Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11. bölüm

@pnrkynk20

Sorduğum soru ağır mı gelmişti, yoksa cevabımı düşünüyordu bilmiyorum ama benden kaçıyordu. O soruyu soralı 2 saat olmuştu. Ateş soruyu duyunca bir dakika hemen gelicem diyip gitmişti. Eskiden benim olan odaya kapandı. Seside çıkmıyordu. 2 saattir oturduğum yerde onu bekliyordum. "Hayır zaten cevabı biliyorum ama parayı nerden bulduğunu öğrenmek istiyordum. Birşeyler hatırlıyorsa bana neden söylemiyordu. Birkaç bin'i vardır belki ama bu kadar parayı bulamazdı " Kendini düşüncelerden sıyırıp ateşi beklemeye devam ettim. Tam o anda odanın kapısı açılıp adım seslerini duydum. Kapıdan bana bakarak yanıma yürüyüp oturdu.Duş almıştı saçları ıslak,boynunda siyah bir havlu vardı. Düşünceli duruyordu. Ama bana söylemesi lazımdı. Sonradan üzülmek istemiyordum.

 

"Hemşireye para vericeğimi söyleseydim kabul etmezdin"

 

"2 saatir bu cümleyi kurmak için mi gittin"diyince kafasını bir anda bana çevirerek kocaman açtığı gözleriyle...

 

" Kızmadın mı? "diye sordu. Şaşırmasını istiyordum ve olayların aslını , para kaynağını öğrenmek o yüzden başımı iki yana sallayarak olumsuz anlamda bir ses çıkardım. Bu hareketime daha çok şaşırmıştı. Bunu anlamamı sağlayan hareketi ise elini alnıma koymasıydı . Yüz ifadesi çok komikti ama bozmadım.

 

" Neden kızıyım ki"bu söylediğine ben bile inanmıyordum o nasıl inansın.

"Hemşireye para verdiğini gördüm sadece bana söylemeni isterdim. Biraz kızardım belki ama sonunda kabıl ederdim. " diyip sırtımı koltuğa yaslayıp bacak bacak üstüne attım. Kafamı Ateş'e çevirince boş gözlerle bana bakıyordu. Bana o kadar dikkatli bakıyordu ki sanki düşüncelerimi okuyordu. Biraz huzursuz olsamda bozuntuya vermedim.

 

"Sormak istediğin soruyu sorabilirsin su"

 

"Ne sorusu bedavaya hizmet sorum falan yok " diyip gülümsemeye çalıştım. Hayır nerden anlıyordu yaaa dışardan başka biri olsaydı anlamazdı. Yeri gelince ifademi, düşüncemi ailemden bile saklaya biliyordum.

 

"Buna inancağımı düşünüyorsan çok fena yanılıyorsun ama o soruyu sormaman benim içinde iyi keyfin bilir o yüzden zorlamıyorum"diyip ayağa kalktı. " Ben biraz dinleniyim yemekler bende bir, iki saate yapmaya başlarım bence biraz sende dinlen "diyerek salondan çıkmıştı.

 

Ne anlatmaya çalıştığını gerçekten anlamıyordum . Tefecilerin benim başıma musallat olmasına da az bir zaman kalmamıştı. Ateş'te bir hayli kafamı karıştırmıştı. En iyi çözümün ateş'in dediği gibi dinlenmek olduğuna karar verdim ve bende Sevda'nın olan odaya doğru yol aldım.

 

🪐

 

🖤Ateş'in Anlatımıyla🖤

 

Yatağa uzanıp o günkü olayı düşünmeye başladım. Bu eve geldiğimin ikinci sabahında kahvaltılık birşeyler için markete gitmek isteyip evden çıktım. Market eve yakındı ama biraz yol mesafesi vardı. Sabah erken saatlerinde tenhada yürürken siyah üç tane minibüs yolumu kestiler. Beni ikinci minibüse bindirdiler. Hiç görmediğim bir adam direk boynuma sarıldı.

 

"Şükür iyisin abi sana birşey olsaydı napardık biz" diyerek gülen gözlerle benden uzaklaştı.

 

"Abi derken, siz kimsiniz, benden ne istiyorsunuz " diyerek adama kaşlarımı çatarak bakmaya başladım. Adam kocaman gözlerle bana bakmayı sürdürdü. "Söylicek misiniz yoksa arabadan inicem"

 

"Dur abim dur nereye gidiyorsun hemen yaaa" diyerek tan arabadan inerken kolumdan tutup beni aynı yere oturttu.

