Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.Raven

@prf.kurabia_

Koyarım böyle fotoğraflar nedensiz bir şekilde hoşuma gitti

"Yenge?"

Yenge mi! Lan ne oluyor

Çınay hemen telaşlanarak "pardon yen- aman yani şey Lucia. Yengemi düşünüyordum da o yüzden bir an sana yenge dedim kusura bakma"

Yengeni niye düşünüyorsun lan yoksa... AMAN ALLAHIM YENGESİNDEN Mİ HOŞLANIYOR

Pek ınandırıcı gelmesede"sorun değil" diyerek geçiştirme kararı aldım

Oda kafa sallıyarak beni yanlız bıraktı ve odadan çıktı.

Odadan çıktığı gibi düşünmeye başladım eğer yengesinden hoşlanıyorsa kötü birşey yapıyor demektir filmlerde gördüğüm kadar biliyorum ama yengesinden hoşlandığını bana niye söyledi yoksa yengesi tanıdığım biri mi? Yada yengesinin nesini düşüyordu... AAA HAYIR DÜŞÜNME DÜŞÜNME Düşünmesi bile iğrenç

Düşünmeye son vererek kıyafetlerimi toplamaya başladım. 3-4 kıyafetim vardı bu yüzden işim zor olmadı Hestia'nın elime tutuşturduğu siyah poşete kıyafetlerimi koyarak aşağı indim

Hestia ve arkasından İvy'nin getirdiği bavulların hepsi Hestia'nın dı. Hestia'nın elinde minik bir valiz vardı, İvy ise elinde 1 tane büyük boy bavul ve elindeki Hestia'nın olduğu belli olan kırmızı minik bir çantayla Hestia'nın peşinden arabaya doğru gidiyordu

Büyük efendi ise bavullarını yerleştirmiş, arabasına yaslanmış bir şekilde biricik kızını bekliyordu

Hestia babasının yanına giderken "neden arabayla gidiyoruz?" ​​​​​​

"Hatırlatırsam kasabada oturuyoruz havalimanına gitmek zaten 5 saat arabayla festival yerine gitmek zaten 5 saat"

Hestia gözlerini devirerek babasına baktı. İvy eşyaları bagaja yerleştirirken bende onların yanına gelmiştim.

Hestiaları es geçerek bagaja yürüdüm ve poşeti köşeye koydum.

Sonra arkamı dönüp eve girecekken "nereye gidiyorsun" arkamı dönerek sesin sahibi olan büyük efendiye baktım.

Konuşmayarak devam etmesini bekledim "işin bitmeden nereye gidiyorsun" şimdi ne işi be!

ATabanın yanına geri dönerek büyük efendiye baktım "yola yarın çıkıcaz arabada yemelik içmelik vesayre şeye ihtiyaç var" elime bir kağıt tutuşturarak söze devam etti "kassaba marketinden bu listedeki şeyleri al"

Aslında evden kurtulmak işime gelir ama saat gecenin 22:00'si market yarım saat sonra kapanıcak

Kısaca bu onların bana eziyet çektirmesi için bir fırsat. Kafa sallıyarak onayladıktan sonra kasaba merkezine doğru koşmaya başladım

10 dakikalık bir yürüyüşü 5 dakikada koşarak gelmiştim.

Sabah ki kadar insan olmasada hala insan vardı ve benim için büyük bir sorun teşkil ediyordu

Kalabalığın içine girmeden etrafa bakıp tırnaklarımla oynuyordum

sakin ol sakin ol 20 dakikan var sakin ol

"Lucia!"arkamdam duyduğum sesle sesin geldiği yöne döndüm. Görmeyi hiç beklemediğim birisini görmemle gözlerim şaşkınlıkla açıldı

Çınay ve yanında beyaza çok yakın sarı rengli saçları olan, buğday tenli, boyu çınayla yarışacak kadar uzun olan bir kadınla yanıma geliyorlardı.

