@psikopat_yazar
|
Merhaba canlarım ben geldim, oy verip, yorum yapmayı unutmayın Seviliyorsunuz bal böceklerim🫶🏻💋 Hadi bakalım bölüme geçelim _______________________________________
4 Ay Sonra
Eslem Korhan'ın Ağzından; 4. Ayıma girmiştim, bu gün bebeklerimizin cinsiyetlerini öğrenecektik, benden çok Demir heyecan yapıyordu, ikiz gebelik yaşadığım için karnım tek gebeliğe göre baya bir belli ediyordu kendini, kıyafetlerim bana olmadığı için bir sürü hamilelik elbisesi ve pantolonu almıştım, tabi ki en büyük destekçim her zaman olduğu gibi yine kocamdı, ne kadar nazlansam da nazımı çekiyordu, üzerimizi değiştirmiş, şimdi de avluda kahvaltı yapıyorduk, ben her şeyden deli gibi yerken, Meriç korku ile bana bakınca, ne var dercesine baktım, o da boğazını temizleyip gülümseyerek yemeğine dönmüştü, kahvaltı bitince hızlıca arabaya binip hastaneye doğru yol almıştık, hastanenin önünde durduğumuzda arabadan inip yanıma gelip elimi tutan kocamla içeri geçip, kadın hastalıkları ve doğum alanına geçip bekledik, içeriden bir hasta çıkarken, asistan benim ismimi seslenince, ayağı kalkıp odaya geçtik, Arzu bana sedyeyi işaret edince gidip uzanmıştım, karnımı açtığımda, soğuk jel irkilmememe sebep olmuştu, Arzu yavaş yavaş aleti karnımda gezdirip "bakalım bu miniklerin cinsiyeti neymiş?" Diyerek gülümsemişti, Demir heyecanla baktığında, Arzu gülümseyerek "küçük hanım ve küçük beyin keyfi gayet yerinde" ikimiz de dolu gözlerle birbirimize bakmıştık, yavaşça jeli silip karnımı kapatarak, masanın önündeki koltuklara oturduk, Arzu bize bir kaç takviye verip, uğurladığında. Demir direk çarşıya sürmüştü, arabayı park edip indiğimizde, el ele tutuşup, çarşının içine girdik, bir bebek mağazasının önünde durup içeri girdik, içeri el ele girdiğimizde, karnı hafif belirginleşmeye başlayan Berfin'i burada görmeyi beklemiyorduk, annesini görmek için geldiğini söylemişti, karnıma bakıp minik bir tebessüm ile bakıp tekrar kocasına dönüp reyonlar arasında geziyordu, kocam gördüğü ne kadar mavi ve pembe şey varsa almıştı, tabi ben renk seçmelerini istemediğim için her renkten kızımıza ve oğlumuza almıştım, aklıma gelen isim ile Demir'e yaklaşıp, elini tuttum "aşkım, oğlumuzun adı Miran olsun mu?" Dediğimi duyunca, elime bir öpücük kondurup, başını olumlu anlamda sallayarak yanıtladığında, çok mutlu olmuştum, o da bana dönüp " o zaman kızımızın ismi de Miray olsun mu yavrum?" Teklifi hoşuma gitmişti, birbirine de çok yakışmıştı. Biz kocamla bebeklerimiz için alışverişi bitirip, konağa geçmiştik, herkes heyecanla bize baktığında ben heyecanla "biri kız, biri erkekmiş" demiştim, duyan herkes çok sevinmişti, bizi tebrik ettiklerinde, hep birlikte sedirlere geçip oturmuştuk. Haydun babam adamlara emir verip, kurbanlar kesip, yemekler dağıtın demişti. Adamlar konaktan çıkarken, akşam yemeği için hazırlıklar yapılıyordu, yukarı çıkmak istiyordum ama merdivenler gözüme dağ görünmüştü, yavaşça ayağı kalkıp merdivenlerden sakin bir şekilde çıkmaya başlamıştım ki, yarısına bile yetişmeden kocam yanıma gelip beni durdurarak kucağına alarak yoluna devam etti. En çok hoşuma giden kısım da etrafımdakilerin bu şekilde üstüme titremesiydi, özellikle de kocamın ilgisi çok başkaydı... Odamıza çıktığımızda, beni yatağa bırakıp, başıma minik bir öpücük bırakıp geri çekildi, üzerindeki ceketi çıkartıp, koltuğun üzerine bıraktı, bana dönüp "yavrum, duş almak ister misin?" Duyduğum şey ile kafamı hayır anlamında sallayıp, başımı iyice yastığa gömdüm, gözlerim yavaş yavaş uykuya dalarken, tıkırtı sesleri geliyordu kulağıma, daha sonra yatak biraz çöküp, üzerimdekileri çıkardı, mırıldandığımda üstümü değiştirmişti.
