Yeni Üyelik
19.
Bölüm

18.Bölüm

@pnrkynk20

Beni Koray'ın elinden kurtarmıştı. İkinci kez...

 

Eve gelmiştik, evimize... Ateş evden gitmişti. Acil işleri varmış , zaten herşeyi benden saklamaya alışmıştı galiba... "Hepsi benim adamımdı zaten " demişti. Kurduğu cümleyi o an düşünememiştim yada düşünmek istememiştim demek daha doğru olurdu.

 

Kafamda dönüp duran düşünceler vardı sadece... Mesela;birşeyler hatırlamaya mı başlamıştı ve bana söyleme gereği duymamışmıydı gerçekten de... Başka şeylerde vardı mesela adı neydi?...tanınıyormuydu?... Kötü birimiydi?... Neden benden saklamıştı?... Ben onun adına çok sevinirdim mesela...

 

Beni ne kadar koray'dan kurtarmış olsada Ateş'e kırgındım... Bu öfke falan değildi sadece, kırgındım.

 

Bana acıdığı içinde böyle davranıyor olması da muhtemeldi o zaman... Saklanması gerekiyordu ve benide kullanıyordu belkide... Güvenim mi zedelenmişti? Tabikii hayır ama kırgınlık vardı, belki üzerine bile düşünmesine gerek yoktu... Kafam karışıktı dağıtmam gereken meselelerimde vardı zaten...

 

Ayağa kalkıp, odama doğru adımladım birşeyler Karalayabilirdim. Zilin çalmasıyla dış kapının önünde durdum. Gelen Ateş'ti bunun da gayet farkındaydım...

 

Kapıyı açıp odama gitmeye vazgeçip tekrar salona girip, koltuğa oturdun...

 

Kısa süre sonra kapıyı kapatıp salona girip , yanıma oturdu... Gözlerinin içi gülüyordu, belkide ;buda yalandı bilmiyorum...

 

"Kendini nasıl hissediyorsun bakalım"

ne kadar kırılsamda cevap verdim.

 

"İyi işte " diceğim sadece bu kadardı işte, başka birşey değil...

 

"Neyin var Su"

 

"Birşeyim yok... Ne olsun istiyorsun? "

 

"Söyler misin? Seni tanıyorum"

 

"Haklısın... Sanırım tanıyamayan tek taraf benmişim? "

 

"Anlamadım? "

 

"Konuşmak istemiyorum Ateş! " diyerek ayaklandım ve odama bu sefer uyumak için yol aldım.

 

🪐

 

 

 

Uyandığımda yanımda Ateş vardı. Beni sımsıkı sarmıştı...

Böyle davranmasına içim eridi tabii ama kırgınlığım daha da ağır basmıştı sanırım. Kalkmak için uğraştım ama nafile bir çabaydı. O anda uyuduğunu sandığım için Konuşunca şaşırdım ama bozuntuya da vermedim...

 

"Bı sefer bana sarılmadın, öpmedin, uzun uzun yüzümede bakmadın" yüzümü ona döndüğümde gözleri açıktı. Bana bakıyordu sadece...

Aniden ağlamaya başlamamla bana şaşkınlıkla baktı. Kollarını gevşetti, vücudunu dikleştirip yüzüme bakmayı sürdürdü.

 

"Neden benden sakladın"ağlayarak sorduğum soru sadece kırgınlık içeriyordu...

 

"Neyi"öyle masum sormuştu ki... Ama canım yanmıştı.

 

" Herşeyi hatırladığını, benden gizledin, bu kadar değersiz miydim gözünde? "Ağzımdan kaçan hıçkırığa engel olamadım" Ben senin adına sevinirdim sadece"tekrar burnumu çektim "gitmek istesende...seni zorla tutmazdım ki neden Ateş"

 

"Ne! " sesinde bariz şaşkınlık vardı. "O nerden çıktı şimdi anlamadım ben "

 

"Gerçekten bunu bana mı sorıyorsun? ... Hepsi benim adamımdı zaten bence sen sadece kendini düşün dedin koray'a"

 

"Dedim ama hatırlamıyorum ben gerçekten Su...inan bana"

 

"O zaman neden öyle dedin"

 

"Eve ilk geldiğim zamanlar kahvaltı hazırlıcaktım... Dışarı birşeyler almak için gidince adamlar yolumu kesti... Bana onların patronu olduğumu ve istediğim birşey olursa onlara ulaşmam için telefon falan verdiler"tabiri yerindeyse mal gibi yüzüne baktım.

 

"Eve ilk geldiğin zamanlar? " Kaşlarımı kaldırıp mal gibi bakmayı sürdürdüm."bana ne zaman söylicektin yada söylemeyi düşündün mü? "

 

"Tabikii söylicektim ama zamanı gelince "

 

"Ben sana herşeyi mi anlatırken sen zamanın gelmesini bekliyordun yani...?Anladım"

 

"Sandığın gibi değil güzelim... Gerçekten söylicektim"

 

"Neyi söylicektim?... Neden söyleyesin ki ama ben kimim ki değil mi? "

 

"Saçmalama birtanem... Sen benim için çok değerlisin... "başımı yastığa bastırıp kahkaha atmaya başladım aynı zamanda gözyaşlarım şakaklarımdan akmayı sürdüyordu.

 

" Haklısın Ateş ben saçmaladım"bir anda kahkahamı bıçakla kesip "pardon...Ateş dedim ama adını bilmiyorum o yüzden...daha o mertebeye erişemedim de"tekrar kahkahama devam ettim. Gören bana sadece deli derdi...haklı olarak,başka birşeyi demeyi ben gibi bir aptala söyleyemezdim... Neden mi? Hakkım yoktu...