Kadın bana bakarken gözlerinde büyük bir umut vardı yoksa yengesi bu kadın mı?

Yanıma geldiklerinde durarak konuşmaya başlayan kişi Çınay oldu"Ne yapıyosun burda"

Cevap vermeden kaçamak bakışlarla kadına bakıyordum Çınayda bunu anlayarak "Ah! Sizi tanıştırıyım bu Emily kendisi benim sevgilim olur"diyerek Emily'e baktı ikisi bir birine bakarken kendimi fazlalık olarak hissettim

Çınay beni hatırlamış olucakki "Buda meşhur Lucia"

Emily büyük bir mutlulukla elini bana uzatmışken ben bir adım geri kaçmış, Çınaysa Emily'nin elini tutarak "temas yok Lucıa bu konularda biraz hassas"

Emily üzülsede bozuntuya vermiyerek "demek Meşhur Lucia sensin ayy çok tatlısın kız ısırasım geldi gerçi o seni ısırıcak ama neyse ondan önce ben ısı-" çınayın öksürük sesiyle konuşma kesilmişti

Emily ise sanki hata yapmış gibi Çınay'a baktı "aman boşver bunları saçların çok güzel hele gözünün rengi acayip iyi lens falan kullanıyor musun? Teninde beyaz maşallah bez bebek gibisin ona layıksın heee iyi iyi sonra gelip bize bağırmaz en azından keşke bende senin kadar güzel olabilseydim"

Keşke bende senin gibi mi? Göz bandımı fark etmedimi acaba?Bu sözcüğü bana kullanan ilk falan olmalı

"Teşekkürler..."

Çınay konuyu değiştirerek "Eee sen neden burdasın"

Elimdeki listeyi göstererek "markete gidiyordum ama burası... Biraz kalabalık... ve yakında market kapanıcak"

Emily direk söze girerek "istersen senin yerine biz gidelim yada bizle gel" Çınay'a bakarak Çınay'ın cevabını bekledim sonuçta her insanın fikri önemli

Çınay kafa sallıyarak kabul ettiğini belli etti. Bende "ben gelmesem daha iyi sizi bu bankta beklerim" elimle arkamızda kalan bankı gösterdim

Onlarda kafa sallıyarak elimdeki listeyide alarak yola koyuldular.

El ele tutuşmuk mutlu mutlu giderlerken arkalarından onları izliyordum

Demek ki yengesini sevmiyormuş o zaman yengesini neden düşünüyordu?

Kendi kendime mırıldanarak"Gelince sorarım artık"

Banka oturmuş elimi çenemin altına yaslayarak etrafa bakmaya başladım

Üstünde siyah dar bir crop altında şort ayağında 5 santim topuklularıyla bana doğru yürüyerek telefonla konuşan bir kadın vardı

Lütfen yanıma oturm- derken yanıma oturdu

"Ya bana bak Muzaffer geçen yediğin tokat yetmedi mi?!"

Bankın en köşesine yapılınca bankla bütünleşeceğümi sansamda öyle olmadı ellerimi bacak arama sıkıştırıp etrafı incelemeye başladım

"Kapat lan amına koyduğum"

Allah'ım ben bunları duyucak de yaptım derken kadın telefonu kapatıp bana döndü "saçların için hangi rengi kullanıyorsun?"

Ona dönerek anlamamış bakışlarla "efendim?" Kadın göz devirdi ve "Diyorum ki saçın için hangi rengi kullanıyorsun"

Elime bir tutam saçımı aldım ve baktım "boya kullanmadım...yani... doğal"sona doğru iyice sesim kısılırken duyduğundan şüphe ettim

"Çok güzel saçların var eminim çok övgü alıyorsundur"

Kana benziyen kırmızı bu iğrenç saçlar mı?! İlk defa övgü aldı

"Hey sana diyorum" hemen kadına döndüm ve "he? kusura bakma...dalmışım"

"Sorun değil ama saçların cidden çok güzel kıymetini bil"

Saçlarıma bakarak buruk bir gülümseme sundum"ne o saçlarını sevmiyor musun?"

