Yeni Üyelik
3.
Bölüm
@pwrettis

İçime derin bir nefes çekip kapıyı tıkladım. Birkaç adım arkaya gittikten sonra saçlarımı düzeltip yüzüme güzel bir gülümseme takınmaya çalıştım.

Rol yaparak yaşamak gerçekten zordu.

Kapı birkaç dakika sonra Egemen'in annesi tarafından açılmıştı. Gülizar Teyze'ye gülümseyip "merhaba," diye mırıldandım.

Buraya üçüncü gelişimdi ve Egemen'in ailesinden hala utanıyordum.

"Buyur, geç içeri." Dedi Gülizar Teyze yüzündeki gülümsemesi ile. Hafifçe başımı sallayıp ayakkabılarımı çıkarttım.

Zenginlerdi fakat eve ayakkabıyla girmiyorlardı.

"Ee, nasılsın bakalım?" Diye sordu Gülizar Teyze. "İyi, siz?" diye yanıtladım onu.

"İyi bende. Egemen odasında bekliyor," merdivenlere yöneldiğimde gözüme Egemen'in çocukluk fotoğrafları çarpmıştı.

Birkaç saniye fotoğrafları inceledikten sonra tekrardan yukarı çıkmaya devam ettim.

Egemen'in odasının önüne geldiğimde içimde anlayamadığım bir heyecan oluşmuştu. Yüzüme ne ara yerleştiğini bilmediğim gülümsememi silip kapıyı tıkladım.

"Gel," diyen Egemen'in sesiyle birlikte kapıyı açıp içeriye doğru bir adım attım. Ne yapacağımı veya ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

Yapabildiğim tek şey kapının önünde put gibi durmaktı.

"Gelsene yanıma." Dedi Egemen halime gülerek. Gözüm gülümsemesine takılsa bile son anda bakışlarımı gösterdiği yere çevirdim.

Yanına; yani yatağına oturduktan sonra parmaklarımla oynamaya başladım. İkimizden başka kimse yoktu, bu odada baş başa kalmamızın düşüncesi bile kalbimi hızlandırmaya yetmişti.

"Diğerleri gelene kadar uno oynamaya ne dersin?" diye sordu gözlerini bana çevirip. Onaylayan mırıltılar çıkardığımda yavaşça omzuma vurup güldü.

"Tamam ilk kez odama geldin ama kendin ol, okulda nasılsan o şekilde davran." kendimi okuldaymış gibi hayal etmeye çalışsam bile becerememiştim.

Egemen ile bu odada baş başa olduğumuzu düşünmemeye çalışıp "oynayalım o zaman." dedim.

Yataktan kalkıp dolabına doğru ilerledi. Dolaptan unoyu çıkardıktan sonra yanıma gelip tekrardan yatağa oturdu.

Egemen'i incelemekten odasına odaklanamadığım için nasıl bir odası olduğunu bilmiyordum. Meraklı birisi olduğumdan birkaç saniye gözlerimi odada gezdirdim.

Yatağı gri renkte olsa bile çarşafları ile yastığı beyazdan oluşuyordu. Perdeleri de koyu gri ile beyazdı.

Dolabı da griydi ve çalışma masasında sadece beyaz rengini kullanmıştı. Bir duvarı kaplayan kitaplığı da grinin koyu tonlarındaydı.

Odasını incelemeyi bıraktıktan sonra Egemen ile birlikte kartları kutusundan çıkarttım.

Biraz karıştırdıktan sonra ikimize de yedişer yedişer kartları dağıtıp ortaya da bir tane kağıt koydum.

Geriye kalan kağıtları da kenarı yerleştirdikten sonra kağıtlarımı incelemeye başladım. Kartlarımın sadece biri siyah joker karttı.

Yine de bir artı dördümün olması beni sevindirmişti.

"İlk kim başlıyor?" diye sordum Egemen'e. Bir süre kartlarını gözden geçirdikten sonra sarı kartını attı.

Bende hemen ardından bir sayılı sarı kartımı ve bir sayılı yeşil kartımı atıp combo yaptım.

Bir süre oynamaya devam ettiğimizde ikimizde sadece iki kart ile kalmıştık. Egemen sırıtarak bana baktıktan sonra artı dört kartını atıp uno!" diye bağırdı.

Oyunun başından beri sakladığım artı dörtü atıp güldüm. "Sekiz kart çek bakalım." oflayarak sekiz kartını çektikten sonra "renk ne?" diye sordu.

Elimde kalan kart kırmızı renk olduğundan "kırmızı" dedim. Elindeki kırmızı kartı attığında bende son kartımı atıp ellerimi kaldırdım.

