Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@ponty

" size 10 dakika süre verdim ve 5 soru çözmenizi istemiştim." Özel ders vermeye gelmiştim buraya ama bu adam beni çıldırtmak için çağırmış sanırım.

 

"Bende öyle yaptım zaten." Birde kendini beğenmiş kafasının üstünde limon çekirdeğimi mi var yoksa ben mi yanlış görüyorum. Saçlarını limonla ıslatıp mı taramış? "Benimle dalga mı geçiyorsunuz lütfen eğer oyun oynamak istiyorsanız parka gidin." Deyip ayağa kalkıp eşyalarımı çantama koymaya başladım.

 

Adam cidden sinirimi çok bozmuştu, buraya hiç gelmemeliydim. "Sizinle dalga geçmek gibi bir durum yok hanımefendi ben sadece..." Hâlâ konuşuyor şuna bak ya adama lise düzeyi sorular hazırladım onları yapamıyor hayır yani cahil gibide durmuyor aksine inek öğrenci tipi var adamda. Eğer lise öğrencisi olsa tam olarak inek öğrenci olurdu hele o gözlükleri yok mu beni benden aldı koskocaman bari yüzüne uygun gözlük taksaydın.

 

 

" Lütfen daha fazla dalga geçmenize müsade etmeyeceğim..." Ben daha lafımı bitiremeden dışarıdan bir bağırtı geldi. "Rahat dur lan yerinde doğru düzgün tutun şunu götü başı ayrı oynuyor kodumun tipsizi" ben şok olmuş halde karşımda rahat rahat oturmaya devam eden gözlüklü saçlarını lama yalamış gibi duran adama bakarken çok geçmeden kapı hızlı bir şekilde açıldı ve içeri nerdeyse 10 adam girdi.

 

"Destur lan kadın var" sonunda konuştu limoncu evet bundan sonra lakabın limoncu inek öğrenci tipli adam.

 

​​​​" Bulduğunuz an hemen getirin demiştin abi o yüzden kapıyı çalmadık." Konuşan kişiye döndüğümde kocaman baya bir kocaman boyu kaç bu adamın oh maşallah. Kendine gel kızım salma kendini.

 

" Sanki genelde kapı çalma adetin var gibi konuştun algın" bu adam neden hâlâ oturuyor ya herkes ayakta bana bir sıcak bastı 10 tane adamın içinde durmak rahatsız edici hala elimde olan çantamın içini çaktırmadan kontrol ettiğimde şok cihazımın ve biber gazımın yanımda olduğuna bir kez daha emin oldum.

 

"Aşk olsun abi niye öyle diyorsun alındım gücendim öyle olsun hıh" koskocaman adamın dediklerine bakın hele az daha gülecektim kendimi tutmasam. "Ben hiç öyle kaba bir insana benziyor muyum? Bak bir bakayım benim beybi feys nur cemalime" ağzımdan tutamadığım kıkırtım kaçtığında tüm gözler üstümde toplandı, aha biliydim böyle olacağını.

 

 

" Oldu o zaman cümleten hayırlı günler" kaçıyordum evet bu kadar adamın içinde şu zamana kadar durduğum hata zaten. Ben tam kapıya ulaşacağım anda iki adamın ortasında tuttukları en az onlar kadar iri yarı bir adam onları itip kollarını tutan adamlardan kurtuldu bunu yaparken sağında ki adamın belinden ne olduğunu anlayamadığım bir şey aldığını gördüm neden anlayamadım biliyor musunuz çünkü o ara beni kolumdan hızla çekerek arkama geçip kolunu boynuma sarmıştı işte tam o an anlamıştım ne olduğunu.

 

 

" Lan adamı niye bırakıyorsunuz burak" şükür ayağa kalkmıştı artık sandalyeden kalkman için illa benim rehin mi alınmam lazımdı ha söyle? Abartmasan mı acaba... Sen sus ben sana konuş dedim mi.

 

 

" Boşluğuma geldi Allah belamı versin" dedi isminin burak olduğunu öğrendiğim adam sağol ya senin boşluğun benim ölüm fermanım olacak. "Geri çekilin yoksa kızı öldürürüm acımam " ne anlatıyor bu gevşek. Gözlerimi devirdiğim zaman buraya özel ders vermeye geldiğim adamla göz göze gelmiştik işte tam şuan hiçte ilk gördüğüm gibi durmuyordu gözlüğünü çıkartmış arkamda bulunan adama öfkeyle bakarken içinde ki karanlığı dışarı çıkartmış gibiydi.