 

" Ben senin yanında hep Ateş'im öylede kalıcam Su "bir anda gözlerinin içine bakınca dumura uğradı.

 

" Haklısın sevgilim... Ben buna karışamam ki zaten değil mi? " şakağımdan akmaya devam eden gözyaşıma rağmen gülümsedim. "Hakkım yok "

 

"Biz sevgiliyiz tabii ki hakkın var"

 

"Anladım o zaman...benim haberim yok sadece " boynuna sarılıp, kulağına dudaklarımı yaklaştırdım"zaten haberim olsa ne yapabilirim ki değil mi? Bana söylemene gerek bile yok"

 

"Boran"gözlerimi gözlerine sahipledim.

 

" Ne! "

 

"Adım işte Boran"ani bir kahkahama engel olamadım.

 

"Ben seni Ateş sanıyordum... Halbuki sen fırtınaymışsın" gözlerimi halıya sabitledim desenini ayrıntıyla izlemeye başladım.

 

"Ben Ateş'im... Hiçbirşey hatırlamıyorum bile... İsim ve o hayat bana çok yabancı, sadece sen gerçek ve benimsin... Diğer herşey çok yabancı" gülümseyerek baktım yüzüne...

 

"Ben sana bunları öğrenip bana söylemediğin zamanki kadar yabancıyım Boran"

 

"Sen o ismi kullanma bana... Lütfen!... Benim adım Ateş, sadece sana özel "

 

"Sende beni kandırdın, güvendim ve ihanete uğradım. Koray'dan farkın ne? "

 

"Beni o itle kıyaslama"

 

"Koray bana neysem onu söyledi. Ucuz bir kadınsın demişti mesela... Tek gecelik... Haklıymış"

 

"Ne demek haklıymış"

 

"Haklıymış işte, sen ne istiyorsun mesela... Biraz burda oyalanırım sonra bunu kendime aşık ederim sonrada giderim... Belkide ansızın, bir anda... Hakettiğimde belkide budur değil mi ama" yavaş yavaş yanına yaklaşıp kollarımı boynunda bağladım. "Sen ne istiyordun ?"

 

"Hiçbirşey Su ben öyle biri miyim? "

 

"Seni tanımıyorum Boran " Kulağına fısıldadığım isimle kaskatı kesildi. "Benimle bir gece geçircektin ve gidicek miydin? " düşünür gibi gözlerimi kıstım"belkide beş, on lira birşey atardın yüzüme "

 

"Sana söylicektim... Sadece zamanı değildi... Kendini dolduruyorsun... Yapma! " kollarımı çekip uzaklaştım.

 

"Ne istiyorsun? "

 

"Eski yaşantımızı istiyorum sevgilim... Sabah ki gibi olmak istiyorum "

 

"Ama ben artık istemiyorum"gözlerine hayal kırıklığıyla baktım.

 

" Ne demek istemiyorum? "

 

"Cevap sorunun içinde Boran... İstemiyorum"

 

"BANA BU İSMİ KULLANMA SU! "

 

"Bu isim senin Boran, diğer isim sevdiğim adamın... Sen artık o adam değilsin"

 

"Saçmalıyorsun ben mutfağa gidip birşeyler hazırlıyım sonra sakin kafayla konuşuruz" odadan bir hışımla çıktı... Kalbimi kırmıştı,güvenemezdim ona, seviyordum ama güvenemezdim... Acaba benden daha ne sakladı diye düşünerek yaşayamazdım ben"

 

En iyisiydi bitmesi belkide sevmiyordu sadece alışkanlıktım onun için...

 

Yanında ben vardım ve başka seçeneği yoktu. Oda haklıydı... Belkide bana acıdı. Kafamın içindeki düşünceler biribirine karışıyordu.. Belkide saçmalıyordum... Kırıldığım kadar kırmak istedim belkide...

 

Odadan çıkıp mutfağa girdiğimde birşeyler yapıyordu , ne yaptığını anlamadım, sormadımda sadece izledim... Dalgın duruyordu. Hızlı hızlı birşeyler hazırladı.

 

Yaptığı çorba güzeldi. Sanırım oda dalgındı çünkü fazla tuzluydu.O yemekleri hep güzel ve tadında yapardı. Normalde bu çorbayı yemezdim ama yedim. Yaptığı makarnanında tadına baktım.

 

Çatalına biraz salata'dan batırıp ağzına götürüp çiğnemeye başladı. Gözleri tabağındaydı. Konuşmuyordu... Sadece yemek yiyordu... Belkide konuşcak bir şeyide kalmamıştı. Ben Bu adama layık değildim... Koray'ada layık olmadığım gibi..

 

"Eline sağlık"

 

"Afiyet olsun" tabağından gözlerini kaldırmadı. Çenesi seğriyordu... Sanki ne diyeceğimi biliyor gibiydi.

 

"Boran... Bitti" Söylediğim sözlerle gözünden bir yaş aktı. Çenesi hala seğriyordu. Yüzünü kaldırıp gözlerime baktı. Gözlerimde sadece hayal kırıklığı görürdü, başını tekrar öne eğdi.

 

"Nasıl istersen " Boğazını temizleyip devam etti " Bitsin o zaman "

 

"O zaman hayatına dönebilirsin... Kendine dikkat et " diyip masadan kalktım . Konuşmasını beklemiyordum. O yüzden adımlarımı odama doğru yönlendirdim... Tam salondan çıkarken bileğimden tuttu ve odada onun sesi yankılandı .

 

"Hayatım sensin burdan hiçbir yere gitmiyorum" dedi ve sonrası sessizlik... İçimdeki kuşlar kanat çırptı ama uçuşmalarına izin vermedim...

Loading...
0%