Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Tereddüt

@polisiyeyazari

🌿Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka öpüldünüz 😘🌿

 

Belki de ilk defa kendim dışında başka biri için kuralları çiğniyordum.

Bunun beni ürkütmesi ya da tereddüt ettirmesi gerekse de aksine hoşuma gidiyordu.

"İyilik yap denize at"

Sanırım ilk defa bu sözün anlamını yaşayarak öğreniyordum.

 

Yanımda yürüyen adama bir bakış atıp yine insan kalabalığın olduğu sokağa çevirdim bakışlarımı.

Kimi çatık kaşı ile adımlarımızı takip ederken kiminin bakışlarında merak vardı.

Sokağa tezat ölüm sessizliğinde olan evin kapısına geldiğimizde kapıda dikilmiş duran öfkeli bakışın çenesi kasılarak Ümit'e baktı.

Ümit ifadesiz bir yüzle cevap verirken öfkeli adam bıkkın bir nefes verip kapının önünden çekilerek girmemiz için boşluk bıraktı.

 

Ümit kendini o boşluktan içeriye atarken bende peşinden girdim.

İçeriye girdiğimizde yemek masasında tıkınan bir adet yüzü gözü şişmiş 20 yaşlarında bir genç gördüğüm de yüzümü buruşturdum.

Bizi görür görmez ağzında döndürüp durduğu lokmayı hızla çiğneyip yutarak yerinden hızla doğruldu.

 

"Hoş geldiniz sizde polis misiniz oğlum?"

Arkamızdan gelen kadın sesiyle irkilip bakışlarımızı gelen sese çevirdik.

 

"Evet teyze polisiz. Akın'ın ifadesini almak için geldik"

 

" Ben ifademi verdim"

Telaşlı biraz öfkeyle konuşan sese başımızı çevirdik.

Masadan uzaklaşarak ellerini arkasında birleştirmiş duvara yaslanan gence bir bakış atıp ona doğru yürüdüm.

Adımlarımla iyice duvara sinen adamla sinir kat sayım yükseldi.

Aklımda dönüp duran terzinin oğlu trajedisi yüzünden olaya duygusal bakmaktan öteye gidemiyordum.

 

"Oğuz"

 

Ümit'in uyarı dolu sesiyle duraksayıp sıktığım çenemle bakışlarımı ondan çekmeden bekledim.

 

"Benim oğlum ifade verdi. Hatta karakola da gitti"

 

" Öyle teyze ama hâlâ soruşturma devam ediyor. Gerçek aydınlanana kadar herkes masumdur. Bizde gerçeği ortaya çıkarmak istiyoruz"

 

" Gerçek, Emre'nin katil olması"

 

" Kes lan! Ona sen karar vermiyorsun!"

Öfkeyle tısladığımda sinirli bir bakış atıp kendini tekli koltuğa attı.

 

"Ama savcılığa sevk edeceklerdi. Soruşturma aydınlanmıştı"

Kadın meraklı bir ses tonuyla konuşurken bakışları Ümit'de idi.

 

"Henüz somut bir kanıt yok teyze bizde ifadelere başvuruyoruz"

 

"Siz Rüstem abinin ekibinden değilsiniz, kimsiniz? Yaptığınız şey yasal mı?

Diyen pişkin sese göz devirip karşısında ki koltuğa oturdum.

 

"Rüstem abi?"

Başımı alaylı ve öfke karışık bir sesle sallayıp yüzüne baktım.

Sanki bir pot kırdığının farkına varmış gibi gözlerini büyütüp başını yere eğdi.

 

"B-Benden büyük diye"

Yüzü yerde telaşla konuşan adama alaylı bir sesle karşılık verdim.

 

"Senin o Rüstem abine de sıra gelecek ama önce sen"

Ümit konuştuğunda yanımda ki ikili koltuğa oturdu.

 

"Teyzem bizi biraz yalnız bırak"

Diyerek konuşmaya devam ettiğinde kadın oğluna tereddütlü bir bakış atıp çıktı.

