@prf.kurabia_
|
Yeni bir bölüm ve yine ben (◍•ᴗ•◍) LUCİA'NIN ANLATIMI gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey kucağımdaki küçücük kediydi olanların rüya olmaması beni şaşırtsada etrafı incelemeye başlamıştımki karşımda Emily'i gördüm Gülümseyerek karşılık vermesinin ardından "benzinlikte durduk uyandırayım dedim, lavaboya falan gidicek misin?" Kafamı sağa sola sallayarak reddettim.Emily devam ederek "peki bir şey ister misin marketten?" Biraz düşündükten sonra "aslında..." Kafamı kaşıyarak sanki bir sırmış gibi kediye dikkat ederek yaklaştım ve kulağına fısıldadım "çikolata alır mısın?" Hestia hep yerdi bende tadını merak etmiştim ama hiç alıp yemedim, yediysemde hatırlamıyorum Emily kıkırdayarak "aramızda sır mı?" Dedi bende kafa sallıyarak onayladım ve oda karşılık verdi kapıyı kapatarak çıktı Camdan baktığımda Çınar'a gülerek bir şeyler anlatıyordu ve Çınar da büyğk bir ciddiyetle dinliyerek arada gülüyordu Kedi kıpırcanınca kediye baktım. Korkak bir tavırla elime aldım Mırmır Elime yerleşmeye çalışırken büyük uğraşlar sonucu başarmıştı minik mırıltılar çıkartırken kendisine uyum bir isim seçtiğimin kaanatini getirdim Bir kedi ve benim... Bir süre sonra marketten Hestia ve babam çıktı onlara efendi diye seslensemde iç sesimi duyamazlardı herhalde Onlar arabaya bindiği sırada Emily ve Çınarda marketten çıktı. Çınar'ın elinde yarısı dolu bir poşet vardı Gülerek buraya yani arabaya yürüyorlardı. Bende onlara bakmaktan sıkılarak kediye döndüm hala uyuyordu. Diğer elimle peluş kediyi elime aldım ve kedileri yan yana tuttuğumda çok benzediklerini fark ettim tek fark peluşun daha büyük olmasıydı Bu sırada kapı açıldı ve Emily ve Çınar içeri girdi. Ben onlara bakarken Emily'de bana baktı ve gülümsedi Elindeki poşeti bavakalrının arasına sıkıştırfıktan sonra içini karıltırdı ve kırmızı dikdörtgen bir paketi yarısına kadar açıp bana verdi "al bakalım" Elime aldığımda aklıma geldi çikolata minik bir ısırık alarak tadına baktım güzel ve tatlıydı Emily "beğendin mi?" Diye sordu bende kafa sallıyarak onayladım ve yemeye devam ettim o sırada Emily'nin gözündeki o mutluluğu gördüm fakat umursamadan yola döndüm Bu arada kedi koltuğun diğer köşesinde uyanmış yuvarlanıyor gelip bacaklarıma sürtünüyordu Temastan hoşlanmadamda bu farklı bir histi... beni korkutmuyordu 2 saat sonra Babamlar bu seferde şelalenin yanında durmuştu peki sebep ne? Tabiki Hestia fotoğraf çekilmek istemiş babişide kıramamış Onlar fotoğraf çekilirken ben şelaleden biraz uzakta nehirin kenarı oturdum ve nehire minik taşlar atmaya başladım Nehir çok berraktı içi kolaylıkla gözüküyordu. Biraz daha taş attıktan sonra nehirin içşndeki bir taş dikkatimi çekti kıyıya yakın olduğu için elimi hiç çekinmeden duya soktum ve taşı aldım Bu sırada yandımamı gördüm o göz bandını, kırmızı saçları, ve iğrenç gözü Nehire bir damla göz yaşım karıştı ve yok oldu kendine yeni bir yolculuk buldu benim aksime kaçabilmişti Hemen toparlanarak geri oturdum ve taşı incelemeye başladım. Düz siyah bir taştı arkasını çevirdiğimde ise beyazdı ve pürüzsüzdü Gülümsedim çok güzel yanıma biri oturdu. Dönüp baktığımda Emily'i gördüm Adım seslerini fark etmesemde umursamadım ve ilk komulan o oldu elşmdekş taşa bakarak "taşı çok sevdin galiba" kafa sallıyarak onayladım "ama sadece düz beyaz bir taş"dedi Bende arkasını çevirerek siyah tarafını gösterdim oda "güzelmiş" Şuan 6 yaşında bir çoçuk annesiyle plaja gitmiş çoçukta bulduğu bütün taşları annesine gösterek sanki özel bir şeymiş gibi övgü bekliyormuş gibi duruyorduk Fakat ne o anneydi ne ben 6 yaşındayım nede plajdaydık 6 yaşım aklıma gelince hemen kafamı sallayarak dikkatimi dağıtmaya çalıştım Emily bacaklarını kelebek yapmış ellerini arkadına koymuştu. Hemen ayaklandı ve "kalk bakalım küçük tilki dua et güzel çıkmış olalım" Ben daha ne olduğunu anlamadan Emily Çınar'ın yanına koştu ve Çınar'ın elindeki telefona baktı Fotoğrafımı mı çektiler? Ayağı kalkarak yanlarına gittim Emily büyük bir heyecanla "çok güzel çıkmışız" dedi ve telefonu bana gösterdi Nehirin hemen kenarında oturan iki kız vardı bunlar ben ve Emilydi arkamızda nehir onun arkasında ise bir nehir vardı fakat anormal bir şey vardı iki tane sarı göz Fotoğrafa daha dikkatli bakınca göz olduğuna emin oldum ve hemen arkamı dönerek ormanı inceledim o iki gözü görmeyi umdum ya da istedim Bu sırada Emily "Lucia nereye bakıyorsun" diye bir soru yöneltti En başta laf allasam da hemen onlara dönerek "Ee şey arkadan ses geldi de nereden geldiğine bakıyordum" Emily kafa sallayarak onayladıktan sonra fotoğrafa tekrar baktımsarı gözlere baktıkça kalbim daha hızlı atıyordu kalp neden hızlı atardı? korktuğunda yada telaşlandığında atardı. Fakat bu duygu ne korku ne de telaştı nasıl tarif edeceğimi bilmediğim bir duygu Telefonu Emily'e geri vererek son bir kez ormana baktım ve arabaya doğru yürümeye başladım tam bu sırada Çınar "Siktir Emilyacil bakman lazım" Arkamı dönerek onlara baktığımda Emily çınar'a yapışmıştı bu yüzden neye baktıklarını anlayamamıştım fakat Emily "O olduğuna emin miyiz? Çınarda omuz silkerek bilmediğini ifade etti Hestia ise "Ay yeter bu kadar fotoğraf yola devam edelim" dedi ve babamla arabayı yürümeye başladılar Ben arabanın önünde olduğum için direkt arabaya bindim ve Emily ile Çınar'ı bekledim onlar da arabaya bindikten sonra "ne kadar kaldı?" Diye ortaya bir sor yönelttim Çınarda direk "hiçbir yere uğramazsak bir buçuk saat" Ben de kafa sallayarak onayladıktan sonra yolumuza devam ettik bu sırada mırmır tekrar uyudu ben de peluşumla yolu izlemeye koyuldum
Bölümü normalde dün atacaktım fakat bazı şeylerden dolayı saat geç oldu ben de bu saatte atılmaz diyerek diyerek atmadım o yüzden bugün geldi bölüm o yüzden kusura bakmayın
|
0% |