Yeni Üyelik
9.
Bölüm

8.Bölüm

@pnrkynk20

Gözlerimi açtığımda hastanede'ydim. Biraz başım ağrıyordu ama idare edebilirdim. Neden böyle birşey olduğunu anlamam biraz zamanımı alıcaktı galiba kafamı sağa çevirdiğim zaman onun başımda ellerini göğsünün üzerinde bağlayarak uyuduğunu gördüm. Büyük ihtimal sabah'a karşı uyandığım için uyuyordu...

 

Ses çıkarmadan etrafıma bakınmaya devam ettim. Biraz oturmak istediğimden kollarımla oturmaya çalıştım ama serumdan dolayı bu pek mümkün değildi. Sessiz olmamda gerekirdi. Çünkü daha yeni uyuduğu belli oluyordu. Elime kumandayı alarak sırtımı biraz dikleştirdim. Şimdi daha da iyi hissediyordum. Canım çok sıkılıyordu. Onuda uyandırmak istememiştim. Yüzünü incelediğimde çok güzel uyuyordu bebek gibi masum duruyordu. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum ama gözlerini açınca güneşin doğduğunu ve yüzüne vurduğundan dolayı uyandığını biliyordum...

 

"İyi misin? Doktorlar biraz tansiyonun düştüğünü ondan bayıldığını söylediler. "

 

"İyiyim ama çıkalım artık çok sıkıldım ben hem birşeyim de yokmuş"

 

"Doktor muayene etmeden çıkmak yok o zamana kadar dinlen istersen"

 

"Gerek yok ki iyiyim zaten birşey olsa ben anlarım"

 

"Aynen bayılmadan öncede biliyordun o zaman"

 

"Yani pek sayılmaz onu tahmin edemedim"böyle diyincede çocuğun gözünde salak durumuna düştüğümü dudağının kenarı kıvrılınca anlamıştım. Yüzünü istemeden asınca..

 

" Tamam işte doktor gelsin neden olduğunu anlatsın sende yüzünü asma istersen böyle çok çirkin oluyorsun çünkü"gözlerimi dikip bakınca "şaka yaptım ama sen ciddiye aldın sanırım"diyip kahkaha atınca şaşkınlığım gözle görülebilirdi."Noldu neden öyle bakıyorsun" diyerek gülmeye başlayınca daha da çok şaşırmıştım..

 

"İlk defa bu kadar çok güldün"

 

"Bilmem denk gelmemiştir sanırım çok komik bakıyorsun ama napabilirim ki yüz ifadende çok komik duruyor"

 

"Gerçekten mi? " derken nerdeyse ağlıcaktım. Tam ağzını açıp birşey dicekken Doktor'un içeri girmesiyle konuşmaktan vazgeçip ağzını kapatmıştı.

 

"Eveetttt Nasılsınız Su hanım"

 

"İyiyim zaten kötü birşey olduğunu da düşünmüyorum"

 

"Aslında öyle değil" diyip elinde ki tahlillere bakarak"Vitaminleriniz çok düşük, kansızlıkta var, Demir eksikliğinizde var, buna tansiyon da eklenince bayılmanız çok normal"

 

"Bunları ben biliyorum doktor bey ama ne yapsam yükselmiyor. "

 

"Onun için size iğne yazmak zorundayım Su hanım"

 

"Şeyyy iğne olmasa hap falan olabilir'

 

" İğne ile daha hızlı toparlanırdınız sizin için daha iyi olur ama siz bilirsiniz"diyerek reçeteyi yazmaya başlayınca onun

 

"Olmaz öyle şey İğne daha iyi olur doktor bey, siz Su'ya bakmayın " diyince kaşlarımı çalarak ona baktım iğneden o kadar çok korkuyordum ki bunu nadıl sesli dike getirceğimi bile bilmiyordum. İlk defa adımı söylemişti ben iğne'ye korkumdan bunu bile düşünmemiştim.

 

"Su hanım içinde uygunsa iğne yazıyorum diyip " bana bakınca kafamı sallamıştım. Gülümseyip reçeteyi yazmaya devam etti. "Bir serum daha takalım sonra çıkışınızı yapabilirsiniz"

 

"Yok şimdi çıkabiliriz"onun " Hayır lütfen o serumuda yapalım doktor bey "diyip bana kaşlarını çatınca başımı çocuk gibi önüme eğmekten başka şansım yoktu. Doktor iyi günler diyip dışarı çıkınca da " Çocuk gibisin gerçekten ya bir daha bayılırsan nolcak"

 

"Bayılmazdım ki "

 

"Belli olmaz o yüzden önlem almamız lazım"

 

"Tamam öyle yapalım o zaman "

 

Hemşire gelip serumu değiştirip gitmişti iğne'yi ben uyurken taktıkları için sorun yoktu iğne'yi ikinci defada çıkarıp takmadıkları için iğne korkumu hala bilmiyordu. Pür dikkat yüzüme bakıyordu çünkü ve bende nasıl saklıcaktım iğne korkumu ondan hala bilmiyordum.

