@prf.kurabia_
|
Öncelikle okuldan dolayı bölüm yazamıyorum bu yüzden ekstra bir bölüm daha atma kararı aldım Sonunda Çarşamba günü yani bir saatlik özgürlüğümün olduğu gün gelmişti Büyük bir sevinçle yatak kalkarak lavaboya gittim,elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim Hestia "Baba Froy kasabasındaki Gece Ve Ay festivaline gidebilir miyiz?" Babam çatalındaki peyniri ağzına götürdi ve "Froy kadabası bize çok uzak hem orası hakkındaki efsaneleri duymuşsundur!" Evet bu efsaneleri ben bile duymuştum oraya giden bazı kadınların birdaha geri dönemediği efsaneleri... Her zaman ki gibi salonda oturabildiğim tek yer olan koltuğa oturmuş babamları dinliyordum. "Ama baba... Elvan ve Ariana gidiyorlar bende gitsem ne olur ki?" "Ariana bir nebze ama Elvan'in ne yapıcağı hiç belli olmaz" "O zaman Salvador'da gelir" Babam ağzındaki lokmayı öksürerek "birde o manyağın sevgilisi mi gelicek hayatta olmaz!" "Baba o zaman senle gidelim he olmaz mı?" Babam hiç bir şey söylemeden sofradan kalktı ve bunun anlamı bakarız demekti Tabii biricik kızı Hestia' ya kıyabilirse cevap hayır ama bu pek mümkün değil. Sonunda evde efendiler olmadan kalabilicem Onlar sofradan kalkınca günlük rutin devam etti. Yemeğini ye, etrafı topla, yerleri sil, süpür derken sonunda dışarı çıkıcağım saat gelmişti Sadece dışarıda giyebildiğim kıyafetlerimi giyerek kapıda beklemeye başladım Babam yanıma geldiğinde bu sefer hiç tanımadığım bir koruma geldi "adı Çınay bundan sonra seni o takip edicek" kafa sallıyarak onayladım Babam yukarıya çıktığı gibi ayakkabılarımı giyerek kapıya çıktım. Yüzümdeki sevinçin 10 metre öteden gözüktüğüne emin olsamda haftadanın 1 gününün 1 saatini güzel geçirmek istiyordum Kütüphaneye doğru dümdüz yürüken Çınay konuşmaya başladı "Lukas bey sizin sadece kütüphaneye ve karşısındaki deniz kenarına gittiğiniz söyledi" Bende "Doğru söylemiş o zaman" Çınay hemen konuyu değiştirerek "adınız ne?" "Efendin söylemedi mi?" Kafadını sağa sola sallayarak cevabını belirtmiş oldu. "Adım Lucia vivian ama vivian ismini kullanmıyorum o yüzden o ismi ağzına alma" "Neden?" Biraz düşündükten sonra "kimin tarafında olduğunu bilmeden söyliyemem" yani ona bu ismi evdeki kimsenin haketmediğini bir gün buradan kaçarsam vivan ismi kullanıp yeni bir hayata başlicağımı söyliyemem tam bu sırada kütüphanenin önüne gelmiştik "efendin mi? Yoksa Lucia mı sorusunun cevabını bul ve gel"diyerek kütüphaneye girdim. Direk fantastik kitapların olduğu yere gittim ve okumadığım veya yeni kitap var mı diye göz gezdirmeye başladım. Yeşil kapaklı bir kitap gözüme çarptı fakat yukarlarda olduğu için uzanamıyordum boyum 1.69 ama her yere uzanmam imkansızdı Arkamda bir gölge belirdi arkamı döndüğümde Çınay olduğunu gördüm "benim almamı ister misin?" Kimsenin bana yardım etmesini istemiyorum ama kitap için buna değer "olur" Yanıma gelerek baktığım yere baktı boyu çok rahat 1.80, yapılı bir herifti oda sivil giyindiği için gören ya bizi sevgili sanıcaktı yada Çınaya baktıkça ağzının suyu akıcaktı ama bana göre normal diğerleri gibi bir insan "hangisi"diye sorduğu soruya affallıyarak "hah? Ne?" "Diyorum ki hangisi?" Elimle göstererek "şu yeşil kapaklı olan" Çok rahat bir şekilde uzandıktan sonra eline aldı ve kapağı çevirerek konusuna baktı sonra bana vererek "pff