Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.BÖLÜM🎲

@plimbsx

Efran Karaboz

Helin’lerin evine girmiştim.Kapıyı yavaşça ittirdim,merdivenden yukarıya çıkıyordum ki,yüksek bir ses geldi.Erman Helin'e,'Ben sana bana itaat edeceksin demedim mi' diye bağırıyordu.

 

Buraya bir amaç için gelmiştim bugün Erman ölecekti,ölmeliydi.

Yavaş ve büyük adımlarla çatı katına çıktım,vurma sesleri geliyordu.

 

Hızlı ve sessiz bir şekilde silahı belimden çıkardım,susturucuyu ucuna taktım ve kapıyı açıp ittirdim.

 

Erman Helin'i dövüyordu...

 

Öfkeden elim titriyordu.Namlunun ucunu Erman'a doğrulttum ve tetiğe bastım.

Bir kez daha.

Bir kez daha.

 

Hemen içeriye koştum.Helin'in boynunda urgan vardı,Erman onu öldürecekti.

 

Bu durum daha fazla öfkelenmeme neden oldu hemen Helin'in bacaklarına sarılıp yukarı kaldırdım ve boğazındaki urganı çıkardım, ağzından kan akmaya başladı.

Kucağıma alıp direkt dışarı çıktım,araba arka taraftaydı.

 

Baran evdeki korumaları sessiz bir şekilde indirmişti.Arabada bekliyordu,bizi gördü direkt kapıyı açtı.Helin'in bilinci kapanmıştı.Nabzına baktım atıyordu.

 

"Nereye gideceğiz Efran Bey."dedi Baran.

"Kendi hastanemize başka nereye olacak"diye tersledim öfkeliydim hâlâ..

"Pekâla efendim."dedi boğuk bir sesle Baran

"Biraz daha dayan Helin,lütfen biraz daha dayan."diye mırıldandım Helin'in kulağına.Alnımı alnına dayadım.

 

Tekrar nabzına baktım,çok az atıyordu...

 

Hastaneye gelmiştik.

 

"Sedye getirin."diye bağırmıştım.

 

Sedyeye yatırdım ve ameliyata almışlardı.

Neden almışlardı bilmiyordum.

"Neden ameliyata aldılar?"diye sormuştum doktora.

 

"Karnından vurulmuş,fark etmediniz mi?"demesiyle beraber gözlerim açıldı.

 

Fark edememiştim aceleyle çıkmıştık evden.

 

Gözlerim kararmaya başladı ayaklarım tutmuyordu.Benim yüzümden oldu.Ben daha erken gelseydim böyle olmayacaktı.

 

Kendimi suçlamaya devam ederken

"Otur şöyle gel Efran."dedi Baran boğuk bir sesle.

 

Onu dinlemeyip dışarı çıktım.Cebimden bir sigara çıkarttım,o sırada Baran geldi

zippoyu uzattı,alıp sigaranın ucunu yaktıktan sonra geri uzattım ona doğru."Kahve ister misin,iyi görünmüyorsun."dedi."Sade olursa İyi olur."dedim.Yanımdan ayrılıp kafeteryaya doğru gitti.

 

Helin'le çocukluktan başlıyordu arkadaşlığımız ama ben ona hiç o gözle bakmadım.O benim hep çocukluk aşkımdı ve öyle olmaya devam edecekti.

 

Ama sonra babamla Erman kavga etti.

Ve ben Helin'in eline bir daha dokunamadım,onunla bir daha oyunlar oynayamadım.

 

Helin defalarca babasından istismara uğrayıp,şiddete maruz kalmıştı ve ben onu kurtaramamıştım.Bu düşünce kaşlarımın çatılmasına sebep oldu,Ermandan o kadar çok nefret ediyordum ki,bunun tarifi yoktu.

 

Migrenim aşırı şekilde başımı ağrıtıyordu,dayanılmaz bir hâl almaya başlamıştı.

