Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@poripella

Bahçede oturmuş Mert'in içeri girmesini bekliyordum. Yanında sarışın bir kızla içeri girdi. İçimden onun sadece arkadaşı olmasını diliyordum. Sevgilisi olursa o kızla rekabet edemeyeceğimden emindim. Sonuçta ben sessiz, içe kapanık, arkadaşı olmayan bir eziktim. Fakat bu ezik halimle beni sever miydi? Bilmiyordum.

Onu ilk defa 8. Sınıfta iken görmüştüm. O gün dershaneden dönüyordum. Eve dönerken okul hayatımı bana zehir eden Cenk ile karşılaşmıştım. Bana zorbalık yaparken Mert ve en yakın arkadaşı Ejder oradan geçiyorlardı. Cenk tam yakamdan tutmuş beni tartaklayacakken Mert ona durmasını söyledi. Birbirleriyle yumruk yumruğa kavga ettiler. Tabi ki kavgayı o kazandı ve Cenk oradan koşarak uzaklaştı. Bana döndü ve iyi olup olmadığımı sordu. Sonrasında ona minnettarlığımı belli edemeden arkadaşı Ejder ile oradan koşarak uzaklaştılar. Yanılmıyorsam Ejder'e acil bir arama gelmişti.

Sonra LGS'ye girdim ve Gaffar Okkan Anadolu Lisesi'ni kazandım. Bilin bakalım kim orada Mert ile tekrar karşılaştı. Tabi ki de ben. Hatta onun ismini bu liseyi kazandığımda öğrendim. O günden bu yana kendisinden hoşlanıyorum ve onunla az da olsa bir şansımın olacağını düşünüyorum. Yani beni fark ederse eğer...

Ben dalgın bir şekilde onu izlerken bir oğlanın Mert hakkında konuşurken duydum ve ister istemez kulak kabarttım.

"Bugün okul çıkışı Emek'te toplanacaklarmış. Mert şerefsizine kimin daha güçlü olduğunu göstereceğiz."

Mert şerefsizi mi? Mert onlara ne yapmış olabilirdi ki? Orada sakin sakin sınıf arkadaşıyla konuşurken ve gülerken çok sevimliydi doğrusu. Böyle birinin şerefsiz olabileceğine inanmazdım.

"Onları basacağız. Neye uğradıklarına şaşıracaklar."

"Fakat Mert'i küçümsememek lazım. Bir yumruğu ile on kişiyi indirmişti."

"Bu yüzden bıçak ile saldıracağız."

"İyi de bu hile, değil mi?"

"Sadece gücü eşitliyorum kardeşim."

Konuşmaların devamını dinlemedim. Tek bildiğim Mert'in başı beladaydı. O beni kurtarmıştı. Ben de onu kurtarmalıydım. Ama nasıl? Durduk yere yanına gidip başının belada olduğunu söyleyemezdim. Sonra bana bakıp sen de kimsin? Neyin fesisin? Nereden tanıyorsun beni? Derdi sonra ben kalp çarpıntısından dolayı ölürdüm muhtemelen.

Peki ya bir not... Ona bir not bırakabilirdim, değil mi? Ama ya notumu sallamazsa...

Hemen çantamı çıkardım ve not defterimin boş sayfasını açıp

Tehlikedesin. Bugün her ne yapacaksın bilmiyorum ama o işi ertele. Sana Emek'te bıçaklı suikast düzenleyecekler.

Yazdım. Not defterimden yazmış olduğum sayfayı kopardım. Okula girdim ve Mert'in bulunduğu sınıfa girdim. Orada bulunan kız öğrencilerden birine Mert'in yerini soracakken Mert ve Ejder sınıftan içeri girdi.

Mert ve Ejder'in oturdukları sıraya bakarken saçları örgülü bir kız yanıma baktı.

"Seni tanımıyorum. Birine mi baktın? Mert'e mi bakıyorsun?" Dediğinde irkildim.

İki elimi kaldırıp "Tabi ki de hayır! Yani ben tanımıyorum onlar kim?"

Kız "Mert ve Ejder. Uykucu ve yakışıklı. Yakışıklının ne yazık ki sevgilisi var. Uykucuya gelirsek tatlı çocuk ama tipim değil. Kısa boylu yani..."

Yani 172 boyundaydım ve Mert de o boylardaydı. Bu yüzden kızın söylemiş olduğu boy tanımına uymuyordu bence. Türkiye genelinde düşünürsek gayet de uzun boyluydu. Fakat ben boy meselesini o kadar da önemsemiyordum.

Sınıfıma dönerken kızın Mert hakkındaki söyledikleri aklımda dolaşıyordu.

Ders arasına girdiğimizde hemen 10/D'ye gittim. Kafamı şöyle uzattım. Neyse ki bir saat öncesinde konuştuğum kız sınıfta değildi. Ejder de yoktu fakat uykucu kelebek oradaydı.

Uykusunun derin olmasını dileyerek sıraya notu koydum ve hızla oradan tüydüm. Ben oradan tüyerken Ejder sınıftan içeriye giriyordu.

Hemen sınıfın kapısından kafamı içeriye uzattım.Ejder'in notu okumasını bekledim. Okudu ve Mert'i dürttü. Mert sinirli bir yüz ifadesiyle Ejder'e baktı. Ejder notu gösterdi. Mert nota baktı ve öfkeli bir şekilde notu alıp buruşturup camdan dışarı attı.

Kaşlarımı çattım. Mert hakkında yeni bir şey öğrenmiştim. Kesinlikle çevreci bir insan değildi. Bir gün onunla sevgili olmayı başarırsam eğer ona bu konuda ders vermeyi aklıma not ettim. Diğer taraftan onu takip etmeli, sonra karşisina çıkmalı ve onu Emek'e gitmekten men etmeliydim. Ama nasıl?

