@pnrkynk20
|
Tam tamına iki saat olmuştu. Babam ölmüştü, annemi ilaçlarla zapdediyorlardı, çünkü; ağlama krizine giriyordu. İki saattir ne annem nede ben ağzımızı açmadık. Ateş napıcağını bilmeden ordan oraya koşup, telefonla konuşuyordu...
Babamı morga götürmüşlerdi ama annemi yaşarken gömmüşlerdi. Gözümden akan yaşların haddi hesabı yoktu ki durdurmak imkansızlaşmaya başlamıştı. Bir kişi daha çıkmıştı hayatımda zaten bir elin parmakkarını geçmiyordu yanımdaki insan sayısı... Bari onlar yanımda kalsa olmazmıydı. Şimdi ne dicektim anneme, nasıl sakinleştircektim. Kafam çok karışıktı nerden tutsam elimde kalıyordu. Babamın ölüm belgesini almam gerekiyordu defnetme işlemlerini de halletmem gerekiyordu ama hiç mecalim yoktu, Ateş'i de böyle işlerle uğraştırmak istemiyordum, yeterince hatta daha da fazla yanımda oluyordu...
Annem bugünü uyuyarak geçirecekti. Yanından kalktım, belge işlerini halletmem gerekiyordu. Kapıdan dışarı çıktığımda koridorun diğer tarafından gelen Ateş'i gördüm ama durmadan ilerlemeye devam ettim. Bileğimi saran elle durmak zorunda kaldım, elin sahibini en yakınımdan tanıyordum.
"Birşeye ihtiyaçın varsa bana söyle güzelim"
"Babam'ın defnedilmesi için gereken şeyleri hall-"
"Onları ben hallettim, şimdi sana söylemeye geliyordum. Yarın öğle namazından sonra defnetcez "dehşet içinde Ateş'e döndüm. Oda birşeyleri yanlış yaptığını düşünüp merakla yüzüme bakıyordu.
" Yarın olmaz ki... Annem'i nasıl götürcez çok kötü olur Ateş...zaten ağlıyor "
"Ama bunu yapmamız gerek biliyorsun değilmi? Yarın olmazsa başka birgün olucak bu"
"Sanırım bende hazır değilim... Nasıl yapıcam babam olmadan,sevdiklerim teker teker beni bırakıyor... Acaba bütün mesele ben miyim? "
"Sen bu dünyaya katlanmak için bir sebep olursun anca... Seninle bir ilgisi yok, güven bana"
"Annemi nasıl kendine getircez peki... Çok kötü oldu... Ya durumu dahada kötüleşirse"bir eliyle elimi tutup diğeriyle çenemden baskı uygulayarak gözlerine bakmamı sağladı. İçimdeki o sızı yine kendini belli etti hep oradaydı.
"Bak... Annenin durumu gayet iyi boynunda biraz zedelenme dışında birşeyi yok, tekerlekli sandalye ile götürcez yarın o yüzden hiçbir sorun çıkmıcak... İstersen birkaç hemşirede alırız yanımıza yarın için... İster misin böyle birşey yapalım"
"Öyle birşeye gerek yok, eninde sonunda bu olucak, sanırım halledebilirim"bana güven verircesine bakıp göz kırptı.
"Halledebiliriz"
"O zaman ben annemin yanına geçiyim birşey isterse yanında olayım"
"Annen bugün uyanmaz, uyanırsada ben ilgilenirim... Sen biraz dinlen olur mu? Bak yüzün bembeyaz oldu... Kendine gelirsin biraz"
"Ben babamın en son yattığı yerde, annemin yanında yatsam olur mu? "
"Tabii olur güzelim neden olmasın ki"
"Teşekkür ederim"
"Asıl ben teşekkür ederim, bana güvendiğin için... İyi uykular prenses"
"Sende uyusan "
"Olmaz benim birkaç işim daha var, sen yat güzelim" başımı sallayıp eskiden babamında yattığı annemin odasına girdim. Ateş'in yanımda olmasına ihtiyacım vardı. Ona, kokusuna ama işleride vardı... Şımarıklık yapmak istemedim. Yatağa yattığımda hala babam kokuyordu, burnumun direği sızladı o an bir daha bu kokuyu alamıcaktım. Gözlerimi hissettiğim bu ağırlıkla kapadım. Ne kadar zorladıysam da uyuyamadım, ne kadardır uyumaya çalışıyordum bilmiyorum ama tam gözlerimi açıcağım zaman Ateş'in sesini duydum.
"Şşşşt geldim, merak etme yanındayım" diyerek yanıma yatıp başımı, kolunun altına alıp sıkıca sarıldı. Onun kokusunu duymamla göz kapaklarım ağırlaştı ve uykuya kendimi teslim ettim.
🪐
Sabah gözlerimi açtığımda Ateş'in bana sarıldığını gördüm. Başımı biraz kaldırdığımda karşı tarafa baktığını görünce bende oraya baktım. Annemle birşey konuşuyorlardı sanırım ben uyanınca konuşmayı bıraktılar... Annem yine ağlıyordu.
"Ateş saat kaç"
" 8 bebeğim biraz daha uyu istersen ben kaldırırım seni"
"Yok bu kadarı yeterli, işlerine yine engel oldum zaten... Üzgünüm"
"Benim en önemli işim sensin, bir daha böyle birşey duymıyım senden"
Yattığım yerden doğrulup, bacaklarımı sarkıttım. Üzerinde hala eşofmanlarımla duruyordum. Ayakkabılarımı giyip Annemin yanına gidip sarıldım, hemen kollarını bana sardı... Bizim bizden başka kimimiz vardı ki zaten... Ayrılıp gözyaşlarını avucumun içiyle sildim.
