Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Tutulmamış sözler

@prf.kurabia_

fotoğrafı Rita'nın küçüklüğü gibi düşünebilirsiniz. hoşuma giden fotoğrafları böyle koymayı planlıyorum 👍👌( ・ㅂ・)و

klavyem kurdu kürte çeviriyor önceki bölümde gördüklerimi düzelttim ama yine de uyarıyorum...ಠ_ಠ

Sonunda çadıra gittiğimizde ikimizde yer yatağımıza oturarak birbirimize bir süre baktık ve daha çok baktık daha çok daha çok baktık derken göz kontağımızı bozan ve ilk konuşmauı yapan Layrae oldu

"Off sıkıldım bir şey yapalım" Ona bakarak " 10 dakika önce çadırdan çıkma süresi doldu" Layrae daha derin bir iç çekerken "iyi bir şey söylesen ölür müsün?"

Yüzümde mimik oynatmadan "çadırın içindesin" Dedim oda bıkınlıkla yatağına kendini atarken "aman ne iyi bir şey mutluluktan ölücem şimdi" Bende omuz silkerek yatağıma uzandım

Artık çalışma yoktu bende dahil Gözetmenler benim hakkımda konuşmuşlar ve iş yapmama karar vermişler ama için içinden bir bit yeniği çıkarsa hiç şaşışaşırmam

"Rita isminin anlamını biliyor musun?"

Buruk bir gülümseme belirdi yüzümde tabiki biliyordum annemin son cümlesini nasıl bilmem

"Biliyorum mücadele demek...seninki?" Diyerek aynı soruyu ona sordum oda somurtarak

"Aslında ismimin bir anlamı yok" Kaşlarımı çalarak ona baktım oda devam etti "Benim ismimin bir karşılığı yok benim ismim Lyrae isminden geliyor"

Şaşırarak "o zaman neden Layrae koymuşlar ismini?"

Bu sefer onun yüzünde oluştu buruk gülümseme "ismime karar verirken babam Lyrae yerine Layrae deyip duruyormuş o yüzden öyle koymuşlar"

 

Yazar notu= 2 isim arasında ne gibi bir fark var diyenler için yazıyorum bunu çok minik bir fark var aslında ama

Layrae= lay-ray olarak telafuz edilir
Lyrae= Lye-ray olarak telafuz edilir ve A daha uzun okunur

okunuşlar ne kadar benzesede söylemek istedim

ve isimlerin anlamlarını araştırarak ona benzer şeyler koyuyorum yani isimlerin anlamladı kafama göre haberiniz olsun

YAZAR NOTU BİTMİŞTİR

 

"Peki o zaman Lyrae isminin anlamı ne?" Biraz düşündü ve cevap verdi "aslında biraz karışık ama 2 anlamı var"dedi eliyle 2 saysı gösterirken

"İlk anlamı antik Yunan'da "liy" Olarak geçen bir bir enstrümanın ismiymiş ve ikinci olarak bir takım yıldızının ismi"

Kafasını kaldırarak çadırın üstünden gökyüzünü görüyormuşcasına "ne güzel değil mi ismim göklerde ama ben bir bataklıkta batıyorum"

Ne diyeceğimi bilemeyerek "Benimde ismimin anlamını koruduğun söylenemez"

Layrae bana ciddi misin der gibi bir bakış attıktan sonra "Saçmalama" Bana baktı ve devam etti "emin ol Rita ismini en iyi taşıyan bile olabilirsin"

Bende ona baktım ve güldüm sonra yere bakmaya başladım "annem... Bu ismi bir paria olduğum için koymuştu" Saçlarım siyaha dönerken gözlerim dolmuştu

Layrae'nin gözlerinin içine bakarak "annemin son sözlerinden bir neydi biliyor musun?" Gözümden bir damla yaş düşerken Layrae cevap vermemişti ama yinede devam ettim

"isminin anlamını koru ve mücadele et"bir damla göz yaşı daha damladı bir tane bir tane daha derken atık ağlıyordum göz yaşlarım çeneme kadar gelip düşüyor yatağımı ıslatıyoru

Layrae sadece bakmakla yetinirsin konuşmaya başladı. Ne dediğini duymuyorum bile

Layrae yanıma gelip sarılmazdı sarılamazdı yada gelip göz yaşlarımı silmezdi silemezdi, çünkü bana dokunmazdı dokunamazdı, hiç kimse bana dokunmazdı dokunamazdı

Özellikle yüzüm ve ellerim dokunma konusunda ayrı bir hassaslık var eğer sürgün edilmiş olmasaydım eldivenle dolaşdırdım. Neden mi? Çünkü kimse dokunduğu çiçeği öldürmek istemez. Bu yüzden uzaktan sevmek zorunda kalmaz ben hariç

Göz yaşlarım pes ederek dururken yerini hıçkırıklara bırakmıştı. Layrae kagasını bana yaklaşyırıp fısıldayarak "deli olabilir misin?" Dedi bende kıkırdadıktan sonra gülümseyerek ona yaklaştım ve "peki sen deli olabilir misin?"

