Yeni Üyelik
9.
Bölüm

5.bölüm

@pinklalalisam

 

Arkadaşlar bölüm biraz geç geldi. Biraz kısa oldu ama diğer bölüm çok uzun ve eğlenceli olucak sürpriz 🤭 Beğenmeyi ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın

 

 

Sabah kapının çalmasına uyandım. Gelen Ece ablaydi. "Kızlar kalktınız mı" dedi. diğerlerine baktığımda hala uyuyorlardi. Bende "kalktık ece abla birşey mi oldu" dedim "yok ablacım daha malzeme almadığımız için kahvaltıyı dışarıda yapıcaz haber vereyim" dedi. bende "tamam abla hazırlanıp geliyoruz" dedim.

 

Kızları kaldırmaya çalıştığımda ceren bir tarafa sena bir tarafa gitti bağırarak "koğuş kalk burası ana ocağı değil" dedim. İkisininde yerinden fırlatması bir oldu bu hallerine gülme krizi geçirdim

 

ceren "kızım bu yapılır mı be" dedi. Senada onu onayladı. "Kalktıysanız hazırlanın bugün kahvaltıyi dışarıda yapıcaz" dedim. Banyoya yönelip elimi yüzümü yıkadim dişlerimi de fircalayıp valizime yöneldim. İçinden lacivert yırtmaçlı bir elbise çıkarıp giydim. ( Aşağıya resmini koydum siz farklı düşünebilirsiniz) Kızlara "ben hazırım siz de hazırlanıp gelirsiniz" dedim. onlarda onayladıktan sonra odadan çıktım.

 

Dün uyku sarhoşuna hiç dikkat etmediğim eve baktım burası kapadokya' da bir yazlık evdi 2 katlı toplam 3 odası 1 alt katta 1 üst katta olmak üzere 2 banyosu vardı. gerçekten çok büyüktü mutfağı Amerikan mutfağıydı. İnsan gerçekten Burda yaşamak isterdi. Ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Dışarıda kocaman bir havuz ve şezlonglar vardı. Bunun haricinde ormanın içinde sakin bir yerdi. Sabah saatlerinde çeşitli kuşların cıvıltılarıyla uyanmak çok güzeldi. Abim, Sezgin emre abi ve yelloz sedef dışarıda masaya oturmuş konuşuyorlardı. Yanlarına gidip günaydın dedim onlarda günaydın diyince sandalye çekip emre abimle abimin arasina oturdum.

 

Emre abi "kızlar daha hazır değiller mi abicim" dedi "hazırlanıyorlar abi birazdan inerler" dedim. 10 dakika sonra ece abla ve kızlar gelmişti. Hepimiz geldiğimiz gibi arabalara binip merkeze doğru yol aldık.

 

1 saate yakın varmıştık burası çok güzeldi. Meşhur bir restorana girip serpme kahvaltı söyledik. Masa donatılırken bugün ilk nereye gitsek diye konuşuyorduk ben "ilk önce peri bacalarını ziyaret edelim hem balona da bineriz" dedim herkes onaylayınca kararı vermiştik. Masa donatıldıgında kahvaltımızı yapıp ödememizi yapmıştık.

 

 

Arabalara binip peri bacalarına doğru yola koyulduk. Vardığımızda manzaraya hayran kalmıştım. Etrafa bakındığımda her yer turist kaynıyordu Turistlerde gördüğüm Keşan tülbentlerden bende almalıydım az ileride Hediyelik satan yere hep beraber gidip etrafı gezdik kızlarla etrafa baktığımızda Keşan bandana bulmuştuk ben kırmızı olandan almıştım. Ücretlerini ödeyip dükkandan çıktık bandanamı hemen saçıma bağladım.

 

Daha sonra kaldığımız yerden gezmeye devam ettik Tekli ve Topluca birkaç fotoğraf çekindik. Arada herkesin dikkati başka yerdeyken gizlice Sezginin fotoğrafını çektim. Herkes gruplaşmış bir şekilde ilerlerken kızlarla sohbet ede ede ilerliyorduk fazla dalmış olmalıyım ki bir turiste çarpıp ayağımı burkmam bir oldu.

 

Acı içinde inlemem bir oldu. Turist benden ingilizce bir şekilde "özür dilerken" bende "onun suçu olmadığını önüme bakmadığımı söyledim." turistler yanımızdan ayrıldığında abim "ayağın acıyor mu yürüyebilcekmisin Melis" dedi. Bende "biraz ağrıyor yürüyebilirim" dedim. Yalandı çok acıyordu. Eğer söyleseydim çok istediğim balona binemezdim. Herkese iyi olduğumu ikna ettikten sonra devam ettik.

