Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. BÖLÜM

@psikopat_yazar

Merhaba arkadaşlar güzel bir kitap ve macera ile beraberiz, hadi bu yolculukta benimle birlikte ilerlemeye başlayın...

 

Keyifli vakitler dilerim.

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

Yazar'ın Ağzından;

 

Mardin Mezopotamya'nın kalbi törenin vücut bulmuş hali, Mardin'de nice kadınlar yapılan yanlışların bedeli olarak sevmedikleri insanlarla evlendirilmiş, Eslem Acar Urfa'nın köklü aşiretlerinden olan bir kadın, erkek kardeşinin yanlışına kurban gidecek olan kadın...

 

Eslem aslında babasının ilk eşinden olan kızdır, şöyle ki babası annesi ile evliyken başka bir ilişkisi daha vardır ve o kadından erkek çocuklar olmuştur, abileri onu ne kadar sevse de Eslem'in kurban olmasına karşı gelemeyecekler, gelelim artık hikâyemizin başlangıç çizgisine...

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

Yazar'ın Ağzından; Hani her yerde sürekli dile getirilen doğuda gerçekleşen töre olayları var ya, tam da o töre olaylarının ortasına düşecek olan bir kız, İstanbul'da tıp okuyan ve mezun olup sonunda çalışmaya başlayan Eslem Acar. Bir kadın kaç defa coğrafya kaderdir lafına kurban olabilir, Eslem yoğun bir nöbetten sonra sabah erkenden evine adımlayıp, direk uykunun kollarına atar kendini, öğleden sonra 3 gibi uyanır, elini yüzünü yıkayıp telefonunu eline aldığında Urfa'dan sayısız cevapsız arama görünce hemen babasını arar. "Alo, baba hayırdır inşallah" babası derin bir nefes çeker ve konuşmaya başlar "Eslem, Ateş kız kaçırmış, hızlıca Urfa'ya gelmen gerekiyor kızım" nefesini tuttu kız, erkek kardeşi kız kaçırmıştı, acaba kimin kızını kaçırmıştı diye düşünürken babasının sesi doldu kulaklarına "Korhanlar'ın kızını, Nehir'i kaçırmış" bu kıyametin habercisiydi adeta, Korhan'lar Mardin'in köklü aşiretiydi, Mardin'de bulunan tüm aşiretlerin başıydı. Allah kahretsin dedi kız içinden, telefonu hızlıca kapatıp, giyinme odasına girip valizine kıyafetlerini doldurup kapattı, valizini eline alıp aşağıya indi, Seher'e dönüp konuştu "hazırlan kuzen, Urfa'ya gidiyoruz" Seher gözlerini kocaman açıp hızla yukarı odasına çıkıp hazırlandı, Seher de iç mimarlık yapıyordu, uzun uğraşlar sonucu babası ve amcasını ikna ederek aynı eve çıkmışlardı, evet İstanbul büyük yerdi ama onlar için büyük küçük önemli değildi, Seher de valizi ile aşağıya inip "hazırım ben abla, hadi çıkalım" İkisi de Eslem'in arabasına binip, havalimanına doğru yola çıktılar, havalimanına gelip içeri geçtiler, babasının adamları havalimanının her tarafını sarmıştı, babasının sağ kolu olan Maho önlerine gelip valizlerini aldı, özel uçakların olduğu kısıma geçip uçağa bindiler, uçak kalkış yaparken ikisi de ne olacağını düşünüyordu, çünkü biliyorlardı ki bu işin ucunda iki sonuç vardı, ya berdel olacak ya da kaçan iki genç ölecekti...

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

Mardin;

 

Resmen delirecekti adam, babaları gelip kız kardeşiniz kaçmış demişti, hangi it Korhanların kızını kaçırır diye düşünürken babasından duyduğu şey ile resmen çılgına dönmüştü, ne demek Acar konağının küçük oğluna kaçmış, Ateş resmen ölümünü kendi elleri ile yazmıştı, babası hazırlıkları tamamlamış, şimdi de annesinin feryatları arasında arabalara binip Urfa'ya doğru yola çıkmışlardı, hızla akıp giden yol ile normalde biraz uzun süren yolculuk 1 saate bitmişti, Acar konağının önünde duran onlarca arabanın arkasına park edip çıktılar, Acar konağının içine girip aşiretlerin oturduğu şark odasına geçip oturdular, çok gergin bir hava vardı, iki aşiretin de bapir'i çatık kaşlarla izliyorlardı etrafı, bir ağa söz hakkı isteyip konuşmaya başladı "zaten iki aşiret birbirine düşmandır, o nedenle ikisini de öldürsün Demir ağa" kaşlarını çatmıştı, kız kardeşini öldürmekten bahsediyordu, böyle bir şey mümkün dahi olamazdı, hızla ayağı fırladı "kardeşimi öldürmekten mi bahsediyorsun, asla!" Adeta kükremişti. Başka bir ağa söze atladı "bunu kabul etmezsen eğer, Acar'lar sana kız vermek zorunda" Demir yutkundu, sevmediği bir kızı almalarını, evlenmelerini istiyorlardı, diğer ağalar da onaylayan sesler çıkarınca iki bapir de bastonunu sertçe yere vurarak "Madem çocukların ölmesine gönlün yok, o zaman Mehmet ağa sana kızı Eslem'i verecek" demişti aynı anda, Demir yutkundu, bu karar resmen onların ölümüydü, Mehmet ağa ayağı kalkıp "o zaman kızımı Korhanlar'ın gelini olarak kabul ediyorum." Demir dalga geçercesine güldü, ah bu erkek çocuk sevdası, sırf oğlu ölmesin diye oğlunun hatasına kurban etmişti kızını.