Baran da bunu fark etmiş olmalı ki yanıma geldiğini adım seslerinden anlamıştım.O tarafa kafamı çevirdiğimde elinde iki kahve,montunun cebindede su vardı büyük ihtimal.Elindeki kahvenin birini bana uzattı ve montundan ilacı çıkarıp bana uzattı.

"Başın ağrıyor galiba çünkü sen başın ağrıdığında ya sigara içersin yada alkol."diyip gülümsedi.

 

Beni bu kadar iyi tanıması kaşlarımı kaldırmama neden oldu."Benden mi hoşlanıyon da takip ediyon her hareketimi lan."dedim Sinirden kayan şiveyle.

 

Sırıttı.Sert bakışlarımla karşılaşınca gözleri ciddileşti."Ulan yıllardır beraberiz,bırakta tanıyalım kardeşimizi."

 

Ters bakışla sigara izmaritini söndürüp çöpe attıktan sonra,uzattığı ilacı ve suyu aldım.İlacı ağzıma atıp suyu yavaş yavaş içtim.Bakışlarımı Baran'a çevirdim "Sağol kardeşim."dedim ardından hafifçe tebessüm ettim.Kafasını bir kez aşağı yukarı salladı.

 

"Baran hadi sende artık eve git burada beklemenin bir anlamı yok" dedim otoriter bir sesle.

 

"Tamam,ihtiyacın olursa haber ver ama."diyip elindeki kahveyi kafasına dikip çöpe attı.

 

"Tamam veririm."dedikten sonra arabaya doğru yöneldi.

 

Hastaneden içeriye girip hemen ameliyathaneye doğru ilerledim ve hemen sırtımı bir duvara dayadım ve olduğum yerde yere çöktüm.Ceketimin cebinden çelik viski mataramı çıkardım ve bir yudum aldıktan sonra sürgülü kapının açılma sesi çınladı kulaklarımda.Kafamı o tarafa çevirdim.Hemen ayağa kalktım ve hızlı adımlarla doktorun yanına gittim ve viski matarasını tekrar cebime koydum.

 

"Durumu nasıl Doktor Bey?"diye sordum kısık bir sesle.

"Hayati tehlikesi henüz geçmedi." dedi yorgun ve boğuk bir sesle.Üç saattir ameliyatdaydı yorucu geçmiş olmalı ki anlıyordum yorgun sesinden."Ama bir sorunumuz var,çok kan kaybetmiş AB Rh+ kana ihtiyacımız var"dedi.Benimki Rh- di ama Baran'ın ki AB Rh+ di.Hemen Baran'ı aradım.

Telefon uzun süre sonra "Efendim Karaboz"diye uykulu bir şekilde açıldı."Hemen buraya gelmen lazım Helin'e kan ve-" derken sözümü kesip "Tamam geliyorum."diye homurdanıp kapattı.

 

Başımı doktora baktım "Başka bir sorun var mı?"diye sordum "Hayır yok,yaşaması bir mucize 5 dalika daha geç kalınsaydı ölebilirdi.Vücudunda kesik izleri var ve önceden kalmış yara izleri.Helin Hanım şiddet mi görüyor akıl alır gibi değil çünkü bu izler." Demesiyle içim burkuldu ve kaşlarım hafifçe çatıldı.Birşey söyleyemedim,doktorda bunu anlamış olmalı ki arkasını dönüp gitti.

 

Arkamı döndüm ve Baran'ı gördüm ve şaşkınlıkla "Ne çabuk geldin lan."dedim bariton bir sesle "Arabadaydım zaten."dedi."Neyse ne fazla zamanımız yok zaten çabuk kan ver."dememle gözlerini şaşkınlıkla açtı neredeyse gözleri yuvalarından çıkacaktı."Tamam da abi sen bana kan vereceksin demedinki"derken bile vücudu titredi manyaktı adam.

 

"Tamam da abi sen bana kan vereceksin demedinki."diye taklidini yaptım."Ulan gerizekalı havalanıp cümlemi yarıda kesip telefonu yüzüme kapatmasaydın, anlardın."diye çıkıştım.

