Yeni Üyelik
16.
Bölüm

15.Bölüm

@pnrkynk20

Gözlerimi açtığımda boynumda hissettiğim nefesle başımı sağa doğru eğdim. Su burnunu boynuma dayamış uyuyordu. Bazen öyle şeyler söyleyip kafamı karıştırıyordu ki...

 

Onu tanıdığım zaman, hatta belkide dün akşama kadar böyle birşey dileği aklıma gelmezdi."Bu gece benimle uyur musun? "Bunu bana başka biri deseydi kesin bir dille reddederdim ama ona kıyamıyorum. Öyle masum, öyle güzel ki ama o bunun farkında bile değil... Hele o ki'li konuşmaları yok mu? İstediği her cümleyi ki'li bitirebilir gibime geliyor bazen...

 

Çocuk gibi ama bir o kadarda değil aslında... Bazen çok cürretkar bazense küçük, alıngan, Su gibi şeffaf bir kız çocuğu...

Ona o borcu neden yükledik? O kadın kimdi?Su'dan ne istiyor hiçbirşey bilmiyorum ama öğrenicektik.

 

Benim yolumu kesen "sözde benim adamım" Olan kişi bana dedi ki...

 

"O kızı konuşturmayın, borcun onun olduğunu söyleyin ödemezsede canıyla oda olmadı ailesiyle tehdit edin demişim" Ben gerçekten onun canını acıttım mı? O beni tanımadığı halde bana yardım etti ama ben onun canınımı acıttım. Kollarımla bedenini biraz daha kendime çektim. Kokusu çok güzeldi kendi gibi...

 

O adama kadını bulmalarını söyledim. Çok zenginmişim birde ben kötü olduktan sonra onca mal mülk ne işe yarar ki zaten...

 

Bide dalga geçer gibi mesaj atıyormuşum...acaba ne kadar korkmuştur? Bu şekilde onun yanına yatmam ona haksızlık... Onun yanındayken kendimi çok iyi hissediyorum ama ona haksızlık... Ben gibi bir adam bu masumluğu, güzelliği haketmiyor, ona sarılmamı haketmiyor mesela...

 

Kendinden iğreniyorum olması gerektiği gibi... Düşüncelerle cebelleşirken ellerimi sanki ateşe değişim gibi çektim,oysa o Su'ydu,ateş bendim... Ona söylesem ne dicekti...

"Üzülme yaaa seni affettim alt tarafı 10 milyon borcum varmış gibi gösterdin nolcak sanki" mi dicekti mesela yataktan kalkıp Banyo'da elimi yüzümü yıkadım,ondan sonrada Su'yun bana verdiği odaya geçip ismi Akın olan adamın verdiği telefonla adamı arayıp açmasını bekledim. İkinci çalışta açmıştı.

 

"Buyur Abi" sesi dinç geliyordu. Daha saat erkendi bu saatte bu kadar dinç olması imkansıza yakındı ama üstelemedim.

 

"O kadından haber aldınız mı? "

 

"Yok abi arıyoruz her yerde ama sadece yüzünü gördüğümüz için zor oluyor. Bizim herşey burnumuzu sokmamamızı eğer sokarsakta artık burnumuzun ve başka uzuvlarımızın olmıcağını söyleyince adını bile öğrenememiştik"diyince öfke damarlarımda ki kandan daha hızlı bir şekilde tüm bedenime yayıldığını hissettim. Şuan sanki öfkem somut ve elle tutulabilirdi.

 

"Ne demek lan bulamadık, hani mafyaydınız oğlum siz... Beni bulabiliyosunuz ama o kadın olunca bulamıyor musunuz? Bunu mu demek istedin lan sen? "

 

"Ha-hayır tabiki abi olur mu hiç öyle şey?"

 

"Ben kendi adımı bilmiyordum bile..beni bulabildiniz ama o kadını bulamıyor musunuz şimdi?