 

Mehmet ağa kapıdan çıkıp gitmişti, kızının odasına çıkıp kapıyı çaldı, içeriden girmesi için onay veren kızının odasına girip, kızının yanına oturdu, gözleri dolarak "özür dilerim babam, affet beni" Eslem yutkunmuştu, çünkü kararı anlamıştı, erkek kardeşi kurban gitmesin diye babası onu kurban etmişti, gözünden bir yaş süzüldü usulca, yüreği kanadı genç kızın, oysa ne hayaller vardı onun aklında düğünü ile ilgili, babası ona hazırlanıp aşağıya in diyerek çıkmıştı, ayağı kalkıp hazırlandı.

(Belindeki kemer ve elindeki detay olmadan düşünün)

 

Eslem yöresel kıyafeti ile aşağıya indi, ağalar gitmiş sadece Korhan'lar ve Acar'lar kalmıştı, Eslem şark odasına geçip ayakta durdu, tüm gözler ona dönmüştü, babası yanını gösterdiğinde hemen geçip oturdu, çok geçmeden Maho içeri gelip "ağam imam geldi" dediğinde Mehmet ağa başını sallamıştı, İmam odaya girip ağalara Selam verip oturmuştu, Seher kuzeninin yanına gidip siyah şalı eline vermişti, Eslem şalı başına örtüp imamın önüne oturmuştu, Demir de yanına oturunca imam çok uzatmadan nikahlarını kıyıp Allah katında onları karı koca yapmıştı, mehir sorulduğunda Eslem ne kadar istemese de kaynanası gelinine 5 kilo altın, kayın babası hastanenin hisselerinin yarısını, Demir de Diyarbakır'da bir ev vermişti. İmam gidince Korhan'lar da 2 gün sonra düğün olacağına dair anlaşma yapmışlardı, daha fazla laf söz olsun istemiyorlardı, Selma hanım iki gelini ile Urfa'da kalmış, hızlıca çeyiz alışverişini halletmişlerdi, diğer gün kahvaltıdan hemen sonra Mardin'e dönen Selma hanım ile gelinlerinden sonra da Eslem artık rahat bir nefes almıştı...

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

Düğün Günü;

Düğün günü gelip çatmıştı, Ateş ve Nehir artık konağa gelmiş ama Eslem onlarla tek bir kelam dahi etmemişti, eve gelen kuaför ekibi ile hızlıca hazırlanmıştı, elbisesini giyip yardımcılar tarafından elbisenin fermuarı kapatılmıştı.

 

(Eslem'in giydiği elbise)

 

Tabi ki de gelinlik giyip beyazlar içinde gitmeyecekti o eve, sonuç olarak istemediği bir evlilikti, bu elbiseyi özel olarak tasarlatmıştı, hazır olduğu sırada dışarıdan gelen korna ve zılgıt sesleri ile gözleri dolmuştu, Ali abisi kapıyı açıp girdi, Sinan abisi de gelmişti, abisi karşısında durup, elindeki kırmızı kuşağı belinden 3 defa geçirip alnını öpmüştü, Sinan abisi elindeki kırmızı duvak ile kardeşinin karşısında durup önce elinde kurdeleye bağladığı anahtarı gösterip konuşmaya başladı "bilirsiniz bizim adetlerimizde gelinliği ile çıkan kefeniyle girer bu eve diye bir saçmalık var, ben bu anahtarı kız kardeşimin boynuna asıyorum çünkü bu evin kapısı ona her daim açık bunu herkes bilsin diye" dediklerinden sonra Eslem'in gözünden bir yaş yuvarlanıp yere düştü, Sinan abisi anahtarı boynuna astıktan sonra duvağı kardeşinin başına örttü, iki abisinin kolunda aşağıya indi, Demir kapıda simsiyah damatlık içerisinde bekliyordu onu, Eslem'i Demir'in önünde durdurup "kızımız sana emanet" demişti abileri, Demir'in koluna girip zılgıtlar eşliğinde bahçeye çıkmışlardı, arabalara binip uzun bir konvoy eşliğinde Mardin'e doğru yol aldılar, ikisi de sessiz, ikisi de çaresizdi, 1 saat sonra düğün salonunun önüne gelip arabadan inmişlerdi, salona geçip önce nikah masasına geçip evet demiş, ardından da dans etmişlerdi, danstan sonra türlü halaylar ve oyunlar dönmüş bir çoğunda kuzenlerinin zoruyla girmişti, son halayda ise başı çeken Demir'in elinde davetlilere görsel şölen tattırıyordu karı koca, düğün sonunda bittiğinde, hızla eve gitmişlerdi, bir kaç gün konakta yalnız kalacaklardı, konağa geldiklerinde Eslem odaya çıkmıştı, Demir içeri nefes nefese girip, kapıyı kapattığında yatakta oturan Eslem ile kısaca durup daha sonra banyoya geçip duş almıştı, banyoda üzerini giyinip odaya gelmiş, Eslem'e dönüp "istersen sen de duş al" demişti, Eslem başını sallayıp giyinme odasından kıyafet alıp banyoya geçmiş kapıyı kilitleyip duşunu almıştı, banyoda geceliğini giyip, odaya geçtiğinde, Demir'in çoktan uyuduğunu görüp, o da derin bir uykuya dalmıştı...

 

❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗❗

 

Ve bölüm sonuna geldik, yeni bölümde görüşmek üzere 💋

 

Yıldıza basmayı unutmayın🤭🤏🏻

 

 

Loading...
0%