi bende arkamı dönüp nereye bakacağımk bilmeden " tamam Sezgin abi ben çıkayım sen üstünü giyin " dedim " gözlerim orda değil " demesi ile "efendim diyip yüzüne" baktım

"Gözlerim aşağıda değil " diye tekrar etti. Ben "üzgünüm" diyip hemen odadan çıktım hızlı bir şekilde cerenin odasına girdim kızlar konuşmaya o kadar dalmış olmalı ki hafifçe çığlık attılar " ayy Kızım ödümüzü koparttın ne oldu" diye sordular. Bende olan biteni anlattım Ceren ve sena "ayy çok romantik" diye konuşmaya başladılar ama ben utançtan kızarmıştım bu arada Ceren ve sena sezginden hoşlandığımı biliyorlar senaya söylediğimde tebrik edip beni desteklemisti .Ceren ise görümce oluruz diye mutluluktan havalara uçmuştu her fırsatta bizi yan yana getirmeye çalışıyordu.

Kızlarla biraz lafladıktan sonra evlere dağılmıştık ben pijamalarımı giyip bugünü düşünerek utanç içinde kendimi uykuya bırakmıştım.

İlk kitabım lütfen oylama ve yorum

yapmayı unutmayın :)