
10 yıl önce
Yazarın anlatımıyla
10 yaşındaki Ayça annesi markete çıktığı için ve abisi dışarıda arkadaşlarıyla oynadığı için evde tek başınaydı. Salonda halının üzerine uzanmış kendince saçma bir şarkı mırıldanarak ödevlerini yapıyordu. Ama bu mutluluğu odadan içeri babasının girmesiyle kesildi. O kadar dalmıştı ki babasının eve geldiğini bile duymamıtı. "Ne yapıyorsun sen orada git başımdan gebertirim seni anladın mı" Ayça hemen kalemleri ve kitabını alarak ayağa kalktı. Çünkü biliyordu ki eğer baba bir şey dediğinde yapmazsa her tarafı morarana kadar döverdi. "T-tamam babacığım b-ben o-odama gidiyorum" korkudan titreye titreye odasına koşuyordu ki ayağı kayınca parke nin üzerine düştü. O an canı acısa dahi ağlamadı çünkü baba kızardı. Dişlerini alt dudağına geçirerek kendini sıktı. Ama tam toparlanıp ayağa kalkarken babası saçlarını tüm gücüyle çekince dudaklarından tiz bir çığlık kopuverdi. "Sen ne sakar şeysin bir kurtulamadım senden!" Bu sefer de yanağına inen şiddetli tokat sayesinde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı "b-baba n-nolur v-vurma" ama tabi ki babası dinlemedi. "ALLAHIN CEZASI SENDEN BİR KURTULAMADIM GEBER ARTIK!" Diyerek kafasını peşpeşe duvara vurunca Ayça daha kuvvetli çığlıklar atıp ağlamaya başladı. Babası onu hep döverdi ama ilk defa bu kadar öldürmek istermiş gibi dövüyordu. Ayçanın artık dayanacak gücü kalmayınca gözlerini kapattı.
Gözlerini açtığında hastanedeydi. Eğer son anda karşı komşuları Necmi amca yetişmeseydi baba bu sefer Ayça yı gerçekten öldürecekti.
O günden sonra babası bir daha eve gelmedi. Annesinin dediğine göre evi terk etmiş onları bırakıp gitmişti. Ama ne Ayça, ne Aytuğ, ne de anneleri onun gidişine üzüldü. Çünkü onun varlığı eziyetten başka bişi değildi.
Evet bu bölümde on yıl öncesine gittik.
Babaya istediğiniz kadar yorumlarda sövebilirsiniiiiizzz
Görüşürüüüzz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |