@psikopat_okurr
|
Bazıları sevgiyle bakıyordu bazıları da tiksintiyle... Biraz yürüdükten sonra arabalarının yanına geldik 5 tane araba vardı. Arabalara bindik ve biraz zaman sonra kocaman bir malikaneye geldik. Filmlerdeki şatoları andıracak kadar kocamandı. Ben malikaneyi izlerken Aylin hanım ve Bora bey yanıma geldi arkadan da abi takımı malikaneye girdik.
Ben: Aylin hanım ben biraz yorgunum da odamı gösterseniz ben dinlensem olur mu?
Aylin: Olur tabi kızım
Aylin hanım Arda’ya baktı.
Aylin: Arda sen ikizine odasını göster
Arda bana baktı ve göz devirdi.
Arda: Beni takip et
Arda’nın peşinden gittim. Bir kapının önünde durduk.
Arda: Odan burası
Ben: Teşekkür ederim
Arda tekrar göz devirdi ve geri oturma odasına gitti ben de odaya girdim oda kocamandı. Tamamen beyaz renkle döşenmişti ve çok ferah gözüküyordu. Kocaman bir yatağım vardı yatağımın hemen karşısında bir makyaj masası vardı. Makyaj masasının yan tarafında bir kapı daha vardı o kapıyı açınca giyinme odası olduğunu gördüm. Giyinme odası da baya büyüktü. Odamı çok sevmiştim. Yatağıma uzanıp telefonumu elime aldım. Biraz telefonla oyalandım hava da kararmıştı. Tekrar telefonuma bakacağım sırada kapı çaldı.
Ben: Gell
İçeri Kuzey girdi.
Kuzey: Hadi yemek yiyeceğiz seni bekliyoruz
Ben: Tamam
Kuzey gitti ben de aşağı kata indim yemek odasına gittim herkes oturmuş gerçekten de beni bekliyordu. Bir tek Arda ile Kuzey’in arası boştu oraya oturdum.
Babamın işaretiyle yemeğe başladık.
Ben de iştahsızlık vardı bunun için ne kadar zorlasam da kendimi çok yemek yiyemiyordum çok zorladığımda da kusuyordum. Tabağımla bakışıyorduk. Kuzey beni dürttü.
Kuzey: Tabakla bakışmayacaksın yalnız yemek yiyeceksin
Ben: Yemek istemiyorum
Kuzey: Yiyeceksin ama
Ben: İstemiyorum yaa
Berk ters ters bize bakıyordu.
Berk: Bırak abi ya yemesin bi de onun nazlarıyla mı uğraşacağız
Ben sofradan kalktım.
Ben: Afiyet olsun size
Sonra kimsenin bir şey demesine izin vermeden yemek odasından çıktım ve kendi odama gittim. Tam tişörtümü çıkarttım odaya Kuzey girdi. Hemen önüme döndüm ve tişörtü üstüme tuttum. Sırtımda o adam yüzünden kemer izleri ve yaralar vardı ve görmesini istemiyordum.
Ben: Kapıyı çalsana ya
Kuzey: Arkanı dön
Ben: Hayır dönmeyeceğim hem çıkar mısın dışarı üstümü değiştireceğim
Kuzey: Ada dön arkanı
Arkamı döndüm. Kuzey yaklaştı eli sırtıma değdi acıyla yüzümü buruşturdum. Kuzey hemen elini çekti.
Kuzey: Canını mı acıttım? Özür dilerim... Bunları sana kim yaptı?
Ada: O adam... Kimseye söyleme olur mu? Öğrenmelerini istemiyorum.
Kuzey bir şey demeden odadan çıktı ve 2-3 dakika sonra odaya geri döndü elinde bir krem vardı. Yanıma yaklaştı ve arkamı döndürdü kremi yaralarımın üstüne sürmeye başladı işi bitince kremi kapattı ve ben de tişörtümü giydim.
Kuzey: Ada ben gerçekten inanamıyorum sana bunu yaptıklarına... Kuzey bir sıkıntılı bir nefes verdi ve tekrar konuştu.
Kuzey: Ben senin gerçekten abin olmak istiyorum beni affedebilecek misin?
Zaten bu yaşıma kadar sevgisiz büyümüştüm artık ben de sevgi ve ilgi hakediyordum. Kuzey’e baktım ve gülümsedim.
Ben: Evet seni affediyorum... abi
Kuzey donup kalmıştı hareket etmeden öylece bakıyordu. Biraz omuzlarından sarstım. Kendine geldi.
Kuzey: Ne dedin sen! Ne dedin
Güldüm.
Ben: Abi dedim
Kuzey abim bir anda beni kucağına aldı ve döndürdü bir yandan da bağırıyordu.
Kuzey: ALLAAAHH! ABİ DEDİİİ ABİ DEDİİİİ!
Gülüyordum bir yandan da düşmemek için abime sıkı sıkı tutunuyordum.
Ben: Abi yeter midem bulandı yaa
Odaya birisi girdi...
|
0% |