Dışarıdan bakan biri gizli bir iş çevirdiğinizi düşünürdü ama biz gülüyorduk. Layrae "biraz önce ağlıyordun şimdi gülüyorsun ama saçların siyah hangi duyguyu hissettiği bilmiyorum ama şunu bilmelisinki ben her zaman yanındayım"

Saçlarımın siyah olmasının sebebi biraz önce içindekine yangına körükle gitmiş olmamdı ama bir kelime içimdeki yangının sönmesine yardımcı olur mu bilmiyorum

Bende konuyu değiştirerek "bende işe gitmicem" Dediğim anda Layrae'den bir çığlık koptu "AAAA bu güzel haberi neden şimdi veriyorsun"

Omuz silkerek "yeni geldi aklıma" Layrae büyük bir mutlulukla "Rita şaka gibi değil mi? Düşünsene 5 gün işe gitmi çeksin sonra 10-15 gün at arabadına biniceeeeezzz üstüne bize hizmet edip partiye hazırlicaklar birda Parti'ye gidicez belki bir kurt adama mühürleniriz he"

Ben hiç düşünmeden "partiye gitmek istemiyorum" Layrae bana dönerken "Ne?! Nede- oh pardon" Sözünü kesmesinin sebebini gözlerime ve saçlarıma bakarak anlamıştı.

Kafasını kaşıyarak düşünmeye başladı "şapka takarsı-" Sözünü keserek "partilerde şapka takmak yasak birde krallın partisi" Kafa sallayarak beni onayladı "peki maske taksan o yasak değil"

Ciddi misin der gibi Layrae baktım "birincisi kimse saçını beyaza boyamaz ikincisi maskeli balo değil ya normal parti"

Layrae hayıflanarak "Kızım biraz yardımcı olsan ölür müsün be!" Omuz silkerek kısaca banane demiştim

Layrae biraz yüzümü inceledikten sonra "Rita sana bir şey sorucam ama sadece merak ediyorum seni üzmek istemem tamam mı ?" dedi büyük bir tedirginlikle

Bende sorusunu merak ederek "tabii sor" Oda bana baktı sonra yere baktı "parialar beyaz saçlı oluyor ya hani gözlerini niye saklıyordun ve gözlerinden niye nefret ediyorlar. Bak eğer anlatamıyacağın bir şeyse anlatma ben sadece boş buğazlık ediyordum özür diler-"

Sözünü keserek "Layrae sakin ol özür dilemene de gerek yok sadece nasıl anlatıcağımı düşünüyordum"

Layrae sadece kafa sallamakla yetinirken derin bir nefes alarak başladım...

 

.... 

"Uzun zaman önce, krallık, bilgelikleri ve olağanüstü yetenekleriyle tanınan bir grup kırmızı gözlü insan tarafından korunuyordu. Bu kişiler, krallığın en karanlık dönemlerinde halkı tehlikelerden korumak için tanrılar tarafından gönderildiklerine inanılarak büyük saygı gördüler. Ancak, bu kişiler, krallığın en yüksek makamlarına tehdit oluşturmaya başladılar.

 

Bir gün, krallık büyük bir felaketle karşı karşıya kaldı; devasa bir doğal afet, halkı açlık ve sefaya sürükledi. Kral, bu felaketi kırmızı gözlülerin planladığını veya felakete bilinçli olarak neden olduklarını iddia etti. Efsaneye göre, bu kişiler, krallığın düzenini bozmak ve halkı yok etmek için kötü niyetli güçlerle işbirliği yapmışlardı. Kral, kırmızı gözlerin, halkı karanlığa sürükleyen ve kaos yaratan bir lanetin işareti olduğunu öne sürdü.

 

Kral, halkı kırmızı gözlerden uzaklaştırmak için kapsamlı bir propaganda başlattı. Kırmızı gözlerin, tanrılar tarafından halkı cezalandırmak üzere gönderilmiş kötü bir işaret olduğunu ilan etti. Bu gözlerin, kötülüğün, isyanın ve kaosun sembolü olduğunu belirtti. Kralın efsanesine göre, kırmızı gözler insanları karanlık düşüncelere yönlendirir, toplumu bozar ve huzuru yok eder. Böylece, kırmızı gözlerin varlığı, bir felaketin ve yok oluşun habercisi olarak görüldü.

