@poncikss1234
|
Sabah ki mesaja cevap vermeden direkt hazırlanıp kafeye gelmiştim. Onun da orada olduğunu bilmek garip hissettiriyordu. Ona bir adım uzağındayken aslında bir telefon uzağında da olabiliyordum. Selma ablaya selam verdikten sonra oturdum ve daha on beş dakikamın olduğunu gördüm. Kaynayan çaydan bir bardak aldığımda, içeriye giren Mahir'i gördüm. "Günaydın Mahize." dediğinde, istemsizce tebessüm etmiştim. İnşallah o tebessümü görmemiştir. -Günaydın, Nasılsın? O da cevap verdikten sonra dolaptan bir bardak çıkarıp çayını doldurdu ve karşımdaki sandalyeye geçti. Gözleri, toprağa benziyordu. Uzun kirpikleri, toprağının en güzel süsüydü. Yüzüme sallanan el ile irkilip çayı masaya koyduğumda, Mahir'in güldüğünü gördüm. "Daldın gittin. Bir sorun mu var Mahize?" dediğinde, "Hı?" diye istemsizce ağzımdan kaçmıştı. O da bu üstelemedi ve dışarıya çıkıp etrafı kontrol etti. -Gelen müşteri var mı? Kısıkça sorduğum bu soruya cevap olarak "Gelen kimse yok. İstersen çık temiz bir hava al." dediğinde teşekkür edip teklifi red ettim. Telefonumu çıkartıp sosyal medya da dolandığımda, Mahir'in aklına bir şey gelmiş olacak ki omzuma dokunup ona bakmamı bekledi. Telefonu kapatmadan, omuz üstü baktığımda, konuşmaya başladı. "Dün çok yoğundu. Telefon numaranı isteyemedim. Telefon numaranı alabilir miyim, lazım olabilir." dediğinde, heyecanlanmıştım. Belli etmemeye çalışarak numaramı verdim ve rehbere kaydederek sosyal medyaya geri döndüm. Mahir'in masaları kontrol ettiğini gördüğümde, hızlıca Yağmur ile olan konuşmama girip ona mesaj attım. Mahize; Yağmur, Mahir telefon numaramı istedi. Ay öleceğim heyecandan. Çok geçmeden mesaj geldi. Yağmur; Kızım hemen vermeseydin, birazcık burnunu sürtseydin. Sen de hemen balıklama atlamışsın. Çocuk başka bir şey istese düşünmeden yapacak mısın? Mahize; O konudaki tavrımın ne kadar net olduğunu biliyorsun. Bir hevesle yapabileceğim bir şey değil. Yağmur; Aman be içimi kararttın. Sen akşamı düşün çünkü akşam büyük bir heyecan olacak. Şimdiden ellerini hazırla hayatım 😈 İstemsizce kıkırdadığımda, Selma ablanın bana olan kinayeli bakışlarını gördüm. Ona gülüp ne olduğunu sorduğumda, arkama doğru baktı ve "Sonunda bizim Mahize'nin de sevgilisi oldu." dediğinde, o an içimden onu yolasım gelmişti. Mahir'in şaşırmış yüz ifadesini gördüğümde, nasıl toparlayacağımı düşündüm. Umarım toparlayabilirdim. Kafenin yoğun olduğu saat gelip çatmıştı. Oradan oraya koşuşturmaktan ayaklarıma kara sular inmişti. Boşluk bulup oturmak isterken, bir grup kızın içeriye girdiğini gördüm. Bugün gerçekten zor bitecekti. Doğum günü kutlamasını yaptıktan sonra işimiz bitti ve herkesle vedalaştıktan sonra Mahir'i beklemeden evin yolunu tuttum. "Kızım kendisinin yazmasını beklesene. Ne acelen var?" diye soru soran Yağmur'a bakıp göz devirdim. -Sen beni anlıyor musun? O sarışın kız Mahir'ime nasıl bakıyordu bir bilsen... "Ya sen de akıl olsa zaten izin vermezsin. Yapışsaydın çocuğun