Altı çizili olan cümleler iç ses (sonradan değişebilir bu bölüme özel)

Bir evin içindeydim kapıyı açtığımda beni boş ama biraz ötesi ağaçlık olan bir orman manzarası karşıladı.

Çok rahatlıkla görebildiğim ay tam üstündeydi. Ben etrafı incelerken ormanın içinden koskocaman benim 3-4 katım bir kurt yavaş yavaş gelmeye başladı simsiyah kürkü ve mas mavi gözleri ne kadar hoş gözüksede beni tek ısırıkta yiyecek gibi duruyordu

Ben bir adım geri atınca kapıya dayanmıştım kurt hala daha gelirken kapı açıldı ve içerden minik bir kız üstünde simsiyah şapkalı bir pelerinle bana çarparak kurta koşdu

Çoçuğun arkasından "DUR! GİTME!"diye bağırsamda bu tabloda yerim yoktu

Korkuyla gözlerimi kapattım gözümün önünde küçük bir kızın yutulmasını izliyemezdim her halde

Fakat bir süre sonra gülme sesleri geldi. Gözlerimi açtığımda kurt küçük kızın yüzünü yalıyordu küçük kızda nazlı bir sesle "yaa ama hep aynısı yapıyoysun"

R'leri söyliyememesi onu çok tatlı yaparken ben hala kurtun ona saldırmadığını düşünüyordu

Küçük kız bir kaç adım geri gitti kurt yere yığıldığında kız tam karnının hizasında olan yere çıkarak yataktan bile daha rahat o kürklere yatmıştı.

Küçük kız pelerinin altından bana baktı kıp kırmızı gözlerle..

ne yani beni görebiliyor mu?! ​ gülerek "sen neden gelmiyoysun?"

İlk önce kıza sonra kurta baktım "o seni seviyor beni değil"dedim ama sanki ben yerine benim sesimle başka biri konuşmuştu

Küçük kız kurtun üstenden inerek yanıma geldi "ama anne o fayklı"

NE! annemi hangi cehennemdeyim ben

"Ben içeriye giriyorum istersen birazdaha dur ama 5 dakikayı geçmesin tamam mı?"dedim fakat bunuda ben söylememiştim birisi bana söyletiyordu

Kız şapkasını açıp sırıtarak bana baktı ve kurta koştu

Ayaklarım tutmayarak yere oturdum o küçük kız benim bu bedendeki kim?

Hemen eve girerek aynaya koştum aynada hiç tanımadığım fakat bana yüz yapısı olarak benziyen bir kadın vardı

Peki ben neden tanımadığım bir kadına anne diyorum? neden bir kurtla arkadaşım? Neden bir orman evindeyim? Allah'ım çıldırıcam

Aynadaki yansımaya bakıp bunları düşünürken bir anda arkamda annem belirdi arkamı dönmedim çünkü neden olduğunu bilmediğim bir şekilde yansıma olduğunu biliyordum

Annem "o kızı bana vermekte emin misin?"

Hangi kızı? Beni mi?!

Benim ağzımdansa sadece şu kelimeler döküldü "O elinde sonunda onu alıcak ben sadece süresini uzatıyorum"

Kim alıcak? Ne süresi? Ben neden bu kelimeleri söylüyorum.

Annem kafa salladı ve gitti bir süre sonra ağlama sesleri geldi bense sadece yere oturup ağlayabildim

Neden ağladığımı bile bilmiyorum!

Kapının kırılmasıyla yerimden sıçrasamda ağlamaya devam ettim bir tane adam yanıma geldi ama yüzü silikti gözükmüyordu

"NEDEN! NEDEN ONU BENDEN ALDIN!"yakamı kavrıyarak söylediği sözlerle yapabildiğim tek şey acı bir gülümseme ile "Eğer bir gün yavrumu Ritamı bulursan ona iyi bak olur mu?" Demek oldu

Sonrasında adamın eli pençeye dönüştü

Böyle ölmek istemiyorum ​​​​​​

"Reo versene şunu aptal! Bir işi doğru yapsan zaten"

Kan ter içinde uyanmışken etrafa baktım bir odadaydım ve yine Reo darius ve Williams vardı.