saçma" Merak ederek bende okuduğumda cidden saçma olduğunu gördüm. Yok erkekle kadın beden değiştiriyorda kadın bedenine geri dönmesi için öhm öhm yapıyorda malum sahne yazmak için her şeyi bulmuşlardı birde bu geldi tam oldu. Kitabı Çınay'a vererek geri koymasını bekledim. Koyduktan sonra "Lucia eğer kitap okumiyacaksan seni tanımak isterim yani yanlış anlama sadece koruyacağım kişiyi merak ediyorum"diyerek kafasını kaşıdı Biraz düşününce mantıklı geldi ve kütüphaneden çıkarak deniz kenarına geldik Ayakkabılarımı çıkararak paçalarımı tuttum ve bileğime kadar deniz girdim biraz bekledikten sonra sudan çıkarak kendimi kuma attım ve ellerimi kafamın altına koydum "Pekala soruyorum"diye başladı Çınay "Hiç sevgilin oldu mu?" "Hmm oldu" şaşırmış bir ifadeyle bana baktı sonra "peki nasıl oldu yani ne kadar sürdü" "Aslında sırf saçlarımdan dolayı bana takık bir çoçuk vardı bir gün çıkma teklif etti en başta kabul etmedim ama sonra ablam o kadar çok ısrar daha doğrusu tehdit ettiki kabul etmek zorunda kaldım 1 ay boyunca okulda onun ızdırabına uğradım sonra zaten okuldan atılmış babamda olayı duyup beni okuldan aldı sonrada eve kapattı. Haftada 1 kez ve 1 saat dışarı çıkabiliyorum" O bana baktı ben havaya sonra yattığım yerden kalkarak bağdaş kurdum "Saçımdan hiç tiksinmedin mi yada garip bulmadın mı?" Çınay bana sonra saçıma baktı "garip bulsam göz bandını neden taktığını sorardım saç rengini sen seçmiyorsun ya" Kafa sallıyarak onayladım ilk defa birisi beni suçlamamıştı belkide bu doğru olandı ama belkide yanlıştı Böylece konuşa konuşa 1 saat geçti. Bu 1 saat içersinde Çınay'ın ayın parlak hali,saklı ay anlamlarına geldiğini öğrendim Eve giderken mutluydum ilk defa bir korumayla arkadaş olmuştum ne kadar sürüceğini bilmesemde bir arkadaşım vardı. Çınay kapıya tahmini 20 adım kala "festivale gidicek misin?" Direk "hayır"diyerek reddettim Bana bakmaya başladığında açıklama ihtiyacı duyarak "çok fazla insan oluyor pek benlik değil"daha insanlara dokunamıyorken bu pek mümkün değil açıkcası Oda kafa sallıyarak beni onayladıktan sonra "bence gitmelisin en azından nasıl bir yer olduğunu gör. Uzaktan oturup izleyebilirsinde zaten Gece Ve Ay festivali 1 hafta sürüyor ve bir sürü etkinlik var ev kütüphane ve sahil dışında bir yer görmüş olursun" Aslında düşününce mantıklı geldi ama oraya nasıl gidicem hadi onu geçtim insan topluluğu görünce kalbim hızlı atıyorken Oraya gidince kalbim maraton koşusunda 1. Falan olur herhalde "Çınay güzel konuştunda insanlar...pek hatta hiç benlik değil" Çınay daha fazla zorlamıyarak sustu. Bu sırada ben ayakkabılafımı çıkarıyor Çınaysa yanımda beni bekliyordu "Saat kaç?"diye bir soru yönelttim çınaysa kolundaki saate bakıp "58 geçiyor" buda demek oluyorki 2 dakika ver ve içeri giremem Arka bahçeye yürüyerek çimlerin üstüne bağdaş kurarak oturdum. Çınay oturmamıştı ama bana -ne yapıyorsun- gibi bir bakış gönderdi "2 dakika olduğu için eve giremem bu yüzden efendinin beni içeri çağırmasını beklicem" Kafa salladı ama hala sorguladığı şeyler varmışcasına bana bakıyordu Bir süre sonra tekrar saati sorucakken babam arka bahçeye açılan mutfak kapısını açarak bize baktı "Çınay sen kapıya Lucia sende aşağıya" Ne! Bu sefer ne yaptım o lanet yere inmek istemiyorum Oylarınız ve yorumlarınız esirgemeyin
|
0% |