 

" Haklısın abi hemen çocukları etrafa dağıtcam en kısa sürede sana o kadın hakkında haberler getircez merak etme sen"

 

"MERAK ETMİYORUM!... RİCADA ETMİYORUM!... BULUR MUSUNUZ DA DEMEDİM!... SADECE BULUN DİYORUM LAN! " diyip daha sakin bir sesle"anlaşılmayan birşey yoktur sanırım en kısa sürede dedin... En kısa sürede haberlerinizi bekliyorum... "dediğim gibi telefonu yüzüne kapattım. Karşımdaki adam benden o kadar çekiniyordu ki... İri yarı bir adamdı halbuki ben bu kadar çevreme korkumu salıyordum... Düşüncelerden kendimi ayırıp telefonu tekrar saklayıp odadan çıktım. Su'yun olduğu odaya geçtim. Hala uyuyordu. Melekler gibi...

 

Saate baktığımda daha altı olduğunu görüp tekrardan yanına yattım. Uykusu zaten derindi. Koltukta yatınca bunu anlamıştım... Önceki gibi kolumu boynundan geçirdim, başını boynuma saklayıp bedenini kendime yaklaştırdım... Nefesini boynumda hissetmek çok iyi hissettiriyordu.Ne kadar etrafa korku saran Boran adında bir mafya da olsam Su'yun karşısında hep Ateş olarak kalıcaktım... Saçının kokusunu öyle bir içime çektim ki sanki bir daha kokusunu alamıcakmışım gibi... Çok güzel ve ona özeldi. Dayanamayıp saçlarına birkaç defa öpücük kondurdum.Onu izlemeyi o kadar çok seviyordum ki ne zaman uykuya daldığımı bile anlamadım. Onu seviyordum, hemde çok ama onun bilmediği gerçekler önümüze büyük bir duvardı....

 

Koltukta yatarken bile kıpırdadığı zaman hissediyordum. Uykum ya hafifti yada yalnızca konu o olduğu için uyanıyordum. Sırf onu biraz daha hissedebilmek ve napıcağını merak ettiğim için gözlerimi kapalı tutup ne yaptığını hissediyordum. Onun yanında şeffaftım ve bu öyle hoşuma gidiyordu ki.....

 

🪐

 

Uyandığımda ilk nerde olduğumu anlayamadım başımı biraz geri çekince Ateş'i görmemle aynı anda utandım. Burnumu Ateş'in boynuna yaslayıp öyle uyumuşum resmen neyse ki uyuduğu için bu anı görmemişti. Çok utanırdım şuan sadece görmediği olasılığına güvenip rahat bir şekilde yüzünü izlemeye başladım. Beni çok sıkı tutuyordu, bu o kadar hoşuma gitmişti ki anlatamam, istemsizce dudağımdaki sırıtışa engel olamadım. Upuzun kirpikleri, yanaklarında ki gamzeleri, esmer teni, kısa olmıcak kadar uzun saçları, hafif hafif çıkan sakalları ve dolgun dudakları... Çok güzeldi erkeğin güzeli olmaz derler bide bu manzarayı görseler kesin düşüncelerini inkar ederlerdi....Bide o zifir kara gözleri yokmu? Kalbimdeki kara sızım, yüreğimin sancısı olan kara gözleri...

 

Benim olması için neler vermezdim ama o beni sevmiyordu ki... Sadece kendime saklar, sadece benim olurdu... Uykusu sanırım derindi, çünkü;onu hiç uyurken görmemiştim ki yalnızca hastane yatağında görmüştüm o zamanda uyutuluyordu zaten...

 

Şuan yalnızca aklımdan onu öpmek geliyordu. Düşünmeden yaklaşıp yanağına küçük bir öpücük kondurulan uzaklaştım. Bir kere öpsem diğerinin hatrı kalıyordu ama o kadarı fazla olcağını düşündüğüm için yataktan kalkmak için hareketlendim ama bedenimi sıkı sıkıya tutmuş kollar benimle aynı fikirde değildi sanırım...

 

Şimdi napıcaktım, yine boynuna , burnumu dayayıp uyumıcağıma göre "Şu itiraf et kokusu çok güzel değil mi ? Sonu olmayan herşey gibi" İç sesim bile onun kokusunu seviyorken ben nasıl sevemezdim ki...

