Yeni Üyelik
32.
Bölüm

31.Bölüm

@pnrkynk20

Ateş kalktığımda yanımda yoktu. Ona sormam gereken sorular vardı. Dün akşam cevap vermeden sabah açıklasam olur mu diyip gitmişti... Soru soramamıştım bile yaaa..

 

Yataktan kalkıp gözlerimi ovuşturdum...

 

Hala uykum vardı ama daha fazla yatmak istemiyordum. Oturur pozisyona gelip esnedim. Yine zor bir günün başındaydım ve Ateş yoktu...

 

Odamdan çıkıp anneme bakmak için mutfağa girdim. Yine kahvaltı hazırlıyordu. Günaydın dediğimde normalde güler yüzlü olurdu ve direk cevap verirdi bu sefer umursamazca sanki zorla der gibi bir hali vardı.

 

"Sanada kızım"

 

"Anne Ateş nerde? " bana yine gelişigüzel cevap verdi.

 

"Sabah gitti işte"

 

"Anne iyi misin sennn? "

 

"İyiyim Su... Uyanır uyanmaz Ateş diyorsun, hiç halimizi hatrımızı sormuyorsunuz Su hanım"

 

"Özür dilerim Anne" bana içi gidiyor gibi baktı ama bir baştan sağma cevap daha verdi.

 

"Önemli değil" diyerek tabağına kahvaltılık doldurmaya başladı.

 

Birkaç birşey atıştırıp masadan kalktım. Neye kırıldığımıda bilmiyorum ama yinede boğazım düğümlendi.

 

Salona girip sessizce koltuğun başına oturdum...

 

Telefonu elime alıp Ateş'e yazsam mı diye düşündüm... Yazsam kızmazdı ki zaten, değil mi ama?

 

Ateş'i aradım ama ulaşılamıyor diyince telaşlandım.

 

Birkaç mesaj yazıp kapadım telefonu dönerdi ki o bana...

 

Dizi izlemeye başladım. Aklım Ateşte ama gözlerim televizyondaydı... Olay neydi?... Dizinin adı ne?... Onu bile bilmiyordum. Hala bana dönmemişti...

 

Sabretmem gerekiyordu, o her zaman bana herşeyini anlatırdı. Beni kendinden bile fazla önem serdi, güveniyorum ona ama ya başına birşey geldiyse diye merak etmekten alıkoyamıyordum da...

 

Akın'ın numarasını bilmem gereken bir gündü şuan... Aklıma not aldım.

 

Mutfağa girdim, yemek yaptım, temizlik yaptım, birkaç çizim yaptım ama hala bana geri dönmemişti.

 

En son dayanamayıp anneme sordum yine "Anne sence Ateş'in başına birşey gelmişmidir?"

 

"Sanmıyorum kızım. Benim restoran'da gitmem gerek yalnız kalıcaksın korkmazsın değil mi?

 

" Bende geliyim Anne"

 

"Gerek yok sen evde kal acil birşey olursa haber veririm sana olur mu?"

 

"Peki... Nasıl istersen" dediğim gibi başını onaylar gibi sallayıp dış kapıyı kapattı ve gitti.

 

Annem bana böyle davranmazdı ki normalde o kadar içerlemiştim ki... Gözyaşım benden bağımsız aktı. Neye ağlıyorsun diyen biri olsa vericek cevabım bile yoktu. Babam bu dünyadan gideli 13 gün olmuştu... O yüzden biraz fazla korkuyor ve çabuk alınıyordum...

 

Evde yalnız başına kalınca yaptığım şeyi yaptım... Kahve yapıp, telefondan en sevdiğim şarkıyı açıp kulaklıkla resim çizmek...

 

Uzunca bir süre çizim yapmıştım. Üçüncü kahve mide bitiriyordum ama ne annem nede Ateş beni aramıştı. Annem belki aramazdı ama Ateş bir mesajda olsa yazar haber verirdi. Korkularımı bir köşeye attım... Hava zaten kararmaya başlıyordu, illaki gelceklerdi eve Ateş'i yeterince boğuyordum zaten...

 

Yemek yapmak için mutfağa girdim. Normalde yemek yapmaktan anlamayan biriydim ama tek başıma olmam , yemek yapmayı öğrenmek için güzel bir zamandı. Telefondan açtığım tarifleri yapmaya başladım.

 

Dolapta ne var diye bakıp tavuğu görünce haşlamaya bıraktım. Patates, Soğan ve biberleri doğrayıp güzelce yıkadım, salça, yağ ve birkaç baharat,tuz ve birazda su katıp sosuda hazırladıktan sonra başlanan tavukları tencereden aldım. Tepsiye ilk doğradığım sebzeleri, sonra tavukları ve en sonda sosu ekleyip fırına verdim.

