Yeni Üyelik
21.
Bölüm
@pwrettis

Üstteki şarkıyı açıp dinleyin, olur mu?

"Ben senden vazgeçtim ama bağımızdan değil!" Diye bir kısım var, o kısmı Elif Filiz adlı bir okuyucum ve aynı zamanda arkadaşım olan kişinin yorumundan aldım. Birkaç bölüm geriye giderseniz yaptığı yorumu bulabilirsiniz.

İyi okumalar.

***

Gözlerimi hafifçe aralayıp etrafıma bakındım. Burası neresiydi be?

Ayrıca, altımdaki sıcak ve yumuşak yastık neden sıcaktı?

Altımdaki şeye baktığımda yastık dediğim şeylerin Kerem'in baklavaları olduğunu fark etmem ile dudaklarımın arasından bir "Hii!" nidası kaçtı.

Hızlıca üstünden kalkıp üzerimdeki kıyafetlere baktım.

Dün giydiğim gri eşofman ile beyaz sweat üstümdeydi.

"Benim burada ne işim var?" Dedim gözleri hafif aralı Kerem'e.

"Gece ikimizde sarhoştuk. Devamında da..." Bir anda duraksadı. Eli dudaklarına gittiğinde yutkundum.

Gece neler olmuştu?

"Sen beni öptün." Fısıltı gibi çıkan sesi duyduğumda nefessiz kalmış gibi hissettim.

Hadi ama, bu şaka, değil mi?

"Şaka yapmıyorum Elisa. Böyle bir konuda şaka yapmam." Böyle bir konuyu daha önce hiç konuşmadık, şaka yapıp yapmayacağını nereden bileceğim?

Demekki o böyle durumları fazlasıyla yaşamış.

Bir anda yataktan kalkıp üzerime gelmeye başladığında şaşkınlıkla ona baktım.

Beni duvar ile arasına aldığında yutkunarak gözlerine baktım.

Sonumu getirecek gözlerine.

"Yetmedi mi bu küskünlük?" Dedi kafasını eğip yüzlerimizi eşitlerken.

Bir anda tek eliyle iki elimi birleştirip ellerimi kafamın üstünde tuttu.

Ne yapıyordu bu?

"Ne yapıyorsun Kerem?" Dediğimde içine derin bir nefes çekerek ofladı.

"Cidden mi? Yaptıklarımdan dolayı pişman olduğumu söyledim ve özür diledim. Yetmedi mi artık? Özlemedin mi beni?"

Herşey bir özürle geçmiyordu işte.

Kırgınlıklar kalbinde kalıyordu insanın. Sen o kişiyi affetsende yarası kabuk tutmuş bir şekilde orada kalıyordu.

Ama o kabuk, karşındaki kişi ne yaparsa yapsın, sen ne kadar çabalarsan çabala kalkmıyordu işte.

"Özlem geçiriyor mu kırgınlıkları?" Dedim titrek sesimle. Yıllarca yaşayıp içime attığım herşeyin bir anda omzuma binip bana yük olduklarını hissettim.

"Sırf seni özledim diye geçti mi sanıyorsun? Sırf seni özledim diye Ela ile öpüşüp onun dudaklarının üstünde gülümsediğin o anı gözlerimin önünden silip atabilirim mi sanıyorsun?"

Gözlerimden hızla yaş akmaya başlayınca Kerem ellerimi bırakıp bana sıkı sıkı sarıldı.

Ben ise hıçkırıklarla ağlamaya başladım.

"Sana tekrar âşık olmamak için defalarca bir çıkış yolu bulmaya çalıştım ama sana tekrardan kapıldım."

Hıçkırıklarım sözümü böldü.

"O gün senin yüzüğünü çıkardığını görünce boşluğa düştüm. Ben senden vazgeçtim, bağımızdan değil..."

Yavaşça aşağıya çöktüğümde Kerem yüzümü elleri arasına aldı.

"Ben senden de, bağımızdan da vazgeçmedim Elisa." Duyduğum cümle beni sakinleştirmeye yetmemiş; aksine içimdeki alevin daha da harlanmasını sağlamıştı.

"Ama arkadaşlığımıza lanet ettin!" Sesim o kadar acı dolu çıkmıştı ki ben bile şaşırmıştım.

Bir anda kaskatı kesildi.

"Evet. Arkadaşlığımıza lanet ettim. Yüzüğü çıkartmış gibi davrandım! İstediğin kadar vur bana, öldür beni ama n'olursun benden uzak tutma kendini!"

Onun da gözyaşları akmaya başladı.

"Seni çok kırdım ama sensiz de yapamıyorum! Sensiz de yaşayamıyorum Elisa!"

Yalan.

Ela ile gözümün önünde onca şeyi yapar ve söylerken bensiz yaşayamadığını söylemedin. Aksine onsuz yapamadığını söyledin.

"İki yüzlülüğün de böylesi!" Kahkaha atmaya başladığımda afallamış yüz ifadesiyle bana baktı.

"Aynı cümleleri hem Ela'ya hemde bana kurarken aklından ne geçiyordu?"

Kerem en sonunda çöktü.

"Lanet olsun!" Nefesim kesildi.

Yine bana ve arkadaşlığımıza lanet edecek düşüncesi tüm bedenimi sarıp sarmalarken tüm vücudumu bir titreme ele geçirdi.

O arkadaşlığımıza lanet etmeden ben herşeyi bitirmek istedim.

Gözüm karardı ve gözümün kararmasıyla birlikte geleceğimizi de kararttım.

Kendi ellerimle geleceğimizi siyaha boyadım.

Kendi sonumu kendim getirdim.

Mutluluğumu tek bir cümleyle yok ettim ben.

Ben hem Kerem'i, hemde kendimi bitirdim.

Kerem'den.

"Aslında, bağımızın o kadar da bir önemi yokmuş. Ben artık bağımızdan da, senden de vazgeçtim."

Duyduğum sözcükler yüzünden bedenim kaskatı kesilirken Elisa ayağa kalkıp burnunu çekti.

"Bir daha konuşmayalım, olur mu? Bana zarar vermekten başka hiçbir şey yapmadın çünkü."

Haklıydı.

Ona sadece zarar veriyordum.

***

Bana kızacaksınız evet ama aklımda bir fikir var, onunla birlikte aralarını düzeltmeyi düşünüyorum

Oy sınırı: 30

(Yarın Pazartesi ve okulum var, ondan dolayı oy sınırı yüksek ama geçersiniz.)

Loading...
0%