 

"Şimdi konuş bakalım. Ne oldu o gece?"

 

"Ben ifademi verdim söylecek başka bir şeyim yok"

 

"Lan..!"

Atıldığım da kolumdan tutan Ümit elinde ki dosyaya bakıp bakışlarını bana çevirdi.

Sakin olmam gerektiğini ima eden gözleriyle yerime oturdum.

 

"Akın, burada yazdığına göre bazı uyuşturucu satıcılarına bulaşmışsın. hatta onlar adına satış yapıyor olduğun, doğru mu?"

 

Gözleri endişeyle büyürken yerinden hızla doğruldu.

 

" Yalan! Sahte o bilgiler. Siz bana iftira atmaya mı çalışıyorsunuz? Avukatımı istiyorum"

 

"Valla görgü tanıkları da var. Seni bu durumda hiçbir avukat kurtaramaz. Belki cinayet için parmaklıklar ardına girmeyeceksin ama adi bir uyuşturucu satıcısı olarak hapsolmakla kalmayacak namın yüzünden ailen de dağılacak. Biliyorsun ki uyuşturucu satıcılarını kimse sevmez"

 

Bu kadar çok bilgiyi ne zaman edindiğini bilemesem de karşımda ki korkudan eli ayağı titreyen çocuğa bakınca işe yaradığını görüyordum.

 

"Bak biz narkotik değiliz o yüzden kime ne sattın umurumda değil ama bu bilgiler işime yaramadığı için onlara gönderebilirim. Ve eminim onların işine yarayacaktır."

 

" Tamam her şeyi anlatacağım ama yemin ederim ben bir şey yapmadım" dedi ağlayarak.

 

"Peki neden öyle bir ifade verdin?"

 

" Çünkü onun yaptığını sandım ki bence o yaptı"

 

" Kes lan! Gözünle görmediğin bir şey için ifade vermişsin. Senin yüzünden masum biri yıllarca hapis yatacak. Sen nasıl bir insansın lan pezevenk"

Öfkeyle tıslayarak ellerimi kaldırdığımda korkarak kollarıyla yüzünü gizledi.

 

"Size o yaptı diyorum!"

 

" Allah yarattı demem ağzından kan getiririm lan senin!"

 

" Neye dayanarak böyle söylüyorsun?"

Ümit'in bana tezat sakin çıkan sesiyle duraksayıp geriye yaslandım.

Bütün enerjimi çekmişti iki dakika manyak herif.

 

"Batuhan sürekli bunu eziklerdi kızların yanında. Ne bilim tokatladığı falan da oldu. O gece çok fazla içmişti dozunu kaçırdı hayvan herif! Emre'yi.. "

Duraksayıp sertçe yutkundu.

 

"Ne yaptı Emre'ye?"

Geldiğimizden beri sesinde ilk defa öfke sezmiştim.

 

" İşte nasıl söylenir bilmiyorum ki" diyerek utançla başını eğdi.

 

"Lan geveleme de söyle!"

Sinirle konuştuğumda irkilip bıkkın bir nefes verdi.

 

" Çok içmişti o gece kızda tavlayamamıştı hiç. Bayağı sapıtmıştı. Emre de güzel çocuk"

 

" Sikerim dilini düzgün konuş lan!"

 

" Tamam sakin ol. Sen devam et"

Dedi Ümit dizime dokunup Akın'a dönerek.

 

"Off işte önce biraz gevşek hareketlerle elledi sağını solunu. Bizde ciddiye almadık tabii gülüp geçtik ama Emre dehşete düşmüş gibiydi. Yine de fazla tepki vermedi her zaman ki gibi başını eğip geçti gitti. Batuhan bundan olsa gerek cesaret aldı. Bir ara elinde ki alkolü dikip tuvalete gideceğim diyerek çıktı. Bir kaç dakika sonra bağırış sesi gelince telaşla koşup gittik.