 

Sonra pirinçleri ıslayıp, tencerede şehriyeleri kavurdum. Pirinçleri de ekleyip biraz daha bekletip içine biraz tereyağı katıp, tuz ekledim ve en son tavuğun suyunu da katıp tencerenin altını kıstım...fırını kapatıp hazırladığım yemeği çıkarmadım. Pilava baktığımda suyunu çekmişti onunda altını kapattım.

 

En sonda salata malzemelerini yıkayıp doğradığım sebzeleri bir kaba alıp yağını, yüzünü ve limonunu ekledim. Hala kimse gelmemişti saat nerdeyse 8'e geliyordu. Yinede bekledim onlar illaki buraya geliceklerdi. Yemeklerin tadına bakmıştım, hiçbir kusur yoktu... Hayatımda ilk defa yaptığım yemeğe bu kadar güveniyordum...odama girip saçımı dağınık topuz yapıp, hafif bir makyaj yaptım... Boynuna ve bileklerime parfüm sıkıp ovdum ve hazırdım. Bira salonda oturduktan sonra çalan kapı ile gülümsedim. Koşarak kapıyı açtığımda karşımda Akın vardı.

 

"Yenge Abim seni bekliyor, hazırlanda çıkalım"

 

"Ateş iyi mi?...Bana neden kendi haber vermedi?... Akın Ateş iyi mi? "

 

"Ş... Şeyy evet abim iyi senin hazırlanıp gelmeni istedi sadece "

 

"Tamam hadi gidelim"yüzüme ne dileğini bilemez gibi baktı.

 

"Yenge bi üstünü değiştir istersen... Yani şeyyy sen bilirsin yinede "

 

"Ateş iyi olsa kendisi arardı beni, demek ki durumu iyi değil, gidelim diyorum sana"

 

"Yok ondan demedim yenge... Üzerindekiler kısa ya abim kızmasın şimdi, biliyorsun dışarda böyle gezmeye çok kızar. "

 

"Tamam haklısın... İki dakika bekle gelicem şimdi"

 

Odama grip kapıyı kapattım. Elime gelen ilk şey bordo bir elbiseydi. Düşünmeden üstüme geçirip hemen saçımı at kuyruğu yapıp çıktım.Ateş'e birşey olsaydı Akın sakin konuşmazdı sanırım. Küçük bir çantaya ihtiyaçlarımı katıp hemen odadan çıktım.kapıyı kapatıp merdivenleri inmeye başladığımda Akın derin bir nefes verdi ve arkamdan ilerledi.

 

Araba yarım saattir ilerliyordu ama hala bir yerde durmadı. En sonunda dağlık bir yere geldik... Karanlık ve heryer ağaç ile doluydu...

 

Akın arabayı durdurdu ve koşarak benim kapımı açtı. Hayır kendi kapımı bende açabilirdim. Neden böyle yaptığını anlamadım. Beni önüne alıp sağ ve sol diyerek beni yönlendirdi. En sonunda ağaçları süslenmiş bir şekilde görünce gülümsedim. İlerledikçe daha da aydınlanıyordu. Sağımda ve solumda ışıklar vardı en son küçük bir yer gördüm tüllerle süslenmişti. Yaklaştıkça ayakkabının altında ezilen gül yapraklarını farkettim. Tül ile kaplanmış alana gireceğim zaman başından aşağıya dökülen gül yaprakları beni çok mutlu etmişti.

 

Etrrafıma bakıp Ateş'i aramaya başladım. Sonra bir anda ışıklar kapandı. Her yer kapkaranlık oldu. Etrafda bir keman sesi yankılanmaya başladı. En sonunda belime dolanan kollar ve boynuma değen nefesle Ateş'in yanımda olduğunu anladım. Boynuma bir öpücük kondurup geri çekildiğinde ışıklar yandı tekrardan...

 

Dilim tutulmuştu... Konuşamıyordum.

 

"Seni o kadar özledim ki... Anlatamam"

 

"Gelseydin o zaman seni tutan neydi? "

 

"Bugün benim için çok özel birgün... Yoksa gelirdim, sensiz yapamıyorum"

 

"Anladım, sanırım rahatsız ettim ama beni Akın getirdi buraya "

 

"Bugün sensiz kutlanmaz ki sevgilim" ben soru sormaya kalmadan patlayan havai fişeklerle gökyüzüne baktım.

 

İyiki Doğdun Herşeyim

 

Yazısıyla bocaladım, bugün benim doğum günüm müydü? Tamamen aklımdan çıkmıştı. Aslında tarihe de bakmıştım ama benim aklım Ateş'te olduğu için hiç düşünmemiştim bile...

 

"İyiki doğdun... Sevgilim, Ömrüm, birtanem, herşeyim... İyiki doğdun ve İyiki benimle oldun" diyerek kocaman sarıldı. O kadar mutlu olmuştum ki... "Biliyorum bebeğim..