 

Balonların olduğu bölüme gelip 1 tanesinin ücretini ödedik. Sedef "ayy ben çok korkarım binemicem " dedi. İçimin yağları eridi. Daha sonra "Sezgin sende yüksekten nefret edersin binicekmisin" dedi sezgin ne cevap vericek diyerek merakla bekliyordum. "O kadar yol geldik bineyim" dedi bunu duymamla çok rahatladım. Sedefin yüzü düşmüştü "peki o zaman siz binin ben ilerdeki kafede bekleyim" dedi onu onayladıktan sonra balona bindik. Yavaş yavaş havalanırken manzara çok güzeldi. Peri bacaları yukarıdan rüya gibi görünüyordu. Abim "sezgin fotoğraf çek bakayım senin boyun uzun hepimizi alırsın" demişti Sezgin telefonunu çıkarıp birkaç fotoğraf çekti. Yaklaşık 1 saat sonra indik yazlığa dönmeden önce markete uğradık. Zor yürüyordum "kızlara bana şampuan alır mısınız ben arabada beklicem" dedim beni onayladıktan sonra markete girdiler yanlız başıma telefonumla uğraşırken arabanın camına vuruldu baktığımda sezgindi heyecanlanmıştım camı indirip "birşey mi oldu Sezgin abi dedim" "hiç alacağım birşey yoktu bekleyim dedim. sen napiyosun" dedi bende "Instagrama atacağım fotoğrafları seçiyordum" dedim beni onayladıktan sonra sessizce diğerlerini bekledik yanımda sadece beklemesi garipti. Diğerleride geldiğinde yola çıktık eve. Girdiğimizde saat 4 tü. Abimler dışarıda mangalı yakarken biz mutfakta salata filan hazırlıyorduk masa kurulduğunda oturup eski zamanlardan bahsettik ben sadece sohbeti dinlerken sedef "eskiden üniversitede bunlarla yaramazdık çok piyasa yaptık ayy burda cluba filan gitsek ne dersiniz" dedi. Kızlarla heyecanla abimlerden cıkıcak olan onayı bekliyorduk. Ece ablada bunu fark etmiş olucakki "gidelim hem kızlarda eğlenir" demişti Abimler biraz kararsız kalsada "olur aslında ama fazla içmek yok" demişti kızlarla sevinip onayladık sedeften haz almasakta bunun için ona teşekkür edebilirdik. yemekten sonra odalara dağıldık pijamalarımı giyip yattım

 

 

Herkes uyumuştu ben susadığım için aşağı mutfağa indim suyumu alıp içerken arkamda birini hissetmem ile çığlık atacaktim ki agzim tutulup "şşştt benim" diyen kişiye baktım sezgindi. Bana "elimi cekicem bağırma" demesi ile kafamla onay verdim ağzımdan elini çektiğinde "niye uyumadın" dedi "susadım ondan kalktım" dedim oda kafa sallayınca "sen niye uyumadın" dedim "uyku tutmadı" dedi bende "anladım" der gibi kafam salladım.

 

​​​​​Suyumu içip bardağı tezgaha koydum "ben odama çıkayım Sezgin abi" dedim oda "iyi geceler" diye onayladıktan sonra tam adım atmıştım ki ayağımın acısı ortaya çıktı yüzümün buruşmasi ile Sezgin "ne oldu iyimisin" dedi "iyiyim ayağım acıyor biraz" dedim beni kucağına almasıyla hafif bir inilti çıktı ağzımdan "napiyosun Sezgin abi indir beni" dedim "rahat dur melis bileğine bakıcam" dedi beni salondaki koltuğa oturtup ışıkları açtı ayağıma baktığında "bu ayakla nasıl yürüdün acaba" dedi bende "o kadar acımadı" dedim bana öyle mi der gibi bakarak "belli oluyor çok şişmiş buz koyalım" dedi mutfağa yönelip buzdolabından sıvı jel buzluklardan alıp yanıma geldi ayağımı tutmuştuki "abi ben yaparım bana ver" dedim "rahat dur Melis biraz tutalım rahat bırakıcam" dedi buzu ayağıma koymasıyla inledim gerçekten ben bu ayakla nasıl yürüdüm acaba diye düşündüm 20 dakikaya yakın ayağıma buz tutarken ikimizdendr çıt çıkmıyordu sessiz olmamız çok garipti.

 

Sezgin "bu birazda olsa ağrını azaltır yarına birşeyin kalmaz" dedi bende "teşekkür ederim abi odama çıkayım" dedim Sezgin buzu dolaba koyup yanıma geldi beni bir anda tekrar kucağına almasıyla şaşırma iniltisi çıktı agizimdan "ayy abi ben yürüyebilirim" dedim

 

"biliyorum Melis ayağına fazla basmaman gerekiyor" dedi ve merdivenlere yöneldi beni bir prenses gibi taşırken burnuma o erkeksi kokusu geldi bu kokunun bağımlısı olabilirdim odamın kapısına gelince beni indirdi "teşekkür edip iyi geceler abi" dedim oda "iyi geceler" dedi kapıyı açıp içeri girdim o hala beni bekliyordu kapıyı örttûm yüzüm büyük ihtimal çok kızarıktı Allah'tan karanlıktı. Yatağıma yatıp kendimi rahat bir uykunun kollarına bıraktım.

 

 

50 beğeni olmadan diğer bölümü yayınlamayı düşünmüyorum 👉👈

 

 

Loading...
0%