Yeni Üyelik
18.
Bölüm

17.Bölüm

@pnrkynk20

Kahvaltımızı ettikten sonra Ateş biraz dışarda işi olduğunu söyleyip çıkmıştı. Bende birşeyler karalamak istedim. Tabi çıkan sonuçlar pek benlik değildi.

 

Çizdiğim resim baştan aşağıya kızarmak için bir sebepti. Hemen dosyama koydum. Bugün yeterince utanmıştım sanırım...

 

Evet olay hala yaşanmamış gibi davranıyordum ama o kadar utanıyordum ki...

 

Onu seviyordum, güveniyorum, istediğim herşey ondaydı mesela ama bu utanma hissine engel olamıyordum elimde de değildi.

 

Şuan bile özlemiştim ama telefonu yoktu ki yazıyım, konuşıyım...

Düşüncelerimden beni koparan zil sesiyle telefonu cebime koyup kapıya koştum kesin Ateşti.

Kapıyı açmak için kolu aşağıya indirdim.

 

"Hoşg-" Cümlemi tamamlamama sebebim. Karşımda Ateş değil,Koray olmasından kaynaklanıyordu.

 

"Hoşbuldum sevgilim, böyle karşılıcağını bilsem hep gelirdim bırtanem" diyerek salona doğru adımladı,benim hala kapının orda beklediğimi görünce "hadi gelsene yanıma aşkım, seni özledim... Hem kurtarıcı meleğin yokken konuşalım biraz değil mi ama? "

 

"Senden iğreniyorum gerçekten defol git "

 

"Bende seni seviyorum güzelim... Yanıma gelsene ama alınıyorum artık bak"sakin bir ses tonuyla konuşmaya devam ettim.

 

"Evimden git bak, benden günah gider avazım çıktığı kadar bağırırım. "

dememle aynı anda gür bir kahkaha patlattı.

 

"Bağır bağır güzelim" diyerek aynı şekilde yavaş yavaş yanıma geldi ve sert bir şekilde kolumu sıktı. "Bağır ve şuan ailenin evinin önünde olan adamlarıma işaret verıyım" telefonda bir görüntülü arama başlattı. Telefon açılınca karşımda annemle, babamın yaşadığı ev vardı. Babamla,Annem balkonda oturmuş çay içiyorlardı. Tam o sırada ekranın hemen yanından görünen silahla,ağlama isteğime zor sahip çıktım.

 

"Senin derdin ne... Ailemden ne istiyorsun sen yaaaa... Bırak onları"

 

"Aaaa ama sevgilim herşey sana bağlı... Önünde sadece iki seçenek var birincisi benimle gelmek;bu doğru seçenek aileni kurtarcaksın ve ben gibi yakışıklı biriyle geliceksin... İkincisi bağırıp, çağırıp, herkesi başımıza toplamak ki, buda bende yanlış olan seçenek... Şimdi seç bakalım 2 dakikan var" diyip salona doğru yürümeye başladı tabi kolumu tuttuğu için bende onunla girdim. Koltuğa oturup bacak bacak üzerine atıp parmaklarını dizine ritimli bir şekilde vurmaya başladı.

 

"Bak Koray biz zaten ciddi bir ilişkide değildik ki... Hem ben sana uygun biri değilim, senin yaşantına uyamam biliyorsun. Ailemi bırak, hiç kimseye birşey demem gerçekten"psikopatça kahkaha atmaya başladı.

 

" Birincisi ben istersem alırım ki bak şu işe şuan seni istiyorum... İkincisi ben burdan tek çıkmıcağım için sende kimseye birşey diyemezsin zaten"koltukta biraz daha rahat bir pozisyon alarak"hadi ama sevgilimmm son 56 saniye "

 

"Pislik... "

 

"Ağzına böyle şeyler yakışıyor mu hiç "diyip saatine baktı. " Son 39 saniye"

 

"Benim sevgilim var" Bir süre yüzüme boş boş baktı.

 

"Ne dedin" Gür bir kahkaha daha attı"sevgilinmi var? Bakalım bir sonraki yalanımız ne olucak güzellik haaa bu arada son 10 saniye"

 

"Bırak...lütfen bırak "

 

"Son 5"

 

"Koray lütfen! "

 

"Son iki , bir veeee sı-"

 

"Tamam geliyorum"

 

"İşte doğru cevap " yanıma yaklaşıp koluma girdi"benim sevgilim yanlış karar vermezdi zaten "diyerek kolımdan tutarak binanın dışına çıktık. Önümüzde iki lüks araba vardı. Arkadaki ne ilerledik. Koray'ın adamı arka kapıyı açıp binmemizi bekledi.