Demir Korhan'ın Ağzından; O kadar nazlı bir kadındı ki Eslem, hele bir de hamilelikten sonra daha da bir nazlı olup çıkmıştı, karımın bu nazlı ve bana şımaran haline bayılıyordum, mırıldanıp uykuya geçiş yapan güzeller güzeli bu kadın benim karım, çocuklarımın annesiydi. Gebelik zaten zor bir süreçken, bir de ikiz bebeklere gebeydi, elimden geldiğince ona yardımcı olmaya çalışıyordum ama başarılı olduğumdan pek de emin değildim. Eslem'i kendime çekip boynunu derince koklayarak ben de kendimi derin bir uykunun kollarına atmıştım. ________________________________________
Sabah gözlerimi açtığımda karım yatakta bağdaş kurmuş beni izliyordu, gülümseyerek ona baktım, kendimi onun gibi oturur pozisyona getirip, dudaklarına kapandım, özlediğim sıcaklık dudaklarıma yayılırken, tebessüm etmiştim. Ben öpüşü derinleştirdiğimde, Eslem kucağıma kurulmuştu, tam kasıklarıma oturunca istemsiz bir şekilde inlemiştim, elimi kalçasına koyup sıktım, bu defa o dudaklarıma inlemişti, boynuna doğru dil darbelerimi bırakırken, bir anda tıklanan kapı ile Eslem hafifçe geri çekilip "aşkım, kapı çalıyor" dediğinde sinirli bir hırıltı bırakıp "boş ver yavrum, çalar çalar gider" demiştim. Dudaklarını sömürmeye devam ederken tekrar kapı çaldığında, sinirlenmiştim. Açmıyorsak git işte kardeşim, ne zorluyorsun, burnumdan soluyarak gidip kapıyı açtığımda karşımda sırıtan 1 adet Meriç görmeyi beklemiyordum, p*ç herif sırf beni sinir etmek için bu şekilde yapıyordu, dışarı çıkıp kapıyı kapattım, Meriç'e dönüp "ne var, ne istiyorsun lan" dediğimde, sırıtarak bakıp "abi, kahvaltı hazırmış, yengemi de alıp gel" dediğini duyunca ensesine bir tane vurup "bunun için miydi bu tantana" dediğim şeyden sonra kahkaha atıp, arkasını dönüp gitmişti, ben odaya geri döndüğümde Eslem üstüne hamile elbisesini giymişti bile, ulan Meriç. Resmen karımla arama giren kara kedi olmuştu, ben de banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp, odaya geçip giyindim, sonra da karıma dönüp önüne diz çöküp, önce karnına 2 tane öpücük bırakmış, sonra da ayaklanıp elini tutarak odadan çıkarmıştım, aşağıya inip kahvaltı masasına geçip oturduk, ben yemeye başladığımda herkes başlamıştı, sessiz bir şekilde kahvaltımızı yapıp, sofradan ayaklandık. Ben annemlere dönüp "ben şirkete gidiyorum, karım ve çocuklarım size emanet" dediğime annem gülümseyip "merak etme annem, bana emanetler" dediğinde, rahat bir şekilde konaktan çıkıp, şirketin yolunu tutmuştum...
--------------------------------------------------------------
Yazar'ın Ağzından; zamanın ne kadar hızlı geçtiğini biliriz, mesela ben yarın görüşürüz dediğim dostumun 4 yıldır mezarına gidiyorum, demem o ki hiç bir şeyi ertelemeyin, sevdiğiniz varsa gidip söyleyin, küstüğünüz varsa barışın, tabi size demiyorum sizi yarayalayan insanı affedin diye ama beklettiğiniz yarın yaparım ya dediğiniz ne varsa yapın, ölümlü dünya, hayat beklemeye de bekletmeye de gelmiyor...
________________________________________
Umarım ki hepiniz çok çok mutlu olursunuz, yeni bölümde görüşmek dileğiyle 🥰
________________________________________
Hepinizi seviyorum, okuyup yıldıza basmayı unutmayın.
________________________________________
Lütfen okuduktan hemen sonra yeni bölüm yazmayın, ben zaten yazınca atıyorum, elbette kurgumu beğenmeniz ve yeni bölüm istemeniz gayet doğal hepinizi çok seviyorum, iyi ki varsınız 🫶🏻
________________________________________
Daha yeni yazmama rağmen 452 tane kalbe dokunmuşuz, iyi ki siz "Mezopotamya'nın Kalbinde" ailesi🥰🫶🏻
________________________________________
Sadece yıldız konusunda biraz sitemliyim, lütfen okuyan arkadaşlar yıldıza basabilir mi? Gerçekten bu ufacık şey bizi çok mutlu ediyor, üstelik bundan bizim bir kazancımız yok, tabi sizin de bir kaybınız yok😊🙏🏻 Çok çok çok değerlisiniz benim için çiçeklerim, hepinizi çok seviyorum 🥰
Instagram hesabı; psikopat_yazar.0 Hepinizi bekliyorum 🥹 |
0% |