"Kendini nasıl hissediyorsun Annem... İyimisin?"
"İyiyim güzel kızım, sen beni merak etme kaç gündür bu haldemisin sen... Neden kendine dikkat etmiyorsun kızım"
"Anne ben şeyyy... Ben çok boşlukta hissediyorum kendimi"
"Baban seni böyle görmek ister miydi sanıyorsun sen... Hemen kendine çeki düzen ver sen Orhan Kaya'nın kızısın, güçlü durman gerekir"
"Anne sen ne-"
"Hadi konuşma... Boran oğlum birkaç birşey almış, ilk üzerini değiştir, sonrada birşeyler ye" Ateş'e Boran demişti ama biliyordum ki Ateş ben dışındaki herkese Borandı.
"Anne ama baba-"
"Baban bizim hep beraber ve mutlu olmamızı istedi... Şimdi babanın biriciği gibi davran ve kendini topla "
"Tamam anne sen nasıl istersen" diyip Ateş'in aldığı kıyafetleri giymek için dolaba doğru ilerledim.
🪐
Mezarlık ortamı beni boğuyordu. Burda babam mı yatıcaktı gerçekten... Ağlamak istiyordum ama annemin daha da kötüleşmemesi için ağlamam gerekirdi. Gözümden akan bir göz yaşını daha yine elinin tersiyle sildim. Annem şuan boş gözlerle bakıyordu mezarı kazan insanlara birkaç kişiden sonra Ateş geçiyordu kazmaya hep benim yanımdaydı... O olmasa nasıl yapardım, bu kadar güçlü durarmıydım bilmiyorum...
Babamı tabuttan çıkarıp toprağa koyduklarında "bırakın" diye bağırmak istedim ama kendimi dizginlemem gerekiyordu.
Tahtaları dizdiler teker teker sonra üstüne toprak atmaya başladılar... Her kürek hareketinde topraklar düşüyor içindeki boşluk doluyordu. Ama benim içimdeki yangına bir odun daha atılıyordu sanki...
Babamın en değerlisiydim ben şimdi ne olmuştum, kimdim ben...
Taşıncaya kadar toprak atıp baş ucuna bir isim yazılı tahta koymuşlardı. Ölüm tarihi 08.05.2024 yazıyordu.
Herkes gidiyordu teker teker ama babam hep burda kalıcaktı. Orhan kaya yazılı mezara doğru ilerleyip ayak ucunda dikeldim.Deli kız demicekti,güzel kızım demicekti, biriciğim demicekti... İçimdeki boşluk daha da büyüdü. Ateş'in beni izlediğini hissediyordum aynı şekilde annemide ama durmadım , diz çöktüm iki avucumada toprak doldurdum. Ağlayamadıkca daha çok sıktım. Omzuma dokunan elle irkildim. Başımı kaldırdığımda gördüğüm silüet beni yanıltmadı...
"İstersen Gidelim artık"
"Babamla biraz daha yalnız kalıp konuşmak istiyorum... Biraz daha izin verir misin bana? "
"Ne kadar istersen ben biraz ilerideyim, merak etme güzelim"
"Teşekkür ederim"ona olan minnetimi anladı gözlerini birkaç saniye kapayıp açtı.Ateş uzaklaşınca babamın mezarına baktım.
" Baba seni Ateş'le tanıştırma fırsatım olmadı biliyorum... Ama senin biriciğine çok güzel sahip çıkıyor, bilirsin ben biraz nazlı ve çekilmezim"akan göz yaşımı elimin tersiyle sildim. Babamın beni böyle görmemesi lazımdı... Üzülürdü o "Baba biliyor musun? Ben ilk defa böyle birşeyler hissediyorum, sana anlatmayı öyle çok isterdim ki... Yanımda ol ben biriciğimi kimseye vermem de mesela... Ateş gelsin, beraber maç izleyin, baba oğul gibi hani...çok güzel 4 kişilik bir aile olsaydık... " hıçkırıklarıma engel olamamaya başladım. "Baba neden beni yalnız bıraktın... Neden içimdeki boşluğun sebebi oldun... Hani beni hiç bırakmıcaktın" Elimi kalbime götürdüm. "Tabii biliyorsun değil mi? Senin kızın seni hep burda saklar, senin deli kızın seni asla bırakmaz... Ondan mı gittin baba? "ses gelmedi, oysa " Yine ne saçmalıklar kuruyorsun kafanda" diye bana kızması gerekirdi.
Ben bu zamana kadar belkide hep küçük , nazlı bir çocuktum ama bir günde büyüdüm... Babası olmayan kızlar hep bir yanı eksik, hep olgun olmak zorundaydı belki de...
Ben belki gülücektim ama içimde hep bir boşluk, hep bir acı olucaktı.
Arkaya döndüğümde Ateş annemin yanındaydı. İkiside bana bakıyordu. Onlara iyi gelicek tek şeyi yapıp gülümsedim ve yanlarına gittim. Ateş annemin tekerlekli sandalyesini sürerken yanıdan ilerliyorum... Tek eksik babam, Orhan Kaya; artık burasıydı onun yeri...
Tek bir eksikle, bir ömür...
🪐
✨Selamlar✨
Su'yun babası öldü biraz yastayız ama düzelceğimize inanıyorum.
Bu bölümde sizi etkileyen olay neydi
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
|
0% |