 

🪐

 

İki, üç saate doğru serum anca bitmişti. Artık can sıkıntısından patlamak üzereydim. Şuan oda da yalnızdım çıkış işlemlerimi yaptırmak için gitmişti. Ben de patlamak üzereydim bana kalsa şimdiye çoktan eve gitmiştim ama o çok titiz davranıyordu. Ben bayılınca telaşlanmış yada korkmuş muydu bilmiyorum. Belliki ondn böyle davranıyordu. Telefonum evde kalmıştı sanırım sevda falan da aramıştır kesin Koray'la aramız zaten limoni'ydi o yüzden trip attığımı düşünürdü ama sevda aradıysa napardım hiçbir fikrim yok. Şuan yanımda tanıdığım hiç kimse yoktu ev arkadaşım olan ve ismini bile bilmediğim bir adamla'ydım ve bu durum beni hiç rahatsız etmiyordu tuhaf bir şekilde... Kapı açılıp hemşire içeri girdi serumu kolumdan çıkarıp gitmişti. Kafamı yastığa biraz koyup dinlendim.Çünkü Boynum ağrımaya başlamıştı artık... Yaklaşık İki dakika sonra oda gitmişti.

 

"Nasılsın? İyiysen çıkabiliriz"

 

"İyiyim hadi nolur çıkalım yaaa"

 

"Tamam tamam hadi tut elimi taksiyi ayarladım zaten çıkıncaya kadar anca gelir. "

 

"Ben yürüyebilirim sana zahmet olmasın"

 

"Zahmet olsa elimi tut demezdim hadi artık tut elimi"

 

"Gerek yokkk" diyip kendim ayağa kalkıp yürümeye başladım. İki adım bile olmadan tam düşücekken onun beni tutmasıyla düşmekten kurtuldum.

 

"Hadi hadi sanırım gidebiliriz artık"diyerek koluma girip benimle birlikte yürümeye devam etti. Eve geldiğimizde koltuğa oturtup ortalıktan kaybolmuştu. Nereye gittiği hakkında bir fikrim olmadığı için biraz uzanmaya karar verdim...

 

 

🪐

 

 

" Hadi uyan bakalım iğneni ve ilaçlarını kullanman lazım ilk çorbanı iç bakalım seninki kadar güzel olmuş mu? "diyip beni oturtup dizlerimin üzerine tepsiyi koydu. Bu kadar yakın olmamız şaşırtıcı derecede beni rahatsız etmiyordu. Birazcık hoşuma gidiyor bile olabilirdi. Başımı kaldırıp ona bakınca bana beklentiyle baktığını görünce hemen çorbanın tadına baktım ama pek çorba sevmiyordum . Tabii ki onu kırcak değildim o yüzden..

 

" Çok güzel olmuş eline sağlık bunu senmi yaptın gerçekten"

 

"Ne o yakıştıramadınız mı bana? "

 

"Öyle demek istemedim benden yetenekliymişsin benimki olmamıştı çünkü hatırlarsan"

 

"Gayet güzel olmuştu haksızlık etme kendine...çorba sevmediğini de biliyorum ama bunu şimdilik iç olur mu? "

 

"Tamam güzel olmuş zaten bitirmeden bırakmam merak etme sen"

 

"Sonra menüyü biraz daha çeşitlendiririz merak etme tek marifetim çorba değil emin ol" diyip göz kırpınca çok değişik hissetmiştim ama bunu ona tabiki de belli etmicektim.

 

"Gerek yok ya yemekleri sana yaptırmıcam heralde,zaten ayaklanırım ben birazdan merak etme"

 

"Merak etmeme gerek yok yemekleri yapabiliyormuş'um demekki sende başka şeyleri üstlenirsin yemekleri ben yaparım hem işleri bölmek gerekir yoksa sana yük olduğumu düşünürüm"

 

"Saçmalama yük olmak ne yaaa ... Tamam istediğin gibi olsun yemekler sende" bıktım yemek yapmaktan"diyene kadar yemek işi sende elimi bile sürmem zaten yapamıyorumda"diyip gülümseyince gözleri ilk dudaklarımı sonra tekrar gözlerimi bulmuştu"

 

"Çorbanı bitirdiysen tepsiyi alıyım birazdan gelir"

 

"Kim birazdan gelir anlamadım"

 

"Hemşire'den rica ettin senin iğnen için gelicekte,ararım birazdan"

 

"Ücreti ne kadar alıcak ki "

 

"Ben ona söyledim ama gerek olmadığını söyledi bende gerek duyup fazla zorlamadım ama gelince sorarız bana numarasını yazmıştı arayıp hemen geliyorum" diyerek ortadan kayboldu neden böyle birşey yapsın ki kadın beni tanımıyor bile kafam karıştı ama böyle olmazdı gelince zorla da olsa eline verirdim. Sağlık ocağı buraya yakındı bende gidebilirdim aslında ama o böyle istediyse elden de birşey gelmezdi. Kapının çaldığını duyunca beni iyice korku sarmıştı. İğneden çok korkardım onunda bilmediğine emindim...