"Bittim!" oflayarak kartları topladıktan sonra ayağa kalkıp kutuyu dolabına koydu.

Tekrardan yanıma oturduğunda kapı çalmıştı. "Gel," dedi kapıya doğru. İçeriye Yasemin ve Lalin girmişti.

"Hoşgeldiniz." Dedi Egemen. "Hoşbulduk." diye karşılık verdi onlarda.

Serkan da geldiğinde hepimiz yatakta bir daire oluşturmuştuk. Yatak geniş olduğundan daire oluşturmamız zor olmamıştı.

"Ee, nedir acil olan?" diye sordu Yasemin. Egemen cips paketini açıp yememiz için cipsi ortaya koydu. Serkan ile Lalin cipse yumulurken Yasemin ile ben büyük bir dikkatle Egemen'in konuşmasını bekliyorduk.

"Geçen günlerde birisi bana yazdı. İsmini bilmiyorum, benimle anonim olarak takılıyor. Genellikle son sözleri bıçak gibi saplanıyor bana." Dedi. Yasemin ile aynı anda birbirimize bakıp gizlice sırıtmıştık.

Bu anonim olarak takılma olayını bir tek Yasemin'e anlatmıştım. Lalin'e anlatmayı istesem bile o gece işi çıkmış, bizim kız gecemize katılamamıştı.

Bende ona sonra söylemeye karar vermiştim.

Serkan'a anlatmayı düşünmüyordum çünkü onun ağzında bakla ıslanmıyordu. Egemen'e öteceğini bildiğimden ona söylememeye karar vermiştim.

"Mesajları göstersene kanka, bizde bakalım." Serkan bir yandan cipsini çiğnerken bir yandan da konuştuğu için ağzının içini görmüştük.

"İğrençsin!" Diye bağırdı Lalin ağzındaki lokmayı yuttuğu gibi. Başımla Lalini onaylayıp tekrardan Egemen'e çevirdim gözlerimi.

"Mesajları göstersene bi'." Dedim ağzıma bir cips atmadan önce. Telefonunu çıkarıp birkaç şey yaptıktan sonra bana uzattı.

Herkes başıma toplandığında mesajları okumaya başlamıştık. Mesajları bilsem bile dikkat çekmemek için okuyordum çünkü ona çok yakınından birisi olduğumu söylemiştim.

"Oha!" diye bağırdı birden Lalin. Anlamaz bir şekilde ona baktığımda ilk mesajlaşmamızda yazdığım mesajlardan birini gösterdi.

Yıllarca beni göremeyen sen, şimdi mi göreceksin sanki?

Lalin mesajı işaret edip "yuh!" diye bağırdı. "Kız fena saplamış." Yasemin ile bakışıp tekrardan gizlice sırıttıktan sonra önümüze döndük.

"Yalnız kız her ne kadar laf soksa bile, canının nasıl yandığı çok belli oluyor." Dedim Egemen'e. Yasemin de hızlıca başını sallayıp "aynen," dedi.

Serkan elleri yağlı olduğundan serçe parmağıyla ekranı aşağı kaydırıp diğer mesajları okumaya başladı.

"Kızın canını yakmışsın, baksana. Kanka ayağı göt ayağı diye kullananlardan nefret ederim demişsin resmen." Serkanın sözleriyle burukça gülümsedim. Bu mesajları aldığımda gerçekten canım çok yanmıştı.

"Biliyorum, biliyorum ama bunu yazmam lazımdı. Kıza umut vermek istemiyorum ama sevdiğim birisi var, bundan dolayı da bunu yazdım." Sevdiği kişiyi bir türlü kimseye söylememişti Egemen.

Her ne kadar sıkıştırıp sorsak da cevap vermeyip kurtulmuştu.

"Tanıdığımız biri mi peki bu yenge?" diye sordum canım her ne kadar yansa da. "Sevdiğim kız mı?" Başımı olumlu anlamda sallayıp parmaklarımla oynamaya başladım.

"Tanıdığınız birisi. Özellikle Sena çok iyi tanıyor." Son kurduğu cümle ile aklıma gelen ilk isim Yasemin ile Lalin olmuştu.

Gözlerimin yanmaya başladığını hissettiğimde yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim.

"Ben bir su içmeye gideceğim." Diyerek açıklama yaptıktan sonra odadan çıkıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım.

Mutfağa girdiğimde yalan söylemek istemediğimden bir yudum su içip kalçamı tezgaha yasladım.

Daha fazla kendimi tutamayarak gözyaşlarımın akmasına izin vermiştim.

O birini seviyordu, hemde benim çok yakından tanıdığım birisini.

 

 

Loading...
0%