Ne kadar uyuduğumu düşünürken Reo beni uyandığımı görmüş olucakki "oo uyuyan güzel günaydın"

Ben sadece kafa sallamakla yetinirken Williams yanıma geldi ve şapkamı çıkarıp geri taktı "ne oldu? Betin benzin atmış"dedi

Bende omuz silkerek "sadece bir kabus yada bir rüya hiç bilmiyorum kafam çok karışık"

"Kafan bu kadar karışıksa söylede çözüm bulalım"

"Bu senin çözebileceğin bir şey değil"

"Neden?"

"Çünkü öyle hissediyorum!"

Williams bu söylediğim ardından bir süre sussada kendi kendine mırıldanmaya başladı fakat gelimeleri arasından seçebildiğim tek cümle "sonunda sahalara indi" oldu.

Reo ve darius yine saçma sapan kavgalarına devam ederken ben odanın bir köşesinde ayaklarımı kendine çekmiş kafamı dizlerimin üstüne koymuş düşüyordum

Tabi Williams'ın arada sorduğu saçma sapan sorular buna engel oluyordu

"Rita hiç sevgilin oldu mu yada sevdiğin biri falan?"

Kapafı kaldırım şapkamı düzelttim ona ne kadar -bombastik Side eyes- bakışı atsamda şapkam sayesinde gözükmüyordu

"Sence?!" Diye cevap verdim ama bir tık sinirli çıkmış olabilir. O bunu hiç umursamayarak

"Demek Olmadı hmm pekiiii seni seven falan oldu mu?"

Derin bir nefes alarak "HAYIR!"Sakinliğini fazla korumayan biri olmak suç olmamalı

Williams yine hiç umursamayarak "aslında güzel kızdın sana nasıl bakmadılar?"

Artık sabrım kalmamış olmasına rağmen "13 yaşından beri sürgündeyim oncesinde evden çok çıkamıyordum zaten"

Williams bu sefer sustu.ben içimden şükürler ederken Reo ve Darius'un bana baktığını gördüm

Bunlar normal gözler değildi acıyan gözlerdi ve ben acınmak istemiyorum

"Dariud ve Reo! Bana şu iğrenç acıyan gözlerle bakmayı kesebilir misiniz ACABA!?"

Reo ve darius gözlerini kaçırmıştı ama Williams bana bakarak "çok çekeceğin var ve kardeşim şimdiden kolay gelsin"diyerek odanın tavanına bakıyordu bana mı dedi yoksa başka birine mi? Aman neyse

Sonra kafamı dizlerime koyarak sessizliğe katıldım

Şimdiye kadar odada olduğumuzu fark etmiş ama daha hiç soramamıştım "neden odadayız"

Reo bana baktı "Oo sen rüzgarı kaçırmış yelken gibi geride kalmışsın" göz devirerek darius'a baktım

Williams"malikaneyeden önce durucağımız yerdeyiz bu yüzden burda kalıyoruz lükse alışmıyalım geldiğimiz yeri unutmayalım diye bu odalarda kalıyoruz ve erkeklerle kalan tek kişi sensin bu bilgi işine yaramıyacak ama olsun"

En azından nerde olduğumu öğrenmiş oldum kalanı çokta umrumda değil zaten

Kapının önünde adım sesleri duymamla şapkamı düzeltme gereksimi duydum

İçeriye giren bir gözetmenle "hazırlanın yola çıkıyoruz 2 dakikanız var" sonra bana baktı yüzünü ekşiterek "1 dakikanız var" dedi ve çıktı

Hepiniz aynı anda ayağı kalkarak üstümüzü silkeledik odada hiç bir şey yoktu düz betondan bir oda olduğu için bezı minik beton parçaları uyurken elime batmıştı

Onlarında temizleyerek dışarı çıktığımda herkes sıraya girmişti

Ne yani sayım mı? Yapıyorlar hemen sıraya girerek kafesime girmeyi bekledim

5 Dakika sonra

Sonunda kafesime girmiş yolculuk başlamıştı

Hadi hayırlısı

Bir bölümün daha sonuna geldik.

Düşünceleriniz ve oylarınız esirgemeyin°°°