 

🎲♟

 

"Abi ben vernesem olmaz mı? Koca hastanede buluruz A Rh+,hem ben ztn A Rh- im"bininci diyişiydi."Beyefendi kan grubunuza yüzüncü bakışımız

A Rh+ miş"diye söze atladı.

 

"Altı üstü bir kan vereceksin beni delirtme,ver şu kanı Helin'im seni mi bekleyecek."diye bağırdım.

 

Hemşire korkudan irkildi "Pardon hemşire hanım,korkuttuk sizi de kusura bakmayın"dedim.

'Önemli değil' anlamında başını aşağı yukarı salladı.

 

Baran da istemsizce kolunu hemşireye uzattı.Hemşire turnikeyi kolunun altından alıp üstünde sıkılaştırdı.Kan almak için iğne batırdı ve kan tüpün içinde belirdiği an Baran anında bayıldı...

 

Hemşire gülmeye başladı,bu halde olmasam bende gülebilirdim ama daha acil işlerim vardı.

 

Baran'ı küçüklüğünden beri kan tutuyordu bu en büyük sorunumuzdu çünkü operasyonlara gittiğimizde kan gördüğünde ya bayılıyordu yada gözünü kapatıp kaçıyordu.Buna çözüm olarak ilaç üretmiştik ama bazen salaklığı tutuyordu içmeyi unutuyordu...

 

"Siz devam edin bakmayın ona."dedim.Hemşire kan almaya devam etti...

 

15 gün sonra

 

Helin artık uyanmıştı ve doktor içeri girebileceğimizi söylemişti.Adımlarım kapının önüne geldiğimde durdu ve içerden bir bağırış koptu.Hemen silahı belimden çıkardım ve kapıyı açıp ayağımla ittirdim karşımda birisi Helin'i yastıkla boğmaya çalışıyordu.

 

Hızlıca koşup,adamın kolundan tutup sertçe yere doğru fırlattım.Helin'in yüzünde duran yastığı yere atıp hızlıca arkamı dönüp, adamın yumruğunu havada yakaladım ve bileğini kavrayıp döndürdüm.Yere savurdum üstüne çıkıp yumruğumu yüzüne geçirdim,adam hemen bayıldı."Daha sinirimi çıkaramadım lan ikinciyi atsam öleceksin adam gelmiş Helin'imi öldürmeye çalışıyor"diyip hızla Helin'e koştum ve bana hayranlıkla bakıyordu,bir anlık bocaladım normalde asla böyle bakmazdı.

 

Hemen gidip ellerimi omzundan tutup sıkıca sarmaladım uzun süre hareket etmedi ve yavaşça o da ellerini boynuma sardı.Hafif bir şaşkınlık yaşadım çünkü beni hep çocukluk arkadaşı olarak görüyordu."Teşekkür ederim Efran."öyle yumuşak bir sesle dediki,bin dilek hakkım olsa bininde de,bir daha daha söylemesini dilerdim.

 

"Önemli değil asıl önemli olan senin iyi olman."dedim yumuşak sesle. Ve bedenlerimiz bir birinden yavaşça ayrıldı.

 

"Beni nereden hatırladın Helin beni unutmuştun"dedim.

 

"Herşeyi hatırlıyorum sana ait olan herşeyi,Aşkımızı da"dedi heyecanlı sesiyle.

 

Ve ben şaşkınlığımı yaşayamadan tekrar boynuma atıldı bu sefer daha sıkı sarıldı lakin acıyla inledi yarasına baskı yapmıştı ve canı yanmıştım kıyamazdım...

 

Ve hızlıca çekilip yarası olan yere dokundum "İyi misin bebeğim." iyi değilse bile kullandığım kelimeden dolayı yüzünde gülücükler açtı ve uzanıp yanağıma öpücük kondurdu.

 

Kalbimin yerinden çıkmasına saniyeler kalmıştı ta ki kapı çalınana kadar.

 

Gir dememle kapı açıldı.Bu Baran'dı ve üstünde kanlar vardı ve kıyafetleri yırtıktı...

 

Loading...
0%