 

Kralın bu manipülasyonu halk arasında hızla yayıldı. Kırmızı gözlüler, başlangıçta saygı gören kişilerken, artık tehlikeli ve lanetli olarak kabul edilmeye başlandı. Bu kişiler toplumdan dışlandı, önyargıyla karşılandı ve kötülüğün sembolü olarak damgalandı. Kırmızı gözlerin kötülüğüne dair öyküler, nesilden nesile aktarıldı, bu da eski iyiliklerinin tamamen unutulmasına ve kırmızı gözlerin tehlikeli bir lanet olarak görülmesine neden oldu.

 

Efsane, kralın kırmızı gözleri kötü gösterme stratejisinin bir parçası olarak, halkın bu kişilere karşı olan korkusunu ve nefretini pekiştirdi. Zamanla, kırmızı gözlerin gerçek doğası ve eski iyilikleri, bu efsaneler tarafından gölgede bırakıldı. Kralın yaydığı bu yanlış bilgiler, kırmızı gözlerin aslında halkı koruyan ve büyük fedakarlıklar yapan kişiler olduğu gerçeğini unutturmuş oldu.

Krallın kırmızı gözlülere iftira attığı ortaya çıksada iş işten çoktan geçmiş. Zaten nesilden nesile kırmızı gözlülerin güçleri ve sayılarıda azalmış.

Benim güçlerim paria güçleri yada ben fark etmedim bilmiyorum"

Layrae beni büyük bir hevesle dinlemişti "vay bee" Bende ona kafa salladım "aslında bu hikayeyi 5 yaşında falanken babaanneme gittiğimde bir adam anlamıştı"

Aklıma adamın görüntüsü gelirken "mas mavi gözleri ve sim siyah saçları vardı benim tam zıttım gibiydi sert bir mizacı vardı bayağı yapılı bir herifti o herifi ilk gördüğüm anda sevmiştim"

Layrae kıkırdayarak "Ooo hanımefendinin ilk aşkı varmışta haberimiz yokmuş"

Gözlerim yerinden çıkacak gibi büyürken "Ne! Yok öyle birşey" Layrae daha çok gülerken "tabii kesin öyledir"

Yüzüm kıp kırmızı olurken beyaz tenim yüzünden dışarıdan domatese benzediğime eminin

Hemen konuyu değiştirerek "kırmızı gözlülerin grubunun bir ismi varmış"

Layrae konuyu değiştirdiğini anlarken saçlarımın utançtan siyaha dönmemesi için dua ediyorum "ee neymiş peki? " Dedi bıyık altı gülerken

Bende hiç anlamamış gibi "Nexonlar" Layrae biraz düşündükten sonra "garip bir isimmiş" Bende kafa sallayarak onayladım.

Layrae "Neyse hadi yatalım aşık Nexoncuk" Bende "Layrae ben aşık falan değilim" Bıyık altı gülerken "tamam tamam"

Layrae kafasını yastığa koyup bana sırtını döndü bende aynısını yaparak gözlerimi kapadım gözümün önünde görüntüsü belirdi

Mas mavi gözleri benimkinim tam zıttı gibiydi. Benim paria olduğunu görmesine rağmen hiç umırsamadan beni kucağına oturtmuştu. Elini uzatarak "merhaba Ben Arlon" Dedi bende elimi uzattığımda sadece bir parmağını tutabilmiştim tuttuğum parmağı sallayarak güldüm "bende Rita" O gün onunla oyunlar oynayıp gülmüştük o giderken çok ağlamıştım sanki kalbime iğne vurmuşlardı

ağladığımı görünce beni kucağına aldı yanağıma minik bir öpücük kondurdu ve "seni bulucağıma söz veriyorum Ritam" bende ağlamaklı çıkan sesimle ona elimi uzatarak serçe parmağım dışında bütün parmaklarımı yumruk gibi yaparken

"seyçe parmak sözü" R yi söyle yememiştim bu onu güldürürken oda serçe parmağını uzattı ve" Serçe parmak sözü diyerek" Parmağını serçe dokundurdu bende "dur"dedikten sonra bütün parmaklarımı alarak serçe parmağını sardım ve tekrar söyledim "serçe parmak sözü tekrar geleceğine söz verdim eğer gelmezsen bir daha çikolata yiyeme"

Dediklerim onu güldürürken "yiye miyim ama eğer gelirsem sana çikolata vericem" Bende mutluluk çığlıkları atarken burnum ağladığım için kızarmıştı

O yaştaki ben için çikolata en değerli şeylerden biriydi

Aklıma gelen anıyla gülerken sözünü tutmadığı için üzülmüştüm kalbime bir yumru otururken biraz daha düşündükten sonra uyuya kaldım.

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%