Yanlış anlaşılmasından korkarak alelacele "öyle değil! sadece...çoğu insan saçlarımı sevmez"

Kadın şaşkın bakışlarla yüzümü inceledi gözleri bir göz badımda takılı kaldı fakat umursamayarak "Her kimseler seni kıskandıkları için öyle demişlerdir"diyerek küçük bir gülümseme sundu

Bir süre sessizlikten sonra "ben seni buralarda nerde oturuyorsun" diye bir soru yöneltti kadın

Nerede mi oturtuyorum? Bu soruyu bana soran kimse olmadı ne biliyim sallasam mı? Bilmediğim yeri nasıl sallıcam?

"Şeyy...ben...ötede oturuyorum evet evet! Ötede oturuyorum" tam kurtulduk derken

"Ötede derken?"

"Eee..."elimle evin yolunu göstererek "o tarafta"

Kadın elimle gösterdiğim yere baktı ve sonra biraz düşünerek kafa salladı.

Elini uzattı "geç oldu ama ben Raven bu arada"

Bir süre eline baktıktan sonra sadece "bende Lucia" elini yumruk yaparak geri çekerken yüzünde bir hüzün vardı.

"Memnun oldum Lucia" bense sadece kafa sallıyarak karşılık verdim

Tam bu sırada Çınay ve Emily ellerinde poşetle geldiler

Çınay "Listedeki her şeyi ald-'Raven?"

Hepsi bir birine bakarken hepsinin gözünde aynı duygu vardı öfke

Emily yanıma gelerek"Lucia Raven sana bir şey yaptımı?!" Gözüylede hasar kontrol yaparken kafamı sağa sola sallayarak reddettim

Derin bir nefes çektikten sonra Çınay "SENIN NE İŞİN VAR BURDA!"

Raven karşılık vererek "NEREYE GİDECEĞİMEDEMİ KARIŞACAKSINIZ HE"

"BİR DAHA GÖZÜME GÖZÜKMEYECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİN"

"NE OLDU ZORUNA MI GİTTİ YOKSA SEVGİLİNE BİR ŞEY YAPMAMDAN MI KORKTUN"

"HELE ONA BİRŞEY YAP VARYA SENİ BURDA PARÇALARA AYIRIRIM"

Çınay ve Raven kavga ederken ben yere çökmüş kulaklarımı kapatmış bir vaziyette derin derin nefesler alıp veriyordum

Nefret,öfke,kin her insanın içinde dışarı çıkmayı beklerken neden hep benim önümde oluyor artık görmek istemiyorum!

Emily yanıma gelerek elindeki poşetle beni dürttü bana dokunmadığı için içim rahatlarken alelacele bir şekilde ecğn yolunu tuttuk

Hala kavga sesleri gelirken öyle bir uluma duyulduki elimdeki poşetlerle birlikte yere düştüm

Emily hemen yanıma geldi"Lucia iyi misin?!" Elimi kalbime götürdüm "kalbim acıyo..." Emily hala kavga gürültünün olduğu yere doğru bakarak "siktir siktir SİKTİR!"

Onun bakdığı yere doğru baktım ama hiç bir şey göremedim

Emily"Lucia bak şimdi derin nefes al ve mutlu anılarını düşün sakın ağlama yada bağırma tamam mı"

Sessiz bir sesle"ölmek istemiyorum..." dedi benim duymayacağımı düşünerek söylediği bu sözleri duymuştum

Emily neden ölümden bahsediyor ve benim kalbim neden ağrıyor sanki kalbimde bir boşluk hissi var

​​​​​​Neler oluyor lan burda?!

 

Bir bölümün daha sonuna geldik sizce nasıldı?

💥Oy ve yorumlarınız unutmayın💥

Loading...
0%