Emre'nin üzerine çıkmıştı hayvan herif! Sarhoş ama gücü yerindeydi ki Emre çırpınıp duruyordu sadece. Bende neye uğrayacağımı şaşırmıştım donup kaldım. Emre yardım et diye bağırıyordu falan ama alkolden olsa gerek kendimi kaybettim. Kızlar aldı o pisliği üzerinden. Ondan sonra Emre kendini tuvalete kilitledi. Kendime gelince bununla tekme tokat kavga ettik hatta kızları alıp gittim. Sonra ne oldu bilmiyorum".

 

"Orospu çocuğu!"

Dilime hâkim olamayıp küfredince Ümit'in uyarı dolu bakışlarıyla gözlerimi kaçırdım.

Lan adama bak yoksunluk niyetine oğlanı götürüyordu!

Aklıma geldikçe yumruklarımı sıkıyor küfürler mırıldanıp duruyordum.

Lan iyi ki ölmüştü yoksa benim elimden kimse alamazdı pezevengi

 

"O sıra da Mete denen eleman nerede idi ?

 

" Alkolümüz bitmişti o da almaya gitti."

 

" Ee sonra oradan çıkınca Mete'ye ne oldu?"

 

" Yolda aradım evlere dağılıyoruz dedim. Sebebini sorunca da üstünkörü anlattım. Hatta bir daha bununla aynı ortamda bulunmam. Bitti dedim Mete'ye, o da hak verdi."

 

" Yani Batuhan ve Emre orada yalnız kalmıştı"

 

" Aynen öyle. Bana göre oradan çıkar çıkmaz öldürdü."

 

"Daha önce kendini bile koruyamadığı bir adamı nasıl öldürdü?"

Ümit'in sorduğu soruyla duraksayıp dudakları aralık baktı.

 

" Yani kuzenine hem zorbalık yaptın hem böyle bir travma yaşamasına sebep oldun üstüne bir de hapsolmasını sağladın öyle mi?"

Ümit'in ağır sözleriyle dehşet dolu bir bakış atan Akın sertçe yutkunmuş dolu gözleriyle başını yere eğmişti.

Saçlarını sertçe karıştırıp yumruklarını sıktı.

 

"Allah düşmanımı bile senin gibi kuzenden korusun lan!"

Dedim ayaklanıp kendimi camın önüne atarak biraz da temiz havayı içime çekmezsem elimde kalacaktı.

 

"Verdiğin ifade de Batuhan ile ofis de yalnız olduklarını sizin önden çıkıp gittiğinizi söylemişsin. Diğer şıracılar da onaylamış. Lan ne vicdansız heriflersiniz be! O olaydan bile bahsetmemişsiniz neden? "

 

"Batuhan'ın babası burs veriyor bana. Zaten bu zamana kadar ona sabretip arkadaşlık etmemin sebebi de bu. Yoksa öyle bir pislikle ne işim olur. Sikini tutamıyor sürekli başımıza bela"

Öfkeli ses tonuyla derin bir nefes alıp bakışlarımı Ümit 'e çevirdim.

Yavaşça ayaklanırken yüzünde çaresiz bir bakış vardı.

Bu ifade bile Emre'yi kurtarmanın yanından geçmek yerine onu daha çok suçlu yapıyordu.

 

Başı yerde omuzları düşük salondan yavaş adımlarla çıkarken bende Akın denen adama iğrenç bir varlıkmış gibi bir bakış atıp Ümit'in peşinden gittim.

 

Bazı gerçekler yalanlardan bile daha fazla tahammül edilebilirdi. Zira az önce duyduklarımın yaşanmış olmasından ise Emre'nin bir kaza sonucu cinayet işlemiş olmasını yeğlerdim.

 

Dışarıya çıktığım da duvara yaşlanmış elinde sigara içen Başkomiser ve yanında sessizliğini paylaşan Ümit, çaresizliğin fotoğrafı gibi duruyordu.

 

Bitti....

 

Ne düşünüyorsunuz? Sizce katil kim?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%