Kendi sınıfımdan içeri girdiğimde ön sırada oturan kızlar makyaj aletlerini birbirlerine gösteriyordu. İşte o an göz kalemiyle bakıştım ve kendi kendime "Neden olmasın?" Dedim.

Okul çıkışında bir kızdan göz kalemini rica ettim ve on beş yaşında çene altında çıkan sakalımsı noktaları yaptım. Aynı şeyi dudaklarımın üstlerine de ekledim. Kendime tek kaş çizip çizmeme konusunu düşündüm. Benim yanımda ki bir kız kaşlarını yaparken ondan da kaş kalemini istedim. Kaşlarımı birleştirip ortaya tipsiz bir erkek görüntüsü oluşturdum.

Göğüslerim yoktu. Bu yüzden sorun olmayacaktı.

Tuvaletten koşarak çıktım ve Emek'e giden ilk tramvaya bindim. Tramvaydan indiğimde nereye gitmem gerektiği konusunda bir fikrim yoktu.

Yaşıtlarım olduğunu düşündüğüm sırtlarında kurt resmi olan siyah ceketli oğlanların peşine düştüm.

Vardığımda beni erkek kalabalığı bekliyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar çok erkek görmüştüm ve birbirleriyle küfürlü bir şekilde konuşuyorlardı. Gözlerimi devirdim.

Kafamı kaldırdım ve kalabalığın ilerisinde Mert'i, Ejder'i ve 5 oğlanı daha gördüm. İçlerinden bir tanesi tombuldu. Bir tanesi kızların seveceği tarzda giyinmiş badboy tarzına sahipti. Kızıl kıvırcık saçlı bir oğlan ve bir siyahi vardı. Hayatımda ilk defa yetişkin olmayan siyahi görüyordum.

Mert öne çıkıp konuşmaya başladı. "Hepiniz hoş geldiniz. Bugün aramıza yeni bir kurt katılacak tabi eğer dövüşü kazanabilirse..." Ve birden erkeklerin hepsi aulamaya başladı.

O sırada arkamdan gelen tanıdık bir ses "İşte benim anım geliyor." Dedi. Kafamı arkaya döndürdüm ve "Ahmet! Senin burada ne işin var?"

Ahmet, benim kız kardeşimin sevgilisiydi.

"Sen de kimsin?" Dedikten sonra bir saniyeliğine durmuş ve "Bir dakika, Mine Ab..." Devamını getiremeden ağzına tokat yemişti ve sessizlikten dolayı şap diye ses çıkmıştı.

Ejder "Hey, oradakiler! Ne oluyor? Seni tanımıyorum." Derken beni gösteriyordu.

Sesimi olabildiğince kalınlaştırarak "Ben yeni kurt olmak." Gerildiğim zaman cümleleri tamamlamazdım.

Mert "O zaman iki yavru kurt birbirleriyle dövüşsün ve kazanan Özkurtlara katılmaya hak kazansın."

Mert'in yanında duran oğlanlar bunu kabul etti. Sahaya çıkarken Ahmet'e "Kaybetmezsen kardeşimi vermem."

Ahmet yumruklarını sıktı ve tıslayarak "Bende kaçırırım." Dedi ve sonra da "Mert, karşımdaki bir kız. Kızlara vurmanın kurallarınıza aykırı olduğunu biliyorum."

O sırada kalabalıktan "Hiç böyle çirkin bir kız görmemiştim." "Yalan söylüyor olabilir."

Mert "Kanıt?"

Ahmet parmağını yaladı ve tükürüyle makyajı silmeye çalıştı.

"İşte... Biraz dağıldı gördünüz mü?"

Homurdanarak "Belki ben tek kaşını seven bakımlı bir erkeğim. Ne biliyorsunuz?" Dedim.

Mert yanıma geldi ve "Esra!" Diye çağırdı. "Makyaj silme şeyin yanında mı?"

Esra adlı kız elinde bir makyaj silme sıvısı ve pamukla Mert'in dibinde bitti. Bu kız sabah gördüğüm Mert'in yanındaki sarışın kızdı. Kız pamuğa makyaj silme sıvısını döktü ve nazik hareketlerle yüzümdeki makyajı silmeye başladı. Makyajım çıktığında kendime olan güvenim gitmişti. Omuzlarım düşmüş, sırtım ise kamburlaşmıştı. Gözlerim hissettiğim mahcubiyette dolayı yerde dolanmaya başladı.

Bir el çenemi tuttu. Çenemi tutan ve gözlerimi gözlerine kitleyen Mert'ten başkasına ait değildi tabi ki. Simsiyah gözlerine baktığımda içinde kayboldum sanki. "Yalan söylemeden de aramıza katılabilirdin." dedi. Ona şaşkınlıkla baktım. Mert derin bir iç çekti etrafında duran kalabalığa dönerek seslendi.

"E ne yapalım şimdi beyler? Yine dövüşsünler mi yoksa bu seferlik affedelim mi?" diye sordu. Dudaklarımı ısırmaya başladım. Belki de koşarak uzaklaşmalıydım. Neden hala burada dikildiğimi sorgularken kalabalıktan gelen ses kız olduğumdn dolayı mıdır bilmiyorum ama affedilmek yönünden oldu.

Mert yine bana döndü ve o çok sevdiğim gülümsemesini bana sunarak "O halde aramıza hoş geldin." diyerek elini bana uzattı. Ürkek bir tavırla elini çok da sıkı olmayan bir şekilde tuttum. Halbu ki onun tutuşu sıcacık ve güven vericiydi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%