 

Arabada Koray'ın saçmalamaları dışında ses çıkmıyordu. Çünkü ağzımı bile açmıyordum. Kendi kendine konuşup cevaplıyordu.

 

Bir süre sonra araba durdu. Sanırım eski bir fabrika'nın önündeydik. Tam olarak yeri bilmiyordum... Zaten fazla dışarı çıkan biri değildim.

 

"Sana layık değil sevgilim ama biraz burada bekliyelim sonra gideriz. " diyerek benimle birlikte yürümeye başladı.

 

"Koray saçmalıyorsun, bırak beni ... Bu yaşananları unutalım... "

 

"Bırakmıcağımı söylediğimi hatırlıyorum. "en sonunda dayanamayıp bağırmaya başladım.

 

"SEN BÖYLE BİRİ DEĞİLSİN!...BENİ BIRAK!... ŞUANDA TAM BİR DELİ GİBİ DAVRANIYORSUN GERİZEKALI! "

 

"Nerden anladın, sana deliyim birtanem;sadece sana" içeri girip beyaz masa ve beyaz bir tekli koltuğun olduğu yere doğru ilerledi. Etrafa biraz göz gezdirince rutubet izleri vardı. Büyük bir yer ve tavanın birkaç yerinden su damlıyordu. Masaya oturdu. "Şimdi beni zorlama ve sessizce bekle" diyip Suat diye bağırmaya başladı. İçeri giren adam"Buyurun efendim"diyip başını önüne eğdi ve ellerini önünde birleştirdi.

 

"Git bir sandalye falan getir... Bayanı ayakta mı bekleticez böyle? "

 

"Bayan senin anandır... Köpek! " diye bir anda yükseldim yada yükselmek zorunda bırakıldım. Ateş gelince beni bulamıcaktı. Şuan ona öyle sarılmak istiyordum ki... Sadece saçımı okşasın ve ben uyuyım. Onun kokusuyla huzurlu bir uyku...

 

"Hayatım köpek falan ayıp olmuyor mu ama? "

 

"Sen ayıptan ne anlarsın, Senin ar damarın çatlamış"

 

"Haaa ayıp ve Ar'dan bahsedene de bakınnn" diyerek dirseklerini masaya dayadı ve ellerini çenesinin altında birleştirdi. "Sevgilin varken elin adamına onun yeri burası derken senin ar damarın çatlamamış mıydı yani? Yada ayıba fazla mı önem veriyordun? "

 

"Saçmalama koray... Bizim ilişkimiz de zaten aşk, sevgi falan yoktu denemek istedik ve yürütemedik... Bitmiş bir ilişki için acıtasyon yapma bana zavallıca duruyor."eline masaya vurdu.

 

" Lan sen benimle nasıl konuşuyorsun! " Yanıma doğru sinirli adımlarla gelmeye devam etti. Tam önümde durdu"Sadece ucuz bir kadınsın... Tek gecelik, sıradan ve elde edilebilcek"diyerek başını benimle aynı hizaya gelicek şekilde eğdi. "Senden istediğimi alıcam... Sonrada sen benim peşimde koşucaksın ama ben dinlemicem. " diyip yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Tam dudağımdan öpücekken başımı çevirdim. Öpmesine asla izin vermezdim. Dudaklarımda hep Ateş'in izi olucaktı.

 

"Vayyyy ulaşılmaz kadını oynuyorsun demekki... Neyse ki zoru severim... " diyip kolumdan sıkıca tutmasıyla fabrikada bir ses yankılandı.

 

"Onun canını yaktığın her saniye için sana aklın, hayalinden geçmicek işkenceler uygulıcam... Şimdi benim kızımdan uzaklaşıyorsun. Tabii ölmek istemiyorsan" tıslarcasına dökülen sözlerin sahibi Ateş'in tam kendisiydi. Koray'ın ona dönüp "ne işin var lan senin burada "demesiyle bende Ateş'e döndüm. Elleri pantolonunun cebinde fabrikanın girişinde Koray'a bakıyordu. Öyle soğuk, öyle ifadesizdi ki gözlerinde insanlığın zerresi yoktu... Sanki baştan aşağıya kana bulanmış gibiydi. Gözlerinin içinde gördüğüm sadece kandı. Tehlikeli bir sırıtışla beraber konuşmaya başladı.

