5. Bölüm

5. Bölüm

priwkitapaşkı
priwkitapaski

Saat sabah dokuzdu ve ben bu saate kadar yorganımın altında aralıksız ağlamıştım. Canım çok yanıyordu. Beni daha önce aşk acısı çekenler anlar kalbim acıyor, gözlerimden yaşlar benden bağımsız akıyor. Çok çaresiz hissediyorum. Neden sevmiyor ki sanki? Dün akşam aklıma geldikçe daha çok ağlıyorum.

Bütün bu düşüncelerim kapımın fbı baskını yapılıyormuş gibi açılmasıyla bölündü.

Anlamıyorum kapı tıklatmak diye bir şey varya hani! Klasik anneler!

"Ayça hadi kalk kızım artık kahvaltıya Ayşe teyzenle egemen geldi" onun ismini duyunca kalbim sıkışmıştı yine ama dişlerimi alt dudağıma geçirip ağlama isteğimi zapt etmeye çalıştım "tamam anne geliyorum şimdi" annem odadan çıktıktan sonra bende yataktan zarzor kalkıp banyoda günlük işlerimi hallettikten sonra salona geçtim.

"Günaydın herkese" diyerek abimin yanına oturdum. -O tam karşımdaydı-. Kahvaltı masası çok güzel gözüküyordu. Yine annem ve Ayşe teyze döktürmüştü. Ama benim hiç iştahım yoktu. Tabağıma bir kaç zeytin ve peynir alıp kafamı tabağımdan kaldırmadan yemeye başladım. Çünkü gözgöze gelmek istemiyordum. "Ee Ayça sen nasılsın kızım uzun zamandır konuşamıyoruz" Ayşe teyze nin sorusuyla ufak bir tebessümle ona döndüm ve en çok kullandığım yalanımı söyledim "iyiyim Ayşe teyze her zaman ki gibiyim" Ayşe teyze de ufak bir tebessümle başını salladı "hep iyi ol inşallah kızım" bende tebessüm edip yemeğime döndüm.

Kahvaltı nın devamı klasik sohbetlerle geçmişti. Annem ve Ayşe teyze pazara çıktıkları için evde sadece abim, ben ve o kalmıştı. Abim ve o salonda otururlarken bende mutfağı topluyordum. Sonunda işim bittiğinde tam odama geçiyordum ki abimin seslenişiyle ofladım "Ayça bana bir su getirsene" tabi ki götürmeyecektim! "Kalk kendin al be uşağın mı var senin karşında" tabi ki abim olacak şahıs durur mu "beni çıldırtma Ayça bir bardak su istedik Allah'tan ha" oflayarak ayaklarımı yere vura vura suyu götürdüm "al oldu mu" suyu alırken göz kırpıp "oldu canım kardeşim" dedi. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki bu seferde onun sesini duyunca durdum "Ayça akşam lunaparka gidelim diyoruz abin, ben, aslı, eda falan sende gelmek ister misin" benle dalga mı geçiyordu? Ben dünden beri ağlarken o lunaparka gidelim mi diyordu. Yanağımı ısırırken yavaşça arkamı döndüm ve gözlerinin içine bakarak "teşekkür ederim egemen abi ben gelmek istemiyorum" dedim. Bakışmamızı abim böldü "gel lan işte kızım evde ne yapacan" abime döndüm yutkunduktan sonra "tamam geleyim bari ama çok geçe kalmayalım bugün çok keyfim yok" diyerek daha fazla durdurmalarına izin vermeden odama gittim ve kapımı bir hışımla kapatıp hemen yere çöktüm. "Ayça bak o mutlu lunaparka gidelim dedi sen niye böyle yapıyorsun" dudaklarımdan bir hıçkırık firar etti "AĞLAMA KES AĞLAMA SALAK!" diyerek kollarımı bacaklarıma sardım ve hıçkıra hıçkıra ağladım.

Kaç saattir yerde oturduğumu bilmiyordum ama kapının çalmasıyla irkildim. Hemen gözyaşlarımı sildim ve ayağa kalktım. Her tarafım uyuşmuştu. "Abi bakın şu kapıya" ses gelmeyince odamdan yavaşça çıkıp ilerledim. Evde kimse yoktu. Muhtemelen annem daha gelmemişti, abimler ise dışarı çıkmıştı. Kapı daha şiddetli bir şekilde çalınca söylenerek kapıya doğru ilerledim. "Geldim be geldim kapıyı mı kır-" kapıyı açtığımda gördüğüm yüzle kaskatı kesildim.

Acaba kim geldi?

Bölümü beğendiyseniz yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın!

Görüşürüüzz

 

Bölüm : 01.12.2024 00:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...