koluna. Gülerek bir şeyler anlatıverseydin. Onu da mı ben diyeyim?" dediğinde, istemsizce hayal etmiştim. Utanma duygum kendisini belli ettiğinde, sesli ofladım ve saçlarımı tepeden topuz yaparak kupamı elime aldım. -Ya çocuk yazmayacak Yağmur. Ben duşa gireceğim, yarın iş var. "Mahize, sen bu çocuktan kaçıyorsun. O seni bilmeden sana geliyorken sen yaklaşmasına izin vermiyorsun." dediğinde, her şeyi boşverip elime telefonu aldım. Mahir'e kendi numaramdan yazacaktım. -İzle ve gör. Bu mükemmel arkadaşın nasıl da sohbet başlatacak. Mahize; Bugün için teşekkür ederim, çok yardımcı oldun. Bir dahaki sefere ben yardımcı olmak isterim. -Yazdım, vallahi de yazdım. Yağmur ya cevap vermezse kendimi yerin dibine sokarım. Yağmur'un bana olan bakışlarına bakmamaya özen gösterdim ve telefonu yere koyup çevirmeye başladım. Birden telefonum çaldığında, ikimizde göz göze geldik ve yavaşça ekrana baktık. Annemin aradığını gördüğümde, sinirden gülmeye başladım. Annemle beş dakika kadar konuşup kapattığımda, mesajın geldiğini görüp Yağmur'un bacağına vurdum. -Yazmış, kurban olduğum ne güzel yaratıyor ya. Mahir; Her arkadaş birbirine yardım eder zaten Mahize. Kafana takmana gerek yok, rica ederim. Mahize; Yarın izin günün diye biliyorum. Tek kalacağım için çok üzgünüm. Mahir; Gerçekten üzgün müsün yoksa şaka mı yapıyorsun? Mahize; Yeni olmana rağmen izin alabildin. Ben üç yıldır izin alamadım. Pazar günleri sen de biliyorsun ki hepimize tatil. Onun dışında bazen orada yatıp kalkıyorum. Mahir; Gezmek için izin almadım. Önemli bir konu var o yüzden almak zorunda kaldım. Mahize; Bir sorun yoktur umarım, bir şey mi oldu? Mahir; Ufak bir sağlık sorunu. Çok da büyütülecek bir şey değil. Sorduğun için teşekkür ederim. Mahize; Bir şeye ihtiyacın olduğu zaman bir telefon yakınındayım. Mahir; Düşünmen yeterli. Benim biraz işim var, sonra görüşürüz olur mu? Mahize; Olur olur, kendine dikkat et. Bir şey yazmasını beklemeden sohbetten çıkıp küçük bir çığlık attım. -Yağmur, bana sonra görüşürüz dedi. Bana dedi bana. Ah kalbimin bu kadar hızlı atmana bazen şaşırıyorum. Yağmur bir şey yapsana, kalbimi durdur. Yağmur güldüğünde, duşa gireceğimi söyledim ve on dakikalık duşun ardından film izlemeye karar verdik. Telefonumun ışığı yanıp söndüğünde, Yağmur eline alıp bana mesaj geldiğini söylemişti. "Seninkinden mesaj geldi. Bak bakalım ne yazmış?" dediğinde şifreyi söyledim ve sesli okumasını istedim. Mahir; İyi gecelerin olsun Mahize. Yarın yardıma ihtiyacın olursa beni yanında hayal et. Ben her zaman gelirim. Elimde tuttuğum tepsiyi bir anda bıraktığımda, çıkan ses ile irkilip düşen tepsinin üstüne bastım. Yağmur'un endişeli sesi gelirken ona gülerek "Ben galiba bayılıyorum." dedim ve gözlerimi istemsizce kapatarak bu gecenin bitmesini bekledim. Merhaba arkadaşlar. Ben geldim, iyi okumalar diliyorum. Sol yıldızı parlatmayı unutmayın lütfen 🌟 Mahir ve Mahize size emanet. Umarım beğenirsiniz. İyi geceler diliyorum 🤍 |
0% |