Herkes toplanmış gözetmeni dinlemeye koyulmuştuk tabi yine şapkam takılıydı "Kurt Kral Arthur geçen yılda reşit bulaöadığı için bu yıl sürgün edilenler ve köşelerde Parti'ye katılıcak ve mührünü bulanlar cezasına göre serbest kalabilecekler" Herkesden sevinç çığlıkları çıkarker

ben tek mimik oynatmamış bir şekilde duruyordum Kürt adamlar için mühür kısaca bir eş çok önemliydir. Bir Maria'yı kim kabul eder ki? Eğer birine mühürlenirsem belki onuda benimle öldürürler yada beni kabul etmeyip büyük bir acıyla ölmeyi tercih edebilirdi yada beni kendi elleriyle öldürüp sonra ben öldüğüm için yine büyük bir acıyla ölmeyi seçebilirdi yada...

Gözetmen düşüncelerimi keserek "bu yüzden sürgün edilenlerin ve kölelerin düzgün giyinmesi gerekmektedir bunun içinde Dük Armand Vermont size ek binasını açarak size partiye hazırlanmanız için hizmet vermekten onur duyucağını iletti parti 1 buçuk ay sonra tahmini 10 günde binaya ulaşıcağımız için 5 gün sonra yola çıkıyoruz ve bu sırada iş yapmicaksınız... Paria'nın durumu konuşulup tartışılacağı için daha kesin değil"

Bunu sırf benimle dalga geçmek için yaptığına yemin ederim ama kanıtlıyamam sonuç olarak herkes mutlu ben kimin umrundayım ki

Layrae, Maxi ile beraber sevinç çığlıkları atarken ben kenara oturmuş neye bu kadar sevindiklerini düşünüyorum Kürt adamların mühürlülerinin ellerini sıcak sudan soğuk suya geçirmedikleri söylenir. Ben belki soğuk suyu seviyorum olamaz mı yani?!

Layrae yanıma gelirken Maxi beni görerek başka birinin yanına gitti. Bu sırada Layrae yanıma oturdu "Rita" Ona döndüm ve "efendim?" Oda üzgün bir tavır takınarak "Noldu?" Dediğini anlamayarak "Ne?" Oda gözleriyle saçlarımı gösterirken "saçların..." Biraz duraksadı ve devam etti "siyahlar" Gözlerim açılabildiği kadar açılırken telaşla şapkanın altından çıkan saçları şapkanın içine sıkıştırmaya çalıştım

Layrae sitem eder bir sesle "RİTA! SAÇLARİNİ KAPAMAYI BIRAK" duraksayarak ona baktım gözleri dolmuştu benim yüzümden

"Saçların çirkin değil kimse için kendini saklama YETER ARTIK SENDE İNSANSIN" şaşırarak "Layrae ben insan değilim" Oda ayağa kalkarak "insan olmayabilirsin AMA köpek değilsin BİR KÖPEK GİBİ YAŞAMA" sevdimi sövdünüz anlamasamda "benim kaderim bu!"

Layrae dahada sinirlenirken "SENİN KADERİN BU DEĞİL BİR PARİA OLMAYI SEN SEÇMEDİN"

Tam o sırada zaman durdu Layrae bir şeyler demeye devam ediyordu ama duymuyordum o an Layrae'nin arkasında annemi gördüm "RİTA böyle yaşamayı sen seçmedin bir paria olmayı sen seçmedin gücünü sev ve ona sarıl onu kalbinde hisset" Etraf bulanıktı sadece yere çömelmiş annem ve ben vardık gözlerindeki özlem ve şevkat duygusu çok rahat gözüküyordu ama gözleri dolmuştu "ağlama"diyebildim sadece annem yavaş yavaş yok olurken gözünden bir dalma göz yaşı çenesine doğru gidiyordu "ağlama" Tek bildiğim söz bu gibi sadece ağlama diyebilirken annemde tek bildiği söz olan "gücünü sev ona sarıl ve kalbinde hisset"

Tam annem yok olurken bir vücud benim önüme geçerek görüşümü kapattı. Kafamı kaldırıp baktığımda O kişi Layrae'den başkası değildi yukardan bana bakarken yüzüme güneş vurmasını engelliyordu "ağlıyorsun" Dedi bende hemen gerçekliğe dönerken burnumu çekerek elimin tersiyle gözlerimi sildim "Rita"dedi kısık çıkan sesiyle

Ben hala gözlerimi silerken "iyiyim gözüme toz kaçmış" O beni duymamış gibi "kime ağlama dedin" Kafamı eğdiğim sırada önüme bir damla düştü kafamı kaldırıp baktığımda bu sefer ağlama sırası ondaydı "kime dedin?!" Üzüntüyle karışık bir sinir vardı sesinde yanıma oturdu ve sorusunu duyulmayan bir sesle tekrarladı "kime dedin..." Yanıma oturdu ve yere bakmaya başkadı

Ben onları içimden söyledim sanıyordum "aklıma bir şey geldi o yüzden dedim" Oda kafasını kaldırıp bana baktı gülümseme çalışarak "ilk defa ağladığını gördüm" Sustu sustum

Biraz öyle bekledikten sonra"seni ağlatan ve ağlama diyecek kadar sevdiğin kişi kim merak ediyorum" Kimsenin duyguları umrumda olmazdı ister ağlasın ister sövsün bana dokunmadığı sürece istediğini yapabilirdi bu Layrae içinde aynıydı ona hiç ağlama, yapma, etme dediğimi hatırlamıyorum tabii ucu bana dokunuyorsa orası ayrı

Derin bir nefes alarak "Annemdi" Bu sefer şaşıran taraf o oldu "Ne?" Şakasına ciddi misin bakışı attım ve "kim için ağladığımı sordun ya işte annemdi" Yüzümde bir gülümsemeyle anlattım ama içimdeki fırtınaları kim bilebilirdi ki

Oda çok üstelemeyerek konuyu değiştirdi "partiye hiç gittin mi?" Hayır anlamında kafa salladım "bende hiç gitmedim ama düşünsene partide bir Kurt adam bana mühürleniyor yada bir büyücü bana aşık oluyor ayyy çok heycanlı"

"Sen ciddi misin?"

Bana yandan bir bakış attı "tabiki ciddiyim kızım düşünsene kocan seni el üstünde tutuyor sana o kadar değer veriyor ki elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyor"

Bu sefer ben ona tip tip bakarak "belki ben soğuk suyu seviyorum" Oda bir kahkaha atarak "ya kızım o öyle birşey değil mecaz anlam hani" Ben yine anlamayarak "yani?" Gülmesini durdurmaya çalışarak "yanisi diyor ki rahatını bozmaz diyor mesela sıcak su senin sevdiğin bir iş olsun soğuk suda sevmediğin bir iş olsun seni soğuk suya sokmam yaptırmam demek istiyor. Anladın mı? "

"Hee evet evet anladım" hayır anlamadım

Neyse gel çadıra gidelim herkese gördü göreceğini zaten ben dışarıda olduğumuzu unutmuştum ya herkes ağladığımı gördüyse ya konuştuklarımızı duyduysa

"Rita hadi!" Düşüncelerden sıyrılarak Layrae'nin peşine takıldım ve çadıra doğru yol aldık

uzun mu kısa mı bilmiyorum ama bölüm bölümdür