 

"O zaman herşeyi bilmek istiyorum. "

 

"Abi sen Su Hanım'ın evinde kalınca bir planın vardır diye düşünmüştük.

 

" Sen Su'yu nerden tanıyorsun lan... Senin o dilini koparırsam görürsün"

 

"Abi sen demiştin ya kızı mekana çağırıp belli miktar borcu olduğunu söyleyin diye" bana şüpheli gözlerle bakıp konuşmaya devam etti."bizde senin dediğini yaptık kızın numarasını öğrenmemizi istedin ve kıza nerde buluşulacağını mesajla sen yazdın. "

 

"Su'yun borcumu var yani "

 

"Yok abi sahte senet yaptırdın. "

 

"Benim bunu yapmakta amacım ne olucak delirtme beni öyle birşey yapmam ben"

 

"Abi bir kadın gelmişti. Sen ondan sonra böyle birşey yapıcağımı söyledin. Sana da o kadın söyledi sanırım"

 

"Adım yok mu lan benim? Abi, abi sinir etme beni"

 

"Sen birşey hatırlamıyor musun abi? "

 

"Hatırlasam neden soruyım lan sana söylesene devlet sırrımı adım"

 

"Kızma abi biz genelde senin adını kullanmayız" diyip kesik kesik nefes almaya başladı.

 

"Eee hadi lan delirtme beni " diyip adamın bıynuna yapışmam bir oldu beş parmağımı boynuna sarıp sıkaya başladım. Adam ellerini benim ellerime sararak

 

"Bo... Boran abi sakin ol " diyince ellerimi boynundan çektim.

 

"Adım boran mı? "

 

"E..evet abi Boran Karaca "

 

"Kimim lan ben bana hemen herşeyi anlatıyorsun "

 

"Karaca holding'in sahibisin soyunuzun tek erkek varisi sensin abi"

 

"Ne işi yapıyoruz lan biz "

 

"Haraç kesiyoruz abi aynı zamanda silah sevkiyatlarıda senin hastane de olduğunu öğrenince sevkiyatı durdurduk. "

 

"Tefecimiyiz lan biz düzgün konuşsana"

 

"Ha.. Hayır abi genel bir ad istiyorsan mafya 'yız"

 

"Seni tanımıyorum beni görmemiş gibi yap ve gözümün önünden kaybol Su'yun parasını iade et ve o kadını bana bul"

 

"Tamam abi " diyince arabadan inicektim ki tekrardan kolumu tuttu.

 

"Ne var lan yine kolumu bırakamıyorsun"

 

"Ş-şey abi " diyerek elime silah, kredi kartı, nakit para ve telefon verip "abi ihtiyacın olur bide sana ulaşmamız için gerekli"

 

"Silah'ı geri al senin bugünkü işin benim ne yapıp, ne sevip, ne sevmediğim yani kısaca herşeyi yazıp bana atıyorsun bu telefonu o yüzden aldım. O kadını bulunca direk bana haber veriyorsun "

 

"Tamam abi " diyip arabadan inince uzaklaştılar .

 

Bunu Su'ya nasıl anlatıcaktım ki ne dicektim...o günden sonra yemek yaparak ve biraz sorumluluk alıp içimi rahat ettirmek istedim. Ona bu kötülüğü yapmak isteyen kim o kişiyi öğrensem belkide rahatlardım. Ne kadar düşünsem de bir yere varamıyordum. O yüzden biraz gözlerimi dinlendirmeye karar verdim.

 

🪐

 

🖤Su'yun Anlatımıyla🖤

 

Gözlerimi açtığımda hava çoktan kararmıştı. Oturur pozisyon'a geçip dağılan saçlarımı tekrardan bağladım. Vücudu mu esnettikten sonra yataktan kalkıp, odadan çıktım. Kafamı sağ'a döndürünce Ateş'in elinde tabaklarla mutfaktan çıktığını gördüm. Ateş beni görünce

 

"Ooo Su hanımda uyanmış günaydın uyuyan güzel"diyince tebessümüme engel olamayarak...

 

"Günaydın sizde baya erkencisiniz sanırım Ateş bey" diyince dudağı iki yana kıvrılarak...