Baban yeni hayatını kaybetti ama o, senin bu günde boynu bükük olmanı istemezdi birtanem... O yüzden lütfen bana kızma...lütfen"

 

"Teşekkür ederim Ateş... Babam her zaman benim doğum günümde yanımda oldu ve her zamanda yanımda,bunu hissediyorum... Yani sana kızmadım sevgilim"

 

Dudaklarıma bir öpücük kondurarak geri çekildiğinde biraz sağa doğru kaydı ve karşımda annem vardı.

 

"Sabahki tavrım için özür dilerim Annem... Boran oğlum süpriz yapalım diyince kabul ettim ama bir an pes edicektim " gülümseyip kocaman sarıldım.

 

"Çok teşekkür ederim hepinize... " uzaktan Akın'ı görünce yanına gittim.

İlk başta Ateş'e bakıp sonra bana gülümseyerek sarıldı. Bende ona sarılmıştım. Abim gibiydi benim için, Ateş'ten sonra her zaman yanımda olan bir diğer kişiydi.

 

"İyiki doğdun yenge... Nice mutlu senelere " diyip sırtıma dostça iki kez vurup çekildi. Ona Abi demeyi o an aklımdan geçirdim ve bunu seslide söylemeyi ihmal etmedim.

 

"Teşekkür ederim Akın Abi" dediğimde bocaladı. Biraz şaşırmışta olabilirdi.

 

"Sen bana Abi mi dedin yenge "

 

"Ş.. Şey istemiyorsan demem. "

 

"Yok yok çok sevinirim" Elini saçlarına götürüp kaşıdı, sonra gözleri dolar gibi oldu ama gülümsedi. "Bana ilk defa birisi Abi dedi de havaya girdim sanırım"

 

"Bende ilk defa birine Abi diyorum, bana çok yardımın dokundu... Her zaman yanımda oldun, iyiki varsın " diyerek birkez daha ellerimi beline doladım. Oda Omuzlarıma dolayıp çenesini başıma yasladı. Uzaklaştığımızda gülümsüyordu. Bu halini fazla görmezdim.Ateş'e baktığımda bize gülerek bakıyordu. Sonra başını sağa sola sallayıp homurdanmaya başladı.

 

"Benim kıskanma perilerim gelmeden uzaklaşın, yoksa acımam" dedi ama şaka olduğu her halinden belliydi ama Akın abi biraz ciddiye almıştı sanırım hemen ellerini çekti omzumdan.

 

"Bugün benim doğum günüm... Korkutma abimi"

 

"Tamam tamam yemedik abini ama ben çok acıktım bak hadi birşeyler yiyelim" diyerek ilerledik ben Akın abinin yanındaydım. Ateş kızmamıştı. Hatta mutlu bile olmuştu sanırım... Sofraya oturduğumuz da yemeğe başladık...buldumcuk gibi abimin yanına oturmuştum. Ateş buna birazcık bozulsa da ses etmedi...

 

İlk defa abim oluyordu...

 

Ahhh benim güzel yemeklerim ahh, boşuna uğraşmıştım.

 

"Aslında benim yaptığım yemeği yesek daha iyi olmaz mıydı yaa? " dediğimde annem bana şaşkınlıkla baktı.

 

"Sen yemek mi yaptım dedin? " aynı şekilde Ateş'te bocalamıştı.

 

"Evet yapamaz mıyım? " Akın abimden güldüğüne dair ses geldiğinde ona baktım. Gerçekten gülüyordu...

 

"Abim ilk defa yemeğimin tadına bakıcaktı. "

 

"Yine yeriz yenge... Üzülme sen, sen yap zehir bile yerim merka etme" dediğinde Ateş telefonuyla ilgileniyordu. Normalde kıskanması gerekmez miydi?

 

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum ama garsonların elindeki kapalı tabakları görünce rahatladım acıkmıştım gerçekten de... Gelen yemekleri görünce şaşırdım, çünkü;bunlar benim yemeklerimdi...

 

Ateş ve Akın abi biliyordu sanırım ama annem bilmediği için tabağına alıp yemeği yemeye başladı. Hepimiz pür dikkat anneme bakıyorduk.

 

"Çok güzel, sizde yesenize " dediğinde rahatladım. Yemeğimi beğenmişti bir gururlanmadım değil hani... Ateş ve Akın Abimde yediğinde özellikle Ateş bana öyle bir bakıyordu ki gülmeden edemedim.

 

En son gelen pasta çok güzeldi üzerinde benim resmin ve bir mum vardı... Murat boz'dan iyiki doğdun çalarken dileğimi dileyip üfledim.

 

Bir muma bir dilek...

 

Yeterdi...

 

🪐

 

🥳🥳🥳Selammm🥳🥳🥳

 

Bugün 21 Temmuz,normalde Ateş doğdu.

 

Ama ben 21 mayıs yani Su'yun doğum günü kutladım umarım beğenirsiniz

 

nice mutlu ve beraber senelerimiz olur umarım...

 

Oy ve yorumlarınız Ateş ve Su için gelsin lütfen

 

Seviliyorsunuzzz

 

🤍İyiki doğdunuzzzz🤍

 

 

Loading...
0%