 

Elimi saçlarına götürdüm.. Yumuşacıkdı. Elimi saçının aradında gezdirirken o kadar dalmıştım ki...

Gözlerimi saçlarından çekip kapalı olduğunu bildiğim gözlerine çevirince bir çift kara gözle karşılaşmayı bende beklemiyordum...Şok olmuştum tabiri caizse ellerim saçlarında salak gibi gözlerine bakıyordum. Kendini sonradan tokatlamayı not alıp elimi saçlarının arasından çekip , gözlerimi kaçırdım...

 

"Ben... Şey ben Özür dilerim" diyip gözlerimi halıya sabitledim. İnat etmiştim ordan asla çek mi çektim gözlerimi... "Salak adama rezil oldun yine" diyen iç sesine bile cevap vermek istemiyordum. Kalkmak istediğimde Ateş kollarıyla belimi biraz daha sıktı. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Gözlerindeki ifadesizliği görünce tekrardan kalkmak istedim ama yine izin vermedi.

 

"Ne için özür diledin.... Anlamadım" ona salak gibi bakmayı sürdürdüm."Şuan belini tutuyorum, saçlarınada dokunuyorum, sana sarılıyorum da ama sen benden neden özür diliyorsun "

 

"Saçlarına senden izinsiz dokundum. "

 

"İzin alman gerektiğini kim söyledi"

 

"Kızmadın mı? "

 

"Hayır tabikii" diyip sırıtmaya başladı. Onun kızmamasına o kadar şaşırmıştım ki... İçten içe onu kızdırmak istedim.

 

"Sen uyurken seni yanağından da öptüm" dediğimde kendime şaşırmadan edemedim ama bozmadım da gözlerine bakmaya devam ettim. Gözlerinden bir ifade geçti saniyelik birşeydi belkide beş saniye bilmiyorum ama geçti.

 

"Bak buna kızdım işte" diyince aklıma başıma geldi.

 

"Biliyorum kusura bakma" diyerek bir tebessüm gönderip yataktan kalkmak için hareketlendim tam kalkcağım zaman beni kendine çekmesiyle dudağım, dudağının yanına gamzesine deydi. O kadar utandım ki kızardığıma emindim. Başımı kaldırıp Ateş'e baktım, göz kırpıp başını biraz kaldırdı ve yanağıma bir öpücük de kendisi bıraktı.

 

"Kızdığım konu neden ben uyurken öpüyorsun ki uyanıkken öpseydin keşke " alınmış gibi konuşmasıyla kahkaha patlatmam uzun sürmedi. Öyle bir gülüyordum ki, kendini susturamıcağımı biliyordum. Ateş tekrardan yanağımı öpüp "Ohh" Dedi. Kahkahamı bıçakla keser gibi kesip gözlerine baktım. Gözlerinin içi gülüyordu.

 

Yavaş yavaş yaklaşıp gamzesinin üzerine dudaklarımı bastırdım. Saçlarım yüzüne dağılıyordu. Başımı biraz kaldırıp diğer gamzesini de öperek biraz uzaklaşıp gözlerine bakarak fısıltı şeklinde "Günaydın"dedim aynı şekilde " Günaydın " Cevabını alınca,gevşeyen kollarını fırsat bilerek yataktan hemen çıktım ona dönerek" Hadi ben acıktım, kahvaltı hazırlayalım"diyip ben ve kızaran yanaklarımla odadan çıktım. Banyoya girip kapıyı kapadım ve sırtımı kapıya rastladım. Ben onu öpmüştüm, öpmüştüm...evet ama oda beni öptü. Ellerini yanaklarıma çıkararak aynaya baktım. Kıpkırmızı olmuştum. O beni öptü... O BENİ ÖPTÜÜÜÜ....

 

 

 

 

🪐

 

🖤Selamlar🖤

 

Su'yu o şekilde bırakıp bölümü bitirdim. Umarım beğenirsiniz.

✨Sizi çok seviyorummmm✨

 

 

Loading...
0%