 

"İlk başta demiştim aslında ama sana müsammağ gösteriyim. Benim olanı almaya geldim. O benim kızım aranızdaki mesafe on adımdan az olunca deliriyorum. Şimdi dediğimi yap" omuz silkti"yada yapma akıllı halimle başa çıkamıyorsun, deli halimi sana göstermekten zevk alırım. "diyince Koray bağırmaya başladı.

 

"Burayı nasıl buldun... Dışardaki onlarca adama ne yaptın"

 

"Aaaa merak etme hepsi dışarda onlara senin aksine hiç birşey olmıcak"

 

"Ne demek lan o"Ateş gür bir kahkaha patlattı.

 

"Hepsi benim adamımdı zaten. Sen şuan sadece kendini düşün. "dedikten sonra bakışları gözlerimi buldu. Gözlerini kapatıp açtı. Bu bana nedense güven verdi. Sandalyeden kalkıp Ateş'e doğru adımlamaya başladım.

 

" Su, nereye gidiyorsun lan sen...aileni unuttun sanırım"tam Ateş ve Koray'ın ortasında durup Koray'a baktım. Haklıydı ailemi yarı yolda bırakamazdım. Tam Koray'a doğru adım atıcaktım ki Ateş'in konuşmasıyla dudaklarımın kıvrılmasına engel olamadım.

 

"Ailen güvende, sadece bana gel sevgilim. " Ateş'e doğru dönüp koşup hemen boynuna sarıldım, yapıştımda denilebilir tabii...

 

"Çok korktum Ateş, gerçekten çok korktum" diyerek ağlama'ya başladım. O beni korurdu. Sadece onun yanında güçlü durmama gerek yoktu.

 

"Şşşt ağlama... Dayanamam o incilerinin dökülmesine" diyip gözyaşlarımı sildi. Dışardan birkaç adam gelip koray'ı yanımızdan götürdü. Tabii ben o sırada sevgilimin kokusuna hiçbirşeyi tercih etmemiştim. "Evimize gidelim mi?"başımı aşağı yukarı salladım.Alnımdan öpüp, Kolumdan tutarak beni fabrikadan çıkarcaktı ki dudaklarımdan bir inilti çıkmasına engel olamadım. Kaşlarını çatıp koluma baktığında yer yer morlukları gördü.

 

" Siktir... Bak ben sana neler yapıyorum kansız.... Bende seni İnim inim inletmezsem...puşt"ondan ilk defa bu kadar kötü kelimeler duyuyordum ama ses etmedim. Yavaşca kolumdan tuttu ve fabrikadan çıktık.

 

 

 

 

 

🪐

 

 

 

🖤Ateş'in Anlatımıyla🖤

 

Eve geldiğimde her yerde Su'yu aradım ama yoktu. Hemen su'yun bana verdiği odaya gidip telefonu alıp o adamı aradım.

 

"Efendim abii"

 

"Su evde değil nerde olduğunu çabuk öğrenin. "

 

"Hemen telefonundan baktıralım abi, inşallah telefonunu almıştır. "

 

"Lan oğlum! Siz nasıl adamlarsınız lan... İnşallah, maşallahla mı bulucaz kızı? "

 

"Abi , yerini tespit ettik. Eski bir fabrikayı gösteriyor. "Hemen koşarak aşağıya indim zaten sokağın başından ayrılmıyorlardı. Hemen arabaya bindim. Yoldayken telefon çaldı. Bana abi diyen sözde adamım olan adam telefonu hopörlöre alıp " Söyle "dedi.

 

"Abi Koray denilen it su hanımı kaçırdı. Fabrikaya girdiler birşey yapmadan önce arıyım dedim...ifşa olmamak için"

 

"Tamam koçum Su hanıma dikkat edin kılına zarar gelirse senden bilirim ona göre"

 

"Tamamdır" diyip telefonu kapadı. Ne kadar şaşırsamda bozuntuya vermedim. Tek istediğim Su'yun yanınaa gitmekti. Kısa bir süre sonra fabrikaya gelmiştik. Kapının önünden ileriye bakınca o itin Su'ya çok yakın olduğunu gördüm.

 

"Onun canını yaktığın her saniye için sana aklın, hayalinden geçmicek işkenceler uygulıcam... Şimdi benim kızımdan uzaklaşıyorsun. Tabii ölmek istemiyorsan" diyip Koray'ın dikkatini dağıttım. O benimdi...ona yaklaşanı yaşatmamak benim boynumun borcudur. Koray'da bu durumdan faydalanıcaktı tabikii

 

🪐

 

🖤Selamlarrr🖤

Ben geldim yeni bölümle sizlerleyim

Umarım beğenirsiniz

😘Öpüldünüz😘

 

 

Loading...
0%