 

"İyi günler efendim

 

" İyi günler "

 

"Ben beyfendi'ye içeri girmesinin sorun olmıcağını söyledim ama beni dinlemedi efendim. Eşofmanı sıyırırsanız iğne bizi yapıyım ben"

 

"Şey iğneyi yapmadan olmaz mı ben çok korkuyorum lütfennn" diyip ellerimi birleştirip yalvarmaya başladım.

 

"Siz nasıl isterseniz bende beyfendi'yi çağırmak zorunda kalıyorum o zaman"

 

"Yok yok çağırmayın yaptım diyip gidebilirsiniz "o sırada o içeri girdi.

 

" İğneyi yaptırdın sanırım "hemşire bana bakarak...

 

" Hanımefendi korkuyormuş o yüzden hala yapamadık "

 

"Ne demek korkuyormuş " diyip bana bakınca şaşırdığını anladım...

 

"Lütfen iğne'yi yaptırmayalım ben çok korkuyorum nolur"

 

"Tamam şöyle yapalım siz iğne'yi yapın ben onun yanında olurum"

 

"Olmaz, gerek yok , vurdurmasak daha iyi olur yaaa boşver"

 

"Boşveremem " diyip yere oturdu ve elimi tuttu.Oturduğu yerden hiç birşey göremezdi. Zaten sadece yüzüme bakıyordu. Hemşire beni sırt üstü yatırıp eşofmanı sıyırdı. Gözlerimi sımsıkı kapatıp iğne'nin olmasını bekledim hemşire 'nin "bitti"

demesiyle gözlerimi açmıştım ama onunda elini çok sıkmıştım sanırım...

 

"Yarın akşam görüşmek üzere kendinize dikkat edin bu iğne biraz ağrı yapabilir gün içinde "

 

"Tamam teşekkür ederim para konusunu da konuşalım o zaman" Hemşire kaşlarını çatıp ilk ona baktı sonrada bana dönüp"para'ya gerek yok efendim "diyerek onunla beraber çıktı. Aslında parasızda bir şey yapmamalıydı. Nedenini düşünceler kadar bile kendimi iyi hissetmiyordum çünkü....

 

 

🪐

 

Gözlerimi açtığımda uyuya kaldığımı anladım oturduktan sonra onın tekli koltukta kollarını yanlara koyup bacağını diğer bacağının ayak bileğini denk gelicek şekilde oturduğunu görünce pencereden dışarıya baktım ve güneşin doğduğunu gördüm...

 

"Günaydın sen neden uyumadın ki... "

 

"Bana neden söylemedin "

 

"Neyi söylemedim"

 

"İğneden korktuğunu? Tabikii"

 

"Fırsat olmadı küçüklükten kalan birşey en azından artık ağlamıyorum bunada şükür" diyip gülümsedim ama onda mimik bile oynamamıştı

 

"Söylenen gerekirdi canın çok yandı bilseydim seni zorlamazdım kendimi çok kötü hissettim"

 

"Kötü hissetme yaaa hem böyle çabuk iyileşicem öyle değil mi? "

 

"Sen iki hafta buna maruz kalıcaksın benim yüzünden biliyorsun dimi"

 

"Sorun değil sen yanımda oldun ilkinde ama sonrakilere çabuk alışırım sen merak etme istersen yanımda da durmazsın hem sağlık ocağına giderim bugün ben kendimi çok iyi hissediyorum"

 

"Hemşire iki hafta gelicek"

 

"Gerek y-"

 

"Var sen dinleneceksin okuldan da izin al istersen iğneler bitmeden dışarı çıkmak yok çünkü,okuldan da izin alırız ağrın olucak zorlanırsın"

 

"Ben hallederim onu şimdi birkaç sorun var halletmemiz gereken "

 

"Neymiş o sorunlar"

 

"Birincisi kahvaltıda be yicez, çünkü;çok acıktım. İkincisinde ismini hatırlayıncaya kadar sana bir isim koysak olurmu"

 

"Birinci sorunun cevabı kahvaltı zaten hazır. İkinci soruna gelince onada sen karar ver benim için farketmez"

 

"Komik birşey koyarsam"

 

"Farketmez"

 

"Emin misin? "

 

"Evet"

 

"Tamam o zaman düşünüyorum" diyip elimi çenemin altına koyup düşündüm pür dikkat bana bakıyordu "buldummm"

 

"Ne çabuk buldun"

 

"Tabiii ne sandın söylüyorum"başını sallayınca kendimi daha fazla tutamadım "ATEŞ" duyduğu isme öyle bir yüzüme bakıp dudağının bir kenarı kıvrıldı galiba komik gelmişti.

 

"İsmimi de koyduğumuzda göre kahvaltıya geçelim istersen"

 

"Beğendin mi? "

 

"Farketmez"

 

"Vazgeçtim " Diyip yüzümü astığımdaysa "çok beğendim artık tamamen zıtız desene" diyip gülümseyince bende gülümsedim ve kahvaltı masasına oturduk.....

 

 

🪐

 

 

 

 

Loading...
0%