Ufuktaki Fırtına

ill Factor & Katie Garfield, Weight of Everything

Yirmi birinci yüzyıla hoş geldiniz. Bu yüzyıl, benim mezarlığım.

Yapılan en büyük yanlış, kitabı açtığında okuduğun ilk cümleyle başlar. Ön yargıların ilk kesiştiği noktadır bir kitabın ilk cümlesi. Bazılarını çok etkilerken bazılarının kitabı elinden bırakmasına, hatta kapağını bile bir daha açmamasına neden olur. İlk cümleden sonra kapanan kitabın son sayfası kadar soğuk, yıllardır beklediği kitaplık kadar tozlanmış karakterler yaşar ilk cümlede. Kendi kitabımın ilk sayfasını atlayıp okumaya başladığımda fark etmiştim bunu. Ortasından yaşamaya başladığınız bir hayatın sonunu, başını bilmeden tahmin edebilir misiniz? Bir ruhun yaşadığı bedenin başına gelecek son şeyi bilebilir misiniz? Ölümünden önce çektiği son acıyı, son gülümsemesini... Korkarım ki, bunu yapamayacaksınız. Bir dahi ya da dünyanın en hayalperest kişisi bile olsanız hiçbir sonu tahmin edemezsiniz.

İnsan beyni, ruhlarımızın aksine sonları sever. Her son biraz kalp kırarken kafanızın içindeki kalabalıklardan birini, hatta birkaçını yok eder.

Bu yüzden, sonlardan nefret ederim. Düşünmeye devam etmek uykularımı kaçırsa bile.

Ben Asena.

Yirmi yıllık hayatımın sonundayım.

Bir sonrakinde sizi bekliyor olacağım. Ufuktaki fırtınanın tam ortasında, karların arasında olacağım.

Kolyemin içindeki küçük kağıtta yazılı gerçekle sizi kucaklayacağım.