 

 

" Ona zarar verirsen..." Gözlerimi kapatım lafını tamamlamasına fırsat vermeden kafamı adamın tam yüzünün ortasına gelecek şekilde olağanca gücümle arkaya doğru ittim ve bir elimle boynumda ki bıçağı tutarken bir elimlede adamın boynuna hızla vurdum. Adam elinde ki bıçağı bırakıp acıyla benden uzaklaşınca hemen çantamdan şok cihazımı alıp adamın boynuna bastırdım.

 

 

Tüm bu olanlar çok kısa sürede olup bitmişti. Adam yere yığıldığında ona pis pis baktıktan sonra şok cihazımı çantama atıp ellerimi birbirine vurup arkama döndüm. "Adamı yerden alacak mısınız yoksa onu da ben mi yapayım?" Sorum üzerine donmuş olan adamlardan ismini bildiğim burak hemen yanında olan ders vermeye geldiğim adama baktı. Acilen adamın adını öğrenmem lazım.

 

 

"Bacım sen ne yaptın?" Bu soruyu Burak sormuştu sonra ben cevap vermeden hemen önce diğer tarafında olan 2 adama baş hareketi ile yanımda yerde yatan adamı işaret etti adamlar hemen gelip adamı alıp dışarı çıkarttılar. " Ne yapsaydım beni öldürmesini mı bekleseydim?" Çıkışmamı beklemiyormuş gibi ağzı açık kalınca burada daha fazla kalmak istemediğim için elimde olan çantamı omzuma attığım gibi arkamı döndüm ve kapıya doğru yürüdüm.

 

 

"Bekle!" Gür sesin sahibini tanıyordum tanımasına ama ismini bilmiyordum işte isimsiz bey desem ne olur? Tek kaşımı kaldırıp ona baktım hepsi onun yüzündendi az kalsın boğazımı kesecekti o pislik sanırım biraz çizilmişti boynum acıyordu o önemli değil ama bıçağı tuttuğum elim fazlasıyla kanıyordu eczaneye gidip hemen bakmam lazımdı.

 

"Bu şekilde gidemezsin!" Ne diyor bu be! "Bak bakalım gidebiliyor muyum gidemiyor muyum?" Deyip arkamı döndü, saniyesinde kolumdan tutup beni kendine çevirdi. " Ne o her şeyi gördün artık benim esirimsin hiçbir yere gidemezsin mi diyeceksin limoncu" dediklerim karşısında o şaşkın şaşkın suratıma bakarken arkada hâlâ niye beklediklerini anlamadığım adam topluluğundan büyük bir kahkaha tufanı kopmuştu.

 

 

Ah olamaz sanırım az önce adamın yüzüne yüzüne limoncu dedim.

 

 

" Hayır öyle bir şey demeyeceğim ama sen sanırım çok kalmak istiyorsun istersen seni esir tutabilirim kalbimin esiri olursun" düştüm... Hayır hayır düşmedim ne düşmesi çok kan kaybından düşüncelerim sapıtıyor sadece bu adam bana neden bu kadar yaklaştı ya.

 

 

Hızlıca adamı itip " bırak beni be kene gibi yapıştın kaldın çok beğendin sanırım" aferin kızım böyle devam et beynine kurşunu ye! Bu arkada ki hördükler yine neye gülüyor ya

 

"Evet çok beğendim!" Ne dedi ne dedi? Beğendim dedi... Saçmalama kan kaybediyor adam. Aman yani ben kan kaybettiğim için yanlış duymuşumdur.

 

" Bakın artık burada daha fazla kalmak istemiyorum ben polisi aramadan beni rahat bırakın gideyim" bunlar tatlı dilden anlamıyorlar sanırım. "Bacım elin fena kanıyor çok ayakta kalma gel otur şöyle ben sana pansuman yapayım hemen" bunu söyleyen buraktı bu adamın bacım kelimesinden ayırmamız lazım bir şekilde olmaz böyle.

 

Ben daha ağzımı açamadan burak hızlı bir şekilde odanın solunda arka tarafta kalan kapıya doğru gidip içeri girdi çok beklemeden elinde ilk yardım çantası ile çıkınca ona baktım. "Ben kendim hallederim" kimseye muhtaç değilim sonuçta.

 

"Bacım Allah için otur şuraya ayakta zor duruyorsun üflesem uçacaksın ne diyorsun sen" ne var yani boyum azıcık kısaysa ben sizin boyunuz lamba direği gibi diye imada bulunuyor muyum? Ayrıca kilomda yerinde bir kere, burak yanıma gelip kolumdan tuttuğu gibi çekiştirdi ama inat değil mi illa zorlayacağım kolumu ondan kurtarıp "ula bırak diyrum da" diye yükselince hepsi şok olmuş halde bana bakmaya başladılar.

