Yeni Üyelik
19.
Bölüm
@pwrettis

Okur kuşlarıma sesleniyorum dm'e gelebilirsiniz ve HATTA GELİN YAA

Bol bol konuşur muhabbet ederiz ve hatta dayanamayıp spoi bile verebilirim smsms

Lalina biliyor her seferinde spoi verip durdum onaa

Oy sınırını doldurmuyorsunuz ve bende oy sınırını bölüm yazabilmek için koymak zorunda kalıyorum fakat karar verdim bölümler yazdıkça gelecek ve oy değil yorum sınırı olacak.

Yorum sınırı: 70

Bende sizin yorumlarınıza cevap verince seksen yorum falan oluyor ama yorum sınırı koydurtma nedenim yorumlarınızı okumak cidden çok özel ve güzel bir duyguu

Bir-iki kişi dm'den yazdı ama geriye kalan da sıkıldıkça yazabilirr

Neysee iyi okumalarr

***

"Ee, hayat nasıl gidiyor?" Dakikalardır boş boş korece konuştuğumuz için konuşacak sıradan bir konu kalmamıştı ve hayatımı veya yaşadıklarımı anlatmak istemiyordum.

Konuştuğum kişi okula yeni gelen Edis'ti ve Edis cidden çok iyi birisiydi. Koreli olduğu için sanki onunla flörtleşiyormuş gibi konuşuyorduk ama aslında flörtleşmiyorduk.

Tamam, ben böyle deyince beyniniz bulandı.

Kerem beni eskiden kırdığı için fazlasıyla zevk alacağım birşey yapmış, Edis ile flörtleşiyormuş gibi davranmaya başlamıştım. Bunun iyi kısmı ise korece konuştuğumuz için kimsenin bizi anlamıyor olmasından kaynaklanıyordu.

"Kerem bize bakmıyor." Belki de bugün bu cümleyi elli kere duyduğumdan dolayı sinirden sağ elimi yumruk yapmıştım.

Kerem'in bizi izlemesi gerekiyordu. Kıskanacaktı ki ben bundan keyif alacaktım.

Kerem, RİCA ETSEM BİRAZ SÜRÜNÜR MÜSÜN?!

Tamam, sakinim.

SAKİN FALAN DEĞİLİM!

"Çok sinirim bozuldu!" Dedim kahkaha atarak. Ediste kahkaha atmıştı.

Edis dememe bakmayın, bu benim ona taktığım adıydı. Gerçek adı ise Eun-Woo'ydu.

"Kahkaha atsak bile bize bakmadı." Dedi Edis gülümseyerek.

"Bu işin tadı tuzu kaçtı!" Dedikten sonra bir kahkahayı daha patlatmıştım.

"Hadi ama, yapması gereken tek şey kafasını sağa çevirip bize bakmak." Edis'in lafını kafam ile onayladıktan sonra kahkahamı durdurabilmek için elimi dudaklarıma örttüm.

"Geuneun jiltuhaji anhneunda." Dedi Serra sırıtıp bize bakarak. (Korece'de 'kıskanmıyor' anlamında kullanılan bir kelime.)

Serra'ya zorla korece öğrettiğim için dediklerimizi anlayıp konuşabiliyordu.

Serra'ya bilerek korece öğretmiştim çünkü diğer kızların aksine dedikodu yapabilmek için dil uydurmak zorunda kalmamıştık.

"Al-ayo!" Dedim kıkırdayarak. (Korece'de 'bilmiyorum' anlamında kullanılan bir kelime.)

Korece bilen birisi bizi engelli falan zannederdi herhalde.

***

Ballarım bölümleri zaten çok sık atıyorum ve iki gündür çok az ders çalıştığımı fark ettim. Bu yüzden yine bol bol bölüm atacağım fakat bunun gibi veya bundan daha uzun bölümler atacağım.

İyi günler dilerim!

 

Loading...
0%