 

"Saatin kaç olduğundan haberin var mı ki"

 

"Bilmiyorum kaç"

 

"Ben en son baktığımda 7:30'du "

 

"Gerçekten mi? " diyerek gözlerim yuvalarından çıkıcakmışcasına yüzüne bakmayı sürdürdüm. Bu halime gülerek

 

"Şimdi kaç bilmiyorum ama dinlenmiş oldun hadi hadi yemeği yiyelim ilaçlarını iç, hemşire gelir birazdan"

 

"Tamam elimi yüzümü yıkıyıp hemen geliyorum diyerek koşarak lavaboya gidip elimi,yüzümü yıkadım. Havlu'ya elimi , yüzümü silip koşarak salona gelip masaya oturdum.

 

" Kızım kaç defa dicem sana çocuk musun sen koşma KOŞMAAA"bir anda sesini yükseltince şaşırdım ama ifademi bozmadım.

 

"NE BAĞIRIYORSUN BE ÇOCUK MUYUM BEN? DÜŞSEM NOLCAK HEM YAA...HİÇ BİRŞEY OLMAZ SANKİ HİÇ DÜŞMEDİK" diyip çatık kaşlarımla çorba içmeye başladım.

 

"Çattık yaaa...delimisin sen alt tarafı koşma dedim "

 

"Yemekteyiz, konuşma"

 

"Doğru yemekte konuşulmaz, bağırmam gerekiyordu" Diyip alay edercesine bir ifade takınıp yemeği yemeye başladı.

 

Yemeği yedikten sonra zil çalmıştı. Gelen hemşireyi. Ben sırt üstü uzanınca , kızgında olsa elimi tutmuştu. Bu hali çok komiğime gitsede tabiki gülmedim. Hemşire gidince "kahveyide ben yapıyım" diyip ayağa kalkınca kolumu tutup koltuğa tekrardan oturttu.

 

"Özür dilerim sana bağırmaya hakkım yoktu" diyerek pişman bir şekilde başını önünü eğince kahkaha atmaya başlamıştım. Zar zor gülmemi bastırıp

 

"Takılma böyle şeylere yaa ev arakaşıyız " diyip gülerek "sa.. Sanki ben sana hiç bağırmadım " diyerek gülmeye devam ettim.

 

"Sen gerçekten çok değişik bir kızsın Su"

 

"Sende öylesin Ateş " diyip kahkaha atarak mutfağa gittim. Yaklaşık on dakika sonra kahvelerde içeri girdim.

 

"Birşey eksik sanırım " diyerek elini çenesinin altına koyup düşünüyormuş gibi tavana bakmaya başladı.

 

"Ne eksik kahveler elimde"

 

"O tatlıdan yapmadın mı.? "

 

"Yoo yapmadım" diyince başını sallayıp önüne bakmaya başladı.

"Şeyyy sen otur kahveyi içmeye başla ben yapıp geliyorum hemen" diyip mutfağa koştum. İki kaseye malzemeleri katıp karıştırmadan önce tencereye sıcak su döküp kaseleri karıştırmaya başladım. Biraz karıştırdıktan sonra tencerenin içine kaseleri koyup arkama dönmemle ateşin göğsüne çarpmam bir oldu.

"Sen burdamıydın hiç ses duymadım ama ben"

 

"Sır dedin bende öğrenmek için arkandan gizli gizli geldim " diyip bir adım geri attı.

 

"Öğrendin mi bari"

 

"Öğrenemedim geç kaldım"

 

"Sağlık olsun o zaman ben yaparım sen öğrenince sıra sana geçer" diyip tatlılara bakmaya devam ettim.

Tatlılar olunca salona gelip oturduk.

 

"Film izliyelim mi Su"

 

"Olur izliyelim ne izlemek istersin"

 

"Korku filmi izliyelim sen seviyorsun"

 

"Eee sen korkuyorsun ama olmaz"

 

"Tamam işte sana sarılırsam korkmam tabii sen istemiyorsan bilemem"

 

"Korku filmine hayır demem"diyip dünkü sehpayı ve laptop'u aynı yerine koydum. Ateş'in yanına oturmadan önce ışığı kapatıp koşarak koltuğa oturdum. Film başlar başlamaz beni kendine çekmişti. Galiba bugünde böyle uyucaktık. İnşallah kalbimin sesini duymuyordur demekten başka şansım yoktu. Ona gitgide bağlanıyordum ve bundan kendime alıkoyamıyordum. Ateş'in kokusu bağımlılık yapacak derecede güzel ve sakinleştiriciydi....

 

 

Loading...
0%