 

"Aha vallaha hemşerim daha ne isterim gel bacım sarılıcam bende diyorum neden kanım ısındı şimdiden hemşerimmişsin ya ondan" deyip beni kendine çekip sarıldı burak o kadar hızlı konuştu ki Karadenizli olduğunu anlamıştım. Sarılışı bir abi edası gibiydi o kadar içten ve sıcak abimi özlemiştim, istemsizce kollarımı kaldırıp bende ona sarılmıştım. Biz sarılmaya devam ederken birden ayrıldık.

 

" nabıyorsun lan sen!" Aha bende diyorum ne zaman konuşacak diye "kusura bakma bacım bayadır Karadenizli görmedim özledim memleketimi hemde insanını bir an boş bulundum" burak ne kadar da çok boş bulunuyordu. " Ben sana göstereceğim boş bulunmayı!" Ben daha bir şey diyemeden burağın üzerine yürümeye başladı limon kafa.

 

 

Hemen bir şey yapmalıyım düşün düşün!

 

 

"Ah!" Kafamı eğip elimi başıma koydum ve biraz sendeledim hah işte oldu limon kafa anında kolumu tutup yüzüme eğilmişti. "İyi misin?" Ay kurban olduğum ne de güzel iyi misin diyor... Yok yok ben gerçekten çok kan kaybettim.

 

"İyiyim biraz başım dönüyor" sesimi kısık tutmuştum aman rol yaptığımı anlarsa biterdim hemşerimi koruyacağım diye kafama kurşun yemek istemem. 'Nerden biliyorsun adamın mafya olduğunu sürekli silah milah diyorsun' diye soracak olursanız bende bilmiyorum belki de öyle olmasını istiyorumdur.

 

 

" Burak ne yapacaksan çabuk yap " Burak rol yaptığımı anladığı için alttan alttan kıs kıs gülüyordu ama limon kafanın dediğini ikiletmeden hemen beni sandalyeye oturtup ilk yardım çantasını açıp gerekli malzemeleri çıkartıp çok ciddi bir iş üstündeyimiş gibi bir tavıra bürünüp elimi eliyle açıp işe koyuldu.

 

 

"Bacım sende ne rol yeteneği varmış be abimi kandırmayı başardın büyük bir başarı bu" fısıltı şeklinde konuşuyordu tabi abisinin duymasını istemezdik öyle değil mi? " Hemşerimi bulmuşken aynı anda kayıp mı etseydim?" Bende burağa uyup fısıldamıştım ikimizde gülmüştük kafamı kaldırdığımda odanın içinde olan kimse hala çıkmamıştı dışarı, benide çıkarmıyorlar dışarıda bir şey mi var acaba?

 

"İşte bitti bacım Allah'tan önemli bir şey olmamış" bunu sesli söylemişti burak ona bakarak gülümsedim "teşekkür ederim burak yardım ettiğin için" ben lafımı bitirir bitirmez burak "Allaaah duydunuz mu burak dediii!" Diye bağırdı diğerlerine dönerek

 

 

" Senin adın burak değil mi başka ne söyleyeceğim" benim gibi herkes gülerken limon kafa da dahil bu sefer tek gülmeyen buraktı elinden şekeri alınmış çocuk gibi benden uzaklaşıp suratını astı ama kıyamam ben buna üzülmesin.

 

 

O arada isminin algın olduğunu bildiğim lamba direğini aratmayan boyuyla yanında dikildi " dövüş sanatları eğitiminiz var sanırım" şüpheci bir tavırla beni süzüyordu, anladık en çok sen şüphecisin algın bey.

 

 

"Evet uzun yıllar süren bir eğitim almıştım" kendimden taviz vermeyen sert sesimle ona doğru dönmüştüm dönmesine ama kafam göğsüne zor geldiği için başımı yukarı kaldırmak zorunda kaldım. " O eğitimin meyvesini izledik tebrik ederim gayet iyiydin ama tekniğinde biraz sıkıntı var gibi " deyip burağın pansuman yaptığı sarılı elimi gösterdi. Benim cevap vermeme zaman kalmadan dışarıdan silah sesleri duyulmaya başladı. Ne yapacağımı şaşırdığım esnada gözlerim şokla açılmış karşımda olan algına bakıyordum, algın o kadar alışmış olmalı ki çevik bir hareketle beni kolunun altına alıp yanında olduğumuz masanın ayaklarının dibine oturtup kendini benim üstüme kapatmıştı.

 

 

" Algın ona bir şey olursa hepinizi öldürürüm!" Silah seslerinin içinde bu cümleyi kurmuştu artık mafya olduğunu kanıtlarıyla öğrendiğim adam cümlesi biter bitmez büyük bir ses yankılandı bizim tarafa yakın bir yerde ve bu ses kesinlikle bir bombaya aitti en son hatırladığım şey ağzımdan bir çığlık koptuğuydu...

 

 

 

